- 25 Nisan 2014
- 4.057
- 7.504
- 168
- Konu Sahibi dayanamicam konuscam
-
- #21
Benim gibi biri daha varmış. Ben de insanlarla bundan dolayı iletişim problemi yaşıyorum zaman zaman
Ne kendi sırrımı ne de başkalarının sırrını kimseye söylemem. Sır olmasa bile biriyle konuştuğumu biriyle ilgili gördüğüm bişeyleri falan asla söylemem başkasına. Sırlar dünyası gibiyimÇoğu benle mezara gidecek
Bir de ne hikmetse başkasının görse duysa kötü şeyler olacağı olaylar insanların özeli olan şeyler hep bana denk geliyor.
Tesadüfen ya görüyorum ya rastlıyorum. Neyse ki bana denk geliyor nasılsa kendilerine bile senle ilgili böyle bişey biliyorum demiyorum
Siz aynı ablamla ben gibisiniz yalnız roller farklı ablamın ağzı çok gevşektir, konuşmayı çok sever.Bir olay mı oldu o akşam 10 kişiyi arayıp söyler teker teker saatlerce ben hayret ederim sıkılmıyor mu bu kadar konuşmaktan diye.O da bana hayret eder. Ama inan ketum olmak da hiç iyi değil. Her şeyi içine atıyorsun, insanlara bir şeyini anlatmadığın içini seni anlamaları zorlaşıyor- gerçi ben arkadaşlarıma anlatırım birçok duygumu düşüncemi ama aşk meşk mevzularında ağzım çok sıkıdır-, iletişim problemleri baş gösteriyor. Benim size tavsiyem kendi kendinize konuşun bol bol, yani sesli olmak zorunda değil. Bir olay olduğunda oturun onu düşünün, kafanızın içinde kendi kendinize anlatın olayı, hatta tartışın, sonra bir kağıda dökün, blog da tutabilirsiniz,mektup yazabilirsiniz. O zaman zaten olayı anlatma arzunuza ulaşıp tatmin oluyorsunuz ve tekrar anlatmaya dahi üşeniyor insan bir olayı yeni baştan, sıkıcı geliyor.
Ya da mesela sizi gerçekten üzen bir olay olduğunda olayları tüm çıplaklığıyla, gerekirse küfürle yazıyorsunuz bir kağıda isimleri kodlayarak sonra yürüyüşe çıkıp onu tanımadığınız birinin kapısı altına bırakıyorsunuz. Birinin bunları görüp, size hak vermesi, sizi anlaması fikri sizi inanılmaz rahatlatıyor.Deneyin derim.
Ayy çok güldüm yaa�� mesela neyi saklıyosun canım küçüklüğünden beri valla merak ettim��
iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
Bunları anlatmam ketumluğuma ters düşecek ama anlatayım yine de
Mesela annemlere ve birçok tanıdığıma üniversite sınavına hazırlanırken hangi bölümü istediğimi katiyen söylemedim lise hayatım boyunca. Sonra ortaokulda lisede hoşlandığım çocuklardan en yakın arkadaşlarıma dahi bir kez bile bahsetmedim. Küçüklüğümden itibaren başkalarının yanında ağlamaktan hazzetmem,ya da üzüldüğümü belli etmekten. 10, 11 yaşındayken bile bir olaya üzüldüğüm zaman annemin yanında ağlamamak için bir bahaneyle lavaboya giderdim orada ağlardım adım ailede soğuk nevaleye çıktı sonraErkek arkadaşımla senelerce flört ettim ablama ısrarla anlatmadım- ki kendisi çok anlayışlı ve moderndir, yani kızma kısıtlama gibi bir olayı da asla yok, aksine hep sorardı 'ee biri yok mu hayatında, bulsana birini' diye,en son evleneceğim zaman mecburen söyledim. Yani ablamın haberi vardı eşimden ama var gücümle saklamaya çalıştım her şeyi son ana kadar, ısrarla görüştürmedim falan. Bir de arkadaşlarımın seneler önce söyledikleri sırlar bile bendedir. Onlar unuturlar ben unutmam, benim hatırlamama şaşarlar. Bu vakte sen hala o bilgileri saklıyon mu diye?
Heh aynı ben
Güvenip anlattığın insanlarla aran bozulduğunda sağda solda dolaşsın sırların da gör gününü
Siz aynı ablamla ben gibisiniz yalnız roller farklı ablamın ağzı çok gevşektir, konuşmayı çok sever.Bir olay mı oldu o akşam 10 kişiyi arayıp söyler teker teker saatlerce ben hayret ederim sıkılmıyor mu bu kadar konuşmaktan diye.O da bana hayret eder. Ama inan ketum olmak da hiç iyi değil. Her şeyi içine atıyorsun, insanlara bir şeyini anlatmadığın içini seni anlamaları zorlaşıyor- gerçi ben arkadaşlarıma anlatırım birçok duygumu düşüncemi ama aşk meşk mevzularında ağzım çok sıkıdır-, iletişim problemleri baş gösteriyor. Benim size tavsiyem kendi kendinize konuşun bol bol, yani sesli olmak zorunda değil. Bir olay olduğunda oturun onu düşünün, kafanızın içinde kendi kendinize anlatın olayı, hatta tartışın, sonra bir kağıda dökün, blog da tutabilirsiniz,mektup yazabilirsiniz. O zaman zaten olayı anlatma arzunuza ulaşıp tatmin oluyorsunuz ve tekrar anlatmaya dahi üşeniyor insan bir olayı yeni baştan, sıkıcı geliyor.
