"Mazoşist" kadının "psikopat" kocası

cundagg

Some dance to remember, some dance to forget
Kayıtlı Üye
13 Mart 2015
2.965
4.478
158
41
Öncelikle ufak bir kazadan dolayı elimde kesik olduğundan olası yazım hataları için özür diliyorum.

Daha öncede eşimle dalgalı giden bir ilişkimiz vardı. Defalarca ayrı yaşadık tıpkı bugün olduğu gibi.

Bu aralar kayın validem psikolojik bir rahatsızlık geçirdiğinden ve hastalığının bit parçası olarakta sürekli duygu sömürüsü yaptığından eşimin kafası sürekli onda. Yansıtmamaya çalışsada içten içe bunalımlarda haklı olarak. Bu da ikimizinde tahamül sınırını düşürüyor. İkimizide yoğun çalışan sürekli eve yorgun gelen insanlarız.

Bu seferki olayda açıkçası eşimi üst üste gelen bir kaç olaydan sonra kıskandığım halde susuyordum. İş yerinde gereksiz sammiyetler bardaki garson kızla gereksiz flört falan derken dolmuştum. Bunun üzerine 18-25 yaş arası kadınlara yönelik yazarlık kursunda eğitmen olmak istediğini duyunca aklıma hemen yanımda çalışan asistanları kıskanması tez yapan çocukları kıskanmaları sonucu iş değişikliği yapmam geldi daha bir dolup maddi getiriside yol parasını anca karşılayacak bu işi mantıksız gördüğümü söyledim ve bu noktada boğazının çıkarabileceği en yüksek sesle bağırmaya başladı. Bunun üzerine bende delirdim bağırmaya başladım. Sonra karşılıklı hakaretler iftiralar düşmanmışız gibi birbirimizin canını acıtacak ne varsa saydık döktük. Sonuç olarak ikimizde evi terj ettik ne o nerde ben biliyorum ne ben nerdeyim o biliyor.

Uzun süredirde iyi idare ediyorduk aslında kendimizi frenleyerek tartışıyorduk ama ortaya çıkan sonuç şu; eşimin istediği olmadığında kavga ederiz ben alttan alır kabul edersem düzeliriz. Benim fikirlerim konusunda yine tartışırıZ onun istediği olursa kavga biter ben diretirsem kavga büyür. Bu durumunda verdiği bunalmışlıkla evden çıkarken son sözüm " seni terk ediyorum. Mahkeme celbini bekle" oldu. Yani yine boşanma kararıyla çıktım o evden.


Bunu yazmadan önce eski konularına baktım büyük aşk acılarıyla yazan seven bir kadının kaleminden çıkmış yazılar. Şimdi yazdıklarıma bakıyorum bıkmış bir kadının yazıları.


Ben onu severken çok seviyorum bebeğim gibi annem gibi babam gibi en yakın arkadaşım gibi dünyadaki en seksi erkek oymuş gibi... O da beni çok sever kucağına yatırıp bir kız çocuğu sever gibi dünyanın en seksi en şanslı en güzel kadını benmişim gibi hissederim. Ama sevgimiz o kadr büyükki nefretinizde o kadaa büyük. Hırsımızda o kadar yoğun. O iki sevgili dünyanın en kanlı iki düşmanına dönüşüyor en ufak kıvılcımla.

Ne yapmalı? Ne yapmalıda kendimden bu kadar vazgeçmeden devam edebilmeli? Ne yapmalıda kalp krizi geçiriyormuşum hissi veren bu çarpıntıları baş dönmelerini geçirmeli? Acı çekmekle geçen ömrüm hep mutluluğu kovaladı ama ucundan yakalasada tuttuğu kısım elinde kaldı hep. 24 saattir sadece sigara ve kahveyle beslendim ve uyumadım beynim çok aktif olmadığından kendimi istediğim gibi ifade edemedim ama olfuğu kadaar.
 
Bir kere oncelikle bosanma kelimesi birakin zikredilmeyi fikrinizden dahi cikip gidecek her iki taraf icin de.
Daha sonra asgari musterekte bulusulacak.
Yani bu iliskide bir taraf kendini -sizin gibi- alttan aliyorum diye hissetmeyecek.

Bir de neden dolana kadar beklediniz?
Catir catir tam da o anda soyleyin ki kendi kendinizi kurup gazlamayin.
Dusundukce abartirsiniz cunku.

Ancak bu genel kavgalar icin gecerli.
Eger abartmadiysaniz (ben tartisirsak bazi seyleri kendime gore carpitirim mesela) esinizin flortozlugu falan daha buyuk bir sorun gibi duruyor su an.

Sizi asil cildirtan bu olmali ki buna bir cozumum yok.
Ya aldatilana dek beklenecek ya da goz ile bakis bile aldatmadir denilerek bosanilacak.
Cunku bu normal bir tartisma konusu degil.
 
Yani genç kızlara boğaz tokluğuna kurs vercekten sonrasını okumadım. Adam boğaz tokluğuna yavşak resmen.
Ben de okumadım.
Üstelik yazarlık kursları astronomik rakamlara yazarcılık, şayirlik öğretirken. :)
Ne kadar da hayırsever bir edebiyatçı erkek.
 
Bir de garsonlarla flört eden tipler de midemi bulandırıyor. Kocanız uçan kuşa yavşayan evli erkekler klanından.
Uçan kuşa yavşayan evli erkekler klanıylanının bir mensubuyla evlenecek kadın değilim. Zaten kimseyle konuşmadın kimseyle şakalaşmasın diye bir derdimde yok. Amaç yavşaklık olsa benim yanımda yapmaz onu. Derdi egosunu tarmin etmek. Toy bir kızın kendini arzulayabikrceğini kanıtlamak vs vs... Tabiki bu daha az itici değil ama... O kurstada amacı aynı tecrübeli ve seksi bir adam gibi hissedecek kendisini. Bir süredir bu durumlar başladı. Ben iş kurdum sıkıntılar atlattım ama başarılı oldum. Her ortamda benim işlerim başarım zekam konuşulur oldu. Kendisini kendisine kanıtlamaya çalışıyor ama acınası bit yolla. Ben onun ruhunu okurum.
 
Neden sizin isteklerinize değer vermeyen, hep kendi istedikleri olsun isteyen ve gözü dışarıda olan (ego tatmini için de olsa) bir adam için bu kadar çabalıyorsunuz?

Sizi seviyor mu yoksa size karşı alışkanlık mı duyuyor?

Başka gönüllere gideyim, cundagg elimin altında mı diyor yoksa?

Bence zor, o değişmeden zor, taviz tavizi doğurur başka bişey olmaz...
 
Uçan kuşa yavşayan evli erkekler klanıylanının bir mensubuyla evlenecek kadın değilim. Zaten kimseyle konuşmadın kimseyle şakalaşmasın diye bir derdimde yok. Amaç yavşaklık olsa benim yanımda yapmaz onu. Derdi egosunu tarmin etmek. Toy bir kızın kendini arzulayabikrceğini kanıtlamak vs vs... Tabiki bu daha az itici değil ama... O kurstada amacı aynı tecrübeli ve seksi bir adam gibi hissedecek kendisini. Bir süredir bu durumlar başladı. Ben iş kurdum sıkıntılar atlattım ama başarılı oldum. Her ortamda benim işlerim başarım zekam konuşulur oldu. Kendisini kendisine kanıtlamaya çalışıyor ama acınası bit yolla. Ben onun ruhunu okurum.

Yani amaç fark etmez bence, görüntü çok itici. Yavşak tiplerin de genelde dillerine vurmuş oluyor zaten, cidden aldatmaya cesaretleri olmuyor.
Karısıyla karşı karşıya otururken sipariş almaya gelmiş garsonla hahahihi flörtleşen bir adam...yavşak sıfatı bu görüntüye gayet uygun bence.
 
Yani genç kızlara boğaz tokluğuna kurs vercekten sonrasını okumadım. Adam boğaz tokluğuna yavşak resmen.
Ya ben konu hakkında değilde bu yoruma biraz sitem edicem en beğendiğim yorumculardan birisin bu arada,ama konu sahibi bu kadar hassasken eşi hakkında bu sıfatlarla konuşmak ne kadar doğrudur bilmiyorum
 
Ya ben konu hakkında değilde bu yoruma biraz sitem edicem en beğendiğim yorumculardan birisin bu arada,ama konu sahibi bu kadar hassasken eşi hakkında bu sıfatlarla konuşmak ne kadar doğrudur bilmiyorum


Konu sahibesine gerçeği göstermek istedim.
Adam karısının önünde garsonla kasiyerle hahahihi takılıyor. Hatunun açtığı konuya bakın, ne kadar ayrıntılı, ne kadar özenle yazılmış. Bu adam, bu davranışlarla konu sahibesinden bunca özeni hak ediyor mu sence? Böyle adamlara harcanan düşünce gücüne yazık. Burda detaylı analize, beyin fırtınasına gerek yok tek kelimeyle özet geçtim işte. Adamın uygunsuz davranışlarına burda bahaneler uydurarak bir yere varamayız, adam olsun.
 
Konu sahibesine gerçeği göstermek istedim.
Adam karısının önünde garsonla kasiyerle hahahihi takılıyor. Hatunun açtığı konuya bakın, ne kadar ayrıntılı, ne kadar özenle yazılmış. Bu adam, bu davranışlarla konu sahibesinden bunca özeni hak ediyor mu sence? Böyle adamlara harcanan düşünce gücüne yazık. Burda detaylı analize, beyin fırtınasına gerek yok tek kelimeyle özet geçtim işte. Adamın uygunsuz davranışlarına burda bahaneler uydurarak bir yere varamayız, adam olsun.
Adam kendisine uygun değil bencede ama yinede kocama yavşak denmesine bozulurdum ne bileyim :)
 
Sizi ne bağlıyor birbirinize acaba konu sahibi ben bunu merak ettim. Karı koca olarak sizi bağlayan aranızdaki nedir? Sevgi saygı aşk tutku... hangisi? Bitmesini hiç istemediğim duygular..Beni eşime bağlayan bu duygular benim. Sizinki hangisi? Çok hakim olmasam da az çok diğer konularınızı da biliyorum.
 
Sizi ne bağlıyor birbirinize acaba konu sahibi ben bunu merak ettim. Karı koca olarak sizi bağlayan aranızdaki nedir? Sevgi saygı aşk tutku... hangisi? Bitmesini hiç istemediğim duygular..Beni eşime bağlayan bu duygular benim. Sizinki hangisi? Çok hakim olmasam da az çok diğer konularınızı da biliyorum.
Aşk ve tutku en belirginleri ama eşim aynı zamanda benim en yakın arkadaşım. Kız arkadaşlarımdan önce dertleşmek istediğim sevincini paylaştığım ve bu dünyada beni en iyi anlayabilen bir şey dediğiöde gerçek sebebini tahmin edebilen tol yaptığımda altında yatanları okuyabilen biri. Dolayısıyla yarattığı boşluk sadece bir eşe ait olmuyor. Tabi aynı zamanda en azılı düşmanım...
 
Niye bu kadar güvensizsiniz birbirinize?
Güven sorunum yok aslında ben kendime güveniyorum. Beni bırakıp başka kadına gitmesi salaklık olur. Kimse onu benim gibi anlamaz ona benim gibi dokunamaz benim hissettirdiklerimi hissettirenez ve benim gibi sevemez ve en önemliside benim gibi katlanamaz. Değiştirmeye çalışmadan olduğu gibi kabullenip yollar aramaya çalışmaz. Eşim birçok sıfata layık olabilir ama salak bir adam değil. Beni aldattığını düşünüyprum demedim. Gereksizce egolarını tatmin etme çabası beni kıskançlığa itti. Ama konuda laf etmedim kendime basit bir kıskançlığı yediremedim galiba.
 
Ben de okumadım.
Üstelik yazarlık kursları astronomik rakamlara yazarcılık, şayirlik öğretirken. :)
Ne kadar da hayırsever bir edebiyatçı erkek.


Gerçekten gençlere yönelik gelişim programları yapan bir derneğin kursu olduğundan hayır işi sayılabilir. O yüzden ücreti az. İş hayır işi mi derseniz bence amaç bu değil tabiki
 
Uçan kuşa yavşayan evli erkekler klanıylanının bir mensubuyla evlenecek kadın değilim. Zaten kimseyle konuşmadın kimseyle şakalaşmasın diye bir derdimde yok. Amaç yavşaklık olsa benim yanımda yapmaz onu. Derdi egosunu tarmin etmek. Toy bir kızın kendini arzulayabikrceğini kanıtlamak vs vs... Tabiki bu daha az itici değil ama... O kurstada amacı aynı tecrübeli ve seksi bir adam gibi hissedecek kendisini. Bir süredir bu durumlar başladı. Ben iş kurdum sıkıntılar atlattım ama başarılı oldum. Her ortamda benim işlerim başarım zekam konuşulur oldu. Kendisini kendisine kanıtlamaya çalışıyor ama acınası bit yolla. Ben onun ruhunu okurum.
Sizin önceki konunuzu hatırlıyorum iş konusunda sorunlarınız vardı,onları aştınız mı ki eşiniz bu işe yönelebildi?
O kadar sıkıntı çektiniz,ne kadar üzüldüğünüzü yıprandığınızı hatırlıyorum,eşinizin bunca şeye rağmen bu işi istemesini anlamlandıramadim.
Tartışma konusunda her zaman bir taraf alttan alamaz,alırsa da biriktirir biriktirir ve patlar. Bu sorunu çözmeniz gerekiyor önce,birlikteliğinizi etkileyen en önemli sorun bu gibi zira siz artık idare eden taraf olmak istemiyorsunuz.
 
Back
X