Midlife krizine girdim

Akrabaniz için üzüldüm ,Allah var benim yaşadiklarim tabiki okadar ağir değil.
Terapie gördüm ,ilac tedaviside var .
Fakat dr gitmiyorum artik sürekli ,ilaçlarida dozunu düşük aliyorumki uzun yetsindiye çünkü iyileşeceğime umudum kalmadi .
Evet malesef msjor depresyon ,intihar düşüncelerim çok oluyot hatta bazen planini bile yapiyorumda çocuklarim var onlar için dayaniyorum bu hayattan zevk almasam bile .
Akrabaniz gibi işte hayattimi değiştirmek istiyorum.Ben fark ettimki ayni yerde saydiğim için bende mutlu olamiyorum iyileşemiyorum
İlaçların dozunu doktora danışmadan kendiniz belirlemeyin lütfen, çok tehlikeli sonuçlar doğuruyor.
Lütfen böyle şeyler aklınıza getirmeyin, sadece biraz kendiniz için yaşamaya çalışın hersey daha iyi olacaktır. Bazen köklü değişiklikler yapmak gerekir , ama bu başka bi şehre gidip tamamen bağları koparmak gibi değil de . Mesela semt değiştirmek, çevre değiştirmek, hobi edinmek gibi.
İnşalla sizin için de hersey güzel olsun.
 
Teşekpr ederim ,aynen dediğiniz gibi herşeye ben yetişmem gerekiyor herkesi mutlu etmem gerekiyir duye kendimi harcadim .
Benim ben büyük sorunum sorumluluk ve sucluluk takintisi.kendimi herşeye sorumlu hisediyorum ve iyi gitmedimide suclu his ediyorum ,yani aslinda oluruna birakamiyorum .
Şimdi çocuklar ,afedersiniz kazik kadar oldu ,yemek pişmedimmi bir gün kendimi kötü suclu hisediyorum.
Zaten major depressionum var, kişin daha bir beter oluyorum ,bundan dolayi evi yemeği biraz ihmal ettim ve yine içimi kemiren sucluluk yetersizlik duygusu

Annem böyleydi
Alıp başımı gitmek istiyorum derdi
Sılanın kafa nereye biz oraya şarkısındaki gibi yapmak istiyorum derdi
Gidemedi, o imkanı ve cesareti asla bulamadı.
Üstelik hayattaki belki de en zor çaresiz hastalığa yakalanıp bir yatağa mahkum oldu 5 sene
Hep o şarkıyı duyunca annemin yapamadıkları aklıma geliyor
Ben o sırada isteklerini yapmasına yardım edemedim.
Siz yapın.
Gerçekten.
 
Annem de depresyon tedavisi gördü bu arada.
Siz tedavinizi aksatmadan tüm bağları koparmadan hayatınızı şekillendirebilirsiniz
 
“Şu kavga bir bitse dersin,
Acıkmasam dersin,
Yorulmasam dersin,
Çişim gelmese dersin,
Uykum gelmese dersin;

Ölsem desene!”

Orhan Veli

Meali açık. Hayat zaten mücadele. Orta yaş krizi de yıllar geçtikçe artan tecrübelerin yorgunluğu bence. Kendinizi fazla sıkmayın. Hayatınız zaten zorlanarak geçmiş. Kimseyi terk etmeye gerek kalmadan kendi hayatınızı da yaşayabilirsiniz.
 
Sanki en buyuk problem esinizin sorumsuzluguymus gibi geldi bana. Neden eziyet ettiniz ki kendinize. O calismiyorsa siz neden calistiniz. O ters giden hersey icin hep sizi suclarken ustelik. Kiymet ve deger hak etmeyen yerlerde kiymet ve deger vermis, ama karsiligini alamamissiniz. Uzucu. Avrupa'da sizin gibi bircok bayan taniyorum. Dil dis olmadigi halde mutsuz evliliklerinden vazgecip kocasiz hayatini devam ettiren, cocuklariyla tek basina. Acikca konusacagim; hicbirisi mutluluk pozlari vermiyor. Sosyal medyada bikac ablayi takip ediyorum, sadece sitemler, hayata, cevrelerine karsi hep bir isyan halleri. Kararlarinin yeterince ya arkasinda durmuyorlarmis demek ki, yada kendilerine acimaktan vazgecemiyorlar.

Kendinize aciyip durmayin sizde. Olmuyorsa olmuyor, sevmiyorsaniz, eksikligi hayatinda bisey fark ettirmeyecekse bosanacaksiniz. Hayat herzaman bir mucadele. Bana bu midlife krizleri filan (cok afedersiniz saygisizlik etmek icin soylemiyorum asla) hayatta memnuniyetsizligimizi sukursuzlugumuzu ilan etmek icin birer bahane gibi geliyor. Bundan sonra menopoza gireceksiniz, bide ozaman depresif bi donem yasayacaksiniz. Sonu nerde? Nezaman mutlu olmayi hak ettiginize inanmaya baslayacaksiniz?
 
Çok teşekkür ederim Mune,sizin yorumlariniz herzaman çok değerlidir.

Söyledikleriniz çok doğrudur fakat tekrar anladimki insan gercek hayatalarini yaşadiklarini buraya tam olarak aciklayamiyor ,ben güclü bir kadinim .
Hayattaki normal koşmacalar beni yormadi ,beni yoran aslinda herşeyden sorumlu olmak .
Niye derseniz,şöyle anlatayim .
Ben almanyada büyüdüm ve ilk jenerasyon çocuğuyum .Annem babam ilgisiz ve dilsiz sayilir.
Çocukluğumdan berli kendi sorumluluğumu kendi kararlarimi kimseyle paylaşma imkani olmadan aldim.
Bu bir gercek yalnizlik duygusu yaratiyor .
Sonra nefes almadan evlendim ,ozamanlar imkaansizdi bir kadinin yalniz bir eve cikmasi.Keşkede yapsaymişsim ,adim ciksaydi.
Eşime ,nasil desem yildirim aşkiyla evlendim.Türkiyede tatilde taniştirildik,
Onu buraya getirdim ,şimdide birde eşim için sorumluluk almiştim .Yine dilbilmez yoldilmez.Ilk 7 sene çalişdi fakat bir türlü buraya ayak uyduramadi ,kendini kapatti .
Hersey benim icraamla oluyordu ,birde hata yaptiysam sürekli kavga ve suclanmak"Senin yüzünden bu hale geldik".

Sonra bir eski ev aldik(Almanyada yeni ev almak çoook zor ,fiyatlar şimdi 120qm için 200.000 €),eşim işsiz kaldi.
Neyse uzattimda uzattim...
O mutlu olsun diye ,çok istiyordu eve kat cikarmak ve genişletmek için inşaat başlattik.Amac ileride kira gelirinden faydalanmakti.Tamam almancam süper ,benimle tel konuşanlar yabanci olduğumu anlamiyorlardi.
Ama ben ne anlarim inşaattan,yine hep kavga ,sen hallemedin sen yapamadin .
Oysaki herkes benim başarilarimi konuşuyordu.Evin bütün evrak işlerini yaptim .Belediyeden izin almak ,mimarla anlaşlmak vs ve önemlisi çok kişi buna bir avukat tutarak yaptiği krediyi ayarlamak.
Çok yillar inşaat içinde yaşadim.
Toz camur hiç bitmedi,üç sene oturma odasinda cekyat üzerinde yattim .
Bu arada çalişiyorum ve evin bütün yükü benim üzerimde güya eşim inşaatta çalişiyor.

Böyke hayat akip gitti ,anca her 3seneye bir tatil yapabiliyorduk .Benim tek maaş buna yetti .Eşimin çok bir kötü huyu var kimseden yardim istemez istettirmezde.
Yani böyle olunca hep yalniz kaldik .
Evliliğimizde çok kötü ,ayni dili konuşmuyoruz ve eşimde hiç anlayişli değil ve uzlaşmas ,kendi prenziplerinden feda etmez.
Bu arada çocuklar benden soğudu ,ben onlari soğuttum belki, çünkü sürekli bir sinirli bir asabi veyada depresyon içinde olan insan oldum .
Elbette benimde kötü yanlarim var kolay kişiliğim yok .

Bundan kendimi bir anne olarak suclu hissediyordum ,onlara anac bir anne olamadim ,onlara yeterlice sevgi veremedim ve eğitemedim.
Böyle oğullarimda beni takmazlar ,ben zannetmiyorum ben gidince onlar beni özliyeceklerini.
Ben onlara en azindan sevgi eksikliği varsa maddi yoksulluk olmasin diye birşeylerini eksik etmedim .
Büyük oğlumun ehliyetinide arabasinida aldim.
Offf offf ..daha çok şey var .
Bu evide ne sata bildik ne yapa bildik .
Kusura bakmayin uzun oldu ...
Daha bitmedi ,kafam karişik ...

Akanseneler Akanseneler ,
ilk mesajıma geldik aslında, kendinizden çok mu vazgeçtiniz sorumun cevabı gibi olmuş yazdıklarınız, sürekli bir sorumluluk hissiyle yaşamak istemediğiniz bir hayata hapsetmişsiniz kendinizi, yalnız yaşamanıza izin verilmeyecek diye evlenmişsiniz, kendi hayatınızın sorumluluğunu tam üstlenemeden bir de eş sorumluluğu, hadi onu geçtim ev satın alıp inşaatıyla uğraşmak, sırf eş mutlu olsun diye çabalamak.

