Kürlerle hamile kalanlar neyi nasıl yaptınız

eşimin yaptırdığı en son sprm testi bir önceki sayfada olacak referans aralığına bakarsanız yolu yarıladık allahın izniyle %14 normal morfoloji bizim yaptırdığımız labratuvarın referansı
 
slm kızlar bişey soracam ermiş aktardan eşi için nesli devam macunu alan varmıdır acaba ?? almayı düşünüyorum ama faydasını gören varmı hiç bilmiyorum..
 
slm kızlar bişey soracam ermiş aktardan eşi için nesl-i devam macunu alan varmıdır acaba ? ben sipariş vermek istiyorum bi kaç yerde okudum bu macunu ama daha önce kullanıp faydasını gören varmı bilmiyorum..
 
ben 5 senelilk evliyim yaş 35 sınır yani.. eşimin sperm düşüklüğü bende de genetik hastalık vardı..2010 da ilk tüp denemesi yaptırdık sonuç ne gatif çıktı umut tüp bebekte yapılmıştı... 2012 mart da 2. tüp bebeği Bahçeci kliniğinde yaptırdık ve bu tedaviye başlamadan önce eşimle birlikte arı sütü,bal,polen karışımı yedik 3 ay düzenli olarak.. çok araştırdım ve en iyi kür buydu!! ve sonuç pozitif çok şükür 2. denememizde oldu şimdi 4 aylık hamileyim kızımızı bekliyoruz heyecanla Rabbim sağlıkla kavuştursun ve bütün isteyene bağışlasın Rabbim.... arı sütü bal polen karışımını kesinlikle deneyin derim....
 
ERKEK KISIRLIĞINDA GENETİK İNCELEMENİN ÖNEMİ:
Son yıllarda genetik alanında ilerlemeler erkek kısırlığının nedenleri hakkında çok önemli bilgiler elde etmemizi sağlamıştır. Seks kromozomlarından Y kromozomu üzerindeki genlerdeki silinmeler vücut yapısı ve fonksiyonları normal olmasına rağmen testiste sperm yapımının azalması veya hiç sperm yapılmaması gibi duruma yol açmaktadır. Aynı şekilde yine seks kromozomlarındaki sayı anomalileri örneğin en sık görülen 47 XXY Klinefelter sendromu gibi genetik hastalıkta da testis gelişimi yetersiz kalmış ve sperm yapımı azalmış olabilir. Ayrıca testislerden sperm taşıyan kanalların doğuştan olmaması halinde testiste normal sperm üretimi olmasına rağmen çıkış imkanı olmadığı için menide sperm görülmez. Bu da genetik olarak Konjenital Bilateral Vas Deferens Agenezisi (CBAVD) denilen bir hastalığa bağlıdır.

Merkezimizde erkek infertilitesi için dünyada uygulanan tüm genetik incelemeler yapılmaktadır.

PREİMPLANTASYON GENETİK TANI İŞLEMİ NEDİR VE HANGİ ÇİFTLERDE UYGULANMAKTADIR VE AVANTAJLARI NELERDİR?
Günümüzde genetik hastalıklar gebelik sırasında veya doğumdan sonra tanımlanabilmektedir. Ancak bebekteki muhtemel genetik hastalıklar ultrasonografi, amniosentez gibi yöntemler ile gebeliğin ancak dördüncü ayında belirlenebilmekte ve ciddi bir anormallik saptanması durumunda gebelik 5. ay civarında sonlandırılmaktadır. Bu durum anne ve baba adayını psikolojik ve fiziksel olarak travmaya uğramaktadır.
Son yıllarda genetik bilimindeki gelişmeler henüz gebelik oluşmadan, tüp bebek yöntemleriyle laboratuvar ortamında geliştirilen embriyolar üzerinde genetik inceleme yapılmasına ve seçilmiş olan sağlıklı embriyoların anne adayının rahimine yerleştirilmesine imkan tanımaktadır. Bu yönteme gebelik öncesi genetik tanı (Preimplantasyon Genetik Tanı-PGT) adı verilmektedir.
Gebelik öncesi genetik tanı, anne ve baba adayından elde edilen yumurta ve sperm hücrelerinin laboratuvar ortamında döllendirilmesi sonucu gelişen embriyolardan bir adet hücre alınması ile gerçekleştirilmektedir. Genetik tanı için Floresence İn Situ Hibridizasyon (FISH) veya Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PCR) adı verilen özel yöntemler kullanılmaktadır. Doğacak bebekte monozomi veya trizomi (Down sendromu ve diğer trizomiler) gibi sayısal kromozom bozukluklarının ve tek gen hastalıklarının (Hemofili, Akdeniz anemisi, kistik fibrozis, muskuler distrofiler gibi) tanısı PGT ile mümkündür. Böylece hastalık taşımayan, sağlıklı embriyoların anne adayına transferi ile sağlıklı bebeklerin doğması sağlanmaktadır.
Gebelik öncesi tanı:
• Genetik veya kalıtsal bir hastalık taşıyıcılığı bulunan çiftlerde,
• Daha önce genetik hastalığı olan çocuk veya çocuklara sahip çiftlerde,
• HLA genotyping (doku tiplemesi) yapılması amacı ile,
• Genetik predispozisyon gösteren hastalıkların tanımlamasında
• Yardımcı üreme teknikleri için kabul edilmiş ileri yaş grubundaki kadınlarda (37 yaş ve üzeri),
• Tekrarlayan erken gebelik düşükleri olan çiftlerde,
• Çok sayıda uygulanmasına rağmen yardımcı üreme teknikleri ile gebelik elde edilememiş veya düşüklerle gebeliklerini kaybetmiş olan çiftlerde,
• Şiddetli erkek kısırlığı ile birlikte görülen kromozom bozuklukları veya genetik hastalıklarda,

TALASEMİ, HEMOFİLİ VB HASTALIKLAR DA PGT NİN ÖNEMİ NEDİR VE EMBRİYOLARDA DOKU TİPLEMESİ YAPILMASI MÜMKÜN MÜDÜR?
Bireyler, taşıdıkları kalıtsal hastalığı değişik oranlarda çocuklarına aktarırlar. Bu nedenle genetik hastalıkların çiftlerde ve embriyolarda belirlenmesi çiftlerin sağlıklı çocuk sahibi olabilmesi için önemlidir. Günümüzde DNA analizi yöntemi ile çok sayıda kalıtsal hastalığın henüz embriyo düzeyinde iken tanımlanması mümkün hale gelmiştir. Kalıtsal bir hastalığa neden olan genetik bozukluğun tanımlanması için hastalığa neden olan genin yapısının belirlenmiş olması gerekmektedir. Yapılan araştırmalar sonucu B-talasemi, Hemofili, Kistik Fibrosis, Orak Hücre Anemisi, Muskuler Distrofiler, Frajil X gibi hastalıklara sebeb olan bir çok genin yapısı belirlenmiş ve bunların genetik tanısına yönelik yöntemler geliştirilmiştir.

Bu yöntemle merkezimizde, öncelikle anne baba ve varsa hasta çocuklara ait kan örneklerinde genetik bozukluğun gösterilmesi için genetik analizler yapılır. Sonrasında kalıtsal hastalık taşıyıcısı olan çiftlerin tüp bebek yöntemi ile elde edilen embriyolarından alınan hücrelerde hastalığa neden olan genetik yapı özel yöntemlerle çoğaltılmakta ve taranan hastalığa ait gen bölgesi DNA analizi yöntemi ile tanımlanabilmektedir. Sonuçta, kalıtsal hastalığı taşıyan embriyolar elenirken sağlıklı embriyoların transferi ile genetik hastalık taşımayan çocukların dünyaya gelmesi sağlanabilmektedir. Yapılan araştırmalar sonucu B-talasemi, Kistik Fibrosis, Orak Hücre Anemisi, Hemofili, Muskuler Distrofiler, Frajil X gibi hastalıklara sebeb olan bir çok genin yapısı belirlenmiş ve bunların genetik tanısına yönelik yöntemler geliştirilmiştir.

Ayrıca; B-talasemi, Fanconi anemisi ve lösemi gibi hastalıklarda, DNA dizi analizi yöntemi ile sağlıklı embriyoların saptanmasının yanısıra HLA genotyping (doku tiplemesi) işlemi de aynı anda uygulanabilmekte ve embriyoların doku tipi belirlenebilmektedir. HLA genotyping yöntemiyle talasemi veya lösemi hastalığı saptanmış çocuklara sahip ailelerde, anne ve baba ile çocuğa ait doku tiplerinin belirlenmesinden sonra, hastalığı taşımayan embriyolar içerisinden doku tipi hasta çocuk ile uygun olan embriyolar seçilebilmektedir. Bu şekilde elde edilen sağlıklı gebelikler, sağlıklı doğan çocukların kord kanı ve kemik iliğinin kullanılması ile hasta çocuklar için tedavi sağlayıcı olmaktadır. Bu yöntemle aile prenatal tanı işlemi sonrasında uygulanan gebelik sonlandırılmasına bağlı tıbbi ve psikolojik travmalardan da korunmaktadır. Ayrıca; gebelik öncesi tanı, hasta kişilerin yaşam boyu karşılaştıkları sağlık problemleri, hastalıkların tedavisindeki güçlükler ve yüksek tedavi maliyetleri nedeniyle ailelerin sağlıklı çocuk sahibi olmalarını sağlaması ve hasta kişiler için tedavi olanağı sunması nedeniyle çok önemli bir tekniktir.

Günümüzde yapılmakta olan çalışmalar sonucunda hastalıkların genetik yapısının belirlenmesiyle birlikte çok daha fazla sayıda hastalığın embriyolarda tanımlanması mümkün olacaktır.

DÖLLENEN YUMURTALARIN (EMBRİYOLAR) RAHİM İÇİNE YERLEŞTİRİLMESİNDEN ÖNCE ANORMAL OLUP OLMADIĞI ANLAŞILABİLİR Mİ?
Evet. Preimplantasyon genetik tanı uygulanarak kromozom bozukluğu taşıyan embriyolar seçilip sadece sağlam olanlar transfer edilebilmektedir.

GEBELİK OLUŞMADAN ÖNCE GENETİK PROBLEMLER KONUSUNDA ALINABİLECEK ÖNLEMLER VAR MI?
Evet. Preimplantasyon Genetik Tanı yöntemi bu amaçla uygulanmaktadır. Bu yöntemle kalıtsal hastalıklar yönünden riskli ailelerde tüp bebek işlemi uygulanarak elde edilen embriyolar incelenip hastalık taşımadığı saptanan sağlıklı embriyolar transfer edilmektedir.Kadın yaşının ileri olması ile (35-45 ) başarı oranı azalmakta, gebelik elde edildiğinde ise düşükle sonlanabilmektedir. Yaşla birlikte yumurtalarda kromozom bozukluklarının artması sebebiyle tüp bebek tedavisi yapılacak olan çiftlerden elde edilen embriyolar üçüncü güne ulaştıklarında biyopsi yapılmaktadır. Elde edilen bir veya iki adet hücrenin moleküler tanı yöntemleri kullanılarak birkaç saat içinde değerlendirilmesini takiben sağlıklı embriyolar ayrılmakta ve transfer edilmektedir. Yaşla birlikte en çok artış gösteren ve yaşamla bağdaşabilen kromozom bozuklukları (Trizomi 13,16,18,21,22,15,17 ve X,Y ) hakkında bilgi vermektedir. Bu yöntemle yeterli embriyo elde edilen ileri yaş kadınlarda gebelik oranı arttırılabilmekte ve düşük riski azaltılmaktadır.

