Kıskançlık mı?

yercekimlikaranfill

Üye
Kayıtlı Üye
8 Aralık 2017
30
31
8
Hanımlar, buraya ilk defa bir gönül meselem ile ilgili konu açıyorum. Aklı başında kadınlardan fikir almam gerekiyor çünkü. Elimden geldiği kadar kısa kesmeye çabalayacağım.

Yaklaşık iki ay evvel başlayan bir ilişkim var. Fazla detaya inmeden şöyle söyleyeyim: neredeyse her gün birbirimizi görüp, saatlerce bakışıp hiç konuşmadığımız bir buçuk aylık bir süre zarfı var bu iki aydan önce de. Duygusal ilişkilerim konusunda netliği seven ve çoğunlukla mantıklı davranmaya, tercihlerimi buna göre şekillendirmeye çalışan bir kadınım ya da kadındım demek daha doğru sanırım. O yüzden bir adamla bir buçuk ay, neredeyse her gün, bazen saatlerce bakışıp durmak benim için hiç beklenmedik bir şeydi. Hatta arkadaşıma anlatırken "ateş basıyor, kafamı başka tarafa çeviremiyorum." diye tabir ettiğim bir şeydi :) Normal şartlarda karşı taraftan beklemem bunu; fakat beyefendiyi görünce elim ayağıma dolaştığından, avucumun içine kadar ter bastığından yanına gidemedim bu süre zarfında. Ama ona çok fırsat verdim gelip konuşması için. Çevremizdeki herkesin anlayacağı kadar fırsat verdim. Beklediğim olmayınca cesaretimi toplayıp ben tanıştım.

Gerçekten ciddi bir süredir hayatına kimseyi almamış yaşadığı bazı travmatik meselelerden ötürü. O yüzden bana karşı fazlaca duvarı vardı. Gelip benimle konuşmamasını da bununla açıklıyordu. Uzun süredir hayatına kimseyi sokmaması ve yanıma gelip tanışamayacak kadar heyecanlanması.

Geçen gün saatlerce kendiyle alakalı konuştu, anlattı. Ben de içini açıyor diye mutlu olarak dinledim. Bazı meseleri anlatırken eski ilişkisinden konu açıldı. Asla ve katiyen kıskançlık hissetmedim. Mizacıma da ters diye biliyordum böyle şeyleri. Sonra şu son birkaç ay içinde birkaç kadınla flört ettiğini öğrendim. Biraz ağzından kaçırmış gibi oldu. Işte eski sevgili meselesinde zerre tepki vermeyen ben, bu meseleyi sindiremiyorum.

Bu adam gerçekten yakışıklı, işi gücü olan, hoş bir adam. Altı senedir hayatına kimseyi sokmamak için makul sebepleri varken, birkaç ay içinde üç kadında şansını denemesi bende "denk gelmişim" algısı oluşturuyor. O buna "denk gelmek" demiyor ama, başka türlü düşünemiyorum ben.

Makul düşününce bunun bir önemi olmadığı kanısına da varabilirim ama neden bu kadar zoruma gidiyor, bilmiyorum. En başında yanıma gelip konuşacak kadar benden etkilenmediğini söylese bu kadar zoruma gitmezdi diye düşünüyorum. Bana yaptığı açıklama ile bu davranışı çelişkili geliyor ve böyle hissederken "denk gelmiş olma hissi" çok üzücü.

İlk defa birinin yanında böyle heyecanlanıyorum, böyle sebepsiz tutukluklar yaşıyorum. O yüzden belki sağlıklı düşünemiyorum diye sizden fikir istedim. Çünkü bu mesele her açıldığında tartışıyoruz.

Siz ne düşünüyorsunuz? Ya da durum buyken ne hissederdiniz?
 
6 yıl biraz hikaye gibi geldi bana.

Söyledikleri tutarsız.

6 yıl dur.Birkaç ayda , birkaç kadın.

Bağdaşmıyor.

Ben de öyle düşünüyorum. Sürekli bir arada bulunmak zorunda olduğumuzdan birçok arkadaşı ve iş arkadaşı ile tanıştım. Onlar da yanında birini gördüklerinde şaşırıyorlar. Yine de kendimi kandırmak istemiyorum. En makul ihtimal bu sanırım.
 
Ben de öyle düşünüyorum. Sürekli bir arada bulunmak zorunda olduğumuzdan birçok arkadaşı ve iş arkadaşı ile tanıştım. Onlar da yanında birini gördüklerinde şaşırıyorlar. Yine de kendimi kandırmak istemiyorum. En makul ihtimal bu sanırım.

Esimin arkadaslarina sorsan "yaninda kiz gormedik" derler. Bir arkadasi hariç :)) Hatta esimin evlenecegine bile sasirmislardi bazilari (evlenmeyi dusunmuyormus bizimki ) :KK70: ama tabi ki esimin kisa sureli pek ortaliga dokmedigi iliskileri olmus... Esim o iliskilere sevgili demiyor (arkadastik) diyor o ayri :D
6 seneyi tamamen yalniz gecirmemistir bence sadece uzun soluklu iliskiler degildir.
 
Hanımlar, buraya ilk defa bir gönül meselem ile ilgili konu açıyorum. Aklı başında kadınlardan fikir almam gerekiyor çünkü. Elimden geldiği kadar kısa kesmeye çabalayacağım.

Yaklaşık iki ay evvel başlayan bir ilişkim var. Fazla detaya inmeden şöyle söyleyeyim: neredeyse her gün birbirimizi görüp, saatlerce bakışıp hiç konuşmadığımız bir buçuk aylık bir süre zarfı var bu iki aydan önce de. Duygusal ilişkilerim konusunda netliği seven ve çoğunlukla mantıklı davranmaya, tercihlerimi buna göre şekillendirmeye çalışan bir kadınım ya da kadındım demek daha doğru sanırım. O yüzden bir adamla bir buçuk ay, neredeyse her gün, bazen saatlerce bakışıp durmak benim için hiç beklenmedik bir şeydi. Hatta arkadaşıma anlatırken "ateş basıyor, kafamı başka tarafa çeviremiyorum." diye tabir ettiğim bir şeydi :) Normal şartlarda karşı taraftan beklemem bunu; fakat beyefendiyi görünce elim ayağıma dolaştığından, avucumun içine kadar ter bastığından yanına gidemedim bu süre zarfında. Ama ona çok fırsat verdim gelip konuşması için. Çevremizdeki herkesin anlayacağı kadar fırsat verdim. Beklediğim olmayınca cesaretimi toplayıp ben tanıştım.

Gerçekten ciddi bir süredir hayatına kimseyi almamış yaşadığı bazı travmatik meselelerden ötürü. O yüzden bana karşı fazlaca duvarı vardı. Gelip benimle konuşmamasını da bununla açıklıyordu. Uzun süredir hayatına kimseyi sokmaması ve yanıma gelip tanışamayacak kadar heyecanlanması.

Geçen gün saatlerce kendiyle alakalı konuştu, anlattı. Ben de içini açıyor diye mutlu olarak dinledim. Bazı meseleri anlatırken eski ilişkisinden konu açıldı. Asla ve katiyen kıskançlık hissetmedim. Mizacıma da ters diye biliyordum böyle şeyleri. Sonra şu son birkaç ay içinde birkaç kadınla flört ettiğini öğrendim. Biraz ağzından kaçırmış gibi oldu. Işte eski sevgili meselesinde zerre tepki vermeyen ben, bu meseleyi sindiremiyorum.

Bu adam gerçekten yakışıklı, işi gücü olan, hoş bir adam. Altı senedir hayatına kimseyi sokmamak için makul sebepleri varken, birkaç ay içinde üç kadında şansını denemesi bende "denk gelmişim" algısı oluşturuyor. O buna "denk gelmek" demiyor ama, başka türlü düşünemiyorum ben.

Makul düşününce bunun bir önemi olmadığı kanısına da varabilirim ama neden bu kadar zoruma gidiyor, bilmiyorum. En başında yanıma gelip konuşacak kadar benden etkilenmediğini söylese bu kadar zoruma gitmezdi diye düşünüyorum. Bana yaptığı açıklama ile bu davranışı çelişkili geliyor ve böyle hissederken "denk gelmiş olma hissi" çok üzücü.

İlk defa birinin yanında böyle heyecanlanıyorum, böyle sebepsiz tutukluklar yaşıyorum. O yüzden belki sağlıklı düşünemiyorum diye sizden fikir istedim. Çünkü bu mesele her açıldığında tartışıyoruz.

Siz ne düşünüyorsunuz? Ya da durum buyken ne hissederdiniz?

Hayatımda sadece bir dönem yaklaşık iki ay kadar aynı anda dört beş kişiyle flört ettim,yazıştım,bi tanesiyle görüştüm diğeri aradığında cilveli konuşmalar yaptım ve yine bu dönemde eşimle ilk buluşmayı gerçekleştirdim(bi arkadaşımız çöpümüzü çatmaya çalışıyordu) böyle yoğun trafiğin olduğu bu süreçte eşimin doğum gününe çağrıldım ikinci görüşme için,çatt diye çok hızlı davrandı o gün aramızda bir çekim oldu ve ben bir başkası için daha sıcak bişeyler hissettiğimi düşünüyordum ki eşim o sürecin içinden beni çekip aldı,o doğum gününden sonra diğerlerine erkek arkadaşım var dedim ve hepsinin defteri kapandı. Siz denk gelme deyin ben kısmet diyeyim 12 yıldır birlikteyiz,onun öncesinde sevgilim bile olmamıştı nerdeyse. Olabiliyor böyle şeyler herşey insanlar için.
 
Hayatımda sadece bir dönem yaklaşık iki ay kadar aynı anda dört beş kişiyle flört ettim,yazıştım,bi tanesiyle görüştüm diğeri aradığında cilveli konuşmalar yaptım ve yine bu dönemde eşimle ilk buluşmayı gerçekleştirdim(bi arkadaşımız çöpümüzü çatmaya çalışıyordu) böyle yoğun trafiğin olduğu bu süreçte eşimin doğum gününe çağrıldım ikinci görüşme için,çatt diye çok hızlı davrandı o gün aramızda bir çekim oldu ve ben bir başkası için daha sıcak bişeyler hissettiğimi düşünüyordum ki eşim o sürecin içinden beni çekip aldı,o doğum gününden sonra diğerlerine erkek arkadaşım var dedim ve hepsinin defteri kapandı. Siz denk gelme deyin ben kısmet diyeyim 12 yıldır birlikteyiz,onun öncesinde sevgilim bile olmamıştı nerdeyse. Olabiliyor böyle şeyler herşey insanlar için.
İnanın mutlu oldum şu yazdıklarınızı okuyunca. Teşekkür ederim :)
 
Esimin arkadaslarina sorsan "yaninda kiz gormedik" derler. Bir arkadasi hariç :)) Hatta esimin evlenecegine bile sasirmislardi bazilari (evlenmeyi dusunmuyormus bizimki ) :KK70: ama tabi ki esimin kisa sureli pek ortaliga dokmedigi iliskileri olmus... Esim o iliskilere sevgili demiyor (arkadastik) diyor o ayri :KK70:
6 seneyi tamamen yalniz gecirmemistir bence sadece uzun soluklu iliskiler degildir.
Belki de. Açıkçası umurumda değil. Yirmi tane ilişkim oldu, hepsi de kısa süreliydi, dese umursamam. Çünkü benim de birden çok ilişkim oldu, bir dönem çok hoyrat davrandım bu konuda, ki bana bunları anlattığında her şeyi biliyordu.

Mesele çelişkili, tutarsız olması.
 
Bence mesele tamamen sizin ona adım atmanızdan kaynaklanıyor. Sanırım bu yüzden duygularından emin olamıyorsunuz. Ben olsam ben de acaba ben söyledim diye mi kabul etti tereddüdünden kurtulamazdım. Sevgiliniz eğer son aylarda flört edebilecek psikoloji de ise neden size gelmemiş. Ben bir erkeğin hoşlandığı bir kadına adım atmamasının mazereti olacağına inanmıyorum. Sadece o aşamada harekete geçecek kadar hoşlanmıyordur. Tabi bu ilerde size bağlanmayacağı anlamına gelmiyor. Bekleyip göreceksiniz.
 
Şu anki erkek arkadaşımla çok yoğun bir şekilde can sıkıntısı yüzünden çıktığım datelerin olduğu bir dönemde tanıştım. Hiç aklımızda yoktu ikimizin de böyle bir ilişki ama 9 aydır beraberiz ve çok güzel duygular yaşadım bu süreçte.
Bu kadar güzel şeyler hissetmişken buna takılmayın heyecanınızın tadını çıkartmaya bakın. :)
 
Hanımlar, buraya ilk defa bir gönül meselem ile ilgili konu açıyorum. Aklı başında kadınlardan fikir almam gerekiyor çünkü. Elimden geldiği kadar kısa kesmeye çabalayacağım.

Yaklaşık iki ay evvel başlayan bir ilişkim var. Fazla detaya inmeden şöyle söyleyeyim: neredeyse her gün birbirimizi görüp, saatlerce bakışıp hiç konuşmadığımız bir buçuk aylık bir süre zarfı var bu iki aydan önce de. Duygusal ilişkilerim konusunda netliği seven ve çoğunlukla mantıklı davranmaya, tercihlerimi buna göre şekillendirmeye çalışan bir kadınım ya da kadındım demek daha doğru sanırım. O yüzden bir adamla bir buçuk ay, neredeyse her gün, bazen saatlerce bakışıp durmak benim için hiç beklenmedik bir şeydi. Hatta arkadaşıma anlatırken "ateş basıyor, kafamı başka tarafa çeviremiyorum." diye tabir ettiğim bir şeydi :) Normal şartlarda karşı taraftan beklemem bunu; fakat beyefendiyi görünce elim ayağıma dolaştığından, avucumun içine kadar ter bastığından yanına gidemedim bu süre zarfında. Ama ona çok fırsat verdim gelip konuşması için. Çevremizdeki herkesin anlayacağı kadar fırsat verdim. Beklediğim olmayınca cesaretimi toplayıp ben tanıştım.

Gerçekten ciddi bir süredir hayatına kimseyi almamış yaşadığı bazı travmatik meselelerden ötürü. O yüzden bana karşı fazlaca duvarı vardı. Gelip benimle konuşmamasını da bununla açıklıyordu. Uzun süredir hayatına kimseyi sokmaması ve yanıma gelip tanışamayacak kadar heyecanlanması.

Geçen gün saatlerce kendiyle alakalı konuştu, anlattı. Ben de içini açıyor diye mutlu olarak dinledim. Bazı meseleri anlatırken eski ilişkisinden konu açıldı. Asla ve katiyen kıskançlık hissetmedim. Mizacıma da ters diye biliyordum böyle şeyleri. Sonra şu son birkaç ay içinde birkaç kadınla flört ettiğini öğrendim. Biraz ağzından kaçırmış gibi oldu. Işte eski sevgili meselesinde zerre tepki vermeyen ben, bu meseleyi sindiremiyorum.

Bu adam gerçekten yakışıklı, işi gücü olan, hoş bir adam. Altı senedir hayatına kimseyi sokmamak için makul sebepleri varken, birkaç ay içinde üç kadında şansını denemesi bende "denk gelmişim" algısı oluşturuyor. O buna "denk gelmek" demiyor ama, başka türlü düşünemiyorum ben.

Makul düşününce bunun bir önemi olmadığı kanısına da varabilirim ama neden bu kadar zoruma gidiyor, bilmiyorum. En başında yanıma gelip konuşacak kadar benden etkilenmediğini söylese bu kadar zoruma gitmezdi diye düşünüyorum. Bana yaptığı açıklama ile bu davranışı çelişkili geliyor ve böyle hissederken "denk gelmiş olma hissi" çok üzücü.

İlk defa birinin yanında böyle heyecanlanıyorum, böyle sebepsiz tutukluklar yaşıyorum. O yüzden belki sağlıklı düşünemiyorum diye sizden fikir istedim. Çünkü bu mesele her açıldığında tartışıyoruz.

Siz ne düşünüyorsunuz? Ya da durum buyken ne hissederdiniz?
 
Hanımlar, buraya ilk defa bir gönül meselem ile ilgili konu açıyorum. Aklı başında kadınlardan fikir almam gerekiyor çünkü. Elimden geldiği kadar kısa kesmeye çabalayacağım.

Yaklaşık iki ay evvel başlayan bir ilişkim var. Fazla detaya inmeden şöyle söyleyeyim: neredeyse her gün birbirimizi görüp, saatlerce bakışıp hiç konuşmadığımız bir buçuk aylık bir süre zarfı var bu iki aydan önce de. Duygusal ilişkilerim konusunda netliği seven ve çoğunlukla mantıklı davranmaya, tercihlerimi buna göre şekillendirmeye çalışan bir kadınım ya da kadındım demek daha doğru sanırım. O yüzden bir adamla bir buçuk ay, neredeyse her gün, bazen saatlerce bakışıp durmak benim için hiç beklenmedik bir şeydi. Hatta arkadaşıma anlatırken "ateş basıyor, kafamı başka tarafa çeviremiyorum." diye tabir ettiğim bir şeydi :) Normal şartlarda karşı taraftan beklemem bunu; fakat beyefendiyi görünce elim ayağıma dolaştığından, avucumun içine kadar ter bastığından yanına gidemedim bu süre zarfında. Ama ona çok fırsat verdim gelip konuşması için. Çevremizdeki herkesin anlayacağı kadar fırsat verdim. Beklediğim olmayınca cesaretimi toplayıp ben tanıştım.

Gerçekten ciddi bir süredir hayatına kimseyi almamış yaşadığı bazı travmatik meselelerden ötürü. O yüzden bana karşı fazlaca duvarı vardı. Gelip benimle konuşmamasını da bununla açıklıyordu. Uzun süredir hayatına kimseyi sokmaması ve yanıma gelip tanışamayacak kadar heyecanlanması.

Geçen gün saatlerce kendiyle alakalı konuştu, anlattı. Ben de içini açıyor diye mutlu olarak dinledim. Bazı meseleri anlatırken eski ilişkisinden konu açıldı. Asla ve katiyen kıskançlık hissetmedim. Mizacıma da ters diye biliyordum böyle şeyleri. Sonra şu son birkaç ay içinde birkaç kadınla flört ettiğini öğrendim. Biraz ağzından kaçırmış gibi oldu. Işte eski sevgili meselesinde zerre tepki vermeyen ben, bu meseleyi sindiremiyorum.

Bu adam gerçekten yakışıklı, işi gücü olan, hoş bir adam. Altı senedir hayatına kimseyi sokmamak için makul sebepleri varken, birkaç ay içinde üç kadında şansını denemesi bende "denk gelmişim" algısı oluşturuyor. O buna "denk gelmek" demiyor ama, başka türlü düşünemiyorum ben.

Makul düşününce bunun bir önemi olmadığı kanısına da varabilirim ama neden bu kadar zoruma gidiyor, bilmiyorum. En başında yanıma gelip konuşacak kadar benden etkilenmediğini söylese bu kadar zoruma gitmezdi diye düşünüyorum. Bana yaptığı açıklama ile bu davranışı çelişkili geliyor ve böyle hissederken "denk gelmiş olma hissi" çok üzücü.

İlk defa birinin yanında böyle heyecanlanıyorum, böyle sebepsiz tutukluklar yaşıyorum. O yüzden belki sağlıklı düşünemiyorum diye sizden fikir istedim. Çünkü bu mesele her açıldığında tartışıyoruz.

Siz ne düşünüyorsunuz? Ya da durum buyken ne hissederdiniz?
insanların anlattıklarına, neden yüzde yüz güveniyorsunuz..
 
Hanımlar, buraya ilk defa bir gönül meselem ile ilgili konu açıyorum. Aklı başında kadınlardan fikir almam gerekiyor çünkü. Elimden geldiği kadar kısa kesmeye çabalayacağım.

Yaklaşık iki ay evvel başlayan bir ilişkim var. Fazla detaya inmeden şöyle söyleyeyim: neredeyse her gün birbirimizi görüp, saatlerce bakışıp hiç konuşmadığımız bir buçuk aylık bir süre zarfı var bu iki aydan önce de. Duygusal ilişkilerim konusunda netliği seven ve çoğunlukla mantıklı davranmaya, tercihlerimi buna göre şekillendirmeye çalışan bir kadınım ya da kadındım demek daha doğru sanırım. O yüzden bir adamla bir buçuk ay, neredeyse her gün, bazen saatlerce bakışıp durmak benim için hiç beklenmedik bir şeydi. Hatta arkadaşıma anlatırken "ateş basıyor, kafamı başka tarafa çeviremiyorum." diye tabir ettiğim bir şeydi :) Normal şartlarda karşı taraftan beklemem bunu; fakat beyefendiyi görünce elim ayağıma dolaştığından, avucumun içine kadar ter bastığından yanına gidemedim bu süre zarfında. Ama ona çok fırsat verdim gelip konuşması için. Çevremizdeki herkesin anlayacağı kadar fırsat verdim. Beklediğim olmayınca cesaretimi toplayıp ben tanıştım.

