Kıbrıs tüp bebek uzmanı Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen ile tüp bebek hakkında herşey



Microenjeksiyon (İntrastoplazmik Sperm Enjeksiyonu – ICSI) Yöntemi
Mikroenjeksiyon sperm sayısının ya da hareketliliğinin eksik olduğu durumlarda , ayrıca sperm şekillerinin (morfoloji) bozuk olduğu durumlarda kullanılabılen erkeğin sperminın kadın yumurtasında sitoplazma (cytoplasma) içine yerleştirilmesi ile oluşturulan bır tüp bebek tedavi şeklidir.Erkek infertilitesi için devrim yaratmıştır. “Intra-Cytoplasmatic Sperm Injection” (ICSI) olarak da bilinmektedir.

ICSI (MİKROENJEKSİON) HANGİ DURUMLARDA YAPILMALIDIR
Önceki IVF(Tüp Bebek) denemelerinde döllenme sağlanamayan veya döllenme oranı düşük olanlarda TESA/TESE gibi cerrahi yöntemlerle sperm elde edilmesi gereken olgularda Kötü sperm parametreleri olanlarda ICSİ büyük önem taşımaktadır.

Başarı oranlarının daha yüksek olması nedeniyle bir çok tüp bebek merkezi tüp bebek uygulamalarında ICSI (mikroenjeksiyon) yöntemini birlikte kullanır hale gelmiştir.
 
KIBRIS TÜP BEBEK

1978 senesinde İngiltere’de gerçekleştirilmiş olan ilk tüp bebek(ivf) uygulaması; insan ırkının üreme metotları sahasında köklü bir değişim ve alternatifler dizisinin başlangıcı için zincirin en önemli halkasını meydana getirmiştir. Yöntemin uygulanmaya geçirilmesinde baz alınan prensip ise; erkek bireyden alınan sperm hücrelerinin tamamıyla laboratuar işlemleri aktivitesi içerisinde kadın bireye ait olan yumurta hücreleri ile birleştirmesi üzerinedir.

Neden Tüp Bebek?
Çocuk sahibi olamayan yani infertilite teşhisi konulmuş olan hastaların çocuk sahibi olabilmelerine olanak tanıyabilecek olan pek çok alternatif üreme yönteme mevcudiyet barındırmakta olsa da; bu bireylerin ilk olarak başvurmakta oldukları tıbbi üreme yöntemi tüp bebektir. Bu duruma sebebiyet sağlayan temel neden; uygulanmakta olan tıbbi üreme yöntemleri dâhilinde, gebe kalma olasılığını en yüksek ihtimal olarak barındıran alternatiftir. Şuan Kıbrıs Tüp Bebek Merkezi’nde hem üreme kanallarında hasar gözlenen kadınlara, hem de İnfertilite(kısırlık) teşhisi konulmuş çiftlere tüp bebek(in vitro fertilizasyon) tedavisi uygulama ve hizmetleri sunulmaktadır.

Kıbrıs Tüp Bebek Merkezi Uygulama Aşamaları
Kıbrıs Tüp Bebek Merkezi bünyesinde sunulmakta olan tüp bebek uygulamalarını meydana getirmekte olan 5 aşama mevcudiyet barındırmaktadır.

  • 1. Adım Tedavi Sürecine Karar Verilmesi: Kalıtımsal, bünyesel ve hormonel farklılıklar her bireyin tüp bebek tedavisi için uygun olmasına bir sorun oluşturabilir. Dolayısıyla bu tıbbi üreme yönteminin uygulanıma başlanılmadan evvel belirli kan ve hormon testleri gerçekleştirilmelidir. Testlerin sonu çiftin bu tedavi yöntemine uygun olduğu yönünde ise; anne adayının menstruasyonunun 2 ya da 3. gününde tedavi başlatılır.
  • 2. Adım Yumurtalıklarım Uyarım Süreci: Anne adayının mentruasyonunun 2 ya da 3. günü içerisinde başlanılan tedavinin ilk uygulaması olan ultrason taramasının ardından hormon içermekte olan iğne kullanımına başlanılır. Bu iğnelerin içermekte olduğu hormonal içerikler anne adayının yumurta hücrelerinin uyarılması ve gelişim göstermesi amaçları doğrultusunda uygulanır. Böylece gebelik şansının yükseltilmesi için yeterli olgunluğa sahip yumurta oluşumu sağlanır. Kişiden kişiye farklılık gösterebilmekte olan yumurtalıkların uyarılma süreci ortalama olarak 10 ile 12 gün arasında sonlandırılmaktadır.
  • 3. Adım Yumurtaların Toplanımı: Sedasyon anestezi enjektasyonu ile transvajinal ultrasonografi cihazı ile toplanılmakta olan yumurtaların bu işleme tabi tutulması için; belirlenen olgunluk kriterlerine ulaşmış olması gerekmektedir. Ayrıca toplama işlemine başlamadan önce; olgun yumurtaların çatlamasını sağlayan bir iğne uygulanır. Toplama işlemi ise bu iğnenin uygulanımından 34 ile 36 saat sonrasında gerçekleştirilir.
  • 4. Adım Fertilizasyon: MII oosit adındaki; dölleme kriterlerine uygun olan olgun yumurtaların toplanmasının ardından sperm hücrelerinin niteliksel kabiliyetine bakılır ve uygulanılacak olan yöntemin klasik tüp bebek enjenktesi mi, yoksa mikroenjeksiyon mu olacağına karar verilir. Laboratuvar ortamından gerçekleştirilen dölleme işleminin ardından embriyo meydana gelmiş olur.
  • 5. Adım Embriyo Transferi: Yumurta toplama işleminden yaklaşık olarak 120 saat kadar sonra gerçekleştirilen Embriyo transferi; laboratuar ortamında gerçekleştirilen dölleme işlemi sonucunda oluşum gösteren embriyonun olağan şartlarda büyüme ve gelişim gösterebilmesi adına anne rahmine yerleştirilmesidir.
 
Yumurta donasyonu (nakli) bir tüp bebek tedavi yöntemidir. Yumurta bağışı olarak da adlandırılır. Yumurta donasyonu ile tüp bebek tedavisi , özenle seçilmiş yumurta donörlerinden (bağışcısı) yumurta toplama yöntemi ile elde edilen yumurtaların, baba adayından alınan embriyo olmaya uygun spermler ile yumurtaların döllenme işlemine denir. Elde edilen yumurtalar ve spermlerin döllenmesinden sonra embriyo oluşur ve oluşan embriyo 3 ile 5 gün arasında anne rahmine transfer edilir.

Yumurta Donasyonu Tedavisine Ne Zaman Başvurulur ?
Yumurta donasyonu tedavisine, yapılan tüm testler sonucunda anne adayında embriyo olmaya uygun yumurta bulunmaması sonucunda başvurulur. Yani klasik tüp bebek süreci izlenmez. Böylelikle anne adayına tüp bebek sürecinde kullanılan ilaç ve iğneler kullanılmaz. Çünkü embriyo için gerekli yumurta başka bir yumurta bağışçısından toplanır. Bu yüzden klasik tüp bebek yönteminde kullanılan yumurta geliştirici iğne ve ilaçlar, yumurta bağışçısı yapacak bayana uygulanır. Bu süreç işlerken yumurta nakli yapılacak anne adayına, nakil yapılacak olan embriyoların rahim içine tutunmasını sağlamak için rahmin iç duvarını geliştiren ilaç tedavisi uygulanır.

Yumurta nakli sürecinde profesyonel tüp bebek ekibi tarafından %100 başarı amaçlanır ve bunun için olağanüstü bir çaba sarfedilir. Yumurta donasyonunda her nekadar da %100 başarı amaçlansa da , anne adayının yaşı , fiziksel ve hormonsal sağlığı başarı oranını çok etkilemektedir.


Yumurta Döllenirken



Yumurta Bağışçısı (Donörü) Nasıl Seçilir ?
Kıbrıs Tüp Bebek Merkezi’mizde yumurta bağışcısı (donörü) seçimi çok titiz bir süreç sonrası seçilir. Yumurta bağışçısına sağlıksal tüm testler yapılır. Donörün aile yapısı, fiziksel ve ruhsal sağlık durumu, genetik hastalıkları incelenir ve bu etkenlerin sağlıklı olduğundan emin olunur. Ayrıca yumurta bağışçısının kaş, saç, göz rengi, vücut yapısı, ten rengi gibi özelliklerine titizlikle dikkat edilir ve yumurta nakli yapılacak alıcı çifte en uyumlu donör seçilmesine büyük ölçüde önem verilir.

Yumurta Nakli Hangi Durumlarda Önerilir ?

Kıbrıs Tüp Bebek Merkezi’mizde yumurta donasyonu (yumurta nakli) tedavisine aşağıdaki maddelerde bulunan durumlarda başvurulur.

  • Çok az veya hiç kaliteli yumurta bulunmayan anne adaylarına,
  • Erken menapoz sürecine giren bayanlara,
  • Adet döneminin 2. Günü FSH değerleri 15 ‘den fazla olan bayanlara,
  • Birçok kez tüp bebek tedavisi gören fakat gebelik sağlanmayan anne adaylarına,
  • Gerçirdiği bir rahatsızlık sonucu itibari ile yumurtalıkları operasyon ile alınan veya yumurtalıklarında doku kaybı olan kişilere,
  • Kanser hastalığı süreci sonrası kemoterapi veya radyoterapi sonrası yumurta hücreleri zarar görmüş yada kaybolmuş kişilere,
  • Ailesinde veya kendisinde genetik bir hastalık olan kişilere önerilmektedir.

Yumurta Donasyonu



Yumurta Nakil (Donasyon) İşleminden Önce Yapılan Testler Hangileridir ?
  • – Yumurta Verici profili formu doldurulur.
  • – Doktorunuz, tüp bebek uzmanı Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen tarafından ilk değerlendirme ve muayene yapılır.
  • – Yumurta bağışçıları klamidya , HIV, hepatit B ve C, sitomegalovirus, sifiliz gibi enfeksiyon hastalıkları, kistik fibrosis taraması ve karyotip analizi gibi genetik hastalıkları açısından araştırılmıp, mevcut Rh durumları ve kan grubu saptanmış kişilerdir. Ayrıca belli etnik kökeni olan yumurta bağışçılarında talasemi ve orak hücreli anemi açısından hereken tüm test ve taramalar yapılmış, titiz ve ayrıntılı kontrolden geçen kişilerdir.
  • – Gonore, Klamidya, Ureaplasma ve Mycoplasma için rahim ağzı kültürleri yapılır.
  • – Anne adayı için ultrasound ile vajina yapısı detaylı olarak incelenir. Gerekli tüm jinekolojik muayeneler yapılır. Rahimde herhangi bir anatomik bozukluk olup olmadığı tespit edilir ve gereken tedavi uygulanır.
  • – Baba adayına spermiogram testi yapılır. Spermiogram testi ; erkekte bulunan spermlerin embriyo oluşturacak kadar kaliteli sperm olup olmadığını anlamak için yapılan testtir.
  • – Bayan için gebeliği ilgilendiren hormon kontrolleri yapılır ve herhangi bir aksaklık varsa tespit edilir.
  • – Anne ve baba adayına kan testi yapılır ve herhangi bir enfeksiyon hastalığı olup olmadığı tespit edilir.
Bağışçıların kimlikleri kesinlikle gizli tutulmaktadır. Tedavi öncesi bağışçı ve alıcıdan (hastadan) yazılı izin belgesi alınmaktadır.

Labaratuvar ortamında döllenen yumurtalar ile sağlıklı embriyolar, anne ve baba adayının istekleri ile ilerleyen zamanlarda kullanılmak amacı ile dondurulup saklanabilir.

Tüm test sonuçlarından elde edilen veriler ile tedavi sürecinin nasıl olacağı belirlenir.




Yumurta Labaratuvar Ortamında İşlenirken



Yumurta Nakli (Donasyonu) yöntemi ile tüp bebek tedavisi süreci ve aşamaları nelerdir ?
Yumurta bağışçısı ve hasta arasındaki adet günü ayarlaması yapılır ve ilaçlar başlanılır.
Bağışçıya yumurta büyütme tedavisi yapılırken, alıcı olan hastaya adetinin 2. günü yerleştirilen embriyoların rahime tutunmasını sağlamak amacı ile rahim iç tabakasını kalınlaştıran östrojen tedavisi başlanır.

Bu hazırlık aşamaları hastanın kendi ülkesinde kolaylıkla yapılabilir. Yumurta donasyonu hazırlık süresi ortalama 10 gün sürer ve yaklaşık olarak 12.gün hastanın Kıbrıs’ta olması istenilir. Vericinin yumurtalarının toplandığı gün eşden alınan sperm örneği ile döllenme (mikroenjeksiyon) işlemi yapılır. Anne adayına ise aynı gün vaginal progesteron başlanır. 3 veya 5 gün gün sonra gelişen embriyolar anne adayının rahmine yerleştirilir.

Yumurta transferinden 12 gün sonra, kanda gebelik testi yapılır ve gebelik sonucu öğrenilir.
Hastaların Kıbrıs’ta kalış süresi en fazla 5 gündür.
Kıbrıs Tüp Bebek Merkezi ‘mizde tedavi sürecine başlayan tüm çiftlerin tedavisi sürecinde tüm soru ve ihtiyaçları karşılayan bir hasta koordinatörü bulunmaktadır. Koordinatörümüz soruların ve tedavi bilgilerinin doktor ile hasta arasındaki bilgi akışını sağlamaktadır. Ayrıca hastalarımızın %90 ‘ından fazla olan kısmı yurt dışı kaynaklı olduğu için, gereken uçuş, konaklama ve transfer planlamaları istenildiğinde koordinatörümüz tarafından yapılmaktadır.

Yumurta Donasyonu Başarı Oranları ve Sonuçlar :

Yumurta bağışında vericinin kısırlık problemi olmadığından ve bu nedenle daha kaliteli yumurtalar elde edilebilindiğinden başarı oranları çiftlerin kendi yumurta ve spermlerini kullanarak yapılan uygulamalara göre daha yüz güldürücüdür.

Bu uygulamaları yapan tüp bebek uzmanı Jin.Op Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen ve ekibinin %80 üzerinde başarı oranları mevcuttur.



Önemli NOT: Kıbrıs tüp bebek merkezimizi diğerlerinden ayıran en önemli farklarımızdan birisi de donör seçimi konusundaki hassasiyetimizdir. Merkezimizde, USHRE ve ASRM gibi saygın uluslararası üreme derneklerince güncellenip yayınlanan klavuzlara birebir uygun olarak donör seçimi yapılmaktadır.
 

Kıbrıs Sperm Donasyonu Nedir ve Nasıl Yapılır ?
Sperm Donasyonu sperm üretimi olmayan, az olan veya mevcut sperm yapısı kaliteli bir embriyo oluşturmak için uygun olmayan erkekler için uygulanan bir tüp bebek tedavi yöntemidir. Spermler bağış yapan sağlıklı bir bağışcıdan alınır. Anneden toplanan yumurta hücreleri ile laboratuvarda birleştirildikten sonra oluşan embriyolar anne rahmine yerleştirilir.

Sperm Bağışını Kimlere Öneriyoruz ?

  • – Doğuştan ya da sonradan gelişen bir nedenle sperm hücresi olmayan (azospermi) erkeklere,
  • – HIV gibi bulaşıcı hastalığı olan erkeklere,
  • – Tanısı konulmuş genetik geçişli hastalığı bulunan erkeklere
  • Mikro-TESE ,TESE,TESA yöntemi uygulanmasına rağmen sperm hücresi bulunamayan erkeklere
  • – Tek başına ebeveyn olmak isteyen kadınlara
  • – Spermin tespit edildiği fakat yapısal bozukluklarının saptandığı, yumurtayı dölleme yeteneğinin olmadığı durumlar
  • – Etkilenmiş RH uyuşmazlığı olduğu durumlar.
  • * Sperm Donasyonu öncesinde anne adayı ultrason ve jinekolojik muayene ile değerlendirilmelidir. Bunlar normalse çifte tarama testleri yapılmalı ve işleme hazırlanmaları sağlanmalıdır. Ultrason ve hormon testleri kullanılarak anne adayına yumurta takibi yapılır.
Sperm Donasyonu için Dikkat Edilecek Hususlar
Spermler Amerika, Danimarka, İngiltere gibi sperm bankasının bulunduğu ülkelerden alınır.Bu spermler bağışçının tüm gerekli testleri yapılarak detaylı eğtim durumu , fiziksel , etnik ve tıbbi özellikleri kayıt altına alınarak sağlıklı fertil kişilerden alınır ve özel koşullarda dondurulur. Sadece Sağlık Bakanlığının özel izni ve onayı ile alınan sperimler uygulamada kullanılabilinir. Sperm Bankasına bağışta bulunan kişilere ;

