• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Kurumsal hayatı bırakıp tarımla uğraşmak

Ankarada hemen herkes artık böyle hissediyor sanırım asla dayanılacak bir tarafı kalmadı. Her sene daha da kötüye gidiyor. Çocuğum olursa böyle bir şehirde büyütmek istemiyorum ben de. Göç olayı da kesinlikle toplum yapısını çookk değiştirdi çok güvensiz bir şehir haline geldi hele Allah korusun ist depremi falan olursa düşünmek bile istemiyorum burayı. Denizi bile olmayan karasal bir şehirde bu yoğunluğun sebebini asla anlamıyorum ben kamudayım taşraya tayin imkanım olursa düşünmeden gideceğim 😅
Umarım istediğin bir yere tayinin çıkar. Biz özel sektördeyiz😅 bırakıp gitsek bile başka yerde hayat kurmak bize çok zor. Konuyu dagitmayim 😊
 
Uzun zamandır buradayım. Okul bitince kısa süre İzmir'de kalıp iş bulup döndüm. Her şey çok değişti. Ekonomik olarak da çok değişti bence. Öğrenci olarak çok daha özgür para harcıyordum bu şehirde eskiden.

Memleketimde küçük de olsa bir bahçesi var ailemin. Burada limona, nara, incire, üzüme para verirken kendimi aptal gibi hissediyorum. 3-4 tane ağaç bile yerlere dökülüyor her sene. Biz burada basit meyvelere dünya kadar para veriyorum.
Seni çok iyi anlıyorum. 35 yaşındayım 2 yaşında gelmişiz . 33 sene Ankara da geçti. Üni hayatımızda kesinlikle daha rahattik. Yemek artı sineme yapmak ucuzdu. Bir yerler de otrurp çay içmek rahattı. Bugün disarda oturmak , yemek yapamadım ailecek bir yemek yiyelim demek lüks olmuş. Bizim hiç meyve ağacımız olmadı ama evimizde meyve eksik olmazdı. Şu an yine eksik değil ama ucuk her şey. Zihniyette yoruyor beni açıkçası. Evinde otur ne gerek var diyen insanlar beni yoruyor. Küçük çocukların ekonomi konuşması yoruyor beni . Umarım çocuklarımız güzel bir hayat yaşar. Sizinde hayalleriniz gerçeğe dönüp mutlu sağlıklı günler geçirirsiniz.
 
Koye goc videolarindaki o cazibe sizi heveslendirmesin.
Acin gerceklerini dinleyin bir de.
Köye taşınmayı düşünmüyoruz. Geçim olarak tarımla uğraşmayı planlıyoruz. O tarz videoları çok izledim ama bizim aradığımız konu yok pek onlarda. O video konsepti genelde köye göçtük 7/24 köydeyiz temalı oluyor.
 
Seni çok iyi anlıyorum. 35 yaşındayım 2 yaşında gelmişiz . 33 sene Ankara da geçti. Üni hayatımızda kesinlikle daha rahattik. Yemek artı sineme yapmak ucuzdu. Bir yerler de otrurp çay içmek rahattı. Bugün disarda oturmak , yemek yapamadım ailecek bir yemek yiyelim demek lüks olmuş. Bizim hiç meyve ağacımız olmadı ama evimizde meyve eksik olmazdı. Şu an yine eksik değil ama ucuk her şey. Zihniyette yoruyor beni açıkçası. Evinde otur ne gerek var diyen insanlar beni yoruyor. Küçük çocukların ekonomi konuşması yoruyor beni . Umarım çocuklarımız güzel bir hayat yaşar. Sizinde hayalleriniz gerçeğe dönüp mutlu sağlıklı günler geçirirsiniz.
Umarım tüm çocuklar için en güzeli olur. Kızım doğduğundan beri daha fazla düşünüyorum. Benim daha özgür büyüme şansım oldu. Onu başkentte yaşatmak okutmak ona değer katar ama doğaya yakın büyümesi daha büyük bir şans. Tamamen köyde doğdum büyüdüm diyemem ama bağ bahçe işlerini öğrenerek büyüdüm. Ağaçları, doğayı bilmek bile beni çok mutlu ediyor.
 
Tam bir beyaz yaka derdi gibi durdu farkındayım. Ama kurumsal hayat ve büyükşehir hayatı artık dayanılmaz gelmeye başladı. Kızımızın doğumuya hayatı daha fazla sorgulamaya başladık. Birkaç yıl içinde içinde bulunduğumuz yaşamdan sıyrılıp yeni bir sayfayı hedefliyoruz.

9-6 bir işim var. Kızım şu an 7 aylık, 2 yaşından sonra o da 9-6 kreşe gitmek zorunda kalacak. Karı koca iyi kazanıyoruz sayılır ama 3 senedir o kazanç nereye gitmiş hiçbir şey anlamıyoruz. Doğru düzgün ne yatırım ne de birikim yapabilmişiz. Büyükşehir ilüzyonunda sürekli tüketen tükettikçe de tükenen tipler olmuşuz. Ev almak istiyorduk ama şu an inanılmaz mantıksız gelmeye başladı. Ailecek çok fazla ayrı kalmayacağımız bir plan çizmek istiyoruz. Hayat çok kısa. Bebeğimizin bir anda büyüyüp üniversiteye gideceğini fark ettik ve daha fazla bir arada olabileceğimiz bir hayat kurgulamak istedik.

Kuzey Ege'de bir zeytinlik alıp ticari boyutunu denemek istiyoruz. Duruma göre tek işimizi tarım haline getirmek istiyoruz. Kuru tarım, tıbbi aromatik bitkiler vs gibi çok fazla başında durulmayan ama güzel getiri olan işler de var.

Bunu daha önce deneyimleyen oldu mu? Avantajları ve dejavantajlarını merak ediyorum.
Kızım 28 aylık,tam da sizinki gibi bir düşünceye sahiptim. Eşimin işi nedeniyle herhangi bir yere göç imkanımız olmadığı için bir kaç ay önce bulunduğumuz ilin kırsalında müstakil Bahçeli küçük bir ev satın aldık. Bu bile bize, özellikle kızıma çok iyi geldi. Bahçe de sadece bir ayva ağacı var ve kızım o ağacı inanılmaz bir şekilde çok seviyor her sabah güneşi selamlar gibi kendini ayva ağacına öptürmeye gidiyor, camdan bakıp gülümsüyor 😍🥰
Bu küçük ağaç sevgisi bile bizi çok mutlu ediyor.
Tabii ki sosyal hayatımız kısıtlandı ama hiç bir eksiklik hissetmiyoruz.
 
Güzel mesleğiniz var. Bahçe zeytin işleri olan bitin insanların tek işi o değildir eminim. Ek olarak hic birsey yapmasalar harçlıkları kazançları çıkması için en azında günlük işci olarak çalışanlar vardır. Sebzelerini ektikleri ugraslari vardır. Sizin çok guzel mesleğiniz var ailelere güvenmeyin herkesin gerçek yüzü siz tamamen onlara yöneldiğiniz zaman çıkar. Çok istiyorsanız yine yapın zeytinlik işçi tutar bakar toplantirsiniz zaten sürekli değil bir dönem işi oluyor en fazla 1 aylık işi oluyor.
 
Güzel mesleğiniz var. Bahçe zeytin işleri olan bitin insanların tek işi o değildir eminim. Ek olarak hic birsey yapmasalar harçlıkları kazançları çıkması için en azında günlük işci olarak çalışanlar vardır. Sebzelerini ektikleri ugraslari vardır. Sizin çok guzel mesleğiniz var ailelere güvenmeyin herkesin gerçek yüzü siz tamamen onlara yöneldiğiniz zaman çıkar. Çok istiyorsanız yine yapın zeytinlik işçi tutar bakar toplantirsiniz zaten sürekli değil bir dönem işi oluyor en fazla 1 aylık işi oluyor.
Evet tek iş olamaz çünkü kısa bir dönem işi oluyor. Hadi 2 ay sürsün diyelim. Bir de az sene çok sene olayı var her sene aynı verimde olmuyor. Zeytinle başlayıp kuru tarım bitkileri, yabanmersini gibi nokta atışı ürünlere yönelmeyi düşünüyoruz. Sonuçta illa bir kar elde edilecek. Hiç gelmemiş gibi tarıma yatırım yaparak birkaç senede neler olacak bakacağız. Ek iş diye niyetlenip ana işinden daha fazla kazanç elde eden insanlar var 🙏🏻
 
Tam bir beyaz yaka derdi gibi durdu farkındayım. Ama kurumsal hayat ve büyükşehir hayatı artık dayanılmaz gelmeye başladı. Kızımızın doğumuya hayatı daha fazla sorgulamaya başladık. Birkaç yıl içinde içinde bulunduğumuz yaşamdan sıyrılıp yeni bir sayfayı hedefliyoruz.

9-6 bir işim var. Kızım şu an 7 aylık, 2 yaşından sonra o da 9-6 kreşe gitmek zorunda kalacak. Karı koca iyi kazanıyoruz sayılır ama 3 senedir o kazanç nereye gitmiş hiçbir şey anlamıyoruz. Doğru düzgün ne yatırım ne de birikim yapabilmişiz. Büyükşehir ilüzyonunda sürekli tüketen tükettikçe de tükenen tipler olmuşuz. Ev almak istiyorduk ama şu an inanılmaz mantıksız gelmeye başladı. Ailecek çok fazla ayrı kalmayacağımız bir plan çizmek istiyoruz. Hayat çok kısa. Bebeğimizin bir anda büyüyüp üniversiteye gideceğini fark ettik ve daha fazla bir arada olabileceğimiz bir hayat kurgulamak istedik.

Kuzey Ege'de bir zeytinlik alıp ticari boyutunu denemek istiyoruz. Duruma göre tek işimizi tarım haline getirmek istiyoruz. Kuru tarım, tıbbi aromatik bitkiler vs gibi çok fazla başında durulmayan ama güzel getiri olan işler de var.

Bunu daha önce deneyimleyen oldu mu? Avantajları ve dejavantajlarını merak ediyorum.
Daha küçük bir ile tayin, atama vs yaptıramaz mısınız?
 
Daha küçük bir ile tayin, atama vs yaptıramaz mısınız?
Daha küçük il derken İzmir ya da Balıkesir olabilir. Ankara'ya göre küçük iller ama bilgi ve etki alanım oralar. Maalesef tayinim olabilecek bir meslekte değilim. Kendi yaptığım işle gitsem de yine mutlu olmayacağım. Ben 9-6 ofis işinden çok bıktım. Üretimde olmak istiyorum. Tarımla uğraşabileceğimiz bir yere taşınmak istiyoruz günün sonunda. Zeytincilik vs için de 7/24 köy hayatı gerekli değil.
 
Kızım 28 aylık,tam da sizinki gibi bir düşünceye sahiptim. Eşimin işi nedeniyle herhangi bir yere göç imkanımız olmadığı için bir kaç ay önce bulunduğumuz ilin kırsalında müstakil Bahçeli küçük bir ev satın aldık. Bu bile bize, özellikle kızıma çok iyi geldi. Bahçe de sadece bir ayva ağacı var ve kızım o ağacı inanılmaz bir şekilde çok seviyor her sabah güneşi selamlar gibi kendini ayva ağacına öptürmeye gidiyor, camdan bakıp gülümsüyor 😍🥰
Bu küçük ağaç sevgisi bile bizi çok mutlu ediyor.
Tabii ki sosyal hayatımız kısıtlandı ama hiç bir eksiklik hissetmiyoruz.
Ne güzel yapmışsınız. Kızınızın mutluluğunu yüreğimde hissedebiliyorum. Ben de öyle bir çocuktum. Solucanlarla oynar, uğurböceğini evcil hayvanım ilan ederdim :)

Sosyal hayat da çocuktan sonra sekteye uğruyor zaten. Ben sosyalliği de çok verimli yaşadım. Başkentin tüm olanaklarının tadını çıkardım. Tiyatrolar konserler vs vs doyuma çok ulaştım. Avm gezmek yerine kızımın ağacı selamlamasını izlemek isterim.
 
Tazedirekt podcast serilerini dinlemenizi öneririm. Orada birçok kadın üretici kendi hikayesini anlatıyor. Size ilham olabilir.
Devlet bu tarz projeleri fazlasıyla destekliyor diye biliyorum. Bu konuda araştırma yapabilirsiniz.
Aynı zamanda bazı melek yatırımcılar ile girişimcileri buluşturan platformları araştırıp, yatırım almayı da deneyebilirsiniz.

Tarım kısmına çok hakim olmadığım için net bir tavsiye veremiyorum ama ben de uzun yıllar büyükşehirde yaşayıp, kurumsalda çalıştım ve sonrasında küçük şehre yerleştim.
Açıkçası aldığım en iyi kararlardan biri oldu. Büyükşehrin kaotikliğinden uzak, daha güvenli bir ortamda yaşamak başlı başına yeterli bir sebepti benim için.
Şimdi dönsem kağıt üzerinde daha çok kazanırım ama giderler de aynı oranda artıyor hatta belki daha fazla. Üzerine bir de huzursuzluk ekleniyor.

Devlet dairesinde işim olduğunda sıra beklemiyorum, varmak istediğim yere rahatlıkla ulaşabiliyorum, motorumun üzerinde anahtar unutsam çalınmayacağını biliyorum, sokakta dolaşırken tedirgin hissetmiyorum, bolca yeşilliğin ve denizin tadını çıkarıyorum. Bunlar gerçekten çok kıymetli şeyler. Bu yüzden imkanı olan herkese hep küçük şehri öneriyorum.
Bol şans diliyorum size. Umarım her şey güzel olur sizin için.
 
Güzel bir fikir ama çok iyi planlamak gerek. Bir de gerçekten bu işlerin insanı mısınız?
Ben köyde doğdum büyüdüm ama hiç köy insanı olmadım. Kocaman bahçeli bir evimiz vardı ama bir kez dalından meyve kopardığımı bilmem.
Şimdi şehir hayatından bunalıp kendimize bir soluk alacak yer bulalım dedik, eşimle küçük bir bahçe yaptık. Çok hevesliydim ama iki kere domates topladım tüm yaz boyunca. Gittiğimiz zaman eşim çalışıyor ben kenarda oturup kitap okuyup çay içiyorum genelde😂 anladım ki asla böyle şeyler bana göre değil. Siz de iyi düşünün bu sebeple. Kolaylıklar dilerim.
 
Ailemde tarımla uğraşan bir sürü insan var eğer babadan dededen gelen bir meslek değilse o işte başarılı olunmuyor.Akrabalarımda babalarından dedelerinden kalma tarım işlerini devam ettiriyorlar hiç kolay değil.

Bu sene bircok yeri don/dolu vurdu Mersindeyim ben bu kış çok soguk gecti şehir merkezi bile -10 ları -12 leri gördü ki köyler daha soğuktu sebzeler meyveler dondu asma yaprakları yandı.

Bu sene kiraz hiç görmedik diyebilirim tezgahta belki 2 hafta kalmıştır kimse almadı yoktu çünkü ve pahalıydı,en iyi seftali 100 TL çilek desen 150-200 dü biz badem deriz(caglada derler)o bile doğru dürüst yoktu hatta can erik bile doğru dürüst gelmedi gelenlerde ucuz değildi hep yaralıydı dolu çok yağdı.

Bu yılda akşamları havalar erken soğudu sanki bu kışta soğuk gececek gibi duruyor hatta burada bazı yaylalara kar yağdı ki normalde cok erken.

Bu sene bahcesi olan ama verim alamayanlar baska bahce işlerine bile günlük yevmiyeye gitti.

Tarım çok riskli iştir eğer bu işten anlamıyorsanız hiç girmeyin derim.
 
Ata mesleği değilse batış garanti gibi duruyor zeytinlikler pahalı ve sirkülasyonu zayıf bir tarım mevsimlik ekip biçenler daha karlı ama onlarda çalıştıracak adam bulamıyor mesela biber ekip salça pul biber yapıp satsanız kar ama bunu yapabilen az herkez ham biber halini satar çünkü kolay değil yüksek kazançlar da birikim yapamıyor iseniz herseyinizi kaybetmek istemiyorsaniz girismeyin minimalist yaşayıp birikim yapın ufaktan başlayın
 
Tam bir beyaz yaka derdi gibi durdu farkındayım. Ama kurumsal hayat ve büyükşehir hayatı artık dayanılmaz gelmeye başladı. Kızımızın doğumuya hayatı daha fazla sorgulamaya başladık. Birkaç yıl içinde içinde bulunduğumuz yaşamdan sıyrılıp yeni bir sayfayı hedefliyoruz.

9-6 bir işim var. Kızım şu an 7 aylık, 2 yaşından sonra o da 9-6 kreşe gitmek zorunda kalacak. Karı koca iyi kazanıyoruz sayılır ama 3 senedir o kazanç nereye gitmiş hiçbir şey anlamıyoruz. Doğru düzgün ne yatırım ne de birikim yapabilmişiz. Büyükşehir ilüzyonunda sürekli tüketen tükettikçe de tükenen tipler olmuşuz. Ev almak istiyorduk ama şu an inanılmaz mantıksız gelmeye başladı. Ailecek çok fazla ayrı kalmayacağımız bir plan çizmek istiyoruz. Hayat çok kısa. Bebeğimizin bir anda büyüyüp üniversiteye gideceğini fark ettik ve daha fazla bir arada olabileceğimiz bir hayat kurgulamak istedik.

Kuzey Ege'de bir zeytinlik alıp ticari boyutunu denemek istiyoruz. Duruma göre tek işimizi tarım haline getirmek istiyoruz. Kuru tarım, tıbbi aromatik bitkiler vs gibi çok fazla başında durulmayan ama güzel getiri olan işler de var.

Bunu daha önce deneyimleyen oldu mu? Avantajları ve dejavantajlarını merak ediyorum.

Zamanında babam denedi bunu, köylüsünden işçisine herkes tarafından tek tek itinayla dolandırıldı
Çiftçilik iki kişinin yapacağı bir iş değil, yapanlar genelde kalabalık aileler ve bu işin içinde olan insanlar
Gençlikten gelen tecrübe ve dayanıklılık istiyor, aldım tası tarağı döndüm toprağa olmuyor maalesef
Arkadaşlarımdan da bu tecrübeyi yaşayanlar oldu, düzenlerini bozmakla kaldılar
Toprakla iç içe üretmek, daha sağlıklı bir hayat uzaktan cazip görünüyor ama işin içine girince pek öyle olmuyor bambaşka bir dünya
 
Eşimin ailesinin fındık tarlaları var. Ortalama yıllık 1-2 ton çıkar. Ama mesela bu sene tüm Karadeniz’de fındık yok. Tek gelirleri olsaydı aç kalmışlardı.
Bence yan iş olarak mantıklı ama tek gelir olarak hiç mantıklı değil
 
Ata mesleği değilse batış garanti gibi duruyor zeytinlikler pahalı ve sirkülasyonu zayıf bir tarım mevsimlik ekip biçenler daha karlı ama onlarda çalıştıracak adam bulamıyor mesela biber ekip salça pul biber yapıp satsanız kar ama bunu yapabilen az herkez ham biber halini satar çünkü kolay değil yüksek kazançlar da birikim yapamıyor iseniz herseyinizi kaybetmek istemiyorsaniz girismeyin minimalist yaşayıp birikim yapın ufaktan başlayın
Evet ilginç bir şey bu ama zeytin, fındık falan daha az kazandırıyor sanki. Annemlerin dededen kalma bir tarlaları var. Kendileri uğraşmıyor icarda. Kayınpederin yılda bir kere toplamak için günlerce uğraştığı fındıklarla aynı parada kira geliyor.
O adam genelde şeker pancarı, buğday falan ekiyor ve dediğiniz gibi çok kazanıyor demek ki bu tip ekimler daha başarılı ama o da düzenli sulama takip gerektiriyor işi daha zahmetli tabii
 
Uzun zamandır buradayım. Okul bitince kısa süre İzmir'de kalıp iş bulup döndüm. Her şey çok değişti. Ekonomik olarak da çok değişti bence. Öğrenci olarak çok daha özgür para harcıyordum bu şehirde eskiden.

Memleketimde küçük de olsa bir bahçesi var ailemin. Burada limona, nara, incire, üzüme para verirken kendimi aptal gibi hissediyorum. 3-4 tane ağaç bile yerlere dökülüyor her sene. Biz burada basit meyvelere dünya kadar para veriyorum.

Eğer zeytin işine yakınlığınız varsa, İzmir de aile var,aile evi var dediniz, bu işi yapan tanıdıklarda varsa neden olmasın? Sadece para kazanana kadar tamamen işi bırakmadan bu işi yapabilir misiniz?Siz yada eşiniz biriniz çalışmaya İzmir de devam etse, bir yandan zeytin/tarım işine girseniz. En azından para kaybı olmaz. Oldu ki yürümedi en azından birimizin işi garanti olur.
 
Back
X