Muhteşem Yüzyıl Star Tv

Eski Hürrem Sultan Meryem Uzerli diziden ayrılması sizi nasıl etkiledi ?

  • Bir daha bu diziyi izlemem

    OY: 54 23,3%
  • Gelen gideni aratacak gibi ama izlerim

    OY: 45 19,4%
  • Kimse vazgeçilmez değildir. Emeğe, ekibe saygı aynı keyifle izlemeye devam

    OY: 65 28,0%
  • Kararsızım ama eski tadı kalmadı. İzlesem de olur izlemesem de.

    OY: 84 36,2%

  • Ankete Katılan
    232
vayy beee amma döktürmüş hürrem.ben de gidip kocişime alıntı yapayım.yıkama yağlama hesabı
 
Kızlarrrr cıdden kadın şairmiş resmen yaaa ikiside şair olmuş mektuplar mukemmelll

Hazret-i Sultanım,

Yüzümü yere koyup kutsal ayağınızın bastığı toprağı öptükten sonra, benim devletimin güneşi ve sermayesi sultanım, eğer bu ayrılığın ateşine yanmış ciğeri kebap, göğsü harap, gözü yaş dolu, gecesi gündüzünden ayırt edemeyen, özlem denizine düşmüş çaresiz, aşkınız ile divane, Ferhat ile Mecnun'dan beter tutkun kölenizi sorarsanız ne ki sultanımdan ayrıyım. Bülbül gibi ah ve feryadım dinmeyip ayrılığından öyle bir halim var ki Hak kafir olan kullarına dahi vermesin. Benim devletim, benim sultanım, ayrıca bir buçuk ay oldu ki sultanım tarafından bir haber belirmedi. Hak en çok bilenlerin bilenidir ki, bu gidişle rahat yüzü görmeyip gece sabaha dek, sabahtan geceye dek bidüziye ağlayıp kendi hayatımdan el yuyup, dünya gözüme dar olup, bilmem ne edip neyleyeceğim.
Daima benim sultanım, benim padişahım, dünya ve ahiret sultanı dayanağım, dünyaya baktığım iki gözümün ışığı, şahım sultanım, gazalar edip düşmanları toprak olup memleketler alıp yedi iklim zaptedesin. İnsan ve cin emrinize boyun eğip her bela ve kazadan Hak saklayıp kutsal kalbinden geçen her muradını kolay ede. Yardımcın olan Hızır İlyas arkanda olsun. Bütün emriler, peygamberler üzerinizde hazır ve nazır ola. Bütün dünya, mutlu gölgenizde hoşça yaşayıp mutlu ve gülen olalar..

Hürrem



Cânımın Pâresi Sultânum;

Öyle nam sahibi ki sabah rüzgarı gibi merhamet artırıp saçar, öyle selâm ki gönül kapan şeker dudakların kavuşması gibi, öyle dualar ki âşıkların avazı gibi yanık, öyle övgüler ki derûnî arzuların ve kalbin meyillerinin sözleri gibi ateşi şûlelendirir, öyle kalp sâfiyatları ki sanki safâ nuruyla nurlanmış selvi boyluların yanakları gibi, öyle mensup olmalar ve bağlanmalar ki lâle yanaklıların sünbül gibi vefa kokularıyla kokulanmış, öyle yakarışlar ki başı göklere uzanan sancağın alemi gibi, öyle Mehdiler ki kendisinden yardım istenen Allah Teâlâ Hazretleri'nin katında 'Allah' 'Allah' nidaları gibi makbul ... Benim Yûsuf yüzlüm, şeker sözlüm, latîf, nazenin sultanım, Allah dergahına yüzüm süpürge kılıp, bir derecede niyaz ederim ki, sizi benden ömren ayırmak sözü haram ola, mübarek yüzünüzü yine tez zamanda bana göstersin..

