yaşıtlarıma bakıyorum doğuştan çabasızca güzeller, geziyorlar, mutlular ve başarılılar. kendime baktığımda yalnızca tırnaklarımla kazıyarak elde ettiğim çabamın yanında ufacık kalan başarılar görüyorum. Allah'a inanıyorum adaletine güveniyorum ama beni sevdiğini hissedemiyorum.
aile hayatım doğduğumdan beri çok kötü oldu, kimseye arkamı tam anlamıyla yaslayamadım. ergenliğim yetiştiğim evin en kötü mental zamanına denk geldiği için felaket örselendim ve sonrasında hiç tam manasıyla toparlanamadım, hep günlerim solgun ve tatsız geliyor. çocukluk zamanımın tatlı telaşsızlığını arzulamaktan başka bir şey yapamıyorum sanki. kedi uzanamadığı ciğere mundar dermiş hesabı istediğim şeyleri maddiyatsızlıktan değil de istemediğimden yapmadığıma kendimi zorla ikna ediyorum sürekli. saçımı evde kendim afedersiniz b.k gibi kesmeyi kuaföre gitmeye tercih ettiğini sanıyorum mesela.
kendimi kıyasladığım kişilere bakıyorum çok büyük felaketler atlatanlar var, ben öyle durumlarda kalmış olsaydım utancımdan kendimi toplumdan izole ederdim ancak öyle güçlü insanlar ki yanlarında küçük bir böcek gibi hissediyorum kendimi. hiçbir şey yapmadan, vücutlarına ağda sürmeden yüzlerinin en ücra köşelerinde kıl çıkmadan öyle güzel kalıyorlar sanki. saçları uyandıklarından yatacakları saate kadar muazzam kalıyor, sürekli şahane bir model gibi geziyor, aileleri her hareketlerinde arkalarında duruyor, en utanç verici toplumun ben yapmış olsam beni iğdiş edeceği olaylardan yara bile almadan çıkıyorlar ve benim için en üzücü olanı da bunca şeye karşılık başarılarımız da neredeyse denk. skor onlar 100 ben 5 falan değil mi? baktığımda sadece Allah'ın beni sevmediğini düşünebiliyorum. En masum günahlarım için o kadar büyük bedeller ödedim ki kendime merhamet edemeyecek bir yerdeyim artık. bu kıyas ve kıskançlık hali beni çok fesat bir şekilde yiyip bitiriyor. aranızda böyle süreçlerden geçenler varsa yardımcı olabilirler mi?
aile hayatım doğduğumdan beri çok kötü oldu, kimseye arkamı tam anlamıyla yaslayamadım. ergenliğim yetiştiğim evin en kötü mental zamanına denk geldiği için felaket örselendim ve sonrasında hiç tam manasıyla toparlanamadım, hep günlerim solgun ve tatsız geliyor. çocukluk zamanımın tatlı telaşsızlığını arzulamaktan başka bir şey yapamıyorum sanki. kedi uzanamadığı ciğere mundar dermiş hesabı istediğim şeyleri maddiyatsızlıktan değil de istemediğimden yapmadığıma kendimi zorla ikna ediyorum sürekli. saçımı evde kendim afedersiniz b.k gibi kesmeyi kuaföre gitmeye tercih ettiğini sanıyorum mesela.
kendimi kıyasladığım kişilere bakıyorum çok büyük felaketler atlatanlar var, ben öyle durumlarda kalmış olsaydım utancımdan kendimi toplumdan izole ederdim ancak öyle güçlü insanlar ki yanlarında küçük bir böcek gibi hissediyorum kendimi. hiçbir şey yapmadan, vücutlarına ağda sürmeden yüzlerinin en ücra köşelerinde kıl çıkmadan öyle güzel kalıyorlar sanki. saçları uyandıklarından yatacakları saate kadar muazzam kalıyor, sürekli şahane bir model gibi geziyor, aileleri her hareketlerinde arkalarında duruyor, en utanç verici toplumun ben yapmış olsam beni iğdiş edeceği olaylardan yara bile almadan çıkıyorlar ve benim için en üzücü olanı da bunca şeye karşılık başarılarımız da neredeyse denk. skor onlar 100 ben 5 falan değil mi? baktığımda sadece Allah'ın beni sevmediğini düşünebiliyorum. En masum günahlarım için o kadar büyük bedeller ödedim ki kendime merhamet edemeyecek bir yerdeyim artık. bu kıyas ve kıskançlık hali beni çok fesat bir şekilde yiyip bitiriyor. aranızda böyle süreçlerden geçenler varsa yardımcı olabilirler mi?