  • ” HIV
  • ” Hepatit B
  • ” Hepatit C
  • ” Sifilis
  • ” Klamidya
  • ” Gonore
  • ” Karyotip (46 XY)
    taramaları yapıldıktan sonra testlerde herhangi bir problem tespit edilmezse donör programına kabul edilirler.
Sperm donasyonu yapılacak ülkenin yasalarına göre donörden ek testler istenebilir (talasemi,kistik fibrozis,sickle cell anemia vs.……). Sperm vericisinin kan grubu ve Rh tayiniyapılır. Vericinin spermleri dondurularak enfeksiyon hastalıkları, özellikle HIV açısından ikinci test yapılana kadar 6 ay beklenmelidir. Unutmayınız ki hiçbir tarama %100 değildir. Çok düşük de olsa enfeksiyon veya genetik hastalık riski vardır. Testlerin normal olması halinde verici haftada 1 veya 2 kez toplam 24 sperm örneği verir. Sonrasında gerekli testler normalse sperimler dondurularak saklanırlar.

Alıcının değerlendirilmesi
Annenin tıbbi öyküsü alınır , ultrason ve muaye , gerekli hormon testler (yumurtlamayı değerlendirmek için) ,kan gurubu ve Rh tayini istenir . Rahim ve tüplerin değerlendirilmesi için histerosalpingografi yapılır .
* Sperm donasyonu öncesi her iki çiftden yazılı izin belgesi alınmalıdır.
Alıcı için istenen tarama testleri :
HIV, hepatit B ve C gibi cinselyolla bulaşan hastalıkları her iki cçiftde araştırılır.anne adayında yapılan vaginal kültürlerde klamidya ve gonere , kan örneklerinde rubella ve sitomegalovirus immünazasyonu bakılır.
Sperm Donasyonunda Çift İçin Kullanılacak Spermin Belirlenmesi :
Uygun koşullarda saklanmış , çift ile olan uyumu gerekli şekilde araştırılan dondurulmuş banka spermi yumurta toplama aşamasında çözdürülür ,toplanan kaliteli yumurtalara mikroenjeksiyon işlemi uygulanır ve oluşan embriolar anne rahmine yerleştirilir.

Sperm Donasyonunda Başarı:

Anne adaylarının yaşı , yumurta rezervi , tedaviye verdiği cevap başarı şansını etkileyen faktörlerdendir.




Sperm Donasyonu
 

Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT)
Preimplantasyon genetik tanı (PGT) hastalığa sebep olan geni veya kromozomal bozukluğu gebelik oluşmadan önce tespit ederek sağlıklı embrioların belirlenmesi işlemine denir. PGT tanı yöntemi olmakla beraber hasta çocukların doğan kardeşlerinden alınan HLA uyumlu kök hücreler ile tedavi olmasını da sağlamıştır.
Başarılı bir preimplantasyon genetik tanı (PGT)(Cinsiyet seçimi ve tayini) işlemi için başarılı bir tüp bebek (in vitro fertilizasyon (IVF) ) işlemi gerekir. PGT işleminden fayda sağlayabilmek için yeterli sayıda iyi embriyo (döllenmiş yumurta) gelişimi çok önemlidir.Başarıyı sağlamak amasıyla tüp bebek laboratuarında İCSİ (intra cytoplasmik sperm enjeksiyonu) veya tüp bebek yöntemlerinden biri yada her ikisi birden kullanılmaktadır.

Polar cisim dönemi (0-1.gün) , klıvaj dönemi (3.gün) veya blastosist dönemi (5-6.gün) olarak biopsi 3 farklı dönemde yapılabilir.bazen tanıyı doğrulamak için birlikte kullanılabilirler.

Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) Özetle ;
* Tüp bebek uygulamasının başarısını ve gebelik oranını artırır.
* Gebeliğin düşük riskini ve tıbbi sonlandırılma gerekliliğini azaltır
* Çoğul gebelik oranını azaltır.
* Tekrarlayan başarısız IVF denemeler sonucu oluşan gerek ekonomik vegerekse psikolojik yükleri azaltır.
* Aileye cinsiyet seçimi hakkı verir.

Kimlere Preimplantasyon genetik tanı (PGT) Yapılmalıdır?
– 36 yaş üstü anne adaylarında
– Tüp bedek uygulamalarında gebelik elde edilememiş çiftlere,
– Tekrarlayan erken gebelik kayıpları (düşükleri) olan çiftlere (translokasyon taşıyıcılığı dışı sebepli),
– Dengeli translokasyon taşıyıcısı çiftlere,
– Ailevi Akdeniz anemisi, Orak Hücre Anemisi, Kistik fibrozis, SMA gibi tanısı mümkün olan bazı tek gen hastalıkları yönünden risk taşıyan eşlere,
– Aile bireyleri ile HLA uyumlu embriyonun seçilmesi,
– Önceki gebeliklerinden genetik hastalıklı bir çocuk sahibi olan çiftlere,
– Anöploidili (kromozom bozukluğu bulunan) gebelik öyküsü olan annelere,
– Gonadal mozaism (İki yada daha çok aynı anormalliğe sahip doğum ürününe rağmen eşlerin genetik test sonuçlarının normal olması) olgularına,
– TESE olguları (şiddetli erkek infertilitesi ile birlikte olan olgular),
– Poor responder’lar (hiperstimulasyon protokolüne yetersiz cevap veren olgular),
– X kromozomuna bağlı geçiş gösteren hastalıklar açısından eğer söz konusu hastalığın direkt genetik tanısı yapılamıyorsa embriyonel seks tayini.

Embiyo Biyopsisi ve PGT Ne Kadar Güvenlidir?
PGT sırasında %0.3 embrioların zarara uğrama olasılığı vardır . Bu oran çok düşük bir orandır. PGT’nin Hatalı Sonuç Verme Oranı Nedir? %2-7arasında deyişmekle beraber PGT’nin hatalı sonuç verme oranı kullanılan yönteme bağlı olarak değişir.

“Tek Gen Hastalıkları” Ne Demektir?

Tek gen hastalıkları DNA üzerinde şifrelenmiş “gen” dediğimiz ünitelerin işlevlerinin bozulması ıle meydana gelen r genetik hastalıklar grubudur. Akraba evliliklerinde bu genetik hastalıklar daha sık karşımıza çıkar.
Tek hücre DNA analizi ile Tek gen hastalıklarının preimplantasyon genetik tanısı yapılabilir.Kistik fibrosis, Hemofili A1 ve B, Alpha L-1 antitripsin yetmezliği, Tay sach’s ve Sickle cell (orak hücreli) anemi, Retinitis pigmentoza, Talassemiler (akdeniz anemisi), Alport, Gaucher’s, Uzun zincir acyl-CoA dehidrogenaz eksikliği, Multiple epiphyseal displasia, Achondroplasia (cücelik), Neurofibromatosis, Epidermolysis bullosa, Myotonic dystrophy, X-linked hydrocephalus, Kanser predispozisyonu ve Fanconi anemisi gibi hastalıkların preimplantasyon genetik tanıları yapılabilmektedir.




PGT
 

Microenjeksiyon (İntrastoplazmik Sperm Enjeksiyonu – ICSI) Yöntemi
Mikroenjeksiyon sperm sayısının ya da hareketliliğinin eksik olduğu durumlarda , ayrıca sperm şekillerinin (morfoloji) bozuk olduğu durumlarda kullanılabılen erkeğin sperminın kadın yumurtasında sitoplazma (cytoplasma) içine yerleştirilmesi ile oluşturulan bır tüp bebek tedavi şeklidir.Erkek infertilitesi için devrim yaratmıştır. “Intra-Cytoplasmatic Sperm Injection” (ICSI) olarak da bilinmektedir.

ICSI (MİKROENJEKSİON) HANGİ DURUMLARDA YAPILMALIDIR
Önceki IVF(Tüp Bebek) denemelerinde döllenme sağlanamayan veya döllenme oranı düşük olanlarda TESA/TESE gibi cerrahi yöntemlerle sperm elde edilmesi gereken olgularda Kötü sperm parametreleri olanlarda ICSİ büyük önem taşımaktadır.

Başarı oranlarının daha yüksek olması nedeniyle bir çok tüp bebek merkezi tüp bebek uygulamalarında ICSI (mikroenjeksiyon) yöntemini birlikte kullanır hale gelmiştir.


Mikroenjeksiyon Resimleri


Microenjeksiyon Nedir ?
 

Embriyo Donasyonu Nedir ve Nasıl Yapılır ?
Embriyo donasyonu ; kadının herhangi bir sebepten dolayı kendi yumurtaları ile gebe kalamayacağı tanısı konulmuş ve bir sebepten dolayı ancak sperm donasyonu ile bebek sahibi olabileceği saptanmış çiftlerde önerilen bir tüp bebek tedavi yöntemdir.

Embriyo nakli (bağışı) sırasında çiftin fiziksel özellikleri ile uyumlu olan tüm gerekli testleri yapılmış sperm bankasından alınan sperm ve donor yumurtasından mikroenjeksiyon (ICSI) yöntemi ile elde edilen embriyo alıcı bayana transfer edilir.

Bu işlem % 75 civarında bir başarıya sahiptir . İşlemde kullanılan yumurta ve sperm kişilerin kendi özelliklerine uyan farklı kişi ve bankalardan alınır.

Uygulamanın neden gerektiği tüm detaylarla birlikte çifte anlatıldıktan sonra eğer çiftler embriyo donasyonuna karar verdiyse alıcı çıft değerlendirilir. Alıcı bayana yönelik testler yapıldıktan sonra kullanacağı ilaçlar anlatılır ,ultrason takipleri yapılır ve bu takiplere göre embriyo transferinin zamanı çifte bildirilir.
Embriyo nakli genetik olarak çifte ait olmasada anneye hamilelik ve bebeğini emzirme duygusunu yaşatan, ailenin gebelik sürecini ve doğumu birlikte paylaşmasını sağlayan bir yöntemdir.

Embriyo donasyonu kimlere uygulanır?
Hem erkek hem de bayanda kısırlık problemi olan durumlarda tercih edilir.

Kadında

– Rahmi olupta erken menapoza girmiş kadınlara,
– Menapozdaki kadınlara,
– Herhangi bir nedenden dolayı yumurtalıkları alınan kadınlara,
– Radyoterapi veya kemoterapi nedeniyle yumurtalık etkinliğini yitirmiş kadınlara,
– Yumurta sayısı azlığı ve düşük kaliteli yumurtaya sahip kadınlara,
– Devamlı suretle düşük yapan kadınlara,
– Genetik hastalığı olan ve bu hastalığını çocuklarına bulaştırma riski olan kadınlara,

Erkekte

Sperm örneğinde sperm olmayan (azospermi) erkeklere uygulanır. Bu erkeklere embriyo donasyonu öncesinde başka tedaviler denenmelidir.
– PESA (kanalların içinden ince bir iğne ile sperm aranmasıdır)
– PTSA (yumurtalığın çeşitli bölümlerinden iğne parça alınarak sperm aranmasıdır)
– TESE (yumurtalığın çeşitli bölümlerinden açık cerrahi parça alınarak sperm aranmasıdır) Bu tekniklerle hastaların yaklaşık % 60 ında sperm bulunabilmektedir. Eğer bu durumda da sperm bulunamıyorsa bu durumdaki erkekler embriyo donasyonu uygulanır.

Genetik hastalık taşıyan ve bunu çocuklarına geçirme riski olan çiftler:

– Huntington’s koreası,
– Hemofili,
– Duchenne’s muscular distrofisi gibi hastalıkları taşıyan çiftler,
– Kromozomal anormalliklere bağlı tekrarlayan düşükleri olan çiftler embriyo donasyonuna başvurabilirler.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…