
Peygamber Efendimizin Övülmekten Hoşlanmaması
Peygamberimiz, Allahın gönderdiği son Peygamber olduğu halde aşırı derecede övülmekten hiç hoşlanmazdı.
Efendimiz, en faziletlimiz gibi sözlerden rahatsız olur şöyle derdi:
-Hıristiyanların, Meryem oğlu İsayı övdükleri gibi beni övmeyin, şüphesiz ki ben Allahın kuluyum.
Bana, Allahın Kulu ve elçisi deyiniz. buyurmuştur.

Muavvuz b. Afranın kızı Rubeyyi şöyle demiştir:
Ben evlenirken, Peygamberimiz bize geldi. Benim için yapılan seccadenin üzerine şu oturduğum gibi oturdu.
Düğüne gelen cariyeler de onun etrafında toplanarak, Bedir Savaşında şehit olan atalarımız için yazılmış olan ağıtları okumaya başlamışlardı. Derken içlerinden biri, bir ara İçimizde yarın ne olacağını bilen bir Peygamber vardır mealinde bir mısra okudu.
Bunun üzerine Peygamberimiz:
- Bunu bırak, böyle söyleme, bundan önce söylediğin gibi söyle. Buyurarak aşırı derecedeki övgüleri hoş karşılamamıştı.

Peygamberimiz bir kere abdest alıyordu.
Arkadaşları onun kullandığı ve döktüğü suyu toplamak istemişlerdi.
Peygamberimiz niçin böyle yaptıklarını sorduğu zaman, bunun sadece kendisine karşı duydukları bağlılıktan ötürü olduğunu söylemeleri üzerine;
Peygamberimiz:
İçinizde bir kimse, Allah ile Peygamberi sevmek zevkini duymak istiyorsa; ağzını açtığı zaman sözün doğrusunu söylesin, doğru kalpli olsun, kendisine güvenildiği zaman güvenini yerine getirsin, başkaları ile bir arada yaşadığı zaman, komşuluk haklarına riayet etsin. buyurdu.

Bir gün adamın biri Peygamberimizi ziyarete gelmiş
bir Peygamber huzurunda olduğunu anlayarak, titremeye başlamıştı.
Peygamberimiz ona:
- Sakin ol! Ben bir hükümdar değilim. Ben Kureyş Kabilesinden kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum. diyerek onu sakinleştirmişti.
Peygamberimiz o kadar alçak gönüllü idi ki, herkesin ona saygı ifade eden kelimeler kullanmasına bile müsaade etmezdi.