EMBRİYOLARDA GENETİK İNCELEME KİMLERE ÖNERİLMEKTEDİR?
Tüp bebek programına alınan her çiftte embriyoların genetik olarak incelenmesine gerek duyulmamakta, buna karşın belirli özelliklere ve risklere sahip olan çiftlerde bu inceleme önerilmektedir. Bu özellikler şu şekilde sıralanabilir:

1. Genetik veya kalıtsal bir hastalık taşıyıcılığı bulunan çiftlerde,
2. Daha önce genetik hastalığı olan çocuk veya çocuklara sahip çiftlerde,
3. Yardımcı üreme teknikleri (tüp bebek için kabul edilmiş ileri yaş grubundaki kadınlarda (37 yaş ve üzeri),
4. Tekrarlayan erken gebelik kayıpları-düşükleri olan çiftlerde,
5. Bir çok kez yardımcı üreme teknikleri uygulanmasına rağmen gebelik elde edilememiş veya düşüklerle gebeliklerini kaybetmiş olan çiftlerde,
6. Şiddetli erkek kısırlığı ile birlikte görülen kromozom bozuklukları veya genetik hastalıklarda,
7. HLA genotyping (doku tiplemesi) yapılması amaca ile,
8. Genetik predispozisyon gösteren hastalıkların tanımlanması

PREİMPLANTASYON GENETİK TANININ AVANTAJLARI NELERDİR?
1. Gebelik şansını artırmakta, düşük şansını azaltmaktadır.
2. Ailelerin sağlıklı çocuk sahibi olmaları sağlanmaktadır.
3. Aile, gebelik sonlandırılmasına bağlı tıbbi ve psikolojik travmalardan korunmaktadır.
4. Talasemi gibi hastalıklarda doku tiplemesi ile doğacak olan bebek ailenin hasta çocukları için tedavi imkanı sağlamaktadır.
5. Gebelik öncesi tanı; hasta kişilerin yaşam boyu karşılaştıkları sağlık problemleri, hastalıkların tedavisindeki güçlükler ve yüksek tedavi maliyetleri ile karşılaştırıldığında çok daha faydalı ve ucuz bir tanı yöntemidir.

KROMOZOM ANALİZİ NORMAL OLAN ÇİFTLERİN EMBRİYOLARINDA DA GENETİK HASTALIKLAR GÖRÜLEBİLİR Mİ?
Evet. Çiftlerden alınan kan hücrelerinden yapılan genetik testlerde kromozom yapısı normal bulunabilir. Ancak embriyo genetik yapısının yarısını anneye ait yumurta hücresinden alırken diğer yarısını da babaya ait sperm hücresinden alır. Bu nedenle vücut hücrelerinin genetik yapısı normal olmasına rağmen bazı çiftlerde sadece üreme (yumurta veya sperm) hücrelerinde görülebilen kromozom bozuklukları bulunabilir ve bu bozukluk embriyolara aktarılabilir. Gebelik öncesi genetik tanı ile embriyolarda oluşan bu tür genetik bozukluklar saptanabilmektedir.

AKRABA EVLİLİĞİNİN GENETİK HASTALIKLARIN ORTAYA ÇIKMASINDAKİ ETKİSİ NEDİR?
Akraba evlilikleri, aralarında kan yakınlığı olan kişiler arasında yapılan evliliklerdir. Akrabalık derecelerine göre en yakını 1.derece akraba evliliği dediğimiz kuzen evlilikleri olup teyze, hala, amca ve dayı çocuklarının arasında yapılan evliliklerdir. Yurdumuzda akraba evliliği oranı % 21- 40 oranında olup bölgelere göre değişmektedir. Genel olarak toplumda doğan her 100 çocuğun 2-3 ünde çeşitli sebeplerden kaynaklanan anomaliler saptanır. Bu risk akraba evliliği yapmış olan çiftlerde %4-5 oranına kadar yükselebilmektedir.

GENETİK AÇIDAN RİSK TAŞIYAN KİŞİLER KİMLERDİR?
• Genetik veya kalıtsal bir hastalık taşıyıcılığı bulunan çiftler
• Daha önce genetik hastalığı olan çocuk veya çocuklara sahip çiftler
• Yapısal olarak vücudunda anomaliler saptanan
• Mental retardasyonlu çocuk öyküsü
• Cinsiyet gelişimi anomalileri
• Gelişme geriliği ve boy kısalığı
• Yakın akrabalarında (1. kuzen gibi) genetik bir hastalık öyküsü çiftler
• Tekrarlayan düşükleri ve ölü doğumları olan çiftlerde
• 37 yaş üzerindeki kadınlar
• Bir çok kez yardımcı üreme teknikleri uygulanmasına rağmen gebelik elde edilemeyen çiftler

