Endişe ile ilgili internette araştırma yapar ve hepsini okursan bir farkındalık geliştirebilirsin.Sen şimdi bu vesveseleri,kuruntuları uzun zaman beynine kazımışsın ya kurtulman için de tam tersini yapman lazım.Önce bir düşün:Bugüne kadar korktuğun kaç şey başına geldi?Eminim ki önemli bir kaç tane dışında hiç bir şey bulamayacaksın.Hatta belki de hiç bir şey...
Bizi ileriye ve geriye götüren iki sesimiz olduğunu düşün.Biri sana sürekli "Aman yarimelma şunu yaparsan şu olur,böyle dersen bu olur,sakın yapma"diyor.Sen niye diye sorunca da iyi niyetli olduğunu söylüyor.Seni düşündüğünü,üzülmeni,zarar görmeni istemediğini anlatıyor masum bir sesle.Ama o ses senin düşmanın yarimelma.O seni kıskanan ve senin iyi yerlere gelmeni istemeyen kıskanç bir arkadaşın gibi.Sadece kendini düşünüyor.Sen korkmazsan gelişecek,başarı kazanacaksın ve o bunu istemiyor.
Zarar görmek mi?Hangimiz görmüyoruz ki?Sıkıntı,bazen gözyaşı.Bırak yaşatsın hayat sana bunları.Elbette kendini bilerek ateşe at demiyorum ama olacakla öleceğe de çare yok.Bunu biliyorum.Çok karmaşık seçenekler yok aslında önümüzde.Ya yaparsın,ya yapmazsın.Ya acı çekersin veyahut çekmezsin.Çekersen ya ders alır,daha güçlü olursun,ya olmaz,güçlü olana kadar tekrar tekrar düşer kalkarsın.Hep iki seçenek var biliyor musun?
Böyle düşünürsen o hayalet seslerin kafa karıştırmak için beyin frekansını işgal eden parazitler olduğunu anlarsın.Parazit sadece kafa şişirir,yardım etmez.Ve delikanlı da değildir hiç.Net değildir.
Sonra bunları yaşadıkça da göreceksin ki sen sandığından daha güçlüymüşsün ve düşmek ne kadar felaket olsa da kalkmak bir okadar keyifliymiş:)