Kendimi değersiz ve yalnız hissediyorum

Son zamanlarda bu duygu o kadar yoğun ki. Bazı problemlerim var ve kimseye anlatmak istemiyorum. Bu nedenle de kendimi çok yalnız hissediyorum. Yeni evliyim aslında şu an mutluluktan havalara uçmam gerekirken her gün ağlıyorum. Dün de buraya konu açmıştım eşimle ilgili. Beni artık sevmediğini düşünüyorum.

yine çok uzun olacak ama burdan başka içimi dökeceğim kimse yok lütfen hakaret edip kırmadan sadece yardımcı olabilecekler yazarsa sevinirim. Çünkü gerçekten iyi hissetmiyorum kendimi. Belki de yardım almam gerekiyordur onu da düşüneceğim zaten.

konuya dönersek sevgililik dönemimizden beri hep sorunlu bir ilişkimiz oldu aslında. İlk önce yaşıyla ilgili yalan söyleyerek hayatıma girdi. Benden küçük olduğunu gizledi. Bir şeyler gizlediğini hissettiğim için sürekli üzerine gidiyordum o da beni takıntılı olmakla suçluyordu. İlk yarı böyle geçti. Askere gidip geldikten sonra tekrar barıştık ve sanırım sadece o zaman kısa bir süre ilişkimiz güzel gitti. Aramızda yalan kalmadığını sanıyordum çünkü. Artık işsizlik problemi vardı iş arıyordu aileler tanışacaktı. Sonra bu da gerçekleşti derken nişan oldu. Ama bir tuhaflık vardı ki ben bunu hala hissediyorum. Sanki bir şeyler oturmuyor yani oyuncak gibi geliyor bazen. Babası beni istemiyor mesela bunu biliyorum. Annesi ise çok yakın ve iyi davranıyor ama onun da samimiyetinden emin değilim. Bu benim hayatımda çok önemli bir sorun teşkil eder mi? Eğer eşimle mutlu olsam sanırım etmezdi ama şu an her şeye takıyorum. Zaten asıl sorunum da eşimle.

Nişanlıyken nikahı erken yapıp vize başvurusu yapmaya karar verdik. Güya balayı için yurt dışına gidecektik. Nikah yaptık ama ailelerimizle yaşamaya devam ediyorduk. Bu süreçte aslında okulunun denkliği olmadığını öğrendim. Yurt dışında mühendislik okumuştu. Burada iş başvuruları yapıyordu ama hiç mühendis olarak görüşmeye çağırılmıyordu. Zaten çalıştığı yerde de çok alakasız bir iş yapıyor. Dikkatimi çekiyordu şüpheleniyordum. Bir gün dayanamadım sordum ilk önce inkar etti hatta üste çıkmaya çalıştı ama sonra denkliğim yok işte o süreçte annem hastaydı ilgilenemedim dedi. Düğünden sonra halledeceğim dedi. Düğün oldu bitti ama biz bu süreçte çok yıprandık. Sebebi benim bir şeyleri fazla takmam da olabilir tabi. Babasının beni istemediğini yine gözüme soktuğu bir gün çok kötü hissettim kendimi. O gün öyle geçti ama ertesi sabah uyandığımda ağlamaya başladım yatakta. Artık gerçekten çok üzülüyordum bazı şeylere. Eşim de ne olduğunu şaşırdı tabi. Anlattım o da üzüldü falan derken ben artık ailesiyle ilgili en ufak bir şey olduğunda kendimi tutamayıp ağlamaya başlıyordum hatta kriz geçiriyordum belki. Gerçekten neye ağladığımı unutup nefesim kesilene kadar ağlıyordum. Eşim de kötü oluyordu artık bıkmıştı belki de. Sakin zamanlarda mutlu musun pişman mısın vs şeklinde bazen soruyordum evlilikle ilgili konuşurken. Çok yorulduk biraz zamana ihtiyacımız var diyordu hep.

Sonra bu arada ben yine hissettim ve aslında okulu bile bitirmedin dimi diye sordum bir gün. Nasıl oluyor bilmiyorum ama gerçekten aklıma gelen başıma geliyor. yine ilk önce konuyu kapatmaya çalıştı derken sonunda itiraf etti. Son sınıftan 2 dersi kaldığı için mezun olmamış. O süreçte annesi kanser tedavisi görüyormuş ve maddi durumları da kötüye gitmiş tedavi masrafları falan. 2 dersten sınava girmesi için biraz ödeme yapması gerekiyormuş ailesine bunu söyleyememiş para da bulamayınca bırakıp dönmüş ama herkes bitirdi sanıyor. Bu bana bir darbe daha oldu. Çünkü ben de diyorum ki bölümüyle ilgili bir iş bulunca geliri de düzelir, ben de çalışıyorum. Her şey daha iyi olur diye hayal kuruyorum. Meğer lise mezunu şu an okulu bile bitmemiş çünkü. Kötü şartlarda çalışıyor ve maddi sorunlar yaşıyoruz.

bu kadar yalan bu kadar olumsuzluk ailesi şu bu derken bazen diyorum ki boşan ne duruyorsun. Sonra düşünüyorum kötü biri değil ve bence içine kapanık biri olduğu için kimseye derdini anlatamayıp bu duruma gelmiş. Çünkü okulun bitmediğini anlatırken çok ağladı. İlk defa bu kadar açıkça her şeyi anlattı. Okurken de maddi anlamda sıkıntılar yaşadığını ve okulla ilgili bir şey hatırlamak istemediğini vs. Ve şu an çalıştığı yerden kendisi de memnun değil. Okuma yazmayı zor öğrenen insanlar bile gelip beni azarlıyor çok üzülüyorum ve ben de mesleğimi yapmak istiyorum ama benim şu an okulu bitirmek gibi bir şansım yok diyor. Bir gün durumlar düzelirse tekrar okul için bir şey yaparım ama şu an yapamam diyor. Ona da kızamıyorum üzülüyorum hatta bu durumuna. Çünkü iyi biri aslında gerçekten buna inanıyorum.

gelin görün ki bu kadar yalan ve diğer taraftan ailesiyle ilgili durumlar bizi çok yıprattı. Benim takıntılı tavırlarım da onu benden soğuttu bence. Gerçekten hiçbir olumsuzluğu yok. Elinden geldiğince evde her işe yardım ediyor. Neredeyse her şeyi birlikte yapıyoruz, ben yemek yapıyorsam o hemen gelip masayı hazırlıyor. Ben mutfağı topluyorsam o makinayı boşaltıyor ve kendisi yapıyor bunları. Sesini yükseltmez, anlayışlıdır, merhametlidir, dışarı çıkayım takılayım demez ki bence bu olumsuz bir şey değil çıkıp arkadaşlarıyla da vakit geçirmeli ama bence o da çok mutsuz o yüzden evden çıkmak içinden gelmiyor diye düşünüyorum bazen. Birlikte çıkıyoruz bir yerlere gidiyoruz ama onun dışında çıkmıyor hiç. Bana söylediği yalanlar hariç bir tane olumsuz bir yönünü bulamam ama beni sevdiğini de hissedemiyorum artık. Yani insan sevilse onu hisseder bence. Kendini dünyanın en güzel kadını hisseder. Mutlu hisseder. Ben bunların hiçbirini hissedemiyorum. Benden küçük diye yaşı takıntı yaptım bir süre. Ama yaş değil bence. Belki beni beğenmiyor. Çünkü bir kere bile bana güzel olduğumu söylemedi hiç iltifat etmedi. Güzel biri de sayılmam zaten.

bunu belki tuhaf bulacaksınız ama yakınımızdaki yeni evli çiftlere imrenip ağladığım çok oldu. Bazı ilişkilerde erkeğin ilgisi sevgisi o kadar belli oluyor ki. Bu kadının davranışlarına özgüvenine her şeyine yansıyor. Mesela kuzeni de 2 senelik evli. Eşini o kadar el üstünde tutuyor ki. Kızın her halinden belli çok mutlu. Kıza bakışı, dokunuşu. Fotoğraflarda bile o kadar belli ki mutlulukları gözlerinden okunuyor. Ben hiç öyle hissedemedim. Artık ben de çok sevilmek mutlu olmak istiyorum. Beni gözünden sakınsın hatta bazen kıskansın bazen güzel sözler söylesin istiyorum. Ben herhangi bir şeyi sorun etmesem kavga bile etmeyiz. Ama böyle şeylere üzülünce bu da benim yüzüme davranışlarıma yansıyor ne yazık ki. Özgüvenimi kaybettim. Eskisi gibi olamıyorum. Kendim de farkındayım ama eskiden böyle değildim.

mesela bugün öğretmenler günü. Bir sürü eski arkadaşım çiçek yolladı, aradı sordu. Eşim not kağıdına günün kutlu olsun öğretmenim yazıp buzdolabına yapıştırmış. Ama sanırım onu da eve çiçekler gelince mecbur hissedip yaptı. Çünkü sabah yoktu orda. Hani geceden falan yapsa yine hoşuma giderdi. Ama insan bir çiçek bekliyor bir incelik bekliyor. Her çiçek gelişinde heyecanla açıp baktım hiçbiri o değil o kadar üzüldüm ki.

Dün buraya konu açmıştım beni arkadaşının nikahına götürmek istemiyor diye. Hiçbir arkadaşıyla da tanışmadım. Çünkü ilk başlarda tanışalım dediğinde burnum kemerliydi ve kendimi hiç beğenmiyordum. Benimle ilgili olumsuz şeyler söylerler diye tanışmak istemedim. Biliyorum bu çok kötü bir şey ama son birkaç senedir her şeyi kompleks haline getirdim lütfen yargılamayın. Sonra da bi daha tanışma konusu olmadı derken pandemi süreci araya girdi ve şimdi bu durumdayız.

dün akşam sordum neden hiç arkadaşlarını tanımıyorum diye. Ben söyledim sen istemedin dedi. Ben de o ilişkinin başlarındaydı nişanlandıktan sonra hiç demedin dedim. Pandemi oldu dedi. Ben düğünden sonra arkadaşlarımı yemeğe davet etmek çok isterdim ama sen misafir sevmiyorsun dedi. Aslında misafir sevmemek değil ama gerçekten insanlarla ne yapacağımı bilmiyorum. Yani ne konuşayım nasıl sohbet edeyim nasıl davranayım. Samimi mi mesafeli mi olayım ne yapayım gerçekten bilemiyorum artık. Çünkü ben ilk izlenim olarak hep soğuk ve kasıntı geliyorum insanlara. Ve bana gıcık oluyorlar. Uzun bir süre aynı ortamda bulunduktan sonra çok sağlam arkadaşlıklarım oluyor ve hepsi de aynı şeyi söylüyor. İlk başta sana gıcık oluyordum diyorlar. Gerçekten bu da bende takıntı oldu artık yeni biriyle tanışamıyorum. İnsanlara nasıl bir izlenim bırakmalıyım ne yapmalıyım bilmiyorum. Mesela evlenip bir siteye yerleştik. Kapıdan çıkarken karşı komşu dışardaysa gitmesini bekliyorum karşılaşmamak için. Çünkü birkaç kez karşılaştık aslında çok tatlı bir kadın ve çok sıcak kanlı görünüyor ama sonraki karşılaşmalarda sanki benden hoşlanmışmış gibi geldi. O yüzden şimdi nasıl davranacağımı bilmiyorum. Mesela eşi eşimle karşılaştığında bir akşam bekleriz Falan diyormuş ama kadın bana hiç öğle bir şey demiyor. Bunu bile takıntı yaptım kendime. Birileri evime gelip gitsin istiyorum ama komşuluk ilişkisi bile kuramıyorum. İnanın ben böyle biri değildim. Gerçekten bir sürü arkadaşım vardı o kadar sosyal bir insandım ki. Ama son birkaç yıldır hiç öyle olamıyorum. Hiç kimseye gerçek sorunlarımı anlatamıyorum. Herkese çok mutluymuşum gibi rol yapıyorum aileme bile. Kimseyle iletişim kurmak istemeyen bir hale geldim. Arkadaş Whatsapp gruplarında şu an öğretmenler gününü kutluyorlar mesela. Herkes yazıyor ama ben yazmak istemiyorum. Çünkü bana söz gelir de nasılsın evlilik nasıl gidiyor falan diyecekler diye hep görünmez olmaya çalışıyorum. Neden böyleyim bilmiyorum ama artık bu durumdan kurtulmak istiyorum.

evet psikolojik destek almayı düşünüyorum bunu şimdiden söyleyeyim. Ama hemen randevu bulunmuyor devlet hastanelerinden. Bir de sadece buna bağlı kalmak istemiyorum artık kendim de bir adım atmak düzelmek için bir şeyler yapmak istiyorum. neler yapabilirim bana yardımcı olur musunuz? Birkaç tavsiye, belki biraz motive edici şeyler. İnanın güzel şeyler duymaya çok ihtiyacım var...
Fazla iyimser mi bakıyorum bilmiyorum ama bence eşin seni kaybetmemek için sana yalan söylemiş. Bence eşin seni seviyor ama onunda şuan psikolojik sorunları olduğu için seninle ilgilenmiyor. Kendi de şuan iyi değil çünkü. İlişkinizdeki bazı olaylar sizi yıpratmış bu yüzden araya biraz soğukluk girmiş olabilir
Fazla takıntı yapmayın herşeyi.
Bir de size fikir olsun her gün dışarı çıkıp hiç tanımadığınız birine bişey sormak bahanesi ile muhabbet edin. Her gün yapmasanız bile haftada 2 - 3 kere yapmaya çalışın. Özgüven probleminizi ve iletişim fobinizi yenersiniz diye düşünüyorum. Sevgilerle
 
Son zamanlarda bu duygu o kadar yoğun ki. Bazı problemlerim var ve kimseye anlatmak istemiyorum. Bu nedenle de kendimi çok yalnız hissediyorum. Yeni evliyim aslında şu an mutluluktan havalara uçmam gerekirken her gün ağlıyorum. Dün de buraya konu açmıştım eşimle ilgili. Beni artık sevmediğini düşünüyorum.

yine çok uzun olacak ama burdan başka içimi dökeceğim kimse yok lütfen hakaret edip kırmadan sadece yardımcı olabilecekler yazarsa sevinirim. Çünkü gerçekten iyi hissetmiyorum kendimi. Belki de yardım almam gerekiyordur onu da düşüneceğim zaten.

konuya dönersek sevgililik dönemimizden beri hep sorunlu bir ilişkimiz oldu aslında. İlk önce yaşıyla ilgili yalan söyleyerek hayatıma girdi. Benden küçük olduğunu gizledi. Bir şeyler gizlediğini hissettiğim için sürekli üzerine gidiyordum o da beni takıntılı olmakla suçluyordu. İlk yarı böyle geçti. Askere gidip geldikten sonra tekrar barıştık ve sanırım sadece o zaman kısa bir süre ilişkimiz güzel gitti. Aramızda yalan kalmadığını sanıyordum çünkü. Artık işsizlik problemi vardı iş arıyordu aileler tanışacaktı. Sonra bu da gerçekleşti derken nişan oldu. Ama bir tuhaflık vardı ki ben bunu hala hissediyorum. Sanki bir şeyler oturmuyor yani oyuncak gibi geliyor bazen. Babası beni istemiyor mesela bunu biliyorum. Annesi ise çok yakın ve iyi davranıyor ama onun da samimiyetinden emin değilim. Bu benim hayatımda çok önemli bir sorun teşkil eder mi? Eğer eşimle mutlu olsam sanırım etmezdi ama şu an her şeye takıyorum. Zaten asıl sorunum da eşimle.