Bu çiftlerde, öncelikle bir genetik uzmanı tarafından ayrıntılı aile öyküsü alınmalı ve aile ağacı çıkartılmalıdır. Ailede düşünülen hastalık için ve varsa önceki gebelikler için ayrıntılı bilgilerin alınması gereklidir. Hasta çocuklar ve aile bireyleri muayene edilmeli ve gerekli testler istenmelidir. Tüm bu işlemlerden sonra hastalığın tanısı konmuş veya genetik neden saptanmış ise çiftlere saptanan problemler ile ilgili ayrıntılı bilgi verilir. Genetik hastalığın neden olabileceği problemler, sonuçları, yeni gebeliklerdeki riskler, gebelik öncesi ve sonrasında yapılması gerekenler konusunda aile aydınlatılır. Bu işlemler sonrasında çiftlerin yeni gebeliklerindeki riskler tekrarlama riskinin olmamasından %100 e kadar değişebilmektedir. Çiftlerin bir kısmında preimplantasyon genetik tanı önerilebileceği gibi bazı hastalarda da prenatal dönemde genetik tanı uygulanması önerilir.


İNFERTİLİTE'NİN OLUŞMASINDA GENETİK FAKTÖRLERİN ROLÜ NEDİR?
Günümüzde çiftlerin yaklaşık %15 inde azalmış fertilite saptanmaktadır. Bu olguların büyük bir kısmında neden erkek infertilitesidir. Erkek infertilisinde özellikle sperm bulunmayan kişilerde patojenik sebep Y kromozomu mikrodelesyonlarına bağlı sperm üretiminin azalması veya kistik fibrozis transmembran regülatör (CFTR) gen mutasyonlarına bağlı oluşan konjenital vaz deferens yokluğu ile karakterize obstrüktif azospermidir. Bunların yanısıra cinsiyet kromozomlarındaki sayısal anomaliler ve yapısal kromozom bozukluklarıda spermatogenezde, dolayısıyla da fertilizasyonda problemlere neden olur. Ayrıca hipogonadotropik hipogonadizme neden olan KAL (X e bağlı kalıtılan Kalman sendromu), DAX1 (X e bağlı kalıtılan Konjenital Adrenal Hipoplazisi), GNRHR (GnRH sekresyonunda bozukluk) ve PC1 (prohormon convertase 1 ) gen mutasyonları ile Androjen Reseptör gen mutasyonları spermatogenezis yetmezliği ile birlikte gözlenebilir.

Ayrıca sekonder infertil olarak adlandırılan tekrarlayan gebelik kayıpları veya ölü doğum öyküsü olan çiftlerde bazı genetik bozukluk taşıyıcılığı gözlenebilir.

GEBELİK OLUŞTUKTAN SONRA GENETİK PROBLEMLER TANIMLANABİLİR Mİ?
Evet. Gebelikte uygulanması gereken bazı tarama testler mevcuttur. (11-14 tarama testi - ikili test - üçlü test ...) Bu tarama testleri gebelikteki genetik risk hakkında bize bilgi verir. Böyle bir risk belirlendiğinde 11-14. haftada fetusun eşinden biyopsi yapılarak veya 16-18 haftada bebeğin içinde bulunduğu sıvıdan örnek alınarak bebeğin kromozom analizinin yapılması mümkündür. Ayrıca ultrasonografi de bu konuda bize yardımcı olmaktadır.


Selam Rozella ;

Topiğini takip ediyordum. Hamilelik haberinle çok sevinmiştim. Bebeğini kaybettiğine üzüldüm.:43: Ama her şerde bir hayır vardır. Rabbim en doğrusunu bilir. Ben PGT topiğinde yazıyorum. Kendimde de genetik hastalık olduğundan PGT yaptıracağım. Eşinin sperm yapısında genetik bozukluk varsa PGT yaptırmanı tavsiye ederim. Tabii öncesinde eşinin ve senin kromozom analizin yapılmalı. Böyle olursa daha sağlam adımlarla ilerleyebilirsin. Allah yardımcın olsun canım...
 
merhaba arkadaşlar hayırlı sabahlar ben 30 yaşındayım bende intenetden yumurta donasyonu ile bilgiler alıp kıbrısa eşimle doğuş tüp bebeğe gittik bizi 4 gün boyunca güzel bir otel ve güler yüzle karşıladılar ama ilkgünden biraz tuhaf gelmeye başlayan sezgilerim oldu ilkgün uçaktan iner inmez hastaneye götürdüler dinlenme olmadan ayağımızın tozuyla eşimden sperm aldılar biz ilk gün ıstırahat bekliyorduk beni 3 dakika muane ettideler hemen şutlar gibi otel bıraktılar 2 gün sonra nakil gerçekleşti 5 dakika sürdü 2 saat orda yattım ondan sonra ne bir açıklama nebir anlatım yok, muane yok, 2 saat sonunda dinlendirmeden normal hayat akışında devam et dediler toplam 50 tl bile tutmayan şu, şu ilaçları 12 gün boyunca kullanın 12 gün sonunda aç karnına kandan örnekle belli olacak dediler bende 12 gün boyunca yattım.hiç bir işe dokunmadım korkuyordum çünkü bebek hasreti vardı ve 12 gün sonra geldi gittim ama sonuç negatifti .o otelde yaklaşık benim gibi 10 a yakın çitf vardı onlardan önce gelen 4.kez geldiğini söyleyen bayan vardı yani aynı hastaneden 4.kez deniyorlarmış 25 bin tl ye yakın para harcamışlar dükkanı kapatmışlar .daha ben kimseden duymadım hamile kalanı dedi o zaman tuhafıma gitmişti sonradan birbirlerimizin tel numaralarını aldık bakalım onalrın sonuçları ne olacak benim sorum şu bu hastaneleri denetleyen bir kurum varmı gerçekten içimize o transfer yapılıyormu kamera yok gözlem yok eşimi transfer işleminde içeride almadılar ben eğer öyle bir fesatlık varsa onlara hakkımı helal etmiyorum tabiki Allahın takdiri onda şüphem yok ama içime transfer varsa tevekkül ederim ama yoksa umut yıkmak olur bu işler. hastaneden bu transfer yöntemiyle hamile kalan gerçekten çift varmı? umutlarımız yıkıldı.imkanlarımız olmadığından borç alıp gittik ama elde var sıfır buraya yazalımki çiftler daha % yüksek olan yerlere gitsin.hergün bizim gibi aileler geliyor yazık değilmi hastanede 10 kişiler günde 4 çift gelse dünyanın parası eder bunları kktc de denetleyen kurum varsa bana bildirirmisiniz benim aklım çok karıştı yardım lütfen
 
merhaba arkadaşlar hayırlı sabahlar ben 30 yaşındayım bende intenetden yumurta donasyonu ile bilgiler alıp kıbrısa eşimle doğuş tüp bebeğe gittik bizi 4 gün boyunca güzel bir otel ve güler yüzle karşıladılar ama ilkgünden biraz tuhaf gelmeye başlayan sezgilerim oldu ilkgün uçaktan iner inmez hastaneye götürdüler dinlenme olmadan ayağımızın tozuyla eşimden sperm aldılar biz ilk gün ıstırahat bekliyorduk beni 3 dakika muane ettideler hemen şutlar gibi otel bıraktılar 2 gün sonra nakil gerçekleşti 5 dakika sürdü 2 saat orda yattım ondan sonra ne bir açıklama nebir anlatım yok, muane yok, 2 saat sonunda dinlendirmeden normal hayat akışında devam et dediler toplam 50 tl bile tutmayan şu, şu ilaçları 12 gün boyunca kullanın 12 gün sonunda aç karnına kandan örnekle belli olacak dediler bende 12 gün boyunca yattım.hiç bir işe dokunmadım korkuyordum çünkü bebek hasreti vardı ve 12 gün sonra geldi gittim ama sonuç negatifti .o otelde yaklaşık benim gibi 10 a yakın çitf vardı onlardan önce gelen 4.kez geldiğini söyleyen bayan vardı yani aynı hastaneden 4.kez deniyorlarmış 25 bin tl ye yakın para harcamışlar dükkanı kapatmışlar .daha ben kimseden duymadım hamile kalanı dedi o zaman tuhafıma gitmişti sonradan birbirlerimizin tel numaralarını aldık bakalım onalrın sonuçları ne olacak benim sorum şu bu hastaneleri denetleyen bir kurum varmı gerçekten içimize o transfer yapılıyormu kamera yok gözlem yok eşimi transfer işleminde içeride almadılar ben eğer öyle bir fesatlık varsa onlara hakkımı helal etmiyorum tabiki Allahın takdiri onda şüphem yok ama içime transfer varsa tevekkül ederim ama yoksa umut yıkmak olur bu işler. hastaneden bu transfer yöntemiyle hamile kalan gerçekten çift varmı? umutlarımız yıkıldı.imkanlarımız olmadığından borç alıp gittik ama elde var sıfır buraya yazalımki çiftler daha % yüksek olan yerlere gitsin.hergün bizim gibi aileler geliyor yazık değilmi hastanede 10 kişiler günde 4 çift gelse dünyanın parası eder bunları kktc de denetleyen kurum varsa bana bildirirmisiniz benim aklım çok karıştı yardım lütfen


Merhaba Umut "yumurta ve sperm donasyonuyla tüp bebek" konusu var ordan takip edebilirsin. bir çok arkadaş deneyimlerini aktarıyor. Senin kıbrıstaki doktorun kimdi ? bende yakın tarihde gideceğim , anllattıkların endişelendirdi beni ...:(
 
amin allah isteyen herkese versin.haklısın.bende kürlerin karıştırılmaması taraftarıyım.bu kürleri aylara bölerek yapıcam

Arkadaşlar, Rozella arkadaşa katılıyorum, ben de dün akşam saatlerce Saraçoğlu'nun araştırdım ve her yerde iki kür aynı anda yapılmaz diyor. Özellikle soğan kürü ve incir kürünün aynı anda yapılmaması gerektiğini bir kaç yerde söylemiş..
 
kızlar acaba ADAÇAYI içmek işe yarar mı adet düzensizliği için..bilenler yardımcı olursa sevinirim..
 
28-30 günler arası adet görüyorum.bir kaç aydır hep ayın 2 sinde adet oluyodum. adetim 5 gün sürer. ama buay 28 inde geldi am oda 1-2 iri damla kahverengi 1,5 gün sürdü.kesildi. tık yok dün koyu jel gibi sümüksü sarı bir akıntı geldi .bugün beyaza yakın daha sıvı ama yine sümüksü bir akıntı.sağlık ocağına gittim sabah idrarda hiç bişey çıkmadı.yarın gel kanda bakalım dediler.ayın 9 unda dra gidicem zaten adetinin 12. günü gel dedi.sanırım çatlatma iğnesi vurcak. şimdi benim merak ettiğim hamile olabilirmiyim.vede 28 inde gelen o 2 günlük kahverengi lekelenmeyi adetim olarakmı saymalıyım
 
rozella,
bebişin tutunması ile ilgili kanama olabilir. inşallah da öyledir. yolun açık olsun.. :):nazar::nazar::nazar:
 
28-30 günler arası adet görüyorum.bir kaç aydır hep ayın 2 sinde adet oluyodum. adetim 5 gün sürer. ama buay 28 inde geldi am oda 1-2 iri damla kahverengi 1,5 gün sürdü.kesildi. tık yok dün koyu jel gibi sümüksü sarı bir akıntı geldi .bugün beyaza yakın daha sıvı ama yine sümüksü bir akıntı.sağlık ocağına gittim sabah idrarda hiç bişey çıkmadı.yarın gel kanda bakalım dediler.ayın 9 unda dra gidicem zaten adetinin 12. günü gel dedi.sanırım çatlatma iğnesi vurcak. şimdi benim merak ettiğim hamile olabilirmiyim.vede 28 inde gelen o 2 günlük kahverengi lekelenmeyi adetim olarakmı saymalıyım

Onu adet olarak sayamassin bence.gebelik esnasinda biraz lekelenme olabiliyor.kan tahlili zaten yaptiracakmissin.umarim neticesi pozitif olur:)
 
kan sonucum negatif. akıntım yumurtladığımın işaretiymiş.bu günlerde ilişki önerdi.yumurtam çatlamış. yumurta takibi yapıcam.3. gün horman testlerim normal değerlere gelmiş.önümüzdeki maçlara bakıcaz artık
 
kan sonucum negatif. akıntım yumurtladığımın işaretiymiş.bu günlerde ilişki önerdi.yumurtam çatlamış. yumurta takibi yapıcam.3. gün horman testlerim normal değerlere gelmiş.önümüzdeki maçlara bakıcaz artık

mehaba rozella.bende ayı sılıntıları yaşadım hemen hemen.6.tüp bebeğe başladım
 
Merhaba kızlar bende Temmuzda evliliğimde 4. senemi tamamlıycam.
İlk teşhiş tüp tıkanıklığı dendiği için
aşılama hiç olmadı direk tüple başladım.
Yumurta rezervim herşey mükemmeldi önce klomenle bile 6 yumurtam oluşurken
Tüpte yanlızca 1 yumurtam oluştu ve başarısız oldu.
Sonra çekildiğim rahim filminde temiz çıktı ama bu defada yumurta rezervim azalmış erken menopoz riski çıktı.
2.kez tüp denememde adetimin 20. günü yapıldı yumurtaya bakılan test sizce dogrulugu nedir?????
Sinirlendim sanki oyun oynuyorlar bıraktım tüp tedavisini yarıda kestim.
yaptıgım kürler.
Soğan kürü
elma yağı koydum pamukla
Sütbuharına oturdum 2 kez filan.
bide yine burda okudugum bitkilerden içtim ama hamileliğe yardımcı değillermiş.
Şimdi
Adaçayı
Civan perçemi
Aslan pençesi
Hayıt tohumu
çoban çantası
Adetimin son günü başladım yani bugün kullanıcam sabahlarıda keçiboynuzu pekmezi yiyoruz eşimle 1 kaşık.
İnşallah Rabbim yardımcımız olsun hayırlı evlatlar nasip etsin(amin)

Arkadaşım hayırlı olsun bebeğine kavuşmussun uzun sağlıklı bir ömrü olur inşallah. Hamile kaldığın ay ve öncesinde hangi kürleri uyguladın? bizlerle de paylaşır mısın?:3:
 
KALLMAN SENDROMU
Kallman Sendromu koku (anosmi), az gelişmiş genital ve steril gonadlar duygusu azalmış veya tamamen yokluğu ile karakterize bir X'e bağlı resesif bir hastalıktır. Bu 10,000 kişiden 1 insidansı öncelikle erkekleri etkiler ve ergenlik başlar ve ikincil cinsel özelliklerini geliştirmek için başarısız olduğunda hastalık belirgin hale gelir.

Hastalık otozomal resesif edildiği durumlarda kadınlar arasında Kallman Sendromu nadir durumlarda, var olmasına rağmen Kallman Sendromu, öncelikle ağırlıklı olarak erkekleri etkileyen bir X'e bağlı resesif bir hastalıktır. Bozulmuş veya koku duyusu eksikliği koku ampul yokluğu sebep olur. Kallman Sendromu da hipotalamus etkiler. GnRH hipotalamus, hormon LH salgılanması sorumlu hormonun düşük seviyelerde üretir. LH gonadal ve genital gelişimini uyaran hormondur. Kallman Sendromu Bazı durumlarda, GnRH hiç üretilmez. Azalmış ya da GnRH olmaması da dahil olmak üzere, estrojen ve testosteron diğer hormonların düşük düzeyde olur.Hastalar osteoporoz ve kırılgan kemik hastalığı için daha büyük bir risk bu nedenle. Kallman Sendromu, X-bağlantılı iktiyoz ve Conradi-Hunermann Sendromu ile ilişkili olabilir.
SIZIN IÇIN ÇALIŞIR DOĞURGANLIK KLINIĞI.
 
Back
X