• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Meme büyütme ameliyatı: Kendimi sevmeyi ağır bir bedelle öğrendim

emrimaruf

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
3 Kasım 2025
11
17
3
41
Bu yazı kimseyi yargılamak için değil; yaşanmış bir tecrübeyi paylaşmak ve belki bir kişiye olsun farkındalık kazandırmak için yazılmıştır. Belki birinin kulağına ulaşır, belki de birinin kararını yeniden düşündürür diye…

Yıllar önce, “daha güzel olacağım” düşüncesiyle meme büyütme ameliyatı oldum. Çünkü gerçekten çok küçüktüler. Aynaya baktığımda kendimi eksik hissediyor, kadınlığımın yarım olduğunu sanıyordum. Bu ameliyatla daha özgüvenli hissedeceğimi düşünürken, ne yazık ki sağlığımı kaybettim.

Bedenin doğasına yapılan her müdahale, zincirleme bir bozulmaya yol açabiliyor. Estetik olarak kısa vadede güzel sonuçlar verse de, uzun vadede sinir hasarları, doku zayıflıkları ve yabancı madde reaksiyonları gibi geri döndürülemez sorunlar doğabiliyor.

Ameliyattan sonra kol kaslarımda güçsüzlük başladı, koltuk altıma vuran ağrılar hiç bitmedi. Kulak arkamda boynumda nodüller çıkmaya başladı. Sekiz yılın sonunda bedenimin o yabancı maddeyi artık taşımak istemediğini anladım ve implantları çıkartmak için tekrar ameliyat oldum.
Ama hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Göğüslerimde kalıcı deformasyonlar oluştu, bunun olacağını biliyordum. Fakat beklemediğim şekilde koltuk altımda ağrılı lenf nodülleri gelişti şişkinlik oluştu. Ameliyattan iki yıl geçmesine rağmen hâlâ benimleler. Bu süreç beni hem fiziksel hem ruhsal olarak çok yıprattı.
Ve en acısı neydi biliyor musunuz?
Kendimi kandırmış olduğumu fark etmek.

Bugün geriye baktığımda, en büyük pişmanlığım implantları çıkarmak değil, onları taktırmak oldu. Çünkü bedene yapılan her müdahalenin bir bedeli var ve o bedel bazen yıllar sonra bile ödenmeye devam ediyor.

Şimdi aynaya baktığımda, bir zamanlar kusurlu sandığım bedenimi seviyorum. Çünkü bana bir gerçeği hatırlatıyor:
İnsan bedeni kusursuz bir dengeyle yaratılmıştır. O dengeye dokunduğumuzda, geri dönüşü mümkün olmuyor.

Kadınlık, göğüslerin büyüklüğünde ya da dış görünüşte değil; zarafette, özgüvende, içindeki şefkatte, dayanıklılıkta gizli.
Gerçek güzellik; beden ölçülerinde değil, kendini olduğu gibi kabul etme cesaretinde saklıdır.
Bedenine teşekkür edebilmekte, kusurlarınla bile sevilebileceğini bilmektedir.

Bu sözleri korkutmak için değil, korumak için yazıyorum. Çünkü ben bir zamanlar o masaya umutla yattım, ama oradan eksilerek kalktım.
İstiyorum ki, bir başkası aynı yoldan geçmeden önce durup bir kez daha düşünsün.

Unutmayın:
Kendinizi değiştirmeye değil, kendinizi sevmeye ihtiyacınız var.
Ve gerçekten sevdiğinizde fark edeceksiniz ki zaten hep güzeldiniz.
 
