Son konuşmamızda sana söylemek istediklerimi çok düşünmüştüm ama sen karşıma geçince hepsi uçup gitti. Oysa neler söyleyecektim ?. En iyisi yazayım ben konuşmaktan çok yazmayı daha iyi biliyorum konuşunca her şeyi maf ediyorum.
Sen benim hayatımda çok şey oldun çok şey yeniden şekillendi yeniden anlam buldu sen. nasıl söylesem bilmiyorum doğru kelimeleri bulamıyorum ama sen hayatımda daha önce görmediğim bir renk oldun 8. bir renk. Senden önce hayatımda beli başlı renkler vardı siyah beyaz gri bazen kırmızı bazen mavi bazen sarı bazen yeşil hepsi bir anlam taşıyordu ama senin kadar değildi. Mesela siyah karamsar olduğum anlardı gri isteksiz olduğum anlardı kırmızı kızdığım anlardı mavi umutlandığım anlardı sarı hüzünlendiğim anlardı yeşil huzurlu anlardı ama sen öyle bir renk oldun ki hayatımda hepsini ve daha fazlasını yaşadım senle. Anlatamadığım duygular oldun sanki hayatımdaki kötü renkler gitmiş artık senin rengin vardı ne karamsar oluyordum nede huzursuz beni kötü hissettiren renkler yoktu senin renginde. Diyorum ya sen daha önce görmediğim bir renk olmuştun 8. bir renk. Sana kızsam bile o anlık kıza biliyordum oysa benim kızgınlığım günler sürerdi işte sen böyle bir renk olmuştun benim için.Ama şimdi bakıyorum hayatıma tek bir renk kalmış onca renk gitmiş tek bir renk kalmış SİYAH evet siyah artık 8. bir rengim yok tek bir rengim var oysa renklerden en çok maviyi severdim ben umudu yani sonra sen geldin diğer renkler yok oldu çünkü tüm renkleri sende yaşıyordum sevinci hüznü umudu ve anlatamadığım onca duyguyu. Şimdi tek bir renk var hayatımda hiçbir şey ifade etmeyen SİYAH. Kimse bilmiyor hayatımın tek bir renk olduğunu bilmesinde zaten bilseler ne fark edecek ki.
Bazen düşünüyorum biz hiç Aşık olduk mu ? bir zamanlar yada ne bileyim son zamanlar yani aramızda aşk diye bir şey geçtimi hatırlıyor musun bana sorarsan çok iyi hatırlıyorum hem de çok iyi hatırlıyorum. Biz aşkı en güzel şekilde yaşadık belki hala yaşıyoruz. Ama sen bir kader dir tutturdun gidiyorsun...
Sence kader ne ? Kaderi yazan kim ? Allah mı ? yoksa aileler mi ? yoksa kendimiz mi ? Oysa insan aşkını ,sevdiğini ,inandığını buldu mu bu dünyada sonuna kadar gitmemelimi peşinden yani kaderini kendi çizmesi gerekmiyor mu ?.
Ama biz ne yapıyoruz bize söylenenlerle yaşayıp duruyoruz bu yalan dünyada kader denen o çizgiyi kendimiz değil de başkalarının çizmesine göz yumuyoruz sence bumu kader yani birileri öyle istiyor diye çoğu şeyden vazgeçmiyor muyuz ?. Kaderimizi kendimiz belirlediğimiz zaman ne oluyor veya belirlemek istediğimizde denilen cümle klasikleşmiş cümle değimlidir ( eğer gidersen bir daha geri dönemezsin ) öylemi acaba ?. Gittiğiniz zaman geri dönemeyeceğin bir ev zaten senin evin olmamıştır hiçbir zaman. Veda bile edemezsin ,oysa sarılıp koklaşıp çıkmak varken kaderin bu deyip önünüze konan yaşamı seçmemiş kendi çizdiğin kaderi seçmişindir bu suç mu ?.Kendine yeni bir hayat kurmak suç mu ? Sanki yeni doğmuş bir bebeğin hayata adapte olması gibi bocalayarak düşüp kalkarak kaderini belirlemek suç mu ?, Sevdiğin bir şeyin arkasından gitmek suç mu galiba bizim için suç oldu oysa bizim belirlediğimiz bir kaderdir seçsek ve bu her ne kadar bocalayacağımız düşüp kalkacağımız en önemlisi kader denilen o şeyi kendimiz belirlediğimiz için mutlu olmuş olmaz mıyız. Ama olmaz dimi sonrası vardır bunun.
Sonra ne mi olur ?
Bir an gelir geri dönmek istersin, yorulmuşunudur bocalamaktan düşüp kalkmaktan ama o an bakarsın ki yürümeye başlamışsın artık yolar seni götürdüğü yere götürmüyor sen gitmek istediğin yere gidiyorsun ve o zaman dersin bu işte benim kaderim. Bunu ben belirledim bir başkası değil kendim belirledim kendim yürümeyi öğrendim demez mi insan aynı okul gibi, okulda öğretmen vardır o sana bilgi verir o bilgiyi alıp almamak senin elinde değimlidir kaderde bence öyle insan kaderini kendi belirlerse kendi olur biz bu dünyada çoktan başkası olmuşuz.
Haksızmıyım..!