• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Kurumsal hayatı bırakıp tarımla uğraşmak

Tam bir beyaz yaka derdi gibi durdu farkındayım. Ama kurumsal hayat ve büyükşehir hayatı artık dayanılmaz gelmeye başladı. Kızımızın doğumuya hayatı daha fazla sorgulamaya başladık. Birkaç yıl içinde içinde bulunduğumuz yaşamdan sıyrılıp yeni bir sayfayı hedefliyoruz.

9-6 bir işim var. Kızım şu an 7 aylık, 2 yaşından sonra o da 9-6 kreşe gitmek zorunda kalacak. Karı koca iyi kazanıyoruz sayılır ama 3 senedir o kazanç nereye gitmiş hiçbir şey anlamıyoruz. Doğru düzgün ne yatırım ne de birikim yapabilmişiz. Büyükşehir ilüzyonunda sürekli tüketen tükettikçe de tükenen tipler olmuşuz. Ev almak istiyorduk ama şu an inanılmaz mantıksız gelmeye başladı. Ailecek çok fazla ayrı kalmayacağımız bir plan çizmek istiyoruz. Hayat çok kısa. Bebeğimizin bir anda büyüyüp üniversiteye gideceğini fark ettik ve daha fazla bir arada olabileceğimiz bir hayat kurgulamak istedik.

Kuzey Ege'de bir zeytinlik alıp ticari boyutunu denemek istiyoruz. Duruma göre tek işimizi tarım haline getirmek istiyoruz. Kuru tarım, tıbbi aromatik bitkiler vs gibi çok fazla başında durulmayan ama güzel getiri olan işler de var.

Bunu daha önce deneyimleyen oldu mu? Avantajları ve dejavantajlarını merak ediyorum.
Bence ücretsiz izin alıp deneyin. İşi bilen ve iyi yapan kazanıyor cidden.Bizim hobi bahçemiz var ; gidince hiç gelmek istemiyoruz eşimle. Gerçekten şehirden uzakta daha mutlu daha huzur doluyuz. Üç günlşk dünyada kazandığjmız parayı harcayacak zaman bulamayan bizler ne için kazınıp duruyoruz ki!
 
Benim ailemin aileden gelen zeytinliği var egede değiliz hatayda ağaçlarımız kaliteli 40 dönüm arazide 1000 tane ağaç var bu sene herhalde 400-500 bin tl kazandırdı bilmiyorum arsa ne kadar ama min 5 milyon eder herhalde. Bence senelik yeterli bi kazanç değil işi bırakıp buna odaklanacak 5 milyonu faize koy altın al daha fazla kazandırır
O parayla ev al , kiraya ver yine kazandirir. Ustelik masraf yok, ugrasmak yok.
 
Bu işe girmek istiyorsanız girin tek tavsiyem bir iki yıl deneyim kazanana kadar cepten yiyeceksiniz,çok fazla birikiminiz olmadan bu işe girmeyin.Ele güne el açmak çok sarsıcı olur. Bu gün girip yarın para kazanacağınız bir iş değil bu....
 
Bizim kendimize ait Ege'de 7 dönüm zeytinliğimiz var. Deneme ve yatırım amaçlı bakmak istedik. Eğer bu işten gerçekten güzel manada paralar kazanmak istiyorsanız en az 70-80 dönüm zeytinliğiniz olmalı. 70-80 dönüm zeytinlik demek dönemsel olarak tam mesaili bi iş demek. 7 dönüm zeytinlikten çıkan yağı satmaya kalksak masrafları çıktıktan sonra 40-50 bin gibi bir para kalıyor. Biz de satmak yerine kendimiz tüketiyoruz, zeytin her yıl mahsül vermiyor.
 
Tam bir beyaz yaka derdi gibi durdu farkındayım. Ama kurumsal hayat ve büyükşehir hayatı artık dayanılmaz gelmeye başladı. Kızımızın doğumuya hayatı daha fazla sorgulamaya başladık. Birkaç yıl içinde içinde bulunduğumuz yaşamdan sıyrılıp yeni bir sayfayı hedefliyoruz.

9-6 bir işim var. Kızım şu an 7 aylık, 2 yaşından sonra o da 9-6 kreşe gitmek zorunda kalacak. Karı koca iyi kazanıyoruz sayılır ama 3 senedir o kazanç nereye gitmiş hiçbir şey anlamıyoruz. Doğru düzgün ne yatırım ne de birikim yapabilmişiz. Büyükşehir ilüzyonunda sürekli tüketen tükettikçe de tükenen tipler olmuşuz. Ev almak istiyorduk ama şu an inanılmaz mantıksız gelmeye başladı. Ailecek çok fazla ayrı kalmayacağımız bir plan çizmek istiyoruz. Hayat çok kısa. Bebeğimizin bir anda büyüyüp üniversiteye gideceğini fark ettik ve daha fazla bir arada olabileceğimiz bir hayat kurgulamak istedik.

Kuzey Ege'de bir zeytinlik alıp ticari boyutunu denemek istiyoruz. Duruma göre tek işimizi tarım haline getirmek istiyoruz. Kuru tarım, tıbbi aromatik bitkiler vs gibi çok fazla başında durulmayan ama güzel getiri olan işler de var.

Bunu daha önce deneyimleyen oldu mu? Avantajları ve dejavantajlarını merak ediyorum.
Bilinmeyen şe girmek zordur bence. Zeytinlerin bol olduğu memleketteyim, bir ara bende eşimi ikna etmeye çalışmıştım. Sonra eşim "sen zeytini ekiyorsun sonra toplayıp satıyorsun diye mi düşünüyorsun " deyip tüm aşamalarını izletmişti. İzlemeye tahammülüm olmayan şeyi yapmaktan vazgeçtim.
 
Bir Egeli olarak, zeytin işiyle uğraşan bir ailenin bireyiyim.
Aileler işin başında durup emek verse bile, bizde ağaç çok olduğu için en büyük sorunlardan biri işçi bulmak. İşçi bulunsa bile, istedikleri günlük ücret işveren için yüksek gelebiliyor — ki bana göre haklarıdır, hatta aldıkları ücret az bile.

Yıllık budama, bakım, toplama derken sezon sonunda elde edilen kazanç çok da büyük olmuyor.

Zeytinyağının zaten yarısı eve, mutfak giderlerine gidiyor. Kalan yarısı satılıyor ama baktığında gider çok: benzin pahalı, su pahalı, elektrik pahalı… Dışarıdan göründüğü gibi değil yani.

Biz torunlar olarak — ben dahil — başka işler yaptığımız için aile arasında konuştuğumuzda çok da dert etmiyoruz belki, ama tek gelir zeytinden gelseydi, yıllığa vurduğumuzda kesinlikle yeterli kazanç olmazdı.

Zeytin bir dönem para eder, bir dönem de hava şartlarına göre durgun geçer. Kısacası, bu iş çok emek ister ama kazancı o emeği her zaman karşılamaz.

Bir de incir işiyle uğraşıyoruz.

Mesela bu sene annem, havalar aşırı sıcak gittiği için ürünlerin çoğunun yandığını söyledi. Yani beklediği kalitede ürün alamadı.

Geçen sene tam tersi, çok güzel kazanç elde etmişti. Ama işte bu işler tamamen hava koşullarına bağlı; bir sene yüzünü güldürür, bir sene emek boşa gider.

Eğer tek gelirimiz zeytin ve incirden olsaydı, gerçekten çok ama çok zor olurdu. Bu şartlarda yaşamak, giderleri karşılamak neredeyse imkânsız hale geliyor.

İşin gerçek kısmı ne biliyor musunuz?

Allah korusun, büyüklerimize bir şey olsa hepimizin — torunlar olarak — ortak düşüncesi şu: “Bu kadar emeğe gerçekten değmez, satılır gider.”

Çünkü artık kaliteli zaman geçirmek, kendine vakit ayırmak, iyi bir yaşam tarzı kurmak istiyorsan bu iş sadece ek gelir olabilir.

Ana geçim kaynağı olması neredeyse imkânsız.

Eskidenmiş o tarımdan büyük paralar kazanmak, bir sene çalışıp bir yıl rahat yaşamak…

Şimdi masraflar artıyor, gelir aynı kalıyor. Emek çok, karşılığı az.
 
Benım esımın abısı tarımla uğraşır karadenızde.
Bazı yıllar kan ağlar bazı yıllar güler.
Hava şartları eskısı gıbı değil.
Küresel ısınma tarımı aşırı etkiliyor.
Onları başka ısı yok.
Mecburlar o ısı yapmaya.
Onların da gözü ıkı memur olan bızde.
Ben de koy hayatı o sıcaklık uğraşı sevmiyor olmama esıme para onlar da derım.
Esım de he sen şurada sıcakta yarım saat duramazsın yazın akşama kadar serın yer arıyorsun der.
 
risk almadan olmaz. bence girin bu işe. nasıl olsa yatkınlığınız da varmış. ben olsam kesin denerdim.
 
O parayla ev al , kiraya ver yine kazandirir. Ustelik masraf yok, ugrasmak yok.
Yani bizde ağaçların bazıları yaşlı bazıları genç ama annem babam istanbulda normal işte haliyle birebir ilgilenmek zor ailemin tek çocuğuyum bana kadar satıp yemezlerse ben satarım diye düşünüyorum. Onun yerine 5 milyonum olsa birazını faize yatırır birazıyla da daha küçük hobi bahçesi alırım yazlık bölgede balıkesirden vs hiç çalışmam arkadaşımın ailesi büyük baş çiftliği kurdu sonra da sattı işte
 
Teoride güzel pratikte denemem ha urlada alıp yerleşen ünlüler var bir ayakları İstanbul'da bilemem tarım ürünleri vergisi ortada sofraya gelene kadar aldığı zam ortada onun dışında nasıl rekabet edeceksiniz büyük firmalarla ben uğrasmazdim sizi bilemem elbette
 
Back
X