- Konu Sahibi benkahvecanavari
- #1
Merhaba herkese,
Öncelikle bu benim için bir dert değil hatta çok uzun zamandır yapmam gerektiğine inandığım birşey diyelim. Kendimi tanımaya yönelik adımlar atmaya başladım. Üniversite'de okuyorum ve okulumun kütüphanesinden çok fazla yararlanmaktayım, Edebiyat öğrenciyisiyim ve kendimi bildim bileli çok sık Dünya Klasikleri ve Felsefe kitapları okumaktayım. Aslında kafamdaki düşünceler ve insanlarla yaşadığım deneyimler kendimi ve kişiliğimi tanıma yolunda adımlar atmama vesile oldu. Şöyle söyleyeyim, yatağımı toplarken, yemek yaparken bile çok sık "Ben kimim?" ve "Ne istiyorum?" diyorum. Aslında bu soruları birlikte şekillendirebiliriz, siz kendinize bu durumlarda nasıl sorular sorup, bu düşüncelerle baş edebiliyorsunuz?
Önce biraz kendimden bahsedeyim, sanırım biraz garip biriyim, bu ülkenin normlarını ve toplumsal baskıları çok benimseyemeyen, ayak uyduramayan, çağa göre şekillenemeyen bir karakterim var. Kimse hakkında kötü düşünmüyorum, iftira atmıyorum, yalanı sadece kendimi koruma amaçlı yada konuşmak istemediğim kişisel sorunlarımı geçiştirmek için kullanıyorum. Modum çok inişli-çıkışlı, birşeyden zevk alırken bir saat kadar sonra kendimi çok bitkin, sıkılmış ve yorulmuş hissediyor, yanlız kalmak istiyorum. Goygoy muhabbetini bir yere kadar yapabiliyorum, sonra insanlarla daha çok ciddi konuşmalar yapıp onları tanımaktan hoşlanıyorum. Eve gidince "Karşımdaki kişiden bu gün ne öğrendim?" sorusunu soruyorum, hiçbir şey öğrenmemişssem tamamen zaman kaybı olarak bakıyorum. Normalde hiç "Hayır" diyemeyen bir insandım, şu sıralar kullanıyorum, çok ince düşünceli biriyim ve aynı ince düşünceyi karşımdakinden de bekler, yapmadığı zaman hayal kırıklığına uğrardım, sonra bu durum benim fevriliğimi daha çok kuvvetlendirdi, fevriliğimi üstümden atamadım ama artık karşımdaki insana düşüncelerimi daha net açıklamaya başladım. Normalde herşeye çok çabuk sinirleniyorum ve karşımdaki insanları kırıyorum, hem de ne kırmak. Arkadaşlık açısına gelecek olursak, maalesef hiçbir şey yapmadan insanların nefretini kazanıyorum, neden bilmiyorum. Arkamdan çok kötü dedikodular da duydum, iyi şeyler de. Herkes gibi davranmadığım için mi bir yer edinemiyorum, anlamıyorum. Bu konuda da kimsenin fikrini değiştiremediğim için artık insanların düşüncelerini de umursamadan önüme bakarak ilerliyorum, kendime eskisinden daha fazla güveniyorum ve kendimi özümde seviyorum. Mesela geçen gün yaşadığım bir olaydan bahsetmek istiyorum sizlere, okulda çok arkadaşım var fakat zaman geçirdiğim kişi sayısı beşi geçmez, bu arkadaşlarımla çok sık zaman geçirdik, her pazar birlikte kahve içme ritüelimiz vardır, geçen hafta kendilerine "Günaydın" desem de görmemezlikten gelindim, şok etkisi yarattı. "Neden?" diye sordum kendime, acaba yanlış birşey mi yaptım, bilmeden bir dedikoduya mı dahil oldum da öğrenildi dedim, sonra bende uğraşmayı bırakıp kendimi geri çektim, selam vererek geçiştirdim, artık insanlar bana nasılsa bende onlara öyle olmaya başladım. Sebebini sormayı düşündüm ama yanlış anlamış olmaktan korktuğum için dile getirmedim, belki bir problemleri vardı, ama bana söylemeleri gerekmez miydi? Arama mesafe koydum, çünkü artık insanların düşüncelerini irdeleyecek zamanım ve takatim yok, fark etmiş olmalılar ki bana "Senin bir iki gündür modun çok düşük" dediler, bende ailemin geldiğini ve biraz yorgun olduğumu söyleyip konuyu kapattım, bu günde onlar dışarda birlikteyken ben evdeyim, aslında şu an daha mutluyum.