Ya da mesela sizi gerçekten üzen bir olay olduğunda olayları tüm çıplaklığıyla, gerekirse küfürle yazıyorsunuz bir kağıda isimleri kodlayarak sonra yürüyüşe çıkıp onu tanımadığınız birinin kapısı altına bırakıyorsunuz. Birinin bunları görüp, size hak vermesi, sizi anlaması fikri sizi inanılmaz rahatlatıyor.Deneyin derim.
son dediğini yaptın mı gerçekten =)
YaptımAma yazma kısmı insanı çok rahatlatıyor, başkasının kapısına bırakmak da işin manyaklığı, tavsiye ederim.
İyiymiş yalnız değilim demekBen bir de birinin başına gelen utanç verici olayı anlatamam, anlatsam da benim de yüzüm kızarır sebepsiz yere. Başkaları adına utanma duygusu çok gelişmiş bende. Mesela başkasının yanında ağlamaya da çok utanırım annemin yanında bile ağlayamam. Ve işin komik yanı çocukken bile başkalarının yanında ağlamaya utanırdım. Ağlayacağım zaman kendimi odama kilitler kimse görmeden ağladıktan sonra yüzümü yıkar, öyle annemlerin yanına giderdim. Neyse zamanla aştım biraz, şimdi daha iyiyim.
tek bir sorum var.. aslan burcu musunuz?
Burda anlat kız kimseye söylemeyiz
Ben ağlamamı asla saklayamam zaten hemen yaşlar süzülür gözlerimden
Hatta bazı filmlerin bazı sahnelerini izler izler ağlarım. Bi daha izler bi daha ağlarım böyle de salakça bi huyum var
Ben de sanırım görüştüğüm kişiyi evlenme arefesinde söyleyeceğim :)
Görüştüğüm kişi benim bulunduğum şehre farabi ile geldi. Onu bile sadece bir arkadaşıma 2. dönem söyledim.
Sadece bir kez resmini gösterdim o da çok merak ettikleri için.
Ben bu konu üzerinde düşünmüştüm neden söylemiyorum paylaşmıyorum falan diye.
Hani normal olan şeyleri bile paylaşmak istemiyorum özel olan şeyleri geçtim.Sonra şu kanıya vardım.
Ben paylaştığım zaman bi durumu insanlar onun üzerinde yorum yapacaklar olumlu veya olumsuz.
Belki de kimsenin yorumunu düşüncesini duymamak için bunu yapıyorum.
Çünkü ben çok ayrıntı düşünen bir insanım.Ufak bir olay hakkında bile olabilecek tüm olasılıkları hesaplarım.
İnsanların bu kadar ayrıntı düşünmeden ya da benim açımdan bakamayacaklarını düşündüğüm için paylaşmak istemiyorum sanırım.
İnsanlar bana bişey söylediklerinde de bana bu konuda ne düşünüyosun diye sormadan ben asla fikir belirtmem.Sadece dinlerim.
Çünkü çoğu zaman insanlar akıl almak için anlatmıyo rahatlamak için anlatıyor. Forumda bile "ohh be yazdım rahatladım" cümlesiyle biten biçok konu açılıyor.
Bir şarkı sözü vardı ya "Verme verme akıl verme vereceksen huzur ver" diye. Bu hesap insanlar da rahatlamak için anlatıyo çoğu zaman.
şimdi ben aslında çok iyi sır saklarım başkasının bana anlattığı bişeyi öldür allah anlatmam sağa sola. ama kendimle ilgili bişey olunca dayanamıyıp patır patır dökülüyorum
-biliyo musun şöylle şöyle oldu
-biliyomusun ben geçen gün naptım
- sana bişey analatcam ben var ya bi bok yedim
vs vs
neyse efenim dün bi olay yaşadım ve çenemi tutup en az bi ay kimseye anlatmamam lazım da nasıl yapıcam ben bu işi anlatmazsam ucunda iyi bi ödül var (belki inş. kesin değil)
konuyla ilgili makale yazı yada söyleyecek bişeyleri olanı bekliyorum
Sırrını anlataağın bir arkadaş olmalı bence .Ama mesela diyorsun ki cok gizli ve hatta utanılcak ayıplanacak birşeyse ozaman en yakınına bile söylememen lazım. Boşvereceksin anlattıkça günahın yada ayıbın coğalır derler. Unut gitsin.
Sırrını verme dostuna ,dostunda verir dostuna demişler. O yuzden bu kaideyihep aklında tut.
Yükselenim aslan :/
Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
Çok güzel diyosunda çenemi tutabilmek çok önemli
Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?