Hürrem


Canımın parçası sultanım ... Hazretlerinin mübarek ayağını bastığı bu çirkin yüzümü sürdükten sonra benim can-ı azizim devletim saadetim sultanım Allah'a çok şükür ki mübarek şerefli mektubunuz gelip gözlere nur gönüllere sevinç hasıl kıldı. Allah kıyamete dek seni benden ayırmayıp bir daha mübarek dizlerinize yüz sürmeyi nasib ede ...
Eğer biz çaresiz zayıf cariyenizi sorarsanız, vallah benim canım ne gecem gecedir ne gündüzüm gündüz. Sizin gibi padişahın sohbetinden ayrıldığım için benim halim ne olsa gerekir? Vallah ve Tallah ayrılığınız ateşinde gece ve gündüz yanarım. Benim halimi Allah'tan başka kimse bilmez. Benim canımın parçası gözümün nuru iki cihanda ümidim vallah dünyada hemen siz muradımsınız. Benim halim ne söz ile söylenir ne kalem ile yazılır.
Kılıcınız üstün olup, düşmanlarınız kahrolsun, baki selam.
Sizden ayrı kaldığım için feryad eden bir bülbülüm..

Hürrem kulunuz...





Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi, No. E.5038


Yüzümü yere koyup ayağına kapandığım sultanım hazretleri,

Benim güneşim ve mutluluk kaynağım, ayrılık acısıyla ciğeri kebap olmuş, gecesi gündüzüne karışmış, hasret denizinde boğulmuş bu çaresiz kulunuzun halini sorarsanız, biliniz ki sultanımdam ayrı kaldığım için inleyen, feryat ve figan eden bir bülbül gibiyim.

Allah çektiğim bu acıyı kimseye yaşatmasın. Hassaten bir buçuk aydır sizden bir haber alamıyordum. Allah şahidimdir, sabahlara kadar ağlıyordum. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Gözlerim kapılarda, sizden gelen bir haber var mıdır diye beklemekteydim. Çok şükür zafer haberiniz ulaştı da sevince boğuldum.

Bu müjdeli haberler üzerine burada şenlikler yapıldı, herkes mutlu ve sevinçli oldu. Hızır ve İlyas hazretleri, memleketler alan ve yedi iklimi fetheden sultanıma daima yardımcı olsunlar. Cümle enbiyalar ve evliyalar sana destekçi olalar. Sultanımdan tek isteğim bir an önce bu kuluna dönmesidir. Sultanım dönsün ki ayağına yüzümü sürebileyim. İnşallah dönüşünüz kısa bir sürede mukadderdir.

Kulunuza bir miktar hediye göndermişsiniz. Varolun sultanım. Sizin hediyeniz, bize canımız kadar kıymetli gelir. İstanbul’dan soracak olursanız sultanım, salgın hastalık hala devam etmektedir. Fakat eskisi gibi çok fazla etkin değildir. İnşallah sultanım dönene kadar tamamen yok olur.

Sultanım, cevabınızı lütfen çabuk gönderiniz. Yemin ederim ki, sizden haber almadan bir iki hafta geçtiğinde, tüm alemi karışıklıklar kaplıyor. Şehirde de karışıklıklar çıkıyor. Sanmayın ki sadece kendimi düşünürüm. Halkınız da sizden haber gelmesini gözler.

Yanınızda bulunan oğullarınıza da çok selam ederim. Hepsinin gözlerinden öpüyorum. Buradaki oğullarınız da size selam ederler. Hürmetle ellerinizden öperler sultanım. Saray halkının da selamları vardır. Kabul buyurunuz sultanım...





Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi, No. E.6056

Bu çirkin yüzümü ayaklarına sürdüğüm, canımın içi sultanım hazretleri,

Çok şükürler olsun Allah’a ki mübarek mektubunuz bize ulaştı. Ulaştı ki gözlerimiz nurla, gönüllerimiz sevinçle doldu. Hak’tan, sizi bir daha benden hiç ayırmamasını dilerim. Rabbim yeniden sizi görebilmeyi nasip etsin.

Benim canımın paresi, ömrümün hasılı, devletli sultanım; mektubunuzda sağlığınızın iyi olduğundan da bahsetmişsiniz. Allahıma binlerce şükürler olsun. Rabbim seni hatalardan, kusurlardan saklasın.

Ben aciz kulunuzu sorarsanız canım sultanım, ne gecem gece, ne de gündüzüm gündüzdür. Sizin gibi bir padişahtan ayrı kalmak, beni mahvetmiştir. Vallahi ayrılık acısından yanıp bitmişim. Vallahi dünyada tek dileğim size tekrar kavuşabilmektir. Yoksa benim ıztırabımı anlatmaya ne söz kafidir ne de kalem.