Nişanlıyken nikahı erken yapıp vize başvurusu yapmaya karar verdik. Güya balayı için yurt dışına gidecektik. Nikah yaptık ama ailelerimizle yaşamaya devam ediyorduk. Bu süreçte aslında okulunun denkliği olmadığını öğrendim. Yurt dışında mühendislik okumuştu. Burada iş başvuruları yapıyordu ama hiç mühendis olarak görüşmeye çağırılmıyordu. Zaten çalıştığı yerde de çok alakasız bir iş yapıyor. Dikkatimi çekiyordu şüpheleniyordum. Bir gün dayanamadım sordum ilk önce inkar etti hatta üste çıkmaya çalıştı ama sonra denkliğim yok işte o süreçte annem hastaydı ilgilenemedim dedi. Düğünden sonra halledeceğim dedi. Düğün oldu bitti ama biz bu süreçte çok yıprandık. Sebebi benim bir şeyleri fazla takmam da olabilir tabi. Babasının beni istemediğini yine gözüme soktuğu bir gün çok kötü hissettim kendimi. O gün öyle geçti ama ertesi sabah uyandığımda ağlamaya başladım yatakta. Artık gerçekten çok üzülüyordum bazı şeylere. Eşim de ne olduğunu şaşırdı tabi. Anlattım o da üzüldü falan derken ben artık ailesiyle ilgili en ufak bir şey olduğunda kendimi tutamayıp ağlamaya başlıyordum hatta kriz geçiriyordum belki. Gerçekten neye ağladığımı unutup nefesim kesilene kadar ağlıyordum. Eşim de kötü oluyordu artık bıkmıştı belki de. Sakin zamanlarda mutlu musun pişman mısın vs şeklinde bazen soruyordum evlilikle ilgili konuşurken. Çok yorulduk biraz zamana ihtiyacımız var diyordu hep.

Sonra bu arada ben yine hissettim ve aslında okulu bile bitirmedin dimi diye sordum bir gün. Nasıl oluyor bilmiyorum ama gerçekten aklıma gelen başıma geliyor. yine ilk önce konuyu kapatmaya çalıştı derken sonunda itiraf etti. Son sınıftan 2 dersi kaldığı için mezun olmamış. O süreçte annesi kanser tedavisi görüyormuş ve maddi durumları da kötüye gitmiş tedavi masrafları falan. 2 dersten sınava girmesi için biraz ödeme yapması gerekiyormuş ailesine bunu söyleyememiş para da bulamayınca bırakıp dönmüş ama herkes bitirdi sanıyor. Bu bana bir darbe daha oldu. Çünkü ben de diyorum ki bölümüyle ilgili bir iş bulunca geliri de düzelir, ben de çalışıyorum. Her şey daha iyi olur diye hayal kuruyorum. Meğer lise mezunu şu an okulu bile bitmemiş çünkü. Kötü şartlarda çalışıyor ve maddi sorunlar yaşıyoruz.

bu kadar yalan bu kadar olumsuzluk ailesi şu bu derken bazen diyorum ki boşan ne duruyorsun. Sonra düşünüyorum kötü biri değil ve bence içine kapanık biri olduğu için kimseye derdini anlatamayıp bu duruma gelmiş. Çünkü okulun bitmediğini anlatırken çok ağladı. İlk defa bu kadar açıkça her şeyi anlattı. Okurken de maddi anlamda sıkıntılar yaşadığını ve okulla ilgili bir şey hatırlamak istemediğini vs. Ve şu an çalıştığı yerden kendisi de memnun değil. Okuma yazmayı zor öğrenen insanlar bile gelip beni azarlıyor çok üzülüyorum ve ben de mesleğimi yapmak istiyorum ama benim şu an okulu bitirmek gibi bir şansım yok diyor. Bir gün durumlar düzelirse tekrar okul için bir şey yaparım ama şu an yapamam diyor. Ona da kızamıyorum üzülüyorum hatta bu durumuna. Çünkü iyi biri aslında gerçekten buna inanıyorum.

gelin görün ki bu kadar yalan ve diğer taraftan ailesiyle ilgili durumlar bizi çok yıprattı. Benim takıntılı tavırlarım da onu benden soğuttu bence. Gerçekten hiçbir olumsuzluğu yok. Elinden geldiğince evde her işe yardım ediyor. Neredeyse her şeyi birlikte yapıyoruz, ben yemek yapıyorsam o hemen gelip masayı hazırlıyor. Ben mutfağı topluyorsam o makinayı boşaltıyor ve kendisi yapıyor bunları. Sesini yükseltmez, anlayışlıdır, merhametlidir, dışarı çıkayım takılayım demez ki bence bu olumsuz bir şey değil çıkıp arkadaşlarıyla da vakit geçirmeli ama bence o da çok mutsuz o yüzden evden çıkmak içinden gelmiyor diye düşünüyorum bazen. Birlikte çıkıyoruz bir yerlere gidiyoruz ama onun dışında çıkmıyor hiç. Bana söylediği yalanlar hariç bir tane olumsuz bir yönünü bulamam ama beni sevdiğini de hissedemiyorum artık. Yani insan sevilse onu hisseder bence. Kendini dünyanın en güzel kadını hisseder. Mutlu hisseder. Ben bunların hiçbirini hissedemiyorum. Benden küçük diye yaşı takıntı yaptım bir süre. Ama yaş değil bence. Belki beni beğenmiyor. Çünkü bir kere bile bana güzel olduğumu söylemedi hiç iltifat etmedi. Güzel biri de sayılmam zaten.

bunu belki tuhaf bulacaksınız ama yakınımızdaki yeni evli çiftlere imrenip ağladığım çok oldu. Bazı ilişkilerde erkeğin ilgisi sevgisi o kadar belli oluyor ki. Bu kadının davranışlarına özgüvenine her şeyine yansıyor. Mesela kuzeni de 2 senelik evli. Eşini o kadar el üstünde tutuyor ki. Kızın her halinden belli çok mutlu. Kıza bakışı, dokunuşu. Fotoğraflarda bile o kadar belli ki mutlulukları gözlerinden okunuyor. Ben hiç öyle hissedemedim. Artık ben de çok sevilmek mutlu olmak istiyorum. Beni gözünden sakınsın hatta bazen kıskansın bazen güzel sözler söylesin istiyorum. Ben herhangi bir şeyi sorun etmesem kavga bile etmeyiz. Ama böyle şeylere üzülünce bu da benim yüzüme davranışlarıma yansıyor ne yazık ki. Özgüvenimi kaybettim. Eskisi gibi olamıyorum. Kendim de farkındayım ama eskiden böyle değildim.

mesela bugün öğretmenler günü. Bir sürü eski arkadaşım çiçek yolladı, aradı sordu. Eşim not kağıdına günün kutlu olsun öğretmenim yazıp buzdolabına yapıştırmış. Ama sanırım onu da eve çiçekler gelince mecbur hissedip yaptı. Çünkü sabah yoktu orda. Hani geceden falan yapsa yine hoşuma giderdi. Ama insan bir çiçek bekliyor bir incelik bekliyor. Her çiçek gelişinde heyecanla açıp baktım hiçbiri o değil o kadar üzüldüm ki.

Dün buraya konu açmıştım beni arkadaşının nikahına götürmek istemiyor diye. Hiçbir arkadaşıyla da tanışmadım. Çünkü ilk başlarda tanışalım dediğinde burnum kemerliydi ve kendimi hiç beğenmiyordum. Benimle ilgili olumsuz şeyler söylerler diye tanışmak istemedim. Biliyorum bu çok kötü bir şey ama son birkaç senedir her şeyi kompleks haline getirdim lütfen yargılamayın. Sonra da bi daha tanışma konusu olmadı derken pandemi süreci araya girdi ve şimdi bu durumdayız.

dün akşam sordum neden hiç arkadaşlarını tanımıyorum diye. Ben söyledim sen istemedin dedi. Ben de o ilişkinin başlarındaydı nişanlandıktan sonra hiç demedin dedim. Pandemi oldu dedi. Ben düğünden sonra arkadaşlarımı yemeğe davet etmek çok isterdim ama sen misafir sevmiyorsun dedi. Aslında misafir sevmemek değil ama gerçekten insanlarla ne yapacağımı bilmiyorum. Yani ne konuşayım nasıl sohbet edeyim nasıl davranayım. Samimi mi mesafeli mi olayım ne yapayım gerçekten bilemiyorum artık. Çünkü ben ilk izlenim olarak hep soğuk ve kasıntı geliyorum insanlara. Ve bana gıcık oluyorlar. Uzun bir süre aynı ortamda bulunduktan sonra çok sağlam arkadaşlıklarım oluyor ve hepsi de aynı şeyi söylüyor. İlk başta sana gıcık oluyordum diyorlar. Gerçekten bu da bende takıntı oldu artık yeni biriyle tanışamıyorum. İnsanlara nasıl bir izlenim bırakmalıyım ne yapmalıyım bilmiyorum. Mesela evlenip bir siteye yerleştik. Kapıdan çıkarken karşı komşu dışardaysa gitmesini bekliyorum karşılaşmamak için. Çünkü birkaç kez karşılaştık aslında çok tatlı bir kadın ve çok sıcak kanlı görünüyor ama sonraki karşılaşmalarda sanki benden hoşlanmışmış gibi geldi. O yüzden şimdi nasıl davranacağımı bilmiyorum. Mesela eşi eşimle karşılaştığında bir akşam bekleriz Falan diyormuş ama kadın bana hiç öğle bir şey demiyor. Bunu bile takıntı yaptım kendime. Birileri evime gelip gitsin istiyorum ama komşuluk ilişkisi bile kuramıyorum. İnanın ben böyle biri değildim. Gerçekten bir sürü arkadaşım vardı o kadar sosyal bir insandım ki. Ama son birkaç yıldır hiç öyle olamıyorum. Hiç kimseye gerçek sorunlarımı anlatamıyorum. Herkese çok mutluymuşum gibi rol yapıyorum aileme bile. Kimseyle iletişim kurmak istemeyen bir hale geldim. Arkadaş Whatsapp gruplarında şu an öğretmenler gününü kutluyorlar mesela. Herkes yazıyor ama ben yazmak istemiyorum. Çünkü bana söz gelir de nasılsın evlilik nasıl gidiyor falan diyecekler diye hep görünmez olmaya çalışıyorum. Neden böyleyim bilmiyorum ama artık bu durumdan kurtulmak istiyorum.

evet psikolojik destek almayı düşünüyorum bunu şimdiden söyleyeyim. Ama hemen randevu bulunmuyor devlet hastanelerinden. Bir de sadece buna bağlı kalmak istemiyorum artık kendim de bir adım atmak düzelmek için bir şeyler yapmak istiyorum. neler yapabilirim bana yardımcı olur musunuz? Birkaç tavsiye, belki biraz motive edici şeyler. İnanın güzel şeyler duymaya çok ihtiyacım var...
tam okumadim ama siz kompleksli ve takintili davraniyorsunuz. tam okumadigim icin esinizle ilgili yorum yapamayacagim. bence siz bu komplekslerinizi asmak icin kitaplar okuyun, videolar izleyin. burnunuzun kemerli olmasi mesela sizin disinda hic kimsenin umrunda degil, o nedenle arkadaslari ile tanismamaniz kendinizi onlara layik gormemeniz gibi olmus. hatta dugun olayinda bile kendinizi ezik goruyorsunuz ve cok basit laflar icin esinizin sizinle gorunmek istemedigi sonucunu cikartiyorsunuz. cunku kendiniz icten ice bundan korkuyorsunuz ve karsi tarafi yapmakla itham ediyorsunuz. esinizi birakin kendiniz uzerine calisin.
 
Son düzenleme:
Gerçekten gideceğim. Bu halde olmak hoşuma gitmiyor benim de. Devlet hastanelerinden randevu almak zor ama sürekli kontrol ediyorum. Mutlaka gideceğim. Ama sadece buna bağlı kalmak istemiyorum artık bir yerden başlamak bir şeyler yapmak istiyorum.
Devlet Hastanesi'nde randevu almaya uğraşmak yerine. Sabah erken saatte gidin. Zaten randevu sisteminden dolayı çok az hasta kabul ettikleri için boş oluyorlar. Rica edince de alıp muayene ediyorlar. Bu hafta bütün sağlık tetkiklerimi bu şekilde yaptırdım

Ayrıca sorun eşinizin sizi sevmemesi falan değil. Sizin sosyal fobiniz var ve herkesten önce siz kendinizi sevmiyorsunuz.

Tavsiyem saçınızı değiştirin. Alışverişe çıkın. Yatak odanızı zevkinize göre düzenleyin kendinize bakım yapın. Önce modunuzu yükseltin. İnsan hayatında bir şeyler değişmeden kendisi değişmiyor. Önce değişimi başlatın ve tedavi alın
 
Ilk önce sakinlesmeniz lazim.Bu kadar diş taraftan gelecek her söze davranışa bakışa anlam yüklemeyin.Niyet okumayın.Akisina bırakın bazı şeyleri.Komsuyla yapılacak sohbeti bile büyütmussunuz.Hem su an pandemi var,biz kadınlar daha dikkatliyiz kadın bundan dolayı gelme gitme durumu konuşmaz,erkekler rahat cidden.Belki de konu tamamen bu.
Siz kendinizi kapatmışsınız ve içinize dönüp olayları kurgulamışsınız. Bundan siyrilin.Gecmisle savaşma suya vurmak gibi.Olumsuzluklar düğün süreçlerinde birçok çift yaşıyor. Bende çok yaşadım .issizdim o donem.kendimi çok değersiz gördüm.cok iğneleyici soz de duydum.Sonra bi çalışmaya başladım.Tum enerjimi kendime işime ve esime verdim.Hala tabi ki o günlerin etkisine girebiliyorum,hayat akiyor yeni şeyler de ekleniyor ama ben bu kadar etkilenmiyorum. Demem o ki işinize evinize odaklanıp geçmişi bu takıntılı durumları ilgi alanınızdan uzaklaştırın.
Güzellik kasla gözle burunla olmuyor sadece.Nice güzel kadın var ama ruh yok ışık yok enerji yok.Kimi bi konuşmasıyla soğutur insani.siz seveceksiniz önce kendinizi.hepimiz bu dünyada biricigiz.sizde çok degerlisiniz.
Eşinizle ilgili durumlar ise sizin kararınıza kalmis.evlilik için gerekli şartlar diploma değil dürüstlük yardımlaşma sevgi saygı...
Çünkü Çok iyi bir işi olur ıssız kalır iflas eder.
Eşiniz çaresizlikten yalanlara sığınmış eğitimi konusunda.Tabi yalanda yalanı doğurmuş.onemli olan artık bi noktada yalanların bitmesi ve dürüstlükle devam etmesi.Bunu karşılıklı belirleyin.
Umarım herşey gecer ve içinizdeki bu durumdan bu duygudan ferahlayacaginiz günlere geçersiniz.
 
Son zamanlarda bu duygu o kadar yoğun ki. Bazı problemlerim var ve kimseye anlatmak istemiyorum. Bu nedenle de kendimi çok yalnız hissediyorum. Yeni evliyim aslında şu an mutluluktan havalara uçmam gerekirken her gün ağlıyorum. Dün de buraya konu açmıştım eşimle ilgili. Beni artık sevmediğini düşünüyorum.

yine çok uzun olacak ama burdan başka içimi dökeceğim kimse yok lütfen hakaret edip kırmadan sadece yardımcı olabilecekler yazarsa sevinirim. Çünkü gerçekten iyi hissetmiyorum kendimi. Belki de yardım almam gerekiyordur onu da düşüneceğim zaten.

konuya dönersek sevgililik dönemimizden beri hep sorunlu bir ilişkimiz oldu aslında. İlk önce yaşıyla ilgili yalan söyleyerek hayatıma girdi. Benden küçük olduğunu gizledi. Bir şeyler gizlediğini hissettiğim için sürekli üzerine gidiyordum o da beni takıntılı olmakla suçluyordu. İlk yarı böyle geçti. Askere gidip geldikten sonra tekrar barıştık ve sanırım sadece o zaman kısa bir süre ilişkimiz güzel gitti. Aramızda yalan kalmadığını sanıyordum çünkü. Artık işsizlik problemi vardı iş arıyordu aileler tanışacaktı. Sonra bu da gerçekleşti derken nişan oldu. Ama bir tuhaflık vardı ki ben bunu hala hissediyorum. Sanki bir şeyler oturmuyor yani oyuncak gibi geliyor bazen. Babası beni istemiyor mesela bunu biliyorum. Annesi ise çok yakın ve iyi davranıyor ama onun da samimiyetinden emin değilim. Bu benim hayatımda çok önemli bir sorun teşkil eder mi? Eğer eşimle mutlu olsam sanırım etmezdi ama şu an her şeye takıyorum. Zaten asıl sorunum da eşimle.

Nişanlıyken nikahı erken yapıp vize başvurusu yapmaya karar verdik. Güya balayı için yurt dışına gidecektik. Nikah yaptık ama ailelerimizle yaşamaya devam ediyorduk. Bu süreçte aslında okulunun denkliği olmadığını öğrendim. Yurt dışında mühendislik okumuştu. Burada iş başvuruları yapıyordu ama hiç mühendis olarak görüşmeye çağırılmıyordu. Zaten çalıştığı yerde de çok alakasız bir iş yapıyor. Dikkatimi çekiyordu şüpheleniyordum. Bir gün dayanamadım sordum ilk önce inkar etti hatta üste çıkmaya çalıştı ama sonra denkliğim yok işte o süreçte annem hastaydı ilgilenemedim dedi. Düğünden sonra halledeceğim dedi. Düğün oldu bitti ama biz bu süreçte çok yıprandık. Sebebi benim bir şeyleri fazla takmam da olabilir tabi. Babasının beni istemediğini yine gözüme soktuğu bir gün çok kötü hissettim kendimi. O gün öyle geçti ama ertesi sabah uyandığımda ağlamaya başladım yatakta. Artık gerçekten çok üzülüyordum bazı şeylere. Eşim de ne olduğunu şaşırdı tabi. Anlattım o da üzüldü falan derken ben artık ailesiyle ilgili en ufak bir şey olduğunda kendimi tutamayıp ağlamaya başlıyordum hatta kriz geçiriyordum belki. Gerçekten neye ağladığımı unutup nefesim kesilene kadar ağlıyordum. Eşim de kötü oluyordu artık bıkmıştı belki de. Sakin zamanlarda mutlu musun pişman mısın vs şeklinde bazen soruyordum evlilikle ilgili konuşurken. Çok yorulduk biraz zamana ihtiyacımız var diyordu hep.

Sonra bu arada ben yine hissettim ve aslında okulu bile bitirmedin dimi diye sordum bir gün. Nasıl oluyor bilmiyorum ama gerçekten aklıma gelen başıma geliyor. yine ilk önce konuyu kapatmaya çalıştı derken sonunda itiraf etti. Son sınıftan 2 dersi kaldığı için mezun olmamış. O süreçte annesi kanser tedavisi görüyormuş ve maddi durumları da kötüye gitmiş tedavi masrafları falan. 2 dersten sınava girmesi için biraz ödeme yapması gerekiyormuş ailesine bunu söyleyememiş para da bulamayınca bırakıp dönmüş ama herkes bitirdi sanıyor. Bu bana bir darbe daha oldu. Çünkü ben de diyorum ki bölümüyle ilgili bir iş bulunca geliri de düzelir, ben de çalışıyorum. Her şey daha iyi olur diye hayal kuruyorum. Meğer lise mezunu şu an okulu bile bitmemiş çünkü. Kötü şartlarda çalışıyor ve maddi sorunlar yaşıyoruz.

bu kadar yalan bu kadar olumsuzluk ailesi şu bu derken bazen diyorum ki boşan ne duruyorsun. Sonra düşünüyorum kötü biri değil ve bence içine kapanık biri olduğu için kimseye derdini anlatamayıp bu duruma gelmiş. Çünkü okulun bitmediğini anlatırken çok ağladı. İlk defa bu kadar açıkça her şeyi anlattı. Okurken de maddi anlamda sıkıntılar yaşadığını ve okulla ilgili bir şey hatırlamak istemediğini vs. Ve şu an çalıştığı yerden kendisi de memnun değil. Okuma yazmayı zor öğrenen insanlar bile gelip beni azarlıyor çok üzülüyorum ve ben de mesleğimi yapmak istiyorum ama benim şu an okulu bitirmek gibi bir şansım yok diyor. Bir gün durumlar düzelirse tekrar okul için bir şey yaparım ama şu an yapamam diyor. Ona da kızamıyorum üzülüyorum hatta bu durumuna. Çünkü iyi biri aslında gerçekten buna inanıyorum.

gelin görün ki bu kadar yalan ve diğer taraftan ailesiyle ilgili durumlar bizi çok yıprattı. Benim takıntılı tavırlarım da onu benden soğuttu bence. Gerçekten hiçbir olumsuzluğu yok. Elinden geldiğince evde her işe yardım ediyor. Neredeyse her şeyi birlikte yapıyoruz, ben yemek yapıyorsam o hemen gelip masayı hazırlıyor. Ben mutfağı topluyorsam o makinayı boşaltıyor ve kendisi yapıyor bunları. Sesini yükseltmez, anlayışlıdır, merhametlidir, dışarı çıkayım takılayım demez ki bence bu olumsuz bir şey değil çıkıp arkadaşlarıyla da vakit geçirmeli ama bence o da çok mutsuz o yüzden evden çıkmak içinden gelmiyor diye düşünüyorum bazen. Birlikte çıkıyoruz bir yerlere gidiyoruz ama onun dışında çıkmıyor hiç. Bana söylediği yalanlar hariç bir tane olumsuz bir yönünü bulamam ama beni sevdiğini de hissedemiyorum artık. Yani insan sevilse onu hisseder bence. Kendini dünyanın en güzel kadını hisseder. Mutlu hisseder. Ben bunların hiçbirini hissedemiyorum. Benden küçük diye yaşı takıntı yaptım bir süre. Ama yaş değil bence. Belki beni beğenmiyor. Çünkü bir kere bile bana güzel olduğumu söylemedi hiç iltifat etmedi. Güzel biri de sayılmam zaten.

bunu belki tuhaf bulacaksınız ama yakınımızdaki yeni evli çiftlere imrenip ağladığım çok oldu. Bazı ilişkilerde erkeğin ilgisi sevgisi o kadar belli oluyor ki. Bu kadının davranışlarına özgüvenine her şeyine yansıyor. Mesela kuzeni de 2 senelik evli. Eşini o kadar el üstünde tutuyor ki. Kızın her halinden belli çok mutlu. Kıza bakışı, dokunuşu. Fotoğraflarda bile o kadar belli ki mutlulukları gözlerinden okunuyor. Ben hiç öyle hissedemedim. Artık ben de çok sevilmek mutlu olmak istiyorum. Beni gözünden sakınsın hatta bazen kıskansın bazen güzel sözler söylesin istiyorum. Ben herhangi bir şeyi sorun etmesem kavga bile etmeyiz. Ama böyle şeylere üzülünce bu da benim yüzüme davranışlarıma yansıyor ne yazık ki. Özgüvenimi kaybettim. Eskisi gibi olamıyorum. Kendim de farkındayım ama eskiden böyle değildim.

mesela bugün öğretmenler günü. Bir sürü eski arkadaşım çiçek yolladı, aradı sordu. Eşim not kağıdına günün kutlu olsun öğretmenim yazıp buzdolabına yapıştırmış. Ama sanırım onu da eve çiçekler gelince mecbur hissedip yaptı. Çünkü sabah yoktu orda. Hani geceden falan yapsa yine hoşuma giderdi. Ama insan bir çiçek bekliyor bir incelik bekliyor. Her çiçek gelişinde heyecanla açıp baktım hiçbiri o değil o kadar üzüldüm ki.

Dün buraya konu açmıştım beni arkadaşının nikahına götürmek istemiyor diye. Hiçbir arkadaşıyla da tanışmadım. Çünkü ilk başlarda tanışalım dediğinde burnum kemerliydi ve kendimi hiç beğenmiyordum. Benimle ilgili olumsuz şeyler söylerler diye tanışmak istemedim. Biliyorum bu çok kötü bir şey ama son birkaç senedir her şeyi kompleks haline getirdim lütfen yargılamayın. Sonra da bi daha tanışma konusu olmadı derken pandemi süreci araya girdi ve şimdi bu durumdayız.

dün akşam sordum neden hiç arkadaşlarını tanımıyorum diye. Ben söyledim sen istemedin dedi. Ben de o ilişkinin başlarındaydı nişanlandıktan sonra hiç demedin dedim. Pandemi oldu dedi. Ben düğünden sonra arkadaşlarımı yemeğe davet etmek çok isterdim ama sen misafir sevmiyorsun dedi. Aslında misafir sevmemek değil ama gerçekten insanlarla ne yapacağımı bilmiyorum. Yani ne konuşayım nasıl sohbet edeyim nasıl davranayım. Samimi mi mesafeli mi olayım ne yapayım gerçekten bilemiyorum artık. Çünkü ben ilk izlenim olarak hep soğuk ve kasıntı geliyorum insanlara. Ve bana gıcık oluyorlar. Uzun bir süre aynı ortamda bulunduktan sonra çok sağlam arkadaşlıklarım oluyor ve hepsi de aynı şeyi söylüyor. İlk başta sana gıcık oluyordum diyorlar. Gerçekten bu da bende takıntı oldu artık yeni biriyle tanışamıyorum. İnsanlara nasıl bir izlenim bırakmalıyım ne yapmalıyım bilmiyorum. Mesela evlenip bir siteye yerleştik. Kapıdan çıkarken karşı komşu dışardaysa gitmesini bekliyorum karşılaşmamak için. Çünkü birkaç kez karşılaştık aslında çok tatlı bir kadın ve çok sıcak kanlı görünüyor ama sonraki karşılaşmalarda sanki benden hoşlanmışmış gibi geldi. O yüzden şimdi nasıl davranacağımı bilmiyorum. Mesela eşi eşimle karşılaştığında bir akşam bekleriz Falan diyormuş ama kadın bana hiç öğle bir şey demiyor. Bunu bile takıntı yaptım kendime. Birileri evime gelip gitsin istiyorum ama komşuluk ilişkisi bile kuramıyorum. İnanın ben böyle biri değildim. Gerçekten bir sürü arkadaşım vardı o kadar sosyal bir insandım ki. Ama son birkaç yıldır hiç öyle olamıyorum. Hiç kimseye gerçek sorunlarımı anlatamıyorum. Herkese çok mutluymuşum gibi rol yapıyorum aileme bile. Kimseyle iletişim kurmak istemeyen bir hale geldim. Arkadaş Whatsapp gruplarında şu an öğretmenler gününü kutluyorlar mesela. Herkes yazıyor ama ben yazmak istemiyorum. Çünkü bana söz gelir de nasılsın evlilik nasıl gidiyor falan diyecekler diye hep görünmez olmaya çalışıyorum. Neden böyleyim bilmiyorum ama artık bu durumdan kurtulmak istiyorum.

evet psikolojik destek almayı düşünüyorum bunu şimdiden söyleyeyim. Ama hemen randevu bulunmuyor devlet hastanelerinden. Bir de sadece buna bağlı kalmak istemiyorum artık kendim de bir adım atmak düzelmek için bir şeyler yapmak istiyorum. neler yapabilirim bana yardımcı olur musunuz? Birkaç tavsiye, belki biraz motive edici şeyler. İnanın güzel şeyler duymaya çok ihtiyacım var...
Tedavi olmanız gerekıyor.Cinsel hayatınız nasıl ?Her sey 4 4 luk olamaz.Ama solenen yslanlar yıpratmış sizi.
 
Fazla iyimser mi bakıyorum bilmiyorum ama bence eşin seni kaybetmemek için sana yalan söylemiş. Bence eşin seni seviyor ama onunda şuan psikolojik sorunları olduğu için seninle ilgilenmiyor. Kendi de şuan iyi değil çünkü. İlişkinizdeki bazı olaylar sizi yıpratmış bu yüzden araya biraz soğukluk girmiş olabilir
Fazla takıntı yapmayın herşeyi.
Bir de size fikir olsun her gün dışarı çıkıp hiç tanımadığınız birine bişey sormak bahanesi ile muhabbet edin. Her gün yapmasanız bile haftada 2 - 3 kere yapmaya çalışın. Özgüven probleminizi ve iletişim fobinizi yenersiniz diye düşünüyorum. Sevgilerle
Dün akşam eşimle konuştuk. O da sizin söylediklerinizi söyledi aşağı yukarı. Bu süreçte olanlar senin sinir krizlerin beni çok yordu ikimşz de çok yıprandık ama bunun sevgiyle ilgisi yok dedi. Çok mutsuzum ve canım kolumu bile kaldırmak istemiyor yediğim yemekten bile tat almıyorum dedi :KK43: artık bir şeyleri düzeltmek istiyorum çok üzgünüm.

Aslında iletişim problemi olan biri değilim. Kendimi doğru ifade edebilirim genelde. Tanımadığım insanlarla da çok daha kolay iletişim kurabiliyorum. Sorun tanıdıklarımla diyaloğu devam ettiremiyor olmam
 
Tedavi olmanız gerekıyor.Cinsel hayatınız nasıl ?Her sey 4 4 luk olamaz.Ama solenen yslanlar yıpratmış sizi.
Cinsel hayatımızda bir problem yoktu ama çünkü her şeyi anlık yaşıyoruz. Bir bakmışsınız çok iyiyiz sonra ailesiyle ilgili bir şey oluyor ve tartışıyoruz küsüyoruz.
 
