Suriye'de asker olduğu için şöyle düşünüyordur: Günlerdir sesimi duymuyor, hayatta mıyım merak dahi etmiyor, beni neden aramıyor, hiç mi sevmiyor?
Eşinizin durumundaki biri için beklentileriniz çok çok fazla. Eşinizin oradaki endişesi kendi hayatı. Tek motivasyonu ise onu geride bekleyenler. En çok da eşi. Siz eşinizin ölme ihtimali olduğunu belki biliyorsunuzdur. Fakat onun orada yaşadığı şey bundan inanamayacaginiz kadar fazla. Ölümlere tanık oluyor, ceset parçaları görüyor, düşmanın eline geçen askerlere nasıl muamele yapıldığını biliyor, silah arkadaşları ölüyor, bomba sesleri duyuyor, uykudan uyanıp uyanamayacagindan emin değil.
Sizin şu an yapmanız gereken şey eşinizi her gün her fırsatta aramak ve onu rahatlatmak. Sizin ilgisizliginiz onu kırıyor ve ofkelendiriyor olmalı. Küfür, hakaret asla kabul edilebilir değil. Fakat savaş psikolojisi burada bana bir ama dedirtiyor. Beklentilerinizi rafa kaldırın, aranızdaki ilişki şu an salt bir kadın erkek ilişkisi değil, erkek arar sorar fikrini bir kenara bırakıp savaş mağduru bir insana ihtiyacı olan ilgi ve şefkati verin. Önce insan sonra bir eş olarak bunu yapmalısınız.