Merhaba,
“HİKAYESİNİ sevmediğiniz insanı sevemezsiniz”
Tüm dinler, felsefeler, mitolojiler böyle söylüyor.
Maalesef sevgisisiz. Sevgiye açız.
Özellikle son 20 yılda bilinçaltımıza pompalanan ailesizlik, hard çekirdek aile kavramları da etkili bu duruma gelişimize.
Siz tümüyle eşinizle birleşme kararı aldınız. Bir aile kurdunuz. Allahım uzun mutlu ömür versin. Dünya mucizesi bir evladınız var.
Lakin eşinizin tüm hikayesini sevememişsiniz. Sevmek diyorum bakın. Yanlış veya doğru bilemem bir hikaye bu. Sevmemişsiniz. Saygısızsınız.
Şimdi eşiniz zor durumda. Görebiliyor musunuz onu? Hikayesinin geri kalan kısmını nasıl yazacak, hikayesinin tümünü sevmeyen biriyle..
Roller vardır hayatta. Eş rolü , anne rolü, mesleki rol, sosyal rol vb. Şu an bir rolünüze odaklanmışsınız. Annelik rolü. Kayınvalidenizi rakibiniz olarak hissediyorsunuz muhakkak. Belki şu anki yaşadığınız o muhteşem ama korkunç karşıladığımız annelik yetersizliği sebebiyle. O yetersizliğinizi rekabetinizle örtmeye çalışıyorsunuz.
Biraz empati yaparsak, şu konuya yazan kaç kişi “sigara kokuyorsun bebeğe yaklaşma” uyarısından sonra gülümser ve haklısın diyebilir? Usül, adab sizin kalitenizi gösterir. Haklı olduğumuzda karşımızdaki kişiyi kırma dökme bonusu kazanmıyoruz ne yazık ki. Farklı bir milyon çözümcü yaklaşımınız olabilirdi sevginiz saygınız olsaydı.
Siz kayınvalidenizle görüşmeme kararını çok önce vermişsiniz. Doğumdan önce de “eş rolüyle”rekabetiniz olduğunu düşünüyorum.
Size bir abla nasihati vermek istiyorum müsaadenizle.
Anne rolünüz yanında diğer rollerinizi ihmal etmeyin.
Bebeğinizi genetiğini taşıdığı babaannesinden esirgemeyin.
Annelik muhteşem olma sanatı değil, yetersiz olunduğunun farkına varabilme sanatıdır. Hatırlayın. Kendi yetersizliklerinizi kabul edin.
Kayınvalideniz 60 yaşında bir anne. İyi veya kötü. (Bence kimse iyi veya kötü değildir ) o da sizin gibi yetersizlikler hissetti. En iyi anne benim egosu geliştirdi. Ona babaanne olduğunu hatırlatın sevgi ve saygınızla. Yaşasın bu duyguyu. Unutmayın ikinizde bu duyguyu ilk kez tadıyorsunuz. Aksaklıklar, korkular, yapmacıklıklar olur.
Eğer hikayenin tümünü sevmezseniz ne olur? Eşinizle yokuş aşağıya hızla gidersiniz. Başta güzeldir. Sonra kopuşlar başlar. Kaydıraktaki gibi savrulma.
Halbuki hikaye hep bir basamak yukarıyaydı değil mi?
Saygı verilince artar, sevgi verilince artar. Kendinizi bunlar mahrum etmeyin.
Mutluluklar diliyorum ailenizle.