Haddimi de aşmak istemem, sizi kırıp incitmekte istemem, ileri gidersem lütfen beni ikaz edin, yaşıtınız bir kadın olarak gördüğüm yanlışları yazacağım ama bunu sizi yerden yere vurmak maksadıyla yapmıyorum, mutsuzluğunuza gerçekten üzüldüğüm için içimden geldiği gibi yazacağım.

Mesela neden eşinizi mutlu etmek için inşaat işine bile kolları sıvayan siz oldunuz, eşinizin iş bilmez halini örtbas edip onun eksik olduğu noktaları tamamlamak için çabaladınız? Hora geçse, eşiniz takdir etse eyvallah ama eşiniz bir yandan da beceremediği her iş için sizi suçlamış.

Neden bu kadar fedakarlık? Emin olun bende kolay biri değilimdir, aksi inatçı bir yapım vardır, inadım tutunca ne kadar lanet biri olabileceğimi ben bile kestiremem bazen, siz de ben de mükemmel kusursuz değiliz çünkü, kimse kusursuz değil ama anne babalarımız, eşlerimiz, evlatlarımız da kusursuz değil, onların hatalarını tolere ediyorsak onlar da bizimkileri tolere etmeli, siz niye karşınızda mükemmel bir aile, mükemmel bir eş yokken kusursuz olmaya çabaladınız?
Yıllar içinde yorulmaktan bahsederken bunu kastediyordum, sürekli iyi bir eş, becerikli biri, iyi bir anne olmaya çalışmak, herşeyden herkesten sorumlu olduğunuzun hissiyle yaşamak insanı yorar.

Çocuklar benden soğudu diyorsunuz çünkü evliliğinizde yolunda gitmeyen çok şey varmış, bu da sizi ister istemez agresif yapar, mutluluğun denklemi mutlu olmak üzerine kuruludur, ne kadar mutluysanız o kadar mutlu edersiniz, belki zamanında eşinizden ayrılsaydınız çocuklarınızla ilişkiniz farklı olacaktı, ki bakın ben eminim eşiniz babalığını sizin anneliğinizi sorguladığınız kadar sorgulamıyordur, eşliğini de sorgulamıyordur zira prensiplerinden taviz vermediğini, uzlaşmacı olmadığını söylüyorsunuz, yani eşiniz ben buyum deyip çekilmiş kenara, bu durumda ortak kararlar alıp birlikte hareket etmek yerine, o ne söylemişse siz ona ayak uydurmaya çalışmışsınız, yine sorumluluk duygunuz ağır basmış.

Şimdi olansa geriye dönüp baktığınızda evli, eşi olan ama eşi kağıt üzerinde var olan, aslında bunca yılı tek başına mücadele ederek geçiren bir kadın görüyorsunuz aynada, hayatı sadece sizin sırtınıza yüklemişler.

Keşkeleriniz ve acabalarınız zamanında çekinip atmadığınız adımların pişmanlıkları bana kalırsa, keşke yalnız yaşamayı göze alabilseydiniz veya keşke evliliğin ilk yıllarında yürümeyeceğini fark ettiğiniz anda bu evliliği sonlandırsaydınız diye düşünüyorsunuz da bu yüzden mi kendinizle iç hesaplaşmaya girdiniz?

Geçmiş için yapabilecek birşey yok, hiçbirimiz geçmişi sil baştan yaşama şansına sahip değiliz ama şimdiyi istediğimiz gibi yönlendirme imkanımız var Akanseneler.

Ben size eğer bu yönde bir adım atmadıysanız öncelikle terapi görmenizi tavsiye ediyorum, iç hesaplaşmalarınız, şu anda bulunduğunuz ruh hali ve sağlıklı kararlar alabilmek için bence ilk yapmanız gereken bu, sonrası zaten kendiliğinden gelişecektir ve kesinlikle hobi edinin, yaşadığınız ülkede bu yönde daha çok imkan vardır, birde size naçizane tavsiyem çocuklarınızla aranızdaki bağı maddiyatla kurmaya çalışmayın, maddi hiçbir şey manevi olanların yerini tutmuyor çünkü, kendinizden pay biçin, bugün geldiğiniz nokta belki aileniz ve kesinlikle eşiniz tarafından doldurulup tamamlanmayan manevi duyguların eksikliği yüzünden, çocuklarınız sizden soğudular diye çok üzülüyorsunuz eminim ama ileride sizi yalnızca maddi isteklerini karşılayan biri olarak görmeleri daha çok üzecektir, belki çok muhteşem bir anne evlat ilişkisi kurulamayabilir bundan sonra ama en azından onlara gösteremediğiniz duygularınızı, neden yapamadığınızı söyleyip varsa pişmanlıklarınızı dile getirmeniz, onların da size açılmasına sebep olabilir, geçmişinizi değiştiremezsiniz fakat en azından bundan sonrası için yeni bir başlangıç yapabilirsiniz oğullarınızla, bence sizi anlayacaklardır.

 
Son düzenleme:
Back
X