Mustafa Kemal Atatürk Hayranlarının Kulübü

Sosyal Güvenlik haklarımıza dair...


atayellow1kr9.jpg
 
gözümde kalbimde dilimde ölene kadar benimle,öldükten sonrada evlatlarimla sonsuza kadar seni yasatacagiz ATAM....adini anarken gözleri nefretle kizaran soysuzlara Allahim yedi cihandada rahat yüzü göstermesin...
 
Aşağıdaki yazı alıntıdır. Okuyunca sizlerlede paylaşmak istedim...

Bir kaç gün önce canım karım iş yerinden e-postama Sevgili Gani Müjde'nin bir yazısını göndermiş. Çok hoşuma gittiği için sizlerle paylaşmadan edemedim. Benim ülkemin modern aydın olması gereken kızlarıma, kardeşlerime okumalarını tavsiye ediyorum. ATATÜRK türkçe din eğitimi ve ibadeti için çok uğraş vermiş 80 sene evvel bugünleri görmüş. Bu gün olduğu gibi dini siyasete alet edeceklerini biliyordu. Çünkü o zamanda din çıkar için her türlü şeye alet ediliyordu.
-Türban protestolarında depremi ima ederek 7.4 yetmedi mi diye pankart tşıyan türbanlı kıza Gani Müjde'nin cevabı. Hiç yorum yapmaya lüzum bırakmamış.
7,4 yetmedi mi?
Bir hafta önce türban protestoların sırasında “7.4 yetmedi mi?” pankartını açan sevgili kardeşime seslenmek
istiyorum bugün…

20 bin insanın acısı ve cenazesi üzerine politika yapmaya kalkan “o güzel insana” bir çift sorum var. Ey mantosu uzun,aklı kısa kardeşim benim. 7.0 yetmedi mi? Senin okuduğun gazeteler yazdı mı bilmiyorum ama Amerika’nın, hani o gavur ve Hıristiyan Amerika Birleşik Devletleri’nin,hani o Siyonistlerle iş birliği yaptığı için her yerde bayrağını yaktığınız ABD’nin Los Angeles şehrinde 7.0 büyüklüğünde bir deprem oldu bacım…
Neredeyse bizimkine yakın bir deprem. Bizde ayni şiddetteki bir deprem 20 bin kişi ölüp 20 bin kişi sakat kalırken,gavur,Hıristiyan ve Siyonist dostu Amerika’da sadece 2 kişi yaralandı güzel ablam.
Şimdi türbanlı başını ellerinin arasına alıp düşünüyor musun acaba? Sakarya gibi muhafazakar bir bölgede, Allah binlerce Müslümanı öldürerek cezalandırıyorsa eğer,Hıristiyanlara ve Siyonist dostlarına niye kıyak geçiyor?Seks shoplarıyla,porno filmleriyle tüm dünyaya “seks”, “uyuşturucu” ve “günah” ihraç eden bu ülkenin Allah katında ayrıcalığı ne olabilir ki güzel annem?
Eğer her coğrafya olayını,her doğal afeti bilimin ve aklın süzgecinden geçirmeden böyle yorumlarsan bu ülkenin yarısı her deprem felaketinden
sonra dinsiz olur güzel hala kızım…

Beynin var mı? bilmiyorum,betonların altında inleyerek can veren 20 bin insanı,kadını, çocuğu ve bebeği bir kalemde günahkar diye silip atan kuş beynini türbanın altında görmek mümkün olamıyor çünkü ama bence bu yazıyı oku ve bütün gece uyumadan düşün. Allah’ın kullarına böyle cezalar verebileceğini hala düşünüyorsan da git Hıristiyan ol…
Çünkü senin bu mantığına göre Allah onları daha çok seviyor. “Gavurlar” hem senden daha zengin,hem de evleri tepelerine yıkılmıyor.
Gani MÜJDE
 
Aşağıdaki yazı alıntıdır. Okuyunca sizlerlede paylaşmak istedim...

Bir kaç gün önce canım karım iş yerinden e-postama Sevgili Gani Müjde'nin bir yazısını göndermiş. Çok hoşuma gittiği için sizlerle paylaşmadan edemedim. Benim ülkemin modern aydın olması gereken kızlarıma, kardeşlerime okumalarını tavsiye ediyorum. ATATÜRK türkçe din eğitimi ve ibadeti için çok uğraş vermiş 80 sene evvel bugünleri görmüş. Bu gün olduğu gibi dini siyasete alet edeceklerini biliyordu. Çünkü o zamanda din çıkar için her türlü şeye alet ediliyordu.
-Türban protestolarında depremi ima ederek 7.4 yetmedi mi diye pankart tşıyan türbanlı kıza Gani Müjde'nin cevabı. Hiç yorum yapmaya lüzum bırakmamış.
7,4 yetmedi mi?
Bir hafta önce türban protestoların sırasında “7.4 yetmedi mi?” pankartını açan sevgili kardeşime seslenmek
istiyorum bugün…

20 bin insanın acısı ve cenazesi üzerine politika yapmaya kalkan “o güzel insana” bir çift sorum var. Ey mantosu uzun,aklı kısa kardeşim benim. 7.0 yetmedi mi? Senin okuduğun gazeteler yazdı mı bilmiyorum ama Amerika’nın, hani o gavur ve Hıristiyan Amerika Birleşