1 ay önce doğum yaptım. Doğumdan sonra şiddetli bel ağrısı yaşadım hatta belim öyle tutuldu ki eğilmek isterken yere düştüm. Ama eşim bir kez olsun neyin var hastaneye gidelim mi demedi. Çünkü onun da beli ağrıyordu. Hamileyken midem bulandı onun da bulanıyordu. Şimdi bebekle uykusuz kalıyorum ve o gece mışıl mışıl uyuyor. Kalkınca bana nasılsın demesi gerekirken uykumu alamadım diyor. İşten erken geliyor gene kendine ağrıycak bir yer bulup uyuyor. Bir kez bana naz yapma fırsatı tanımadı. Bir kez hastayım diyemedim. 5 kilo olan bebeği eline alıyor iki tur atınca çok ağır kolum ağrıdı diyor. Bu kadar çıt kırıldım enerjisiz bir erkek daha var mıdır bilmiyorum. Hep o hizmet istiyor ben sırf bu hâlleri sebebiyle yardım bile isteyemiyorum çünkü ne zaman yardım istesem kendisine ağrıycak bir yer buluyor hasta rolüne bürünüyor. Artık eşimden o kadar soğudum ki hiç görmesem özlemem gibi geliyor. Siz benim yerimde olsanız naparsınız ?
Hele ki yeni doğum yapılan o dönemde insanın duyguları allak bullak oluyor daha hassas oluyor benimde bebeğim 60günlük ordan biliyorum. İnsan destek bekliyor beş dk tutsa şükrediyosun yani şahsen ben öyleyim tuvalete gitmeye bile vaktim olmuyor bazı günler. Çok yanlış çok bencilce.
Yani ne desem ki..
Şimdi eşim sağ olsun veririm tutar.
Ya da sen yemek yap ben bakıyorum derim vs.
O konuda sorun yaşamadık.
Gece de ben isteyerek sen kalkma dedim. Çok sıkışırsam zaten uyanıyor.
Ama lohusalığım...
Aman yarabbi. Adam 9 tane doğurdu ben 1.
Lohusa oldu başıma.
Bakın Abartmıyorum giyinirken tişörtü çeviriyordum rüzgar olur ya dedi ki çocuğa t rüzgar geldi off yaaa.... Ya kulağı ağrıysa dedi.
Bakın bunu dedi.
İnanılmaz zor bir lohusalık geçirdim ki birinde sinir krizi geçirip psikiyatrilik oldum i. İyiki olmuşum o zaman durdu.
Yani biraz durdu.
Oğlum 5 aylık hala ama hala mızırdandığı an adam panik ya kulağı ağrıyorsa ya karnı ağrıyorsa.
Çocuk 22 temmuzda sıcağın göbeğine doğdu hala ki enteresan bir şekilde hava iyi biz birlikte dışarı çıkmadık gezmeye. O işteyken dışarı çıkarıyorum bebeği.
Neden?
Hasta olursa Allahm ne yaparız!!
Zaten bunalımlı bir dönem ve eşin bu kadar panik oluşu da üzerine eklenince fıttırıyor insan.
İlgilenmek mevzusunda da mecbur bakacak.
Çocuğu değil mi?
Konuşun...
Hayırdır derdin ne deyin...
Ayakta gezdirmek zorunda değil her zaman. Oturduğu yerde tutsun bebeği. Sorumluluk almak zorunda. Siz bu tavırlarından dolayı sinir olup, ona sorumluluk vermekten geri durursanız, her şeyin üstesinden gelmeye çalışırsanız, o da buna alışır ve kullanır.Bebek ikinizin bebeği.Babalarda üstüne düşeni yapmalı.
Senınkı kadar olmasada benımde esım oyledır ben hastaysam oda hastadır ben yorgumsam oda yorgundur yapar bıseyler desteknolur bana ama ben suram agrıyor dıyınce benımde suram agrıyor demesı bıle benı gıcık edıyor. En son sınırlendım ne bu ya benım hasta ve yorgun olmama ızın ver hep sen on plandasın hasta olmama bıle fırsat tanımıyorsun ben hastayken sana nasıl ılgı gosterıyorsam sende bana gostereceksın yoksa sana bıdaha bakmam umursamam dedım sımdı ben hastayım dıyınce hemen gelıyor soyle hadı senın ıcın ne yapabılırım dıyo yınede dusunemıyor kendı ama en azından benım dedıklerımı yapıyor
Vay beee.
Aklıma eski günler geldi. Eşimle ilk tanıştık. Nasıl dolanıyor etrafımda. En yakın arkadaşım canım ciğerim dostum, olmaz takmakirpikli bu çocuk yanına yakışmıyor olmaz dedi. Çok çok mu güzelim hayır. Güzelim Ama kendince Bi aurası olan kadınlar var ya değişik Bi enerji yayarlar onlardanım. Kılık kıyafet takı toka bana has Bi tarzım var.
Ama ben eşimi seçtim. En en öncelikli kriterim şuydu; eski adamlar gibi bir adam olması. Taşı sıksa suyunu çıkaran, hamallık yapıp yinede evini geçindiren, kadına saygı duyan bir adam.
Gerçekten öyle de oldu. Yanlış anlaşılmasın bu adam iki üniversite mezunu birinde doktora yapmış birisi.
Nazlanması sızlanması olmayan birisi. Kötü tarafı yok mu var tabi.
Bence bu tür şeyler karakter yeştirme kişilik meselesi. Değişmezler. Sadece değişmiş gibi yapıp yeni duruma adapte olmaya çalışırlar.
Bol bol konuşun eşinizle. Kolu sırtı ağrısada verin bebeği. Sizinki ağrısada yoruldum deyip bebeğe bakmama şansınız var mı. Yok tabi. O da yeni duruma adapte olsun.
Yapmazsa evdeki konforundan azaltın. TV mi izliyor puseti getirip önüne koyun otururken salla deyin. Uzandı mı koyun ayağına sallasın. Oturdumu hemen verin gazını çıkartsın. Bebeğe bakmıyor mu? Atın çamaşırları onun gelme vaktine yakın eşiniz assın. Ya da oturduğun yerden şu çamaşırları katla deyin.
Sağlıcakla büyütün meleğinizi
Nazlanmasına aldırmayın. Bırakın mızırdansın ama siz yine de is yaptirin. O koseye cekilirse siz de çekilin. Sadece çocuğa bakın mesela. Evle, yemekle uğraşmayın. Kendinize ufak bir şey hazırlayın sonra da çekilin. Bebek zaten emiyor. Anlasın biraz. Bir şey derse de verin cevabını. Bebeği sen doğurmuş gibisin, utanmasan adet de göreceksin deyin.
Bebegımı alıp anneme gider kafamı dinlerdim.
Konusunca anlayacak biri degıl Kocanız oyuzden kendi rahatım ıcın annecıgıme giderdim. Mutlu anne mutlu bebek... O da uykusunu ala ala zibarsın evde.
Kocanıza seçenek sunun.
Ben tek başıma hem bebeğe bakıp,
hem seni nazlayamam.
Ya bebeğimi alır bir süre annemlerde kalırım,
Ya eve yardımcı hanım tutarız,
Ya da sen kendine gelir, sızlanıp, nazlanmayı bırakırsın.
Tercih senin, deyin.