Bir daha görmek nasip olur mu ki sizi? Bir kere daha sürebilsem yüzümü ayağınıza keşke. Beni unutmanızdan korkarım devletli sultanım. Eğer beni unutursanız biliniz ki o gün ben ölürüm. Tek ihtiyacım olan şey beni hatırlamanızdır sultanım. Kimselere nazar etmeyiniz. Ben zaten sizden uzak olmakla perişanım. Yanmışım bu derdin ağırlığıyla. Ne olur bu kulunuzu daha fazla yakmayın.

Ah benim canımın parçası devletli sultanım, sayenizde yaptırmakta olduğum hamam konusunda emirler göndermişsiniz. Vallahi o kadar sevimdim ki, bilemezsiniz. Ancak elimdeki tüm paramı bu işe harcadım. Kendime ait harçlık bile kalmadı. Fakat tek muradım bu işin tamamlanmasıdır.

Bundan başka çocuklarınızı sorarsanız, çok iyilerdir. Sizin eteğinizi öpmeyi dilerler. Cihangir oğlunuzun omuzundaki rahatsızlık da iyileşti çok şükür. Yine de dualarınızı eksik etmeyiniz. İnşallah sultanımın kılıcı daima galip gelir ve düşmanlarını kahreder. Bunun dışında tüm kullarınız size selam ederler sultanım..

Fakir ve Hakir cariyeniz Hürrem
 
Hürremin eline geçen gizli iktidar,saltanat kimin eline geçse ... değil şair, insanı astronot yapar..

 
Kanuniden Hürreme Meg im senı paylaştığın şiirin bıraz uzununu buldum canım.


Benim birlikte olduğum, sevgilim, parıldayan ayım,
Can dostum, en yakınım, güzellerin şahı sultanım.

Hayatımın, yaşamımın sebebi Cennetim, Kevser şarabım
Baharım, sevincim, günlerimin anlamı, gönlüme nakşolmuş resim gibi sevgilim, benim gülen gülüm,

Sevinç kaynağım, içkimdeki lezzet, eğlenceli meclisim, nurlu parlak ışığım, meş’alem.
Turuncum, narım, narencim, benim gecelerimin, visal odamın aydınlığı,

Nebatım, şekerim, hazinem, cihanda hiç örselenmemiş, el değmemiş sevgilim.
Gönlümdeki Mısır’ın Sultanı, Hazret-i Yusuf’um, varlığımın anlamı,

İstanbul’um, Karaman’ım, Bütün Anadolu ve Rum ülkesindeki diyara bedel sevgilim.
Değerli lal madeninin çıktığı yer olan Bedahşan’ım ve Kıpçağım, Bağdad’ım, Horasan’ım.

Güzel saçlım, yay kaşlım, gözleri ışıl ışıl fitneler koparan sevgilim, hastayım!
Eğer ölürsem benim vebalim senin boynunadır, çünkü bana eza ederek kanıma sen girdin, bana imdad et, ey Müslüman olmayan güzel sevgilim.

Kapında, devamlı olarak seni medhederim, seni överim, sanki hep seni öğmek için görevlendirilmiş gibiyim.
Yüreğim gam ile, gözlerim yaşlarla dolu, ben Muhibbi’yim, sevgi adamıyım, bana bir şeyler oldu, sarhoş gibiyim. Bir hoş hale geldim...




Hürrem Sultan'ın bir gece Sultan Süleyman'ı görmeye gitmemesi üzerine Kanuni bu gazeli karıısna yazıyor..

Benüm servüm benüm canum niçün dün gece gelmedün

(A benim selvi boylum , a benim canım , neden dün gece gelmedin ?)

Güzeller şahı sultanum niçün dün gece gelmedün

(Güzeller şahı sultanım,neden dün gece gelmedin?)



Ser-i zülfinü dam etdün elif kaddümi lam etdün

(Zülfünün ucuyla tuzak kurdun da elif boyumu lam eyledin)

Beni rüsva-yı 'am ettün niçün dün gece gelmedin

(Böyle böyle beni el aleme rüsva eylemişken niçün dün gece gelmedin?)



Yüzüme burn ile bakdun beni 'ışk oduna yakdun

(Yüzüme bakmadan burun kıvırıp aşk ateşine yaktın)

Kanı benüm ile 'ahdun nüçin dün gece gelmedün

(Oysa benimle böyle ahdetmemiştin,neden dün gece gelmedin?)



Emir-i tac-darumsun kulunam şahriyarumsun

(Başında güzellik tacı olan efendimsin. Padişah sensin bense kulunum.)

İki alemde varumsun niçün dün gece gelmedün

(İki cihanda tek varlığım sen iken neden dün gece gelmedin ?)



Reva mıdur benim hanum karasun yerlere kanum

(Benim mahum benim canum niçün dün gece gelmedün)

A benim sultanım,a benim dolunayım,a benim canımın içi

(Neden dün gece gelmedin de kanımı toprağa akıtmış oldun bu reva mıdır ?)



Habibim kebk-i reftarum vefası yok cefa-karum

(Sevgilim,güzel sekişli kekiğim,vefası olmayan cefakarum )

Benim ömrüm benim varum niçün dün gece gelmedün

(A benim ömrüm,a benim bütün varım dün gece neden gelmedin?)



Muhibbi'nün akar yaşı onulmaz bağrumun başı

(Muhibbinin yaşları akmakta,bağrındaki yaralar kapanmaktan uzak..)

Bu hali duymasun naşi diçün dün gece gelmedün

(Bütün bunların dün gece neden gelmediğinle alakalı olduğunu bir bilsen..!)

Kızlar burdada sülüman halvetın derdınde gorduğumuz gıbı




Beni mahvetti aşkın vücudumdan eser kalmadı,
Göremez kim baksa bana, bir ah dumanıyım ben.
Dudaklarından istesem derman beni ayıplamayın
Bu cihanda hasta mı var sağlığını istemeyen..
Ey Muhibbî, sevgi diyarının dilencisisin sen
Dünyada sana padişah deseler ne çıkar
Ayrılık ateşi ile yandım, yetiş ey dudakları şeker..
Seni ben yâr olur sandım niçin dün gece gelmedi
Dileğim odur ki mutlu olmasın âlemde
Her kim ki gül yüzünün aşkına gözyaşı dökmezse
Süzgün bakışının beni öldürmesine acımazdım ah
Şirin dudakların bu suçun diyeti olarak bir öpücük verseydi
Sinemde benim ateş başımda delilik vardır
Derman nedir âşığa dert devadır
Seni can ile sevmek eğer günah ise bana
Baştan ayağa günah ile yüzü kara benim
Kâh olur sultan olup başına buyruk eyler
Kâh olur bir ferman kulu eder gönlüm beni


“Cihana padişah iken kul olmak sana şerefimdir.”

 
Hürremin eline geçen gizli iktidar,saltanat kimin eline geçse ... değil şair, insanı astronot yapar..


bıçok hatunun elıne geçmiş mahi gulfem fılan ama yetenek meselesi bence bu her kadın bukadar cılvelı nazlı aynı zamanda dilini iyi kullanmayı beceremez oyuzden hurrem tarıhte tek zatiii yani bence cnm
 
vall adamın aklını iyi almış. baksanıza şiirlere

ula bana da şiir yazıldı ama böylesi değil. kıskandım şimdik
 
bıçok hatunun elıne geçmiş mahi gulfem fılan ama yetenek meselesi bence bu her kadın bukadar cılvelı nazlı aynı zamanda dilini iyi kullanmayı beceremez oyuzden hurrem tarıhte tek zatiii yani bence cnm


ya da hürrem saray dan birine yazdırmıştır bunları ,inanmam

vall adamın aklını iyi almış. baksanıza şiirlere

ula bana da şiir yazıldı ama böylesi değil. kıskandım şimdik

aaaa yazsana buraya o şiiri okuyalım zebocan..
 
idolumuz eve altınyol yaptıralım zebusm bnce hatta bız bekleylm onları,odaya gelınce çenelerınden tutup kaldrrz

altından ben anca bilezik yAptırrıım.bozdurunca kar edem diye

ama safimum çeneden tutup kaldırma fikri fena değil geceliğimizin ucundanda öptürelim
 

Aşka bakın hele
Hürrem&Sülüman
 
♥ Sahip olduklarımızla yaşamayı öğrenmek bir süreç, bir katılım, yani yaşamımızın yoğrulmasıdır. Gelecek yıllar varlığımızı zenginleştirecek. Yeni yıl ilk adım.. Nice yıllar, mutlu yıllar..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…