Gerçekten ciddi bir süredir hayatına kimseyi almamış yaşadığı bazı travmatik meselelerden ötürü. O yüzden bana karşı fazlaca duvarı vardı. Gelip benimle konuşmamasını da bununla açıklıyordu. Uzun süredir hayatına kimseyi sokmaması ve yanıma gelip tanışamayacak kadar heyecanlanması.

Geçen gün saatlerce kendiyle alakalı konuştu, anlattı. Ben de içini açıyor diye mutlu olarak dinledim. Bazı meseleri anlatırken eski ilişkisinden konu açıldı. Asla ve katiyen kıskançlık hissetmedim. Mizacıma da ters diye biliyordum böyle şeyleri. Sonra şu son birkaç ay içinde birkaç kadınla flört ettiğini öğrendim. Biraz ağzından kaçırmış gibi oldu. Işte eski sevgili meselesinde zerre tepki vermeyen ben, bu meseleyi sindiremiyorum.

Bu adam gerçekten yakışıklı, işi gücü olan, hoş bir adam. Altı senedir hayatına kimseyi sokmamak için makul sebepleri varken, birkaç ay içinde üç kadında şansını denemesi bende "denk gelmişim" algısı oluşturuyor. O buna "denk gelmek" demiyor ama, başka türlü düşünemiyorum ben.

Makul düşününce bunun bir önemi olmadığı kanısına da varabilirim ama neden bu kadar zoruma gidiyor, bilmiyorum. En başında yanıma gelip konuşacak kadar benden etkilenmediğini söylese bu kadar zoruma gitmezdi diye düşünüyorum. Bana yaptığı açıklama ile bu davranışı çelişkili geliyor ve böyle hissederken "denk gelmiş olma hissi" çok üzücü.

İlk defa birinin yanında böyle heyecanlanıyorum, böyle sebepsiz tutukluklar yaşıyorum. O yüzden belki sağlıklı düşünemiyorum diye sizden fikir istedim. Çünkü bu mesele her açıldığında tartışıyoruz.

Siz ne düşünüyorsunuz? Ya da durum buyken ne hissederdiniz?


Ok.. Diyelim ki "denk geldin" . So, what?
Şöyle düşün derim, ya gerçekten birbirinize "denk" iseniz ?

Asla Kıskançlıkla boğmamak ve hatta kıskançlığı beyninden ve yüreğinden atmaya karar vererek bu yoğun duyguyu yaşamaya devam etmeni öneriyorum. Bu durumda;

1) ileride "keşke" dememiş olacaksın. Bu , Net..
2) ileride " iyi ki.." diyecek te olabilirsin. Bu, İhtimal..

Özün sözü: bu durumda Sence hangisi yapılmalı?
Sevgilerimle..
 
bi insan 6 yıl nasıl yalnız kalabilir aklım almadı.

çok takılacak meseleler değil. flörtöz biri de olabilir. kötü biri olduğu anlamına gelmez.
 
Ciddi olarak bir ilişkiye başlarken veya çok hoşlandığınız bir insanla ilişkiye başlarken diyelim en önemli kıstasınız bu konularda ‘geçmişi beni ilgilendirmez ‘ olmalı.Tabi absürt bir durum olmadıkça.Eğer bunu gözardı edemezseniz ilişkiniz hep huzursuzluk üzerine olur siz de mutlu olamazsınız karşı tarafıda rahat bırakmazsınız.Yeri geldi aynı anda 4-5 insanla konuştuğum da oldu ama gerçekten birlikte olabileceğim insan çıktığı zaman karşıma diğerleri benim için anında bitti. İlişkime de oldukça sadık bir insanım ( nişanlıyım zaten) Bunlar kısmet işleri denk gelmek değil bence.O yüzden size nasıl davrandığı ve nasıl değer verdiği önemli ilişkinize başlarken bunları baz alarak başlayın.
 
Ya şöyle bir şey var gercekten insanın bir süre karsısına kimse çıkmaz sonra toplu cıkar şimdi bilmeden diğerlerini Eliyemiyorsun tanıma süreci bence çok dert yapmamak lazım. Önemli olan adı konulduktan sonrası
 
Back
X