kendi hayatını kurmamak sizce bir eksiklik mi?

Ev arkadaşı da sorun faturalar, ev işi paylaşımı vs. Baştan konuşulursa belki ama ne bileyim insanlarla uğraşmak zor. Çok çok anlayışlı bir insan olması lazım.
 
Ne çılgın yorumlar gelmiş, 25 de evlenirsen ok 28 de geç :KK70: Kocaman evde yalnız mı kalınır vs...

Ben yıllardır yalnız yaşıyorum bir sıkıntım yok şükür. He maddi olarak çok zorlasa ayrı bir eve çıkmazdım, kiraya harcayacağım parayı gezmeye ayırırdım muhtemelen.

Siz de pandemi geçince önce yalnız tatilleri deneyin. Ben canım sıkılınca 3 gün Bursa'ya gidiyorum mesela, kafa dağıtıp dönüyorum. Ya da sene de bir yurtdışı falan. Belki bu kadar özel alan size yetecektir. Ondan sonra karar verisiniz ayrı ev gerçekten elzem mi.
yani ben de anlamadım konumun evlilikle ilgisi yok, niçin böyle yorumlar geldi ısrarla :KK70: eskiden görücü usulü vardı, kadın evde oturur evle çocukla ilgilenir, erkek eve para getirirdi ama günümüzde durum böyle değil. kadının sıra evliliğe gelene kadar yapması, öncelik vermesi gereken yığınla şeyi var hayatında. zaten okul bitir, işe gir, elimiz anca 28-29 yaşında adam akıllı para görmeye başlıyor, iş konusunda deneyim kazandıkça kendimize güvenimiz falan geliyor. mantıksız yani bazı genellemeler.

evet tek başıma tatil deneyimleri kazanmanın zamanı geldi. eskiden bu tarz planlar yaparken karışanım çok olurdu. artık sadece ben 3-5 gün şuraya kaçıyorum, kafa dinleyeceğim demem yetecek.
 
Ev arkadaşı da sorun faturalar, ev işi paylaşımı vs. Baştan konuşulursa belki ama ne bileyim insanlarla uğraşmak zor. Çok çok anlayışlı bir insan olması lazım.
ev arkadaşı mantıksız. elaleme katlanacağıma anneme ve kardeşime katlanırım daha iyi. o ne öyle, elin kadını eve onu getirecek bunu getirecek, temizlik yemek bulaşık sorun olacak. gelemem :)
 
Evet çok doğru başkası ile asla ev arkadaşı olarak çıkma, bazen misafirin olsunlar ama hep gitsinler 🤣, atil fikri yalnızlık için, iyi, konu sahibi için ise fikrim iş nedeniyle başka eve çıkmayı sebep gösterebilir
ahahha evden çalışıyorum ya :) eskiden olsa ofis çok uzak kalıyor, yakın olmam lazım derdim :)
 
merhaba kk'nın güzel ve akıllı hanımları. yine bir iç dökme konusu :) malum, bir derdim var bu bölümün adı. benimki dert sayılır mı, aslında şükredecek çok fazla şeyim varken hayır. ama kafama takılıyor. genç ve bekar birinin (kadın ya da erkek demiyorum, insan olarak düşünmeli) kendi hayatını kurmamış olması sizce bir eksiklik mi?

annem ve kardeşimle yaşıyorum. belki eski konularımdan anımsayanlar vardır, biraz daha kalabalıktı ailemiz sonra annem ben ve kardeşim olarak ayrı bir eve geçme kararı aldık ve taşındık. annem de ben de çalışıyoruz annemin kendi işi. ben de maaşlı çalışanım. işim iyi mi? eh, geleceği parlak bir iş. istesem dışarıdan ek işlerle daha fazla kazanmama imkan veriyor. pandemi döneminde çalışıyor olmak ayrı bir nimet bir açıdan bakınca. şükür.

ben 27 yaşındayım, gelecek ay 28 olacağım. evlenmek ufukta yok şu an için. hiçbir zaman yuva kurayım meraklısı da olmadım açıkçası. annemle babamın evliliği ve boşanması sayesinde zaten bu fikre bir tık daha uzağım.

sanki hayatımı hiç yaşayamamış ve 20'li yaşlarım bomboş tükenmiş gibi hissediyorum. başkasının evinde kalmam, başkası evime gelmez, tek başıma tatile çıkmam, aslında yalnız kalmayı çok sevmeme rağmen hep ailemle yaşadım. diyorum ki artık bir bireyim, elim para görüyor, ekmeğimi kazanıyorum. ailem başımın tacı, derdim onlarla değil derdim kendimle. hep hayatımda ya anneanne ya da anne otoritesi inceden kendini hissettirdi. hiç diklenmedim, hiç kafa tutmadım, hiç saygısızlık etmedim, hiç merakta bırakmadım. hep onlarla yaşadım ama ne kadar kendim olabildim ki? içimde hep tek başıma bir eve çıkıp kendi ayaklarımın üstünde durma isteği var ama cesaret edemiyorum. evimde hep bir gürültü... ayrı odam falan var ama sanki hiç kendime ait bir alanım, huzur payım yok gibi hissediyorum. taşınacağımız zaman mesela saçma sapan bir semte taşındık annemin işine çok uzak olmasın diye. halbuki ben daha başka yerlerde oturmak istiyorum, daha güzel, daha nezih yerler istiyorum. kiracıyız, eşek yüküyle kira ödüyoruz. bunalıyorum böyle, şu an olduğu gibi geliyorlar bana bazen. kapana kısılmışım gibi geliyor. bu ne biçim özgürlük diyorum. her zaman pratik çözümler üretebilen bir insan oldum ama artık ufak sorunları bile büyütüyorum. yeter diyorum. artık o çözümleri de üretemiyorum.

bugün mesela bir kadın şarkıcının röportajını dinledim, 34 yaşında iyi para kazanan biri. sonuçta yani. ben olmaktan, bağımsızlıktan, özgürlükten hatta insanları cinsiyetleriyle değil direkt kendi benlikleriyle falan kabul etmekten bahsediyordu. farkındalığı çok yüksek biri. hani bilmiyorum aileyle yaşıyor olmak, tek başına olmamak sanki insana kendini hala çocukmuş gibi hissettiriyor. özgüvensizlik mi oluşturuyor anlayamadım. moralim bozuk, yüzüm asık annem ısrarla soruyor neyin var neyin var diye. sorup durma diye tersledim kadıncağızı. sanki bu evde istediğim gibi yüzümü asıp bu akşam da canım sıkkın modunda odamda kendi halimde oturmak da yasak gibi hissediyorum.

bilmiyorum hanımlar sanki zaman geçiyor, hayat bitiyor ama ben hep aynı yerdeyim gibi. son 1 sene zaten herkesin yaşamından çalındı. böyle mi devam edecek? dedim ya semti sevmedim, yeni de taşındık ama bu eve. aileme burdan taşınalım, sevmedim demek istemem. bundan sonraki taşınmam olsa olsa kendi evime, kendi düzenime olur herhalde diye düşünüyorum. kimseyi sürüklemeye hakkım yok ki sonuçta. annem ne istersek yapıyor, allah başımdan eksik etmesin. ama ben böyle hissediyorum, dedim ya kendimle alakalı diye...
O kadar iyi anliyorum ki . Bn daha yeni mezunum 23 yasindayim 2 senede biktim evden . Ortada bir sey yokken her sabah ayni hayata uyanmak sinirimi bozuyor . Durduk yere tartisasim geliyor annemle kardeslerimle . Ise baslayinca hemen ayri eve cikmak istiyorum kesinlikle cikin bence imkan varsa . Ama ayri eve de ciksam icimdeki mutsuzluk gecmeyecek gibi . Belli bi yastan sonra insan kendi ailesini kurma ihtiyaci hissediyor asil kilit nokta bu bence . Asirlardir genlerimize islemis. Gunumuz sartlari evlilik surecini geciktirse de biyolojik saatimiz calisiyor sonucta . Tamam evlilik delisi degiliz ama o "kendi aileni kurma" kavrami resmen bi gereklilikmis yasayarak ogreniyorum bn de
 
merhaba kk'nın güzel ve akıllı hanımları. yine bir iç dökme konusu :) malum, bir derdim var bu bölümün adı. benimki dert sayılır mı, aslında şükredecek çok fazla şeyim varken hayır. ama kafama takılıyor. genç ve bekar birinin (kadın ya da erkek demiyorum, insan olarak düşünmeli) kendi hayatını kurmamış olması sizce bir eksiklik mi?

annem ve kardeşimle yaşıyorum. belki eski konularımdan anımsayanlar vardır, biraz daha kalabalıktı ailemiz sonra annem ben ve kardeşim olarak ayrı bir eve geçme kararı aldık ve taşındık. annem de ben de çalışıyoruz annemin kendi işi. ben de maaşlı çalışanım. işim iyi mi? eh, geleceği parlak bir iş. istesem dışarıdan ek işlerle daha fazla kazanmama imkan veriyor. pandemi döneminde çalışıyor olmak ayrı bir nimet bir açıdan bakınca. şükür.

ben 27 yaşındayım, gelecek ay 28 olacağım. evlenmek ufukta yok şu an için. hiçbir zaman yuva kurayım meraklısı da olmadım açıkçası. annemle babamın evliliği ve boşanması sayesinde zaten bu fikre bir tık daha uzağım.

sanki hayatımı hiç yaşayamamış ve 20'li yaşlarım bomboş tükenmiş gibi hissediyorum. başkasının evinde kalmam, başkası evime gelmez, tek başıma tatile çıkmam, aslında yalnız kalmayı çok sevmeme rağmen hep ailemle yaşadım. diyorum ki artık bir bireyim, elim para görüyor, ekmeğimi kazanıyorum. ailem başımın tacı, derdim onlarla değil derdim kendimle. hep hayatımda ya anneanne ya da anne otoritesi inceden kendini hissettirdi. hiç diklenmedim, hiç kafa tutmadım, hiç saygısızlık etmedim, hiç merakta bırakmadım. hep onlarla yaşadım ama ne kadar kendim olabildim ki? içimde hep tek başıma bir eve çıkıp kendi ayaklarımın üstünde durma isteği var ama cesaret edemiyorum. evimde hep bir gürültü... ayrı odam falan var ama sanki hiç kendime ait bir alanım, huzur payım yok gibi hissediyorum. taşınacağımız zaman mesela saçma sapan bir semte taşındık annemin işine çok uzak olmasın diye. halbuki ben daha başka yerlerde oturmak istiyorum, daha güzel, daha nezih yerler istiyorum. kiracıyız, eşek yüküyle kira ödüyoruz. bunalıyorum böyle, şu an olduğu gibi geliyorlar bana bazen. kapana kısılmışım gibi geliyor. bu ne biçim özgürlük diyorum. her zaman pratik çözümler üretebilen bir insan oldum ama artık ufak sorunları bile büyütüyorum. yeter diyorum. artık o çözümleri de üretemiyorum.

bugün mesela bir kadın şarkıcının röportajını dinledim, 34 yaşında iyi para kazanan biri. sonuçta yani. ben olmaktan, bağımsızlıktan, özgürlükten hatta insanları cinsiyetleriyle değil direkt kendi benlikleriyle falan kabul etmekten bahsediyordu. farkındalığı çok yüksek biri. hani bilmiyorum aileyle yaşıyor olmak, tek başına olmamak sanki insana kendini hala çocukmuş gibi hissettiriyor. özgüvensizlik mi oluşturuyor anlayamadım. moralim bozuk, yüzüm asık annem ısrarla soruyor neyin var neyin var diye. sorup durma diye tersledim kadıncağızı. sanki bu evde istediğim gibi yüzümü asıp bu akşam da canım sıkkın modunda odamda kendi halimde oturmak da yasak gibi hissediyorum.

bilmiyorum hanımlar sanki zaman geçiyor, hayat bitiyor ama ben hep aynı yerdeyim gibi. son 1 sene zaten herkesin yaşamından çalındı. böyle mi devam edecek? dedim ya semti sevmedim, yeni de taşındık ama bu eve. aileme burdan taşınalım, sevmedim demek istemem. bundan sonraki taşınmam olsa olsa kendi evime, kendi düzenime olur herhalde diye düşünüyorum. kimseyi sürüklemeye hakkım yok ki sonuçta. annem ne istersek yapıyor, allah başımdan eksik etmesin. ama ben böyle hissediyorum, dedim ya kendimle alakalı diye...
merhaba aynı yaşlardayız. benim bir işim yani gelirim yok. ama çok serbest bir ailede büyüdüm. ailem içmeme gezmeme vs hiç karışmadı öğrenciyken yurtdışına da gittim aynı şehirde başka arkadaşlarımın evinde uzun zamanlar da kaldım. üniversiteyi ailemin yanında okudum. ama hep bir sorumluluk bilincim oldu. serbest olduğum halde evde kalacaksam geç gitmedim merakta bırakmadım. fazla para harcamadım, öğrenciyken harçlıklarımı bile biriktirip bankaya yatırırdım. kızmayacaklarını bilmeme rağmen dışardan eve hiç sarhoş gelmedim mesela. geceleri ses yapmamak için tuvalete bile çok sessiz gitmeye çalışırım. şu an içinde bulunduğumuz zaman dilimi hepimizi çok bunaltıyor. yaş ilerledikçe aile üyeleriyle fikir ayrılıkları gün yüzüne çıkıyor. bunlar çok radikal konular olmak zorunda değil. bazen çok basit bir şey bile bunaltabiliyor. mesela farklı bir yemek denemek istiyorsunuz burun kıvırıyorlar. çünkü herkesin alıştığı bir düzen var ve aslında büyüdükçe siz bu düzene aykırı düşünceler davranışlar geliştirebiliyorsunuz. 20li yaşların sonu bir tuhaf insan hayatında bir ilerleme görmek istiyor. bir şeyler başarmış olmak ayakları üzerinde bir düzen falan kurmak istiyor. ama yaşadığımız ülkenin de bir takım gerçekleri var. sorun sadece semtse aileyle konuşmak faydalı olabilir. aynı şehirde iki ayrı evde yaşamak insanların çöpten elma topladığı bir devirde bana çok lüks geliyor.
 
Her insan çocukluktan çıktıktan sonra (ki bizim memlekette anca üni sonrası oluyor bu) hayatını kurmalı fakat bu evlenip ayrı eve çıkması anlamına gelmiyor. Bu konuda bile çıkmış bik bik ötenler evlen evlen evlen diye :olamaz: istediğin biri olur şartlar uyar onu da yaparsın o ayrı da hayatını kurmak demek hayatına sahip çıkmak, kendi yolunu çizmek, kendine hedefler koymak bu yolda ilerlemek ve hedeflere ulaşmak demek. Bunları yaparsan mutlu, üretken ve tatmin olduğun bir hayatın olur. Genel kanının aksine şu zamanda ayrı eve çıkmanı mantıklı bulmuyorum naçizane, zaten annenlerle evi yeni ayırmışsınız masrafınız çoktur bir de sen ayrılıp nasıl geçineceksin? İleride o da olur ama şimdilik odanı güzelleştirmeye çalıştır orasını küçük güzel dünyan yap :))
 