Ilk önce sakinlesmeniz lazim.Bu kadar diş taraftan gelecek her söze davranışa bakışa anlam yüklemeyin.Niyet okumayın.Akisina bırakın bazı şeyleri.Komsuyla yapılacak sohbeti bile büyütmussunuz.Hem su an pandemi var,biz kadınlar daha dikkatliyiz kadın bundan dolayı gelme gitme durumu konuşmaz,erkekler rahat cidden.Belki de konu tamamen bu.
Siz kendinizi kapatmışsınız ve içinize dönüp olayları kurgulamışsınız. Bundan siyrilin.Gecmisle savaşma suya vurmak gibi.Olumsuzluklar düğün süreçlerinde birçok çift yaşıyor. Bende çok yaşadım .issizdim o donem.kendimi çok değersiz gördüm.cok iğneleyici soz de duydum.Sonra bi çalışmaya başladım.Tum enerjimi kendime işime ve esime verdim.Hala tabi ki o günlerin etkisine girebiliyorum,hayat akiyor yeni şeyler de ekleniyor ama ben bu kadar etkilenmiyorum. Demem o ki işinize evinize odaklanıp geçmişi bu takıntılı durumları ilgi alanınızdan uzaklaştırın.
Güzellik kasla gözle burunla olmuyor sadece.Nice güzel kadın var ama ruh yok ışık yok enerji yok.Kimi bi konuşmasıyla soğutur insani.siz seveceksiniz önce kendinizi.hepimiz bu dünyada biricigiz.sizde çok degerlisiniz.
Eşinizle ilgili durumlar ise sizin kararınıza kalmis.evlilik için gerekli şartlar diploma değil dürüstlük yardımlaşma sevgi saygı...
Çünkü Çok iyi bir işi olur ıssız kalır iflas eder.
Eşiniz çaresizlikten yalanlara sığınmış eğitimi konusunda.Tabi yalanda yalanı doğurmuş.onemli olan artık bi noktada yalanların bitmesi ve dürüstlükle devam etmesi.Bunu karşılıklı belirleyin.
Umarım herşey gecer ve içinizdeki bu durumdan bu duygudan ferahlayacaginiz günlere geçersiniz.
Söyledikleriniz biraz olsun içimi rahatlattı. Dün akşamdan beri kendimi telkin etmeye çalışıyorum. Eşimle de konuştuk. O da bu süreçte çok yıprandığımızı ve kendisinin de çok mutsuz olduğunu söyledi. Ama sevgimde bir azalma yok sadece canım en ufak bir şey yapmak istemiyor dedi. Ben artık bir şeyleri düzeltmek istiyorum. Onu seviyorum.
 
tam okumadim ama siz kompleksli ve takintili davraniyorsunuz. tam okumadigim icin esinizle ilgili yorum yapamayacagim. bence siz bu komplekslerinizi asmak icin kitaplar okuyun, videolar izleyin. burnunuzun kemerli olmasi mesela sizin disinda hic kimsenin umrunda degil, o nedenle arkadaslari ile tanismamaniz kendinizi onlara layik gormemeniz gibi olmus. hatta dugun olayinda bile kendinizi ezik goruyorsunuz ve cok basit laflar icin esinizin sizinle gorunmek istemedigi sonucunu cikartiyorsunuz. cunku kendiniz icten ice bundan korkuyorsunuz ve karsi tarafi yapmakla itham ediyorsunuz. esinizi birakin kendiniz uzerine calisin.
Tavsiyeniz için teşekkür ederim. Deneyeceğim. Önerebileceğiniz bir kitap var mı peki? Okumayı çok seviyorum. Bu yönde bir şeyler seçip okuyacağım mutlaka.
 
İş güç yaş meselelerini aştıysanız eğer bu evliliğe devam etme seçeneğini seçtiniz

E bu durumda da ona yok buna yok burnum kemerli dışarı çıkmam misafir sevmem onu istemem diye sürekli işleri yokuşa sürüyorsunuz. Sonra da niye arkadaşıyla tanışmadım niye o olmadı bu olmadı.

Tamam kadınları ezdirmeyelim de erkeklere de merhamet edin arkadaşlar. Adamları delirtmeye mi çalışıyorsunuz?
 
Eşin senle evlenmek için yalanlar söylemiş
Hadi sevgisinden diyelim ilgi göstermiyor
Öğretmensin garanti işin var diye seni seçtiğini düşünüyorum lütfen kırılma
 
İş güç yaş meselelerini aştıysanız eğer bu evliliğe devam etme seçeneğini seçtiniz

E bu durumda da ona yok buna yok burnum kemerli dışarı çıkmam misafir sevmem onu istemem diye sürekli işleri yokuşa sürüyorsunuz. Sonra da niye arkadaşıyla tanışmadım niye o olmadı bu olmadı.

Tamam kadınları ezdirmeyelim de erkeklere de merhamet edin arkadaşlar. Adamları delirtmeye mi çalışıyorsunuz?
Evet haklısınız yaptıklarım doğru değil. Artık düzeltmek istiyorum bazı şeyleri. Hiç m mümkün değil bu saatten sonra? Bu yönde tavsiyelerinize ihtiyacım var.
 
Eşin senle evlenmek için yalanlar söylemiş
Hadi sevgisinden diyelim ilgi göstermiyor
Öğretmensin garanti işin var diye seni seçtiğini düşünüyorum lütfen kırılma
Kadrolu değilim kolejde çalışıyorum harika şartlarda çalışmıyorum yani. Başından beri biliyordu zaten.
 
Kadrolu değilim kolejde çalışıyorum harika şartlarda çalışmıyorum yani. Başından beri biliyordu zaten.
Bilemiyorum canım
Fazla takıntılı olmak sorunun
Eşin yalancı
Yalan söyleyen insanları sevmem
Yaşı durumu hep yalan
Ki bunlar önemli şeyler
Bilmiyorum amacı neydi adamın
Mutsuzsan ayrıl o zaman
 
Evet haklısınız yaptıklarım doğru değil. Artık düzeltmek istiyorum bazı şeyleri. Hiç m mümkün değil bu saatten sonra? Bu yönde tavsiyelerinize ihtiyacım var.
E mümkün tabi ki niye mümkün olmasın hala yaşıyorsunuz sonuçta

Öncelikle şu insan ilişkileri üzerindeki kontrolünüzü bi bırakın
Kimse misafirle ne konuşurum diye plan yapmaz konu konuyu açar zaten merak etmeyin
Eşinizin arkadaşlarından da çekinmeyin zaten arkanızdan konuşacaklarsa çoktan konuştular eb kötü düğün resmine bakar yine konuşurlar
Sadece arkadaşları değil akrabaları da konuşabilir sizinkiler için de geçerli aynıları
Eksilmiyoruz azalmıyoruz sonuçta
 
Canım benim sen değişirsen hayatın değişir. Eşinin kötü bi insan olduğuna inanmıyorum ve seni de sevdiğinden eminim. Umarım aranız düzelir ancak şunları söylemek istiyorum öncelikle kendine değer vermeyene kimse değer vermez kendini sevmeyeni kimse sevmez önce kendine değer ver ve kendini çok çok sev. Eşini de sev çünkü o seni kaybetmemek için yalan söylemiş olma ihtimali çok yüksek tabi bu onu haklı yapmaz. Sonra kimseyle kendini kıyaslama herkes eşsizdir sizden birtane daha yok. Hem onun kuzeni ve eşiyle siz aynı değilsiniz sizin yerinizde onlar olsa belki yuvaları bile olmayacak ya da siz onların yerinde olsanız daha iyi olabilirsiniz ya da daha kötü bilmiyoruz. Kimseyle kıyas içerisine girme. Ağlama konusu anneannemin bi lafı var ağlama ağlak getirir diye. Yani ne kadar çok ağlarsana daha fazla ağlamak için bir sebep çıkar karşına. Onun ailesinin isteyip istememesi çok önemli mi eşin seni istemiş yerinde olsam onlara inanılmaz iyi davranırdım çünkü yaaa biz demiştik dememeleri için. Bakış açını değiş evliliğinin tadını çıkar eşini affet ve onu affettiğini ona söyle. O o evin babası bu özgüveni ona ver neler yaşamış olursa olsun dürüst olduktan sonra onun yanında olacağını ona söyle. Başını yerden kaldırsın. Açık ararsan zaten açık bulursun olan olmuş ayrılmak istersen ayrıl kimseye acımak zorunda da değilsin ama az da olsa bi oluru varsa (senin için) eşinin yalanlardan dolayı kaybettiği dürüstlüğü ve yalanlarının açığa çıkmasıyla giden özgüvenini ona ver. Sevgiyle kal🙋🏻‍♀️
 
Canım benim sen değişirsen hayatın değişir. Eşinin kötü bi insan olduğuna inanmıyorum ve seni de sevdiğinden eminim. Umarım aranız düzelir ancak şunları söylemek istiyorum öncelikle kendine değer vermeyene kimse değer vermez kendini sevmeyeni kimse sevmez önce kendine değer ver ve kendini çok çok sev. Eşini de sev çünkü o seni kaybetmemek için yalan söylemiş olma ihtimali çok yüksek tabi bu onu haklı yapmaz. Sonra kimseyle kendini kıyaslama herkes eşsizdir sizden birtane daha yok. Hem onun kuzeni ve eşiyle siz aynı değilsiniz sizin yerinizde onlar olsa belki yuvaları bile olmayacak ya da siz onların yerinde olsanız daha iyi olabilirsiniz ya da daha kötü bilmiyoruz. Kimseyle kıyas içerisine girme. Ağlama konusu anneannemin bi lafı var ağlama ağlak getirir diye. Yani ne kadar çok ağlarsana daha fazla ağlamak için bir sebep çıkar karşına. Onun ailesinin isteyip istememesi çok önemli mi eşin seni istemiş yerinde olsam onlara inanılmaz iyi davranırdım çünkü yaaa biz demiştik dememeleri için. Bakış açını değiş evliliğinin tadını çıkar eşini affet ve onu affettiğini ona söyle. O o evin babası bu özgüveni ona ver neler yaşamış olursa olsun dürüst olduktan sonra onun yanında olacağını ona söyle. Başını yerden kaldırsın. Açık ararsan zaten açık bulursun olan olmuş ayrılmak istersen ayrıl kimseye acımak zorunda da değilsin ama az da olsa bi oluru varsa (senin için) eşinin yalanlardan dolayı kaybettiği dürüstlüğü ve yalanlarının açığa çıkmasıyla giden özgüvenini ona ver. Sevgiyle kal🙋🏻‍♀️
Bu söyledikleriniz bana o kadar iyi geldi ki❤️ Ben de bunu yapmak istiyorum. Her şeyi boşverip eşimle mutlu olmak istiyorum ama o kadar kırılgan bir hale geldim ki. Tamam diyorum her şeyi boşveriyorum ve birkaç gün her şey çok yolunda gidiyor derken en ufak bir şey olsa yine en başa dönüyorum ve ilk günden bu yana ne olduysa saymaya başlıyorum. Zaten beni kandırmıştın, yalan söylemiştim şu bu. Evet artık evlendik yani bunları ya unutmam gerekiyor ya da olmıyorsa devam etmemek gerekiyor ama ben devam etmeyi seçip sürekli bunları da gündeme getiriyorum en ufak bir şeyde. Bunu yapmak istemiyorum artık. Kendimi kontrol etmek istiyorum. Umarım başarabilirim. Dün akşamdan beri çok düşündüm ve artık bir şeyleri yoluna koymaya karar verdim.
 
E mümkün tabi ki niye mümkün olmasın hala yaşıyorsunuz sonuçta

Öncelikle şu insan ilişkileri üzerindeki kontrolünüzü bi bırakın
Kimse misafirle ne konuşurum diye plan yapmaz konu konuyu açar zaten merak etmeyin
Eşinizin arkadaşlarından da çekinmeyin zaten arkanızdan konuşacaklarsa çoktan konuştular eb kötü düğün resmine bakar yine konuşurlar
Sadece arkadaşları değil akrabaları da konuşabilir sizinkiler için de geçerli aynıları
Eksilmiyoruz azalmıyoruz sonuçta
Haklısınız. Her şeyi akışına bırakmaya çalışacağım artık
 
Bu söyledikleriniz bana o kadar iyi geldi ki❤️ Ben de bunu yapmak istiyorum. Her şeyi boşverip eşimle mutlu olmak istiyorum ama o kadar kırılgan bir hale geldim ki. Tamam diyorum her şeyi boşveriyorum ve birkaç gün her şey çok yolunda gidiyor derken en ufak bir şey olsa yine en başa dönüyorum ve ilk günden bu yana ne olduysa saymaya başlıyorum. Zaten beni kandırmıştın, yalan söylemiştim şu bu. Evet artık evlendik yani bunları ya unutmam gerekiyor ya da olmıyorsa devam etmemek gerekiyor ama ben devam etmeyi seçip sürekli bunları da gündeme getiriyorum en ufak bir şeyde. Bunu yapmak istemiyorum artık. Kendimi kontrol etmek istiyorum. Umarım başarabilirim. Dün akşamdan beri çok düşündüm ve artık bir şeyleri yoluna koymaya karar verdim.
O zaman önce kendi içimden eşini affetmekle başla ona hemen yaklaş demiyorum istesende hemen içselleştiremezsin bi müddet sabah akşam yalnız kaldığında içinden eşini affettiğini tekrarla bi kaç gün sonra onu karşına al onu suçlamadan ve kendini de suçlamadan konuşmaya çalış değerli olduğunu ona hissettir ki o da sana değerli olduğunu hissettirsin. Dürüst olduğu müddetçe onu anlayacağını ve anlayışla karşılayacağını ona suçlamadan söyle kendini de asla suçlama. Şayet bu onu yapmaya kalktığında konuşmayı aniden bitir. Bir sonraki konuşma anını bekle. Şu saatten sonra haklı haksız ya da şuçlu suçsuz aramıyosun. Sadece sevildiğin değerli hissedildiğin maddi ve manevi olarak yolunda giden bir evlilik. Manevi olarak düzelmeyen bi evlilik maddi olarak düzelmesi biraz zor oluyor önce olayın bu kısmını halletmeni öneririm✨
 
Çok üzüldüm kendinizi bu hale getirmenize. Bu adam size ne yapmış ki bu kadar hayalet gibi yaşamaya çalışıyorsunuz? Öğretmenmişsiniz aslında öğretmenlik iletişim gerektiren sosyal bir meslek insanlarla sürekli iletişim halindesinizdir diye düşünüyorum.
Eşiniz için ise çok bir yorum yapmak istemiyorum yani çok iyi çok iyi diyorsunuz da en başta yaşını bile yalan söylemiş. Sebep? Böyle ucuz şeyler için yalan söyleyen bir insansa bunu alışkanlık haline getirmiş zaten besbelli. Söylediğiniz kadar iyi olsaydı bu kadar yalanla sizinle evlenemezdi. Bu resmen dolandırıcılık benim nezdimde.
Sizin konuşmaya çok ihtiyacınız var. Yakın arkadaşlarınızı arayın gün içinde uzun uzun sohbet edin. Kitaplar okuyun ne diyebilirim ki..
 
X