Sürekli evde yalnız kalıp kendime sorular sormaktan kafayı yiyebilirim, bu sorular kendimi bulmaya yönelik ve tamamen kişiliğimi bir nebze de olsa törpüleme işlemi diyorum kendime. Çok yazmış ve sıkmış olabilirim, belki burada benim gibi eğitim gören arkadaşlar vardır, birçoğunuz iş hayatındasınız, daha deneyimli olduğunuzu düşünerek danışmak istedim, illa ki bu yollardan geçmiş birileri vardır diye yazdım. Özellikle
Mune
ablanın yorumunu görmek ve düşüncelerini almak isterim. Sevgiler
Öncelikle bu benim için bir dert değil hatta çok uzun zamandır yapmam gerektiğine inandığım birşey diyelim. Kendimi tanımaya yönelik adımlar atmaya başladım. Üniversite'de okuyorum ve okulumun kütüphanesinden çok fazla yararlanmaktayım, Edebiyat öğrenciyisiyim ve kendimi bildim bileli çok sık Dünya Klasikleri ve Felsefe kitapları okumaktayım. Aslında kafamdaki düşünceler ve insanlarla yaşadığım deneyimler kendimi ve kişiliğimi tanıma yolunda adımlar atmama vesile oldu. Şöyle söyleyeyim, yatağımı toplarken, yemek yaparken bile çok sık "Ben kimim?" ve "Ne istiyorum?" diyorum. Aslında bu soruları birlikte şekillendirebiliriz, siz kendinize bu durumlarda nasıl sorular sorup, bu düşüncelerle baş edebiliyorsunuz?
Önce biraz kendimden bahsedeyim, sanırım biraz garip biriyim, bu ülkenin normlarını ve toplumsal baskıları çok benimseyemeyen, ayak uyduramayan, çağa göre şekillenemeyen bir karakterim var. Kimse hakkında kötü düşünmüyorum, iftira atmıyorum, yalanı sadece kendimi koruma amaçlı yada konuşmak istemediğim kişisel sorunlarımı geçiştirmek için kullanıyorum. Modum çok inişli-çıkışlı, birşeyden zevk alırken bir saat kadar sonra kendimi çok bitkin, sıkılmış ve yorulmuş hissediyor, yanlız kalmak istiyorum. Goygoy muhabbetini bir yere kadar yapabiliyorum, sonra insanlarla daha çok ciddi konuşmalar yapıp onları tanımaktan hoşlanıyorum. Eve gidince "Karşımdaki kişiden bu gün ne öğrendim?" sorusunu soruyorum, hiçbir şey öğrenmemişssem tamamen zaman kaybı olarak bakıyorum. Normalde hiç "Hayır" diyemeyen bir insandım, şu sıralar kullanıyorum, çok ince düşünceli biriyim ve aynı ince düşünceyi karşımdakinden de bekler, yapmadığı zaman hayal kırıklığına uğrardım, sonra bu durum benim fevriliğimi daha çok kuvvetlendirdi, fevriliğimi üstümden atamadım ama artık karşımdaki insana düşüncelerimi daha net açıklamaya başladım. Normalde herşeye çok çabuk sinirleniyorum ve karşımdaki insanları kırıyorum, hem de ne kırmak. Arkadaşlık açısına gelecek olursak, maalesef hiçbir şey yapmadan insanların nefretini kazanıyorum, neden bilmiyorum. Arkamdan çok kötü dedikodular da duydum, iyi şeyler de. Herkes gibi davranmadığım için mi bir yer edinemiyorum, anlamıyorum. Bu konuda da kimsenin fikrini değiştiremediğim için artık insanların düşüncelerini de umursamadan önüme bakarak ilerliyorum, kendime eskisinden daha fazla güveniyorum ve kendimi özümde seviyorum. Mesela geçen gün yaşadığım bir olaydan bahsetmek istiyorum sizlere, okulda çok arkadaşım var fakat zaman geçirdiğim kişi sayısı beşi geçmez, bu arkadaşlarımla çok sık zaman geçirdik, her pazar birlikte kahve içme ritüelimiz vardır, geçen hafta kendilerine "Günaydın" desem de görmemezlikten gelindim, şok etkisi yarattı. "Neden?" diye sordum kendime, acaba yanlış birşey mi yaptım, bilmeden bir dedikoduya mı dahil oldum da öğrenildi dedim, sonra bende uğraşmayı bırakıp kendimi geri çektim, selam vererek geçiştirdim, artık insanlar bana nasılsa bende onlara öyle olmaya başladım. Sebebini sormayı düşündüm ama yanlış anlamış olmaktan korktuğum için dile getirmedim, belki bir problemleri vardı, ama bana söylemeleri gerekmez miydi? Arama mesafe koydum, çünkü artık insanların düşüncelerini irdeleyecek zamanım ve takatim yok, fark etmiş olmalılar ki bana "Senin bir iki gündür modun çok düşük" dediler, bende ailemin geldiğini ve biraz yorgun olduğumu söyleyip konuyu kapattım, bu günde onlar dışarda birlikteyken ben evdeyim, aslında şu an daha mutluyum.
Sürekli evde yalnız kalıp kendime sorular sormaktan kafayı yiyebilirim, bu sorular kendimi bulmaya yönelik ve tamamen kişiliğimi bir nebze de olsa törpüleme işlemi diyorum kendime. Çok yazmış ve sıkmış olabilirim, belki burada benim gibi eğitim gören arkadaşlar vardır, birçoğunuz iş hayatındasınız, daha deneyimli olduğunuzu düşünerek danışmak istedim, illa ki bu yollardan geçmiş birileri vardır diye yazdım. Özellikle