Her insan çocukluktan çıktıktan sonra (ki bizim memlekette anca üni sonrası oluyor bu) hayatını kurmalı fakat bu evlenip ayrı eve çıkması anlamına gelmiyor. Bu konuda bile çıkmış bik bik ötenler evlen evlen evlen diye :olamaz: istediğin biri olur şartlar uyar onu da yaparsın o ayrı da hayatını kurmak demek hayatına sahip çıkmak, kendi yolunu çizmek, kendine hedefler koymak bu yolda ilerlemek ve hedeflere ulaşmak demek. Bunları yaparsan mutlu, üretken ve tatmin olduğun bir hayatın olur. Genel kanının aksine şu zamanda ayrı eve çıkmanı mantıklı bulmuyorum naçizane, zaten annenlerle evi yeni ayırmışsınız masrafınız çoktur bir de sen ayrılıp nasıl geçineceksin? İleride o da olur ama şimdilik odanı güzelleştirmeye çalıştır orasını küçük güzel dünyan yap :))
yorumunuz için teşekkürler. zaten pandemi zamanı mantıksız ayrılmak. ben bir tık daha uzun vadeli ama yakın gelecekte olabilecek bir şeyi kastediyorum yani şu an ev kiralarında da anlamsız bir yükseliş var. evet masrafımız ve eksiğimiz çok. ya aslında bir yandan diyorum ki yeri geliyor bu evde bile herkes tek başına kalıyor. geçen akşam annem salonda oturuyordu, ben de odama gidecektim. kardeşim de odasındaydı. ben zaten işte de bütün gün yalnızım, evde de yalnızım falan dedi. hayır annem de yalnız olmayı pek sevmiyor. konuşacak insan arıyor. ben ilgileniyorum onunla ama yapmam gereken işlerim falan oluyor odamda, pc başında. bir de ben kafa dinlemeyi çok seven bir insanım. neden yalnızım, niye konuşacak kimse yok demem. annemin yalnız başına yemek yiyesi bile gelmez. ama dedim ya benim derdim biraz kendimle. eksik şeyler var gibi hissediyorum. işimi geliştirmek istiyorum mesela, daha fazla para kazanmaktan ziyade daha fazla şey yapıyor olmak için. çeşit çeşit hobileri olan insanlara özeniyorum zira hala hobi bulamadım. sanki böyle kendimi bişeylere veresim var gibi. 2-3 saat başında uğraşsam bana mısın demeyeceğim bir şey. boşluktan mıdır nedendir bilmiyorum. pandemi de çok fazla sıktı. evde bir sürü eksik var ama artık internetten almaktan da sıkıldım. dokunarak almak, gezip dolaşmak istiyorum, yasaklar, saat kısıtlaması derken çıktığıma değmeyecek.

belki de hayatımda eksik olan şey tutkudur. masterchef yayındayken kaçırmadan izlerdim ve oradaki yarışmacıların mutfağa olan tutkularına özenirdim mesela. kimisi iş kimisi hobi olarak deli gibi bağlanmış mutfağa. misal sadece.
 
Aman tüm bunlar can sıkıntısı inan ya . 2 sene tek başına ayrı evde yasadim üni zamanı inan ozamanlar yemek yapmayi bilmezdim bilen arkadaşlar gelir yapardı yada ben giderdim onlara. O kadar yalnızlığı sevmeme rağmen üstelik. Uniden döndükten sonra ailenin değerini anladım. Hastalandim annem hemen bir şehriye çorbası yapar bir teselli verirdi içtiğim ilaçtan daha etkiliydi. Bende ev işleri market falan yapardim. evlendim şimdi evi idare ediyorum yemek yapıyorum çocuğa bakıyorum tek basina yinede annemi arıyorum birisi olsa evde şuan mesela çocuğu bırakıp dışarda bir tur atıp gelirdim. Ama yok soğukta çocuğu da çıkarmıyorum. Bence kendimi gerçekleştirecegim tecrübe edinecegim yok kafamı dinliyecegim diye hiç acele etme eğer iyi anlaştığı bir ailen varsa lux bir hayatın vardır eğer çok istiyorsan yalnız tatil yap çık sokaklarda tek başına gez dolaş. Tek başina spor yap. Neler neler yapılır ama asla acele etme temizlik yemek evin masrafı felan zordur. Zaten insan ister istemez yalnız kalacak cocukluda olsan çocuklar evlenip gidecek Esin olsa ikinizin aynı anda ölme ihtimali nedir biri digerinden erken gocecek kaldın yine yalnız zaten hastalansan fakir düşsen yüzüne bakan olmaz da işte kısacası yalnız geldik yalnız gideceğiz acele etme derim
 
merhaba kk'nın güzel ve akıllı hanımları. yine bir iç dökme konusu :) malum, bir derdim var bu bölümün adı. benimki dert sayılır mı, aslında şükredecek çok fazla şeyim varken hayır. ama kafama takılıyor. genç ve bekar birinin (kadın ya da erkek demiyorum, insan olarak düşünmeli) kendi hayatını kurmamış olması sizce bir eksiklik mi?

annem ve kardeşimle yaşıyorum. belki eski konularımdan anımsayanlar vardır, biraz daha kalabalıktı ailemiz sonra annem ben ve kardeşim olarak ayrı bir eve geçme kararı aldık ve taşındık. annem de ben de çalışıyoruz annemin kendi işi. ben de maaşlı çalışanım. işim iyi mi? eh, geleceği parlak bir iş. istesem dışarıdan ek işlerle daha fazla kazanmama imkan veriyor. pandemi döneminde çalışıyor olmak ayrı bir nimet bir açıdan bakınca. şükür.

ben 27 yaşındayım, gelecek ay 28 olacağım. evlenmek ufukta yok şu an için. hiçbir zaman yuva kurayım meraklısı da olmadım açıkçası. annemle babamın evliliği ve boşanması sayesinde zaten bu fikre bir tık daha uzağım.

sanki hayatımı hiç yaşayamamış ve 20'li yaşlarım bomboş tükenmiş gibi hissediyorum. başkasının evinde kalmam, başkası evime gelmez, tek başıma tatile çıkmam, aslında yalnız kalmayı çok sevmeme rağmen hep ailemle yaşadım. diyorum ki artık bir bireyim, elim para görüyor, ekmeğimi kazanıyorum. ailem başımın tacı, derdim onlarla değil derdim kendimle. hep hayatımda ya anneanne ya da anne otoritesi inceden kendini hissettirdi. hiç diklenmedim, hiç kafa tutmadım, hiç saygısızlık etmedim, hiç merakta bırakmadım. hep onlarla yaşadım ama ne kadar kendim olabildim ki? içimde hep tek başıma bir eve çıkıp kendi ayaklarımın üstünde durma isteği var ama cesaret edemiyorum. evimde hep bir gürültü... ayrı odam falan var ama sanki hiç kendime ait bir alanım, huzur payım yok gibi hissediyorum. taşınacağımız zaman mesela saçma sapan bir semte taşındık annemin işine çok uzak olmasın diye. halbuki ben daha başka yerlerde oturmak istiyorum, daha güzel, daha nezih yerler istiyorum. kiracıyız, eşek yüküyle kira ödüyoruz. bunalıyorum böyle, şu an olduğu gibi geliyorlar bana bazen. kapana kısılmışım gibi geliyor. bu ne biçim özgürlük diyorum. her zaman pratik çözümler üretebilen bir insan oldum ama artık ufak sorunları bile büyütüyorum. yeter diyorum. artık o çözümleri de üretemiyorum.

bugün mesela bir kadın şarkıcının röportajını dinledim, 34 yaşında iyi para kazanan biri. sonuçta yani. ben olmaktan, bağımsızlıktan, özgürlükten hatta insanları cinsiyetleriyle değil direkt kendi benlikleriyle falan kabul etmekten bahsediyordu. farkındalığı çok yüksek biri. hani bilmiyorum aileyle yaşıyor olmak, tek başına olmamak sanki insana kendini hala çocukmuş gibi hissettiriyor. özgüvensizlik mi oluşturuyor anlayamadım. moralim bozuk, yüzüm asık annem ısrarla soruyor neyin var neyin var diye. sorup durma diye tersledim kadıncağızı. sanki bu evde istediğim gibi yüzümü asıp bu akşam da canım sıkkın modunda odamda kendi halimde oturmak da yasak gibi hissediyorum.

bilmiyorum hanımlar sanki zaman geçiyor, hayat bitiyor ama ben hep aynı yerdeyim gibi. son 1 sene zaten herkesin yaşamından çalındı. böyle mi devam edecek? dedim ya semti sevmedim, yeni de taşındık ama bu eve. aileme burdan taşınalım, sevmedim demek istemem. bundan sonraki taşınmam olsa olsa kendi evime, kendi düzenime olur herhalde diye düşünüyorum. kimseyi sürüklemeye hakkım yok ki sonuçta. annem ne istersek yapıyor, allah başımdan eksik etmesin. ama ben böyle hissediyorum, dedim ya kendimle alakalı diye...
Atandıktan sonra ev arkadaşım oldu ama kabus gibiydi süreç. Sonra ayrı eve çıktım ve evlendim ama aldatıldığım için boşandım. Annem ve kardeşlerim bir Arada yaşasa da ben tek başıma yaşıyorum. Annemi de kardeşlerimi de çok sevsem de aynı evde olmuyor. Bir süre sonra yalnızlık ve sessizlik istiyorum. O yüzden istekleriniz normal
 
son derece haklısınız ben de 39 yaşındayım evli değilim ve ailemle yaşıyorum ayrı eve çıkmayı düşünüyorum son derece dominant bir aileye sahibim evlenmemi istemiyorlar sonsuza kadar mutlu yaşadılar masalı gibi olsun istiyorlar babam çok hasta yürümekte çok zorlanıyor evin erkeği ben konumundayım şu an maddi manevi bana muhtaçlar kalpleri kırılması evlat acısı görmüşler diye üzmemeye çalışıyorum çok geç iş sahibi oldum ancak kendimi toparlayabildim diyelim ama ilk fırsatta ev alıp hafta sonları diye ufak ufak başlayarak ayrılmayı düşünüyorum alan meselesi çok önemli gerçekten hayat bizim kimseye kendimizi adayamayız herkes kendi hikayesinin başrolü elbet olacak bir gün ya ölümle ya da bu şekilde anne babalar da kendi aileleriyle yaşamadı sonuçta imkanınız varsa durmayın
Çok haklısınız. Ben de 30 yaşındayım, kız kardeşim boşandı bir yeğenim var sürekli aile ve yeğen arasındayım ve yeğenime bakacak kimse olmadığı için oradan oraya sürükleniyorum. Okula gidiyor fakat pandemi olunca gidemediği için annesi çalıştığı için hep ilgilenmek zorundasın. Evlenmememiz sanirim iyi geliyor cunku ben de herseye kosturuyorum, baba zaten varla yok arasi. Ama olene kadar boyle surmeyecek sonucta. Anneler hemen duygu somurusu yapiyor, en nefret ettigim sey duygusal baski.
 
değil mi? yani insan bir yerden sonra artık aile faktörünü falan bırakıp kendini sorguluyor. benim bunu yapabiliyor olmam lazım falan demeye başlıyor. ailemi tabii ki çok seviyorum. bazen kafam gidip geliyor, tek başıma olsam, onlar olmasa acaba mutsuz mu olurum, çok mu yalnız kalırım, korkar mıyım diye düşünüyorum. ayrı ev demek ayrı bir hayat demek aynı zamanda. mesele sadece yaşam alanı, dört duvar falan değil...
Eşimn ailesi başka ile taşndı eşim 23 yaşındaydı gitmek istemedi ev tuttu kendine 2. Eldem eşyalar aldı çalışıyordu bz evlenene kdr ailesnden ayrı tek yaşadı.. cesaret işi zor kolay degl ama hayatı öğrenmek tam olarak bu tek başınalık yani haklısınız ve denemelisinz herşey bi tecrübe
 
merhaba kk'nın güzel ve akıllı hanımları. yine bir iç dökme konusu :) malum, bir derdim var bu bölümün adı. benimki dert sayılır mı, aslında şükredecek çok fazla şeyim varken hayır. ama kafama takılıyor. genç ve bekar birinin (kadın ya da erkek demiyorum, insan olarak düşünmeli) kendi hayatını kurmamış olması sizce bir eksiklik mi?

annem ve kardeşimle yaşıyorum. belki eski konularımdan anımsayanlar vardır, biraz daha kalabalıktı ailemiz sonra annem ben ve kardeşim olarak ayrı bir eve geçme kararı aldık ve taşındık. annem de ben de çalışıyoruz annemin kendi işi. ben de maaşlı çalışanım. işim iyi mi? eh, geleceği parlak bir iş. istesem dışarıdan ek işlerle daha fazla kazanmama imkan veriyor. pandemi döneminde çalışıyor olmak ayrı bir nimet bir açıdan bakınca. şükür.

ben 27 yaşındayım, gelecek ay 28 olacağım. evlenmek ufukta yok şu an için. hiçbir zaman yuva kurayım meraklısı da olmadım açıkçası. annemle babamın evliliği ve boşanması sayesinde zaten bu fikre bir tık daha uzağım.

sanki hayatımı hiç yaşayamamış ve 20'li yaşlarım bomboş tükenmiş gibi hissediyorum. başkasının evinde kalmam, başkası evime gelmez, tek başıma tatile çıkmam, aslında yalnız kalmayı çok sevmeme rağmen hep ailemle yaşadım. diyorum ki artık bir bireyim, elim para görüyor, ekmeğimi kazanıyorum. ailem başımın tacı, derdim onlarla değil derdim kendimle. hep hayatımda ya anneanne ya da anne otoritesi inceden kendini hissettirdi. hiç diklenmedim, hiç kafa tutmadım, hiç saygısızlık etmedim, hiç merakta bırakmadım. hep onlarla yaşadım ama ne kadar kendim olabildim ki? içimde hep tek başıma bir eve çıkıp kendi ayaklarımın üstünde durma isteği var ama cesaret edemiyorum. evimde hep bir gürültü... ayrı odam falan var ama sanki hiç kendime ait bir alanım, huzur payım yok gibi hissediyorum. taşınacağımız zaman mesela saçma sapan bir semte taşındık annemin işine çok uzak olmasın diye. halbuki ben daha başka yerlerde oturmak istiyorum, daha güzel, daha nezih yerler istiyorum. kiracıyız, eşek yüküyle kira ödüyoruz. bunalıyorum böyle, şu an olduğu gibi geliyorlar bana bazen. kapana kısılmışım gibi geliyor. bu ne biçim özgürlük diyorum. her zaman pratik çözümler üretebilen bir insan oldum ama artık ufak sorunları bile büyütüyorum. yeter diyorum. artık o çözümleri de üretemiyorum.

bugün mesela bir kadın şarkıcının röportajını dinledim, 34 yaşında iyi para kazanan biri. sonuçta yani. ben olmaktan, bağımsızlıktan, özgürlükten hatta insanları cinsiyetleriyle değil direkt kendi benlikleriyle falan kabul etmekten bahsediyordu. farkındalığı çok yüksek biri. hani bilmiyorum aileyle yaşıyor olmak, tek başına olmamak sanki insana kendini hala çocukmuş gibi hissettiriyor. özgüvensizlik mi oluşturuyor anlayamadım. moralim bozuk, yüzüm asık annem ısrarla soruyor neyin var neyin var diye. sorup durma diye tersledim kadıncağızı. sanki bu evde istediğim gibi yüzümü asıp bu akşam da canım sıkkın modunda odamda kendi halimde oturmak da yasak gibi hissediyorum.

bilmiyorum hanımlar sanki zaman geçiyor, hayat bitiyor ama ben hep aynı yerdeyim gibi. son 1 sene zaten herkesin yaşamından çalındı. böyle mi devam edecek? dedim ya semti sevmedim, yeni de taşındık ama bu eve. aileme burdan taşınalım, sevmedim demek istemem. bundan sonraki taşınmam olsa olsa kendi evime, kendi düzenime olur herhalde diye düşünüyorum. kimseyi sürüklemeye hakkım yok ki sonuçta. annem ne istersek yapıyor, allah başımdan eksik etmesin. ama ben böyle hissediyorum, dedim ya kendimle alakalı diye...
Anlıyorum sizi ama yapmanız gereken sadece ne istediğinize karar verip cesur bir şekilde kararınızı uygulamak. 17 yaşımda ailemden üniversite nedeniyle ayrıldım. 23 yaşımda eve döndüğümde kendi yaşayacağım ili seçtim aileme durumu anlattım. Ve ayrı eve çıktım. Yalnız yaşadığınızda kesinlikle kendine ait bir hayatınız oluyor bu huzur verici ve tatmin edici bir duygu ama maddi durumunuz daha kısıtlı (tek maaşla her harcamayı sağladığınız için) ve her işinizi tek başınıza gördüğünüz için fiziken ve ruhen daha zor bir hayat oluyor. Evdeki gibi bir prenses olamıyorsunuz özetle 😊. Tüm bu zorluklara rağmen bugün olsa yine kendi evime çıkardım, kendime özel bir hayat kurardım. Çünkü ben bir kadının kendine ait bir hayat kurması için evlenmeyi beklemesine karşıyım. Eğer mümkünse bir zaman belirleyin, annenize durumu anlatın ve o zamana kadar birikim yapmaya çalışın. İleride bunu tek başınıza yapmak zor olacağından bir kenarda küçük bir birikiminiz olması iyi oluyor. Haydi biraz cesaret ve kararlılık :KK5:
 
X