- 12 Temmuz 2006
- 53.743
- 203.176
- 52
Hanımlar,
neden ama neden birbirinizi aşağılamaya çalışıyorsunuz? Bir insanın canlıları sevmesi de aşağılanacak bir şey değil, korkması da.
Ara sıra özeleştiri yapıyor musunuz? Ben zaman zaman yaparım, başka canlılara bile isteye zarar vermeyen tüm canlıları severim, ağaçlarda özeldir, hayvanlarda özeldir benim için, hepsi yaşasın isterim, ağaç bize karşı koyamıyor diye veya diğer canlılar gibi bir sinir sistemi yok diye onu cansız bir varlık olarak görmem zira biz onu yakıp yıkmadıktan sonra bilirim ki o da bir canlıdır, nefes alıp verir, yeşerir, meyve ve yemişlerinden bizi nimetlendirir, öte yandan onları cansız hissiz saymamamın bir nedeni de canlı olduklarını ve tehlikelere veya ses tonlarına, ışığa verdikleri tepkilerle ilgili deneylerin yapılıyor olması, bir günebakan güneşin yerini nasıl bilebilir de yüzünü güneşe döner veya bir akşam sefası nasıl olur da güneşin batışını bilebilir, bir bitki dokunduğunuz anda tehlikede olduğunu düşünüp yapraklarını kapatmayı nereden bilir?
Yılandan korkarım ama onun da yaşam hakkı olduğuna inanırım zira yaratılmışsa vardır bir sebebi hikmeti derim, doğaseverim lakin tabii ki birçok doğa sever gibi uyabildiğim şeyler kadar uyamadığım şeylerde oluyor, mesela kağıt tüketimi gibi veya atmosfere egzoz salınımına katkım olması gibi.
Burada mevzu kediler, başka bir benzer topikte belki köpekler konuşulacak veya akrepler, yılanlar, fareler.
İnsanlarda rahat etsin istiyoruz ama hayvanlarda rahat etsin, en azından aç kalmasınlar, barınabilsinler.
Hijyen denmiş, haklısınız ama biz insanların hijyen kurallarına ne kadar uyduğunu hiç düşündük mü?
Her gün sokaklarda kaç insanı yerlere tükürürken görüyoruz, onları çevreyi kirlettikleri için ikaz edip ilgili birimlere şikayet ediyor muyuz?
Kaç insanı sokak ortasında bir duvar veya ağaç dibinde tuvaletini yaparken yakalıyoruz, onları ikaz edip şikayet ediyor muyuz?
Peki insanların kendi elleriyle yarattıkları şu çöp yığınlarının saçtığı mikroplardan haberdar mıyız? Ya da denizlerimizi kirleterek hem doğaya verdiğimiz zarar hem de o denizlerden çıkan balıkları yiyerek aldığımız ağır metallerin yaratacağı hastalıkları biliyor muyuz?
Şu son görseller manidar:))) hem çevre kirliliğine katkı sağlaması, belki bir orman yangınına sebep olması açısından hem de yasaklara ne kadar uyduğumuzu gösteren cinsten.
Velhasıl kavga etmeniz yersiz, hepimiz biraz özeleştiri yapmalıyız ve dünyanın yalnızca bize ait olmadığını, gelecek nesillere güzel bir dünya bırakmak için hayvanıyla, ağacıyla, deniziyle herşeye sahip çıkmamız ve korumamız gerektiğini unutmamalıyız.
neden ama neden birbirinizi aşağılamaya çalışıyorsunuz? Bir insanın canlıları sevmesi de aşağılanacak bir şey değil, korkması da.
Ara sıra özeleştiri yapıyor musunuz? Ben zaman zaman yaparım, başka canlılara bile isteye zarar vermeyen tüm canlıları severim, ağaçlarda özeldir, hayvanlarda özeldir benim için, hepsi yaşasın isterim, ağaç bize karşı koyamıyor diye veya diğer canlılar gibi bir sinir sistemi yok diye onu cansız bir varlık olarak görmem zira biz onu yakıp yıkmadıktan sonra bilirim ki o da bir canlıdır, nefes alıp verir, yeşerir, meyve ve yemişlerinden bizi nimetlendirir, öte yandan onları cansız hissiz saymamamın bir nedeni de canlı olduklarını ve tehlikelere veya ses tonlarına, ışığa verdikleri tepkilerle ilgili deneylerin yapılıyor olması, bir günebakan güneşin yerini nasıl bilebilir de yüzünü güneşe döner veya bir akşam sefası nasıl olur da güneşin batışını bilebilir, bir bitki dokunduğunuz anda tehlikede olduğunu düşünüp yapraklarını kapatmayı nereden bilir?
Yılandan korkarım ama onun da yaşam hakkı olduğuna inanırım zira yaratılmışsa vardır bir sebebi hikmeti derim, doğaseverim lakin tabii ki birçok doğa sever gibi uyabildiğim şeyler kadar uyamadığım şeylerde oluyor, mesela kağıt tüketimi gibi veya atmosfere egzoz salınımına katkım olması gibi.
Burada mevzu kediler, başka bir benzer topikte belki köpekler konuşulacak veya akrepler, yılanlar, fareler.
İnsanlarda rahat etsin istiyoruz ama hayvanlarda rahat etsin, en azından aç kalmasınlar, barınabilsinler.
Hijyen denmiş, haklısınız ama biz insanların hijyen kurallarına ne kadar uyduğunu hiç düşündük mü?
Her gün sokaklarda kaç insanı yerlere tükürürken görüyoruz, onları çevreyi kirlettikleri için ikaz edip ilgili birimlere şikayet ediyor muyuz?
Kaç insanı sokak ortasında bir duvar veya ağaç dibinde tuvaletini yaparken yakalıyoruz, onları ikaz edip şikayet ediyor muyuz?
Peki insanların kendi elleriyle yarattıkları şu çöp yığınlarının saçtığı mikroplardan haberdar mıyız? Ya da denizlerimizi kirleterek hem doğaya verdiğimiz zarar hem de o denizlerden çıkan balıkları yiyerek aldığımız ağır metallerin yaratacağı hastalıkları biliyor muyuz?
Şu son görseller manidar:))) hem çevre kirliliğine katkı sağlaması, belki bir orman yangınına sebep olması açısından hem de yasaklara ne kadar uyduğumuzu gösteren cinsten.
Velhasıl kavga etmeniz yersiz, hepimiz biraz özeleştiri yapmalıyız ve dünyanın yalnızca bize ait olmadığını, gelecek nesillere güzel bir dünya bırakmak için hayvanıyla, ağacıyla, deniziyle herşeye sahip çıkmamız ve korumamız gerektiğini unutmamalıyız.
Son düzenleme:
