Kendimi,kişiliğimi kaybettim. İçinden çıkamıyorum.

bak iki sevgilinin içinde gene boşluğa düşmüşsün
hemen bir yenisini bul onla vakit geçir ,

olmaz ki böyle sana da yazıkkk hemen bul birini
 
ikisi de sizi tatmin eden ilişkiler olmadığı için böyle gel-gitler yaşıyorsunuz.
ikisinden de ayrılın. yalnız olmak sandığınız kadar korkunç bir şey değil.
biraz yalnız kalın.. işinize gücünüze bakın, arkadaşlarınızla grup olarak filan vakit geçirin yaşınız buna müsait.
sosyal anlamda flört edebilirsiniz..
yani adı konmamış, karşındakini tanımaya yönelik birlikte vakit geçirme gibi. tabi bu çok yakınlaşma içermemeli bence arkadaşlıktan bir tık ötesi gibi..
ama şu dönemde bir ilişki yaşamayın.
 
ilişki terapistine gitmelisin... Serhat yabancı senin için en iyi seçenek
 
Herkese merhaba,
İşin içinden çıkamadığım, gittikçe battığım durumumla ilgili önerilerinize çok ihtiyacım var. Uzun olursa şimdiden affola.

4 yıl önce üniversitede tanışarak başlayan bir ilişkim var, şuan ben 26 yaşındayım o ise 29. Ailenin tek çocuğu, ben ondan önce mezun olup direk iş hayatına atıldım çok şükür şansım yaver gitti sonra daha iyi bir işe geçtim. O ise zar zor mezun olduktan sonra ne yapacağını bilemez, okuduğu bölümden memnun olmayan, hayata sitemkar bakan birine dönüştü. Tembelliğe, boşvermişliğe dayanamadım ve ayrılmak istedim. Ben stres altında canla başla çalışırken o evde yatıyor, bu durum sinirlerimi aşırı bozuyordu. Ayrıldık.

Ardından beğendiğim biriyle görüşmeye başladım, adım atmıştı fakat erkek arkadaşım olduğunu anlayınca geri çekilmişti. Yaklaşık 1.5 ay onunla görüştük. İş hayatında son derece başarılı, sempatik ve bana değer veren biriydi.
Temiz bi ailenin çocuğu olduğu belliydi, hatta daha önce hiç cinsel ilişki dahi yaşamamış benim yaşamış olmama önce bozulmuş sonra ise devam etmek istediğini söylemişti. Kendisiyle aramızda bu anlamda bir şey geçmedi. Geziyor,eğleniyorduk fakat ayrılıktan yeni çıkmam sebebiyle gösterdiği yoğun ilgi beni sıkboğaz etmeye başladı. Kafamı toparlayamamıştım, bazen yalnızlığa ihtiyacım vardı fakat bunu anlayamadı. Sonra deli gibi eski sevgilimdeki konfor alanını(!), o tanıdık/rahatlık hissini özledim. Ayrılmak istediğimi söyledim ve ardından eski sevgilime geri döndüm. Sanki uzun süren güzel tatilin ardından kendi evimdeki yatağa dönmüş gibiydim.

Bu ayrılık döneminde kendisi bana her şeyi yoluna sokacağını, beni ne kadar sevdiğini açıklayan mesajlar atıyordu. Öyle de oldu. 3-4 ay sürede kendisine ofis açtı, hayatındaki ilk iş ortamına girmeye başladı. Tekrar devam ediyorduk fakat işi olmadığı için onu yarı yolda bıraktığımı ima ediyordu aslında sorunu iş bulamamak değil, iş aramamak ve bu yaşta hala daha ne yapacağını bilememekti. Spesifik bir bölüm okuduğundan çalışma alanı kısıtlıydı maalesef. Eskisi gibi olmasa da uzun ilişkinin getirisi o beni biliyor, ben onu biliyordum. Beni sevdiğini, tüm kötü özelliklerime bile hayat boyu katlanmaya razı olduğunu çok iyi biliyordum. Ama ben gittikçe onun için aynı şeyleri hissetmemeye başladım. Resmen gözüm dışarıdaydı! Bi tarafımda melek 'sen bunu ona nasıl yaparsın, o senin her anında yanında olmaya hazır' diyor, şeytan ise ' bunu yapmaya seni o itti, seni kaybetmemek için daha çok çırpınmalıydı' diyordu.

Aradığını bulamamış olmanın huzursuzluğu vardı içimde.Annem artık evlilik imalarında bulunuyordu fakat onun işleri iyi gitmiyor, hala ne yapacağını tam olarak bilemiyor ve biz asla önümüzü göremiyorduk. Üstelik yaşamak istediğimiz iller farklıydı ve ben asla oraya gitmek istemiyordum. Bu konuda da orta yol bulmamız zordu. Buluştuğumuzda her şey güzeldi ama geri kalan zamanlarda onu özlemiyordum, 3-4 haftada bir buluşuyorduk. Tüm bunları düşünerek ondan vazgeçmeyi planlarken, bir yandan kendimi delicesine bencil görüyor ve kendimden nefret ediyordum.

