- 10 Ağustos 2009
- 26.100
- 18.286
www.cocukaile.net/kocalari-avutmak-kolay-olacak-mi/
Kocaları Avutmak Kolay Olacak
mı?
01 Mart 2012Sema Maraşlı168
Yorum »
“Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı”
tarafından TBMM’ye sunulan
“Kadınları şiddetten koruyacak yeni
yasa tasarısı” onaylanmayı bekliyor.
Bu yasa tasarısı onaylanırsa aile
kurumu çok büyük yaralar alacak.
Fakat nedense basında sağ ve sol
cenahın yazarlarından kuvvetli bir
itiraz sesi çıkmadı henüz. Tabii
kanunun adı milletin elini bağlıyor.
Kanuna itiraz edince sanki “kadına
şiddete evet” demiş olacaklar. Sanki
yazarların basiretleri bağlanmış.
“Kadına şiddet” deyince hepimizin
gözünün önüne “kafası yarılmış,
gözü morarmış kadınlar” geliyor. Eh
bunu yapan alçak da cezasını
çeksin” diyoruz tabii ki savaşta bile
düşman safında ki kadına ve
çocuğa dokunmayan bir dinin
mensubu olarak.
Fakat kanun öyle ağır şiddete değil,
hafifin en hafifine bile hapis cezası
getiriyor.
Kanunda şiddet” Bireyin, fiziksel,
cinsel, ekonomik veya psikolojik
açıdan zarar görmesi veya acı
çekmesiyle sonuçlanan veya
sonuçlanması muhtemel
hareketleri, buna yönelik tehdit ve
baskıyı ya da özgürlüğün keyfî
engellenmesini de içeren,
toplumsal, kamusal veya özel
alanda meydana gelen fiziksel,
cinsel, psikolojik, sözlü veya
ekonomik her türlü tutum ve
davranışı” olarak geçiyor. Birey
kelimesi sizi yanıltmasın bireyden
kasıt kadın oluyor. Çünkü kanunun
adı “Kadına şiddeti önleme”
Yani yukarıdaki maddeye göre
“koca karısının özgürlüğüne, gittiği
geldiği yerlere karışamaz, karısının
paşa gönlü olmadan onunla
yatamaz, vurmayı geçtik elini bile
kaldıramaz, bağıramaz, parasını az
veremez…” Bunlardan birini
yaptığında erkek evine mahallesine
ve çocuğunun okuluna
yaklaşamayacak. Yani evden ve
yaşadığı semtten atılacak, “ne
oluyor?” diye hesap soramayacak,
sormak için karısana telefon ya da
mesaj atamayacak, bunlarda var
kanunda. Hepsi suç sayılacak ve
erkek karısı ile iletişime geçmeye
çalıştığında bile erkek on beş
günden altı aya kadar hapis cezası
alacak. Ayrıca adam bu arada
kadına nafaka da vermek zorunda
olacak, memursa maaşından
kesilecek yoksa da ödemediğinde
hapis yatacak.
Ve erkeğin bunlardan birini
gerçekten yapmış olması da çok
önemli değil. Yeni kanun taslağına
göre delil ve şahit aranmayacak.
“Gecikmesinde sakınca bulunan
hallerde mülki amirlerce ve kolluk
tarafından tedbir kararları
verilirken de delil ve belge
aranmaz.” diyor kanun. Yani
erkekler her türlü iftiraya açık
olacaklar. Mesela kadın kendi
isteğiyle kocasıyla yattı sonra bir
şeye canı sıkıldı gitti polise “kocam
bana tecavüz etti” dedi. Adamın işi
bitti. Ya da adam kadına istediği
kadar para vermedi. Kadın “Kocam
ekonomik olarak bana şiddet
uyguluyor, istediğim şartları
sağlamıyor.” dediğinde de gelsin
cezalar.
Ayrıca bu kanunlar sadece karı-
kocayı değil sevgili, dini nikahlı,
nişanlı herkesi kapsıyor. Ayrıca
insani bütün ilişkileri kapsıyor.
Mesela kız öğrenci öğretmenin
verdiği notu beğenmedi, “beni taciz
etti” diye şikayet etti, öğretmen
ceza alacak, tacizden hapis yatacak,
siciline geçecek. Erkek ya
“potansiyel sapık, kesin yapmıştır,
melek kızcağızlar hiç iftira atarlar
mı?” diye bakılacak.
Kısacası kadın kendi ne yaparsa
yapsın her halükarda devlet
korumasına giriyor. Mesela; erkek
eve geç geldi kadın “Nerde kaldın
Allah’ın belası” diye bağırabilecek,
bu suç sayılmayacak; fakat adam
karısı gece yarısı gezmeye gitse
“Nereye gidiyorsun” diye
soramayacak. Sesini mi asla
yükseltemeyecek. Çünkü kadın
şikayet etmese komşu şikayet etse
adam yine ceza alacak.
Sevgili bakanımıza göre şiddet bu
şekilde sıfırlanacakmış. Bu şekilde
şiddet sıfırlanmazda erkekliğin
sıfırlanacağı kesin. Erkeklerin kadın
karşısında elleri kolları bağlanacak.
Niye bu kanunu çıkarıyoruz. Çünkü
AB istiyor.
Avrupa da bu kanunlar varmış. Bu
kanunlar Avrupa’da aileyi bitirdi.
Bizim sadece ailemizi değil ırkımızı
da bitirir, neslimizi de. Avrupalıların
dini de mezhebi de geniş, bizim
öyle mi? Evlilikler azaldı, nesil
bitmesin diye adamlar sperm
bankaları kurdu, erkekleri damızlık
olarak kullanıyorlar. Çocuk yapmak
isteyen kadınlar bankadan sperm
alıp çocuğu doğruyor, biz ne
yapacağız? Çocuk konusunu onlar
bu şekilde çözülmüş.
Cinsi ihtiyaçları da gecelik ilişkilerle
ya da kendi cinsi ile gideriyorlar, biz
de mi böyle yapacağız? Ayrıca
Avrupalı erkekler aldıkları cezaları
gurur meselesi yapmıyorlar, bizim
erkeklerimiz oturduğu semte
yaklaşamazsa, kapısında polis
beklerse insan içine çıkmaya utanır.
Suçsuz yere tacizden ya da karısa
tecavüzden hapis yatarsa hayatı
biter adamın.
Bu durumda erkekler en iyi çözümü
kadınlardan uzak durmada
bulacakl
Kocaları Avutmak Kolay Olacak
mı?
01 Mart 2012Sema Maraşlı168
Yorum »
“Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı”
tarafından TBMM’ye sunulan
“Kadınları şiddetten koruyacak yeni
yasa tasarısı” onaylanmayı bekliyor.
Bu yasa tasarısı onaylanırsa aile
kurumu çok büyük yaralar alacak.
Fakat nedense basında sağ ve sol
cenahın yazarlarından kuvvetli bir
itiraz sesi çıkmadı henüz. Tabii
kanunun adı milletin elini bağlıyor.
Kanuna itiraz edince sanki “kadına
şiddete evet” demiş olacaklar. Sanki
yazarların basiretleri bağlanmış.
“Kadına şiddet” deyince hepimizin
gözünün önüne “kafası yarılmış,
gözü morarmış kadınlar” geliyor. Eh
bunu yapan alçak da cezasını
çeksin” diyoruz tabii ki savaşta bile
düşman safında ki kadına ve
çocuğa dokunmayan bir dinin
mensubu olarak.
Fakat kanun öyle ağır şiddete değil,
hafifin en hafifine bile hapis cezası
getiriyor.
Kanunda şiddet” Bireyin, fiziksel,
cinsel, ekonomik veya psikolojik
açıdan zarar görmesi veya acı
çekmesiyle sonuçlanan veya
sonuçlanması muhtemel
hareketleri, buna yönelik tehdit ve
baskıyı ya da özgürlüğün keyfî
engellenmesini de içeren,
toplumsal, kamusal veya özel
alanda meydana gelen fiziksel,
cinsel, psikolojik, sözlü veya
ekonomik her türlü tutum ve
davranışı” olarak geçiyor. Birey
kelimesi sizi yanıltmasın bireyden
kasıt kadın oluyor. Çünkü kanunun
adı “Kadına şiddeti önleme”
Yani yukarıdaki maddeye göre
“koca karısının özgürlüğüne, gittiği
geldiği yerlere karışamaz, karısının
paşa gönlü olmadan onunla
yatamaz, vurmayı geçtik elini bile
kaldıramaz, bağıramaz, parasını az
veremez…” Bunlardan birini
yaptığında erkek evine mahallesine
ve çocuğunun okuluna
yaklaşamayacak. Yani evden ve
yaşadığı semtten atılacak, “ne
oluyor?” diye hesap soramayacak,
sormak için karısana telefon ya da
mesaj atamayacak, bunlarda var
kanunda. Hepsi suç sayılacak ve
erkek karısı ile iletişime geçmeye
çalıştığında bile erkek on beş
günden altı aya kadar hapis cezası
alacak. Ayrıca adam bu arada
kadına nafaka da vermek zorunda
olacak, memursa maaşından
kesilecek yoksa da ödemediğinde
hapis yatacak.
Ve erkeğin bunlardan birini
gerçekten yapmış olması da çok
önemli değil. Yeni kanun taslağına
göre delil ve şahit aranmayacak.
“Gecikmesinde sakınca bulunan
hallerde mülki amirlerce ve kolluk
tarafından tedbir kararları
verilirken de delil ve belge
aranmaz.” diyor kanun. Yani
erkekler her türlü iftiraya açık
olacaklar. Mesela kadın kendi
isteğiyle kocasıyla yattı sonra bir
şeye canı sıkıldı gitti polise “kocam
bana tecavüz etti” dedi. Adamın işi
bitti. Ya da adam kadına istediği
kadar para vermedi. Kadın “Kocam
ekonomik olarak bana şiddet
uyguluyor, istediğim şartları
sağlamıyor.” dediğinde de gelsin
cezalar.
Ayrıca bu kanunlar sadece karı-
kocayı değil sevgili, dini nikahlı,
nişanlı herkesi kapsıyor. Ayrıca
insani bütün ilişkileri kapsıyor.
Mesela kız öğrenci öğretmenin
verdiği notu beğenmedi, “beni taciz
etti” diye şikayet etti, öğretmen
ceza alacak, tacizden hapis yatacak,
siciline geçecek. Erkek ya
“potansiyel sapık, kesin yapmıştır,
melek kızcağızlar hiç iftira atarlar
mı?” diye bakılacak.
Kısacası kadın kendi ne yaparsa
yapsın her halükarda devlet
korumasına giriyor. Mesela; erkek
eve geç geldi kadın “Nerde kaldın
Allah’ın belası” diye bağırabilecek,
bu suç sayılmayacak; fakat adam
karısı gece yarısı gezmeye gitse
“Nereye gidiyorsun” diye
soramayacak. Sesini mi asla
yükseltemeyecek. Çünkü kadın
şikayet etmese komşu şikayet etse
adam yine ceza alacak.
Sevgili bakanımıza göre şiddet bu
şekilde sıfırlanacakmış. Bu şekilde
şiddet sıfırlanmazda erkekliğin
sıfırlanacağı kesin. Erkeklerin kadın
karşısında elleri kolları bağlanacak.
Niye bu kanunu çıkarıyoruz. Çünkü
AB istiyor.
Avrupa da bu kanunlar varmış. Bu
kanunlar Avrupa’da aileyi bitirdi.
Bizim sadece ailemizi değil ırkımızı
da bitirir, neslimizi de. Avrupalıların
dini de mezhebi de geniş, bizim
öyle mi? Evlilikler azaldı, nesil
bitmesin diye adamlar sperm
bankaları kurdu, erkekleri damızlık
olarak kullanıyorlar. Çocuk yapmak
isteyen kadınlar bankadan sperm
alıp çocuğu doğruyor, biz ne
yapacağız? Çocuk konusunu onlar
bu şekilde çözülmüş.
Cinsi ihtiyaçları da gecelik ilişkilerle
ya da kendi cinsi ile gideriyorlar, biz
de mi böyle yapacağız? Ayrıca
Avrupalı erkekler aldıkları cezaları
gurur meselesi yapmıyorlar, bizim
erkeklerimiz oturduğu semte
yaklaşamazsa, kapısında polis
beklerse insan içine çıkmaya utanır.
Suçsuz yere tacizden ya da karısa
tecavüzden hapis yatarsa hayatı
biter adamın.
Bu durumda erkekler en iyi çözümü
kadınlardan uzak durmada
bulacakl