hiç akıl mantık işi gibi gelmiyor ama benim de başıma gelmişti. bir arkadaşım vardı, çok inanırdı böyle fallara, hatta hayatını onlara göre yönlendirecek kadar inanırdı, ben de dalga geçerdim.
sonra bir gün başka bir arkadaşım bir kafeden bahsetti. kahve içene fal bakıyorlarmış. onun geçmişiyle ilgili herşeyi bilmiş falan (e zaten geçmişi bilebilir, bunda bi tuhaflık yok, altıncı his vs bir sürü açıklama bulunabilir buna. ama işte insan geçmişi bilince sanki geleceği de bilecekmiş gibi geliyor, en azından umut ediyor, hele de güzel şeyler söylediyse) arkadaşım hadi gel gidelim dedi. ben de eğlencesine kabul ettim. o zamanlar da erkek arkadaşımdan ayrılmışım, o ne hissediyor ne düşünüyor onları söyleyebilir belki diye gittim (bu da gelecek değil, o anki durum neticede). bir sürü birşey anlattı falcı. ümit veren şeyler söyledi. daha kafeden çıkıp evime varamadan yoldayken dediklerinden biri oldu. Allah Allah dedim, dedikleri çıkıyor mu ne? inanmak da istiyorum ya, kendimi kaptırıverdim. bir yandan diyorum ki "kızım aklını başına topla, sen değil miydin böyle insanlara gülen, kendin aynı hale geldin. ne bilirmiş falcı" bir yandan da beklenti yaptıkça yaptım. inanç bazen aklın yolunu izlemiyor. kendimi suçlamayı bıraktım, bir zaman sonra geçti hislerim. ama artık fal mal baktırmıyorum. yarar değil zarar veriyor insana