Kendimi, hayatı ve ne yapacağımı o kadar sorgular oldum ki, mutsuzluk benim için kaçınılmaz hale geldi. Bu ilişkiyi bitirmeden, o 1.5 ay boyunca görüştüğüm eski erkek arkadaşıma mesaj attım geçen gün. 'Bazen sorguluyorum, böyle bitmemeliydi çabuk vazgeçtim' yazdım. Şaşırdı ama onun da içinde hala bir şeyler kalmış olacağını düşünüyorum. Yalnız iş değişikliği sebebiyle farklı bir ile taşınmış. Muhabbeti fazla uzatamadım yazmıyorum, yaptığımın yanlış olduğunu biliyorum. İkisini de aldatıyorum, ikisine de haksızlık yapıyorum şuan. Neden diğerini sonlandırmıyorum veya önce tutunacak bir dal mı arıyorum bilmiyorum.

Mutsuzum, huzursuzum , aldatma kelimesinden nefret eden ben göz göre göre ateşe doğru gidiyorum. Vereceğiniz fikir ve tavsiyelere çok ihtiyacım var. Şimdiden çok teşekkürler.
Şimdi bu durum için ingilizcede "drama queen" ve "attention whore" diye iki şahane kelime grubu var. Türkçeye doğrudan çevrildiğinde anlamın ağırlaştığını ve kırıcı hale geldiğini düşünüyorum, hiç öyle şeyler yazmak istemiyorum ama tam olarak durum da bu malesef.

Zira siz olayın hikaye boyutunu seviyorsunuz; dram, ihanet, ihtiras, kan, göz yaşı arıyorsunuz resmen. Bi kadeh şarapla ya da akşam kahvesinin yanına güzel hikaye gerçekten. Haftaiçi dizisi de olur.

Ama gel gelelim gerçekte olan ne, 26 yaşında bir beden 16 yaşında bir beyin. Zira böyle bi ilgi arayışı, böyle bi "nasıl olsa ne kendimi ne dünyayı tanımıyorum, bari hiç düşünmeden, ne istedigimi bilmeden her dürtümün peşinden gideyim de basit, huzurlu, mutlu, hayatıma engel olan degil destek olan iliskilerim olacagına bir adet gordion dügümüm olsun" hali, bu denli manasız bi savrulma ancak ergenlikte olur. (Ya da sağlam bi kazık yersiniz, o sizi ergenliğinize döndürür, öyle olur.)

Hayır olay o kadar saçma ilerliyor ki. Sevgiliniz maddi manevi size yetmemiş ayrılmışsınız. Garip bi sey var mı, yok.

İlişkilere ara vermeniz gereken bi dönemde duygusal ve zamansal boşluğunuzu yeni bi ilişkiyle tıkamışsınız, tabi ki delik - tıkaç uyumu sağlanamadığından o da olmamış. Yine garip bi şey yok.

Sonra bi kafanızı dinleyip ben ne istiyorum, neye ihtiyacım var diye düsüneceğinize, önce kendi kendinize huzurlu ve dengeli olup sonra birini hayatınıza dahil edeceğinize "dur ya eski tıkaç iş görüyodu" deyip eski sevgiliyle barışmışsınız ki yine yanlış, zira ilk etapta iş görmediği için ayrılmıştınız zaten.

Şimdi de döngü başa sarmış, yine eski tıkaç çalışmıyo, siz yine bi öncekini deniyosunuz...

Beyler okusa tıkaç benzetmesine bozulurlardı sanırım ama olay bu, içinizde ilgiye ve arabeske olan bi açlık, bi kara delik var, yazık adamlar da oraya uymaya, deliği tıkamaya çalışıyolar.

Konunun özü önce şu adamları bi salın, sonra kendi boşluğunuzu kendiniz doldurun, sonra üstüne sizi her açıdan tatmin eden bi adamla kat çıkın sevgili konu sahibesi.
 
ikisi de sizi tatmin eden ilişkiler olmadığı için böyle gel-gitler yaşıyorsunuz.
ikisinden de ayrılın. yalnız olmak sandığınız kadar korkunç bir şey değil.
biraz yalnız kalın.. işinize gücünüze bakın, arkadaşlarınızla grup olarak filan vakit geçirin yaşınız buna müsait.
sosyal anlamda flört edebilirsiniz..
yani adı konmamış, karşındakini tanımaya yönelik birlikte vakit geçirme gibi. tabi bu çok yakınlaşma içermemeli bence arkadaşlıktan bir tık ötesi gibi..
ama şu dönemde bir ilişki yaşamayın.

Teşekkürler. Beynimi ve kalbimi arındırmaya ihtiyacım var sağlıklı ilerleyebilmek için, o zamanı yaratıyorum şimdi
 
X