Yumurta Donasyonu Hakkında Sık Sorulan Sorular
Yumurta naklinde kullanılan yumurta özellikleri nelerdir?
Cok genç ve saglıklı olarak seçilir ve dondurulmadan taze olarak kullanılır.
Yumurta naklinde başarı oranı nedir?
%85 in üzerindedir.
Yumurta nakli için gelen ciftler için kaç yumurta ayrılır?
10-15 genç ve saglıklı yumurta toplanır ve taze olarak kullanılır.
Yumurta nakli için kaç gün kıbrıs'ta kalınmalıdır?
5 gün yeterlidir.
Cinsiyet seçimi nedir?
Dollenmiş yumurtalara genetik tanı uygulaması ve dna incelemesi ile cinsiyetlerin belirlenmesidir.
Cinsiyet secimi tedavisi ne zaman başlar?
Bayanın adet döneminin 2. veya 3.günü başlar.
Cinsiyet seçimi tedavisi kaç gün sürer?
İlk 10 gun yanlızca iğne uygulamaları ve ultrason kontrolleri ile geçen hazırlık aşamasıdır. Sonraki 5 günde ise yumurta toplama, geliştirme, genetik tanı ve yerleşim işlemi yapılır.Toplam 15 gün sürmektedir.
Cinsiyet seçiminde yanılma olabilir mi?
Direk olarak DNA incelemesi yapildigi için cinsiyet kesin olarak secilir.
Yumurta donasyonu (nakli) tedavi süresi kaç gündür?
Yumurta donasyonu tedavisinde hastalarımızın Kıbrıs'ta geçirecekleri süre 4 - 5 gündür.
Hastalarımız tedaviye karar vermeleri ardından adet tarihine göre, yaşadıkları ülkede 15-20 gün boyunca doktorumuzun önerdiği ilaçları kullanırlar. Kullanılacak ilaçlar bant veya hap şeklindedir.
Yumurta naklinde, yumurtayı alan kişide reddetme yaşanır mı?
'Yabancı bir hücre olması nedeniyle alıcının vücudu oluşan embriyoyu reddedir mi?' sorusu çok doğaldır fakat bebeği reddetmemesi için ayarlanmış olan kadın vücudu, yabancı yumurta ile oluşan embriyoyu da reddetmez.
Yumurta nakli için akrabadan yumurta alınabilir mi?
Alınabilir. Çocuk sahibi olmak isteyen kişiler kız kardeşleri, kuzenleri ve arkadaşlarından bağış alabiliyor. Bu yumurta da eşinin spermiyle döllenerek rahime yerleştiriliyor. Böylece bu kişiler tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olabiliyor. Bu yöntemle çocuk sahibi olan anneler, annelik duygusu olarak bir farklılık yaşamıyor. Asıl çocuğu karnında taşıyıp doğurmak önemli olduğundan kadınlar bu yolla istedikleri yaşta çocuk sahibi oluyorlar. Doğurganlığın sonu kabul edilen menopoz döneminden sonra bile yumurta nakli ile hamilelik şansı devam ediyor.
Yumurta nakli için yumurta bağışı nedir?
Yumurta donasyonu (bağışı), 20-30 yaş aralığında sağlıklı kişilerden tüp bebek yöntemi alınan yumurtaların, alıcının eşinin spermleriyle döllenmesi sonrasında alıcının rahmine yerleştirilmesi işlemine denir. Alıcı (anne adayı), kendi yumurtasıyla oluşmamış bebeği kendi rahminde taşıyıp doğurmuş olur.
Bebek, ailenin sadece babaya ait olan yüzde 50 genetik yapısını taşırken, kadına da gebelik annelik duygusunu yaşatır.
Her yıl kıbrıs'ta ne kadar yumurta nakli yapılmaktadır?
Pek çok farklı nedenle bebek sahibi olamayan, menopoza giren, tüp bebek denemeleri başarısızlıkla sonuçlanan kadınlar Türkiye'de yasak olan yumurta nakli için ülke dışında çözüm arıyorlar. Türk aileleri, başta Kıbrıs ve Yunanistan olmak üzere İngiltere, Amerika, İsrail ve Belçika'da bu operasyonu yaptırıyor.
Yılda 2 Bin 'den fazla Türk aile, Kıbrıs'ta yumurta nakli yaptırmaktadır.
Bir anne adayı tek başına gelerek (eşinin spermini yanında getirerek) yumurta donasyonu yaptırabiliyor mu?
Evli çiftler için ikisinin de onayı gereklidir. Eşi gelemiyorsa noter tastikli bir onay istiyoruz. Eşinizin spermini soğutucuların içinde saklayıp bu onayla birlikte gelebilirsiniz.
Yumurta donasyonu (nakli) sonrası gebelik testi ve takibi nasıldır?
Yumurta donasyonunda embriyo transfer işlemi tamamlandıktan sonra doktorun önereceği ilaçlar kullanılmaya devam edilir. Transferden 12 gün sonra kanda ßHCG bakılarak gebelik tahlili yapılır. Eğer hamilelik çıkmış ise normal gebelik ile aynı şekilde gebelik takibi yapılır.
Yumurta alacak anne adayını (alıcı), yumurtasını verecek bayanla (donör) tanıştırıyor musunuz?
Kesinlikle hayır! Asla tanışmıyorlar. Tanışmaları hatta karşılaşmaları kesinlikle yasak. Merkezde bu kişilerin isimleri şifrelerle saklanır. Bu şifreleri bilen kişi sayısı ikidir.
Annesinin ya da kardeşinin yumurtasının nakledilmesini isteyen oluyor mu?
Evet, oluyor fakat buna olumlu bakmıyoruz, anonim yumurtayı tercih ediyoruz. Bu durumdaki yumurtalar daha sonra sorun yaratabilir.
Bir kadın diğer bir kadına yumurtasını ne zaman (sıklıkla) verebilir?
Senede bir defa verebilir.
Yumurta bağışında bulunanlar (verici) para istiyorlar mı?
Evet. Bunun için donöre bir ücret ödüyoruz. Bir donör işlemler sırasında ilaç kullanıyor, bazı prosedürlerden geçiyor, test yapılıyor. Bu işlemler ortaya bir maliyet çıkarmaktadır. Bu giderler ayrıca sizden alınmamaktadır, toplam işlem masraflarının içindedir.
Yumurta veren kişinin (donörün) sağlığı bu işlem sırasında tehlikeye giriyor mu?
Hayır! Yapılan işlem riskli bir işlem değildir. 8 - 12 dakika gibi kısa sürelerde tamamlanır. Acı duyulmaması için narkoz altında yapmayı tercih ediyoruz.
Yumurtayı veren kişi 'ben çocuğumu isterim" diye birkaç ay sonra kapınıza dayanırsa ne olur? Böyle bir durumla karşılaştınız mı?
Bu duruma karşı bir sözleşme imzalıyoruz. Ama daha önce merkezdeki psikologlar kendisinin ruhsal durumunun buna hazır olup olmadığını anlamak için değerlendirme yapıyorlar. Uygun olmayandan yumurta bağışı almıyoruz. Ayrıca hukuki olarak anne çocuğu doğuran kişidir.
Türk Medeni Kanunun'da Hukuki Anne Kimdir?
Yumurta Nakli Sonrası Hukkuki Anne
Türk Medeni Kanununda soybağına ilişkin yasal düzenlemelerde yapay döllenme ve embriyo transferinden doğabilecek sonuçlar düzenlenmemiştir.
Medeni Kanun, çocukların soybağı açısından Roma Hukuku'ndan gelen ''Mater semper carta es'' (anne her zaman bellidir) prensibini kabul etmiştir.
Bu prensip MK 282. maddesinin birinci fıkrasında ' "Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur'' şeklinde düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeden çıkan sonuca göre hukuki anne, doğuran kadındır. Bu hükmün konulmasının altında yatan temel düşünce, çocuğu karnında taşıyan ve doğuran kadının çocuk ile arasında biyolojik kan bağı bulunduğu ve göbek bağı vasıtası ile kendisini taşıyan anne ile bütünleştiği, nihayet doğum olgusunun annelik için objektif olarak belirlenebilir olmasıdır. Böylece doğuran kadının annelik sıfatı, Türk Medeni Kanunu'na göre tersi kanıtlanamaz kesin bir karinedir. Kanun koyucunun buradaki amacı ve düşüncesi, çocuğun genetik (yumurta) anasıyla değil de, kendisini karnında taşıyan biyolojik anayla bütünleştiği varsayımıdır. Ortak yaşam biyolojik anayladır, belirleyici bağ da göbek bağıdır. Buna karşılık yumurtada bulunan bazı özellikli genlerin çocuğa aktarılması olgusu, bu hukuki karinede gözardı edilmektedir.