Merhaba öncelikle çok geçmiş olsun.İnşallah sağlığınıza kavuşursunuz bir an önce.Şu an nasılsınız?
Yıllardır yaptırmak isteyen ancak sağlık sebebiyle cesaret edemeyen benim gibi bir çok kadın vardır eminim.Bizim gibilerin durup bir daha düşünmesini sağladığınız için teşekkür ederim 💐
 
Merhaba öncelikle çok geçmiş olsun.İnşallah sağlığınıza kavuşursunuz bir an önce.Şu an nasılsınız?
Yıllardır yaptırmak isteyen ancak sağlık sebebiyle cesaret edemeyen benim gibi bir çok kadın vardır eminim.Bizim gibilerin durup bir daha düşünmesini sağladığınız için teşekkür ederim 💐
Malesef sağlığım hiçbir zaman eskisi gibi olmadı. Ben teşekkür ederim. Tamda bu sebepten yazmıştım bu sektörün kendine yeni kurbanlar vermesine engel olmak için. Umarım herkes ağır bedeller ödemeden kendinin her haliyle barışmayı öğrenir
 
çok geçmiş olsun. Biran önce sağlığınıza kavuşmanızı dilerim. Ben meme küçültme yaptırmak istiyorum. vücuduma göre o kadar büyükler ki sürekli boyun, sırt, omuz ağrısı çekmekten psikolojim bozuldu. Sizin başlığınızı görünce ise şunu kendime sordum "peki estetik kaygın hiç mi yok?" itiraf etmeliyim ki bu da var. ideal ölçü (artık o dedikleri neyse) ve dik göğüslerin beni daha iyi hissettireceğini biliyorum. İstediğim bir gömleği giymek, mayo giyebilmek, d cup sütyenelere para harcamamak ve aynı zamanda fit bir görünüm kim istemez ki... Yine de size hak veriyorum estetik sektörü kadın bedeni üzerindeki algılarımızla oynayarak üzerimizden devasa karlar elde ediyorlar. Hepimiz birbirimize benzedik. aynı burun aynı dudak aynı meme... Ne için kim için? yeniden düşünmeye ihtiyacımız var. Bu başlık için kendi adıma size teşekkür ederim
 
çok geçmiş olsun. Biran önce sağlığınıza kavuşmanızı dilerim. Ben meme küçültme yaptırmak istiyorum. vücuduma göre o kadar büyükler ki sürekli boyun, sırt, omuz ağrısı çekmekten psikolojim bozuldu. Sizin başlığınızı görünce ise şunu kendime sordum "peki estetik kaygın hiç mi yok?" itiraf etmeliyim ki bu da var. ideal ölçü (artık o dedikleri neyse) ve dik göğüslerin beni daha iyi hissettireceğini biliyorum. İstediğim bir gömleği giymek, mayo giyebilmek, d cup sütyenelere para harcamamak ve aynı zamanda fit bir görünüm kim istemez ki... Yine de size hak veriyorum estetik sektörü kadın bedeni üzerindeki algılarımızla oynayarak üzerimizden devasa karlar elde ediyorlar. Hepimiz birbirimize benzedik. aynı burun aynı dudak aynı meme... Ne için kim için? yeniden düşünmeye ihtiyacımız var. Bu başlık için kendi adıma size teşekkür ederim
Bu yazı kimseyi yargılamak için değil; yaşanmış bir tecrübeyi paylaşmak ve belki bir kişiye olsun farkındalık kazandırmak için yazılmıştır. Belki birinin kulağına ulaşır, belki de birinin kararını yeniden düşündürür diye…

Yıllar önce, “daha güzel olacağım” düşüncesiyle meme büyütme ameliyatı oldum. Çünkü gerçekten çok küçüktüler. Aynaya baktığımda kendimi eksik hissediyor, kadınlığımın yarım olduğunu sanıyordum. Bu ameliyatla daha özgüvenli hissedeceğimi düşünürken, ne yazık ki sağlığımı kaybettim.

Bedenin doğasına yapılan her müdahale, zincirleme bir bozulmaya yol açabiliyor. Estetik olarak kısa vadede güzel sonuçlar verse de, uzun vadede sinir hasarları, doku zayıflıkları ve yabancı madde reaksiyonları gibi geri döndürülemez sorunlar doğabiliyor.

Ameliyattan sonra kol kaslarımda güçsüzlük başladı, koltuk altıma vuran ağrılar hiç bitmedi. Kulak arkamda boynumda nodüller çıkmaya başladı. Sekiz yılın sonunda bedenimin o yabancı maddeyi artık taşımak istemediğini anladım ve implantları çıkartmak için tekrar ameliyat oldum.
Ama hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Göğüslerimde kalıcı deformasyonlar oluştu, bunun olacağını biliyordum. Fakat beklemediğim şekilde koltuk altımda ağrılı lenf nodülleri gelişti şişkinlik oluştu. Ameliyattan iki yıl geçmesine rağmen hâlâ benimleler. Bu süreç beni hem fiziksel hem ruhsal olarak çok yıprattı.
Ve en acısı neydi biliyor musunuz?
Kendimi kandırmış olduğumu fark etmek.

Bugün geriye baktığımda, en büyük pişmanlığım implantları çıkarmak değil, onları taktırmak oldu. Çünkü bedene yapılan her müdahalenin bir bedeli var ve o bedel bazen yıllar sonra bile ödenmeye devam ediyor.

Şimdi aynaya baktığımda, bir zamanlar kusurlu sandığım bedenimi seviyorum. Çünkü bana bir gerçeği hatırlatıyor:
İnsan bedeni kusursuz bir dengeyle yaratılmıştır. O dengeye dokunduğumuzda, geri dönüşü mümkün olmuyor.

Kadınlık, göğüslerin büyüklüğünde ya da dış görünüşte değil; zarafette, özgüvende, içindeki şefkatte, dayanıklılıkta gizli.
Gerçek güzellik; beden ölçülerinde değil, kendini olduğu gibi kabul etme cesaretinde saklıdır.
Bedenine teşekkür edebilmekte, kusurlarınla bile sevilebileceğini bilmektedir.

Bu sözleri korkutmak için değil, korumak için yazıyorum. Çünkü ben bir zamanlar o masaya umutla yattım, ama oradan eksilerek kalktım.
İstiyorum ki, bir başkası aynı yoldan geçmeden önce durup bir kez daha düşünsün.

Unutmayın:
Kendinizi değiştirmeye değil, kendinizi sevmeye ihtiyacınız var.
Ve gerçekten sevdiğinizde fark edeceksiniz ki zaten hep güzeldiniz.
Bu yazı kimseyi yargılamak için değil; yaşanmış bir tecrübeyi paylaşmak ve belki bir kişiye olsun farkındalık kazandırmak için yazılmıştır. Belki birinin kulağına ulaşır, belki de birinin kararını yeniden düşündürür diye…

Yıllar önce, “daha güzel olacağım” düşüncesiyle meme büyütme ameliyatı oldum. Çünkü gerçekten çok küçüktüler. Aynaya baktığımda kendimi eksik hissediyor, kadınlığımın yarım olduğunu sanıyordum. Bu ameliyatla daha özgüvenli hissedeceğimi düşünürken, ne yazık ki sağlığımı kaybettim.

Bedenin doğasına yapılan her müdahale, zincirleme bir bozulmaya yol açabiliyor. Estetik olarak kısa vadede güzel sonuçlar verse de, uzun vadede sinir hasarları, doku zayıflıkları ve yabancı madde reaksiyonları gibi geri döndürülemez sorunlar doğabiliyor.

Ameliyattan sonra kol kaslarımda güçsüzlük başladı, koltuk altıma vuran ağrılar hiç bitmedi. Kulak arkamda boynumda nodüller çıkmaya başladı. Sekiz yılın sonunda bedenimin o yabancı maddeyi artık taşımak istemediğini anladım ve implantları çıkartmak için tekrar ameliyat oldum.
Ama hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Göğüslerimde kalıcı deformasyonlar oluştu, bunun olacağını biliyordum. Fakat beklemediğim şekilde koltuk altımda ağrılı lenf nodülleri gelişti şişkinlik oluştu. Ameliyattan iki yıl geçmesine rağmen hâlâ benimleler. Bu süreç beni hem fiziksel hem ruhsal olarak çok yıprattı.
Ve en acısı neydi biliyor musunuz?
Kendimi kandırmış olduğumu fark etmek.

Bugün geriye baktığımda, en büyük pişmanlığım implantları çıkarmak değil, onları taktırmak oldu. Çünkü bedene yapılan her müdahalenin bir bedeli var ve o bedel bazen yıllar sonra bile ödenmeye devam ediyor.

Şimdi aynaya baktığımda, bir zamanlar kusurlu sandığım bedenimi seviyorum. Çünkü bana bir gerçeği hatırlatıyor:
İnsan bedeni kusursuz bir dengeyle yaratılmıştır. O dengeye dokunduğumuzda, geri dönüşü mümkün olmuyor.

Kadınlık, göğüslerin büyüklüğünde ya da dış görünüşte değil; zarafette, özgüvende, içindeki şefkatte, dayanıklılıkta gizli.
Gerçek güzellik; beden ölçülerinde değil, kendini olduğu gibi kabul etme cesaretinde saklıdır.
Bedenine teşekkür edebilmekte, kusurlarınla bile sevilebileceğini bilmektedir.

Bu sözleri korkutmak için değil, korumak için yazıyorum. Çünkü ben bir zamanlar o masaya umutla yattım, ama oradan eksilerek kalktım.
İstiyorum ki, bir başkası aynı yoldan geçmeden önce durup bir kez daha düşünsün.

Unutmayın:
Kendinizi değiştirmeye değil, kendinizi sevmeye ihtiyacınız var.
Ve gerçekten sevdiğinizde fark edeceksiniz ki zaten hep g
 
Bu yazı kimseyi yargılamak için değil; yaşanmış bir tecrübeyi paylaşmak ve belki bir kişiye olsun farkındalık kazandırmak için yazılmıştır. Belki birinin kulağına ulaşır, belki de birinin kararını yeniden düşündürür diye…

Yıllar önce, “daha güzel olacağım” düşüncesiyle meme büyütme ameliyatı oldum. Çünkü gerçekten çok küçüktüler. Aynaya baktığımda kendimi eksik hissediyor, kadınlığımın yarım olduğunu sanıyordum. Bu ameliyatla daha özgüvenli hissedeceğimi düşünürken, ne yazık ki sağlığımı kaybettim.

Bedenin doğasına yapılan her müdahale, zincirleme bir bozulmaya yol açabiliyor. Estetik olarak kısa vadede güzel sonuçlar verse de, uzun vadede sinir hasarları, doku zayıflıkları ve yabancı madde reaksiyonları gibi geri döndürülemez sorunlar doğabiliyor.

Ameliyattan sonra kol kaslarımda güçsüzlük başladı, koltuk altıma vuran ağrılar hiç bitmedi. Kulak arkamda boynumda nodüller çıkmaya başladı. Sekiz yılın sonunda bedenimin o yabancı maddeyi artık taşımak istemediğini anladım ve implantları çıkartmak için tekrar ameliyat oldum.
Ama hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Göğüslerimde kalıcı deformasyonlar oluştu, bunun olacağını biliyordum. Fakat beklemediğim şekilde koltuk altımda ağrılı lenf nodülleri gelişti şişkinlik oluştu. Ameliyattan iki yıl geçmesine rağmen hâlâ benimleler. Bu süreç beni hem fiziksel hem ruhsal olarak çok yıprattı.
Ve en acısı neydi biliyor musunuz?
Kendimi kandırmış olduğumu fark etmek.

Bugün geriye baktığımda, en büyük pişmanlığım implantları çıkarmak değil, onları taktırmak oldu. Çünkü bedene yapılan her müdahalenin bir bedeli var ve o bedel bazen yıllar sonra bile ödenmeye devam ediyor.

Şimdi aynaya baktığımda, bir zamanlar kusurlu sandığım bedenimi seviyorum. Çünkü bana bir gerçeği hatırlatıyor:
İnsan bedeni kusursuz bir dengeyle yaratılmıştır. O dengeye dokunduğumuzda, geri dönüşü mümkün olmuyor.

Kadınlık, göğüslerin büyüklüğünde ya da dış görünüşte değil; zarafette, özgüvende, içindeki şefkatte, dayanıklılıkta gizli.
Gerçek güzellik; beden ölçülerinde değil, kendini olduğu gibi kabul etme cesaretinde saklıdır.
Bedenine teşekkür edebilmekte, kusurlarınla bile sevilebileceğini bilmektedir.

Bu sözleri korkutmak için değil, korumak için yazıyorum. Çünkü ben bir zamanlar o masaya umutla yattım, ama oradan eksilerek kalktım.
İstiyorum ki, bir başkası aynı yoldan geçmeden önce durup bir kez daha düşünsün.

Unutmayın:
Kendinizi değiştirmeye değil, kendinizi sevmeye ihtiyacınız var.
Ve gerçekten sevdiğinizde fark edeceksiniz ki zaten hep güzeldiniz.
Burada resmen beni anlamışsınız
Bu yazı kimseyi yargılamak için değil; yaşanmış bir tecrübeyi paylaşmak ve belki bir kişiye olsun farkındalık kazandırmak için yazılmıştır. Belki birinin kulağına ulaşır, belki de birinin kararını yeniden düşündürür diye…

Yıllar önce, “daha güzel olacağım” düşüncesiyle meme büyütme ameliyatı oldum. Çünkü gerçekten çok küçüktüler. Aynaya baktığımda kendimi eksik hissediyor, kadınlığımın yarım olduğunu sanıyordum. Bu ameliyatla daha özgüvenli hissedeceğimi düşünürken, ne yazık ki sağlığımı kaybettim.

Bedenin doğasına yapılan her müdahale, zincirleme bir bozulmaya yol açabiliyor. Estetik olarak kısa vadede güzel sonuçlar verse de, uzun vadede sinir hasarları, doku zayıflıkları ve yabancı madde reaksiyonları gibi geri döndürülemez sorunlar doğabiliyor.

Ameliyattan sonra kol kaslarımda güçsüzlük başladı, koltuk altıma vuran ağrılar hiç bitmedi. Kulak arkamda boynumda nodüller çıkmaya başladı. Sekiz yılın sonunda bedenimin o yabancı maddeyi artık taşımak istemediğini anladım ve implantları çıkartmak için tekrar ameliyat oldum.
Ama hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Göğüslerimde kalıcı deformasyonlar oluştu, bunun olacağını biliyordum. Fakat beklemediğim şekilde koltuk altımda ağrılı lenf nodülleri gelişti şişkinlik oluştu. Ameliyattan iki yıl geçmesine rağmen hâlâ benimleler. Bu süreç beni hem fiziksel hem ruhsal olarak çok yıprattı.
Ve en acısı neydi biliyor musunuz?
Kendimi kandırmış olduğumu fark etmek.

Bugün geriye baktığımda, en büyük pişmanlığım implantları çıkarmak değil, onları taktırmak oldu. Çünkü bedene yapılan her müdahalenin bir bedeli var ve o bedel bazen yıllar sonra bile ödenmeye devam ediyor.

Şimdi aynaya baktığımda, bir zamanlar kusurlu sandığım bedenimi seviyorum. Çünkü bana bir gerçeği hatırlatıyor:
İnsan bedeni kusursuz bir dengeyle yaratılmıştır. O dengeye dokunduğumuzda, geri dönüşü mümkün olmuyor.

Kadınlık, göğüslerin büyüklüğünde ya da dış görünüşte değil; zarafette, özgüvende, içindeki şefkatte, dayanıklılıkta gizli.
Gerçek güzellik; beden ölçülerinde değil, kendini olduğu gibi kabul etme cesaretinde saklıdır.
Bedenine teşekkür edebilmekte, kusurlarınla bile sevilebileceğini bilmektedir.

Bu sözleri korkutmak için değil, korumak için yazıyorum. Çünkü ben bir zamanlar o masaya umutla yattım, ama oradan eksilerek kalktım.
İstiyorum ki, bir başkası aynı yoldan geçmeden önce durup bir kez daha düşünsün.

Unutmayın:
Kendinizi değiştirmeye değil, kendinizi sevmeye ihtiyacınız var.
Ve gerçekten sevdiğinizde fark edeceksiniz ki zaten hep güzeldiniz.
Okadar güzel yorum yapmışsınız ki"bu ameliyat için resmen kendimi okudum şuan 33 yaşına giricem 18 yaşından önce' sürekli büyük göğüs seven ve heveslenen bir insandım kendi göğüslerimde ufak geliyordu ve 21 yaşında meme protezi ameliyatı oldum ve hayatımın en büyük hatası oldu , meme ucunda 100 % 10 kişide gözüken meme ucunda his kaybı oluştu ve 10 sene oldu hayla aynı geçmedi sinirler zedelenmiş hiç birşey yaradılış gibi olmuyor ve doğumdan sonra tekrar sarkıyor bu sefer 2 'ci bir ameliyat olmak zorunda kalabilirsiniz
 
Cok üzúlerek okudum yazinizi.
Guzwl olmak iyi görünmek istiyor insan evladi o komlikasyonlari bile gòze aliyor, yada dúsunemiyor neler olacagini malesef.

Insallah sagliginiza kavusursunuz.
 
çok geçmiş olsun. Biran önce sağlığınıza kavuşmanızı dilerim. Ben meme küçültme yaptırmak istiyorum. vücuduma göre o kadar büyükler ki sürekli boyun, sırt, omuz ağrısı çekmekten psikolojim bozuldu. Sizin başlığınızı görünce ise şunu kendime sordum "peki estetik kaygın hiç mi yok?" itiraf etmeliyim ki bu da var. ideal ölçü (artık o dedikleri neyse) ve dik göğüslerin beni daha iyi hissettireceğini biliyorum. İstediğim bir gömleği giymek, mayo giyebilmek, d cup sütyenelere para harcamamak ve aynı zamanda fit bir görünüm kim istemez ki... Yine de size hak veriyorum estetik sektörü kadın bedeni üzerindeki algılarımızla oynayarak üzerimizden devasa karlar elde ediyorlar. Hepimiz birbirimize benzedik. aynı burun aynı dudak aynı meme... Ne için kim için? yeniden düşünmeye ihtiyacımız var. Bu başlık için kendi adıma size teşekkür ederim
Anlattıklarınız çok değerli çünkü kişisel bir ihtiyacın bile nasıl estetik normlarla iç içe geçtiğini anlaşılmasını sağlıyor. Bu kararları verirken üzerimizde kurulan toplumsal baskılar, tek tip güzellik algısı ve bunun arkasındaki ticari sistemi fark edebilmek bu seçimlerin gerçekten bize ait olup olmadığını fark edebilmek çok önemli Düşüncelerinizi paylaştığınız için ben teşekkür ederim.
 
Burada resmen beni anlamışsınız

Okadar güzel yorum yapmışsınız ki"bu ameliyat için resmen kendimi okudum şuan 33 yaşına giricem 18 yaşından önce' sürekli büyük göğüs seven ve heveslenen bir insandım kendi göğüslerimde ufak geliyordu ve 21 yaşında meme protezi ameliyatı oldum ve hayatımın en büyük hatası oldu , meme ucunda 100 % 10 kişide gözüken meme ucunda his kaybı oluştu ve 10 sene oldu hayla aynı geçmedi sinirler zedelenmiş hiç birşey yaradılış gibi olmuyor ve doğumdan sonra tekrar sarkıyor bu sefer 2 'ci bir ameliyat olmak zorunda kalabilirsiniz
Çok geçmiş olsun. Yorumunuzu okurken çok etkilendim. Yaşadıklarınızı paylaşmanız çok değerli çünkü estetik operasyonların riskleri, reklamların ve sosyal medyanın dayattığı o "mükemmel sonuç" imajının gölgesinde kalıyor. Bu üzücü deneyimler konunun beden bütünlüğü ve sağlığı açısından da yeniden düşünülmesi gerektiğini gösteriyor. İyi ki yazdınız, eminim birçok kişiye farkındalık olacaktır.
 
Cok üzúlerek okudum yazinizi.
Guzwl olmak iyi görünmek istiyor insan evladi o komlikasyonlari bile gòze aliyor, yada dúsunemiyor neler olacagini malesef.

Insallah sagliginiza kavusursunuz.
Teşekkür ederim. Güzel görünme isteğinin arkasındaki toplumsal baskılar bizi farkında olmadan riskli kararlar almaya itiyor. Dilerim artık bu konular daha çok konuşulur ve insanlar bilinçli kararlar verebilir. Desteğiniz için tekrar teşekkür ederim.”
 
Back
X