Mazhar Alanson

BenPia

Queen
Kayıtlı Üye
8 Nisan 2008
4.850
18
Mazhar Alanson, 1950 yılında Ankara’da doğdu. Ortaokulu Ankara Koleji’nde okuduktan sonra babasının vefatıyla ailesi İstanbul’a taşindi ve liseyi Istanbul Maarif Koleji’nde tamamladı. Babası senfoni orkestrasında baş trompetçiydi. Aile üyelerinin birçoğu bilfiil sanatçı olduğu için sanat ve müzikle içiçe büyüdü. Bunun da etkisiyle Ankara Devlet Konservatuarı’na girerek Yüksek Tiyatro Bölümü’nden mezun oldu. 1972-1982 yılları arasında Ankara Devlet Tiyatrosu’nda oyuncu olarak görev aldı. Burada birçok usta tiyatro yazarının eserlerinde başrol oynadı.

Lise yıllarında gitar çalmayı öğrenen Mazhar Alanson, 1966’da Fuat Güner’le tanışarak Kaygısızlar grubunu kurdu. Bu yıllarda Beatles, Crosby, Still, Nash ve Rolling Stones gibi grupların şarkılarını yorumladılar. Sonraları gruba Özkan Uğur’un da katılımıyla üçlü olarak çalışmaya başladılar ve 1972 yılında Mazhar Fuat Özkan (MFÖ) adlı pop müzik topluluğunu kurdular. Özkan Uğur’un askere gitmesiyle Mazhar Fuat olarak yollarına devam ettiler ve aynı yıl ilk albümleri "Türküz Türkü Çığırırız”ı çıkardılar. MFÖ’nün geniş kitlelerce taninip begenilmesini saglayan "Güllerin İçinden” adlı şarkı ilk defa bu albümde yer aldı. 1974 yılında Galip Boransu ve Ayhan Sicimoğlu’nun katılımıyla İpucu Beşlisi’ni kurdular.

"Heyecanlı” adlı parça bu grupla kaydettikleri ilk kırkbeşlik oldu. İpucu Beşlisi dağıldıktan sonra tekrar Mazhar Fuat Özkan olarak yollarına devam ettiler. Bir Mazhar Alanson, 1950 yılında Ankara’da doğdu. Ortaokulu Ankara dönem Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Seyyal Taner, Barış Manço gibi isimlere eşlik ettiler. Mazhar Alanson, Ferhan Şensoy’un "Şahlari da Vururlar” adlı oyunda rol aldı. Daha sonra Fuat Güner’in bu oyun için yazdığı müziklere Mazhar Alanson’un yeni sözler yazmasıyla birlikte, MFÖ isminin tüm Türkiye’de tanınmasını sağlayan ikinci albümleri "Ele Güne Karşi”nın şarkıları ortaya çıkmış oldu. Topluluk, bugüne değin "Vak The Rock", "No Problem", "MVAB" gibi birçok albüme imza attı. "Sufî" ve "Diday Diday Day" adlı parçalarla Türkiye’yi iki kez Eurovision Müzik Yarışması’nda temsil ettiler. Çeşitli reklamlarda rol aldilar. MFÖ, yaklaşik otuz yildir ‘grup müziği’nin Türkiye’deki en iyi temsilcilerinden biri oldu ve yediden yetmişe herkesin begenisini kazandi.

Mazhar Alanson, topluluk içinde söz yazarlığı ve filozof kişiliğiyle öne çıktı. 1985 yılında ‘Yılın Söz Yazarı’ ödülünü kazandı. Bunun yanı sıra gerek MFÖ ile gerekse bireysel olarak pek çok ödül aldı.

Oyunculuk eğitimi almasına karşın hayatının rotasını müzik de kılan Alanson, nadir olarak sinema filmlerinde rol aldı. Yönetmenliğini Atıf Yılmaz’ın yaptığı "Arkadaşim Şeytan” başrol aldigi ilk sinema filmi oldu ve canlandırdığı "Mefisto" rolüyle başarili bir performans gösterdi. Mazhar Alanson’un yıllar sonra rol aldığı ikinci sinema filmi ise "Herşey Çok Güzel Olacak” oldu. 1998 yılında Filma-Cass’ın desteğiyle gerçekleştirilen ve Ömer Vargı tarafından yönetilen film, Türkiye’de seyirci rekoru kırdı. Başrolleri Cem Yılmaz ve Ceyda Düvenci’yle paylaşan Mazhar Alanson, aynı zamanda filmin müziklerine de imzasını attı. Yirmialtı parçanın bulunduğu çalışma, dördü dışında enstrümantal şarkilardan oluştu. Bu şarkilar ise "Benim Hala Umudum Var", "Bir Zamanlar Fırtınalar Estirirdim” ve "Bu Ne Biçim Hikaye Böyle" adını taşıdı. “Bu Ne Biçim Hikaye Böyle” ise albümden çıkan tek video klip oldu. Alanson’a iki parçada Sami Özer ve Cem Yılmaz vokalleriyle eşlik etti. Kayitlari yurtdişinda gerçekleştirilen albümün aranjörlügünü Peter Schön yaptı. Gitarda Rob Ten Bokum ve Selçuk Başar, klavyede Peter Schön yer aldı.

MFÖ'den ayrı, solo olarak çıkardığı albümler ise 1999'da "Herşey çok güzel olacak" ve 2002'de "Türk Lokumuyla Tatlı Rüyalar"


anatolianrocktan alintidir..
 
kimi onu ukala buldugu icin sevmezken , bende tam bunun icin seviyorum onu
o kimil kimil uyusuk ama bitaraftanda emin ukala tavrina bayiliyorum
bu sesinede muziginede yansiyo
 
Özledimseni, düştüm yollara
Açtım gönlümü rüzgarına
Bir hayaldi sanki , bir macera
Yıkıldım. Kelimeler paramparça
Yandım... yandım...

Yandım yandım ahhhh ki ne yandım
Bana yeniden şarkılar söyleten kadın
Baka baka doyamadım, hem kokladım da
Sarhoşluğu geçmedi hala
ıçimde sevdan...
Hala hoş bir havan var
Ne güzel adın
Bir çizik attın gönlüme, kanattın
Yandım... yandım...

Yandım yandım ahhhh ki ne yandım
Bana yeniden şarkılar söyleten kadın
Baka baka doyamadım, hem kokladım da
Sarhoşluğu geçmedi hala
ıçimde sevdan...
Seni görebildiğimyer rüyalar artık
Deli diyorlar bana
Ah bu ayrılık...
 
cemal süreya nın bir kaç şiirinden uyarlayarak yaptığı 'hüznün kuşları' nasıl bir şarkıdır keşke biri bana söylese derim :KK16::KK16:
sözlerini de copy paste yapayım tam olsun

Ben bütün hüzünleri denemişim kendimde
Canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını
Bir bir denemişim bütün kelimeleri
Yeni sözler buldum seni görmeyeli

Kuliste yarasını saran soytarı gibi
Seni görmeyeli
Kasketim eğip üstüne acılarımın
Sen yüzüne sürgün olduğum kadın
Kardeşim olan gözlerini unutmadım
Çık gel bir kez daha beni bozguna uğrat

Sen tutar kendini incecik sevdirirdin
Bir umuttum bir misillemeydin yalnızlığa
Şanssızım diyemem kendi payıma
Hain bir aşk bu kökü dışarda
Olur bçyle şeyler ara sıra
Olur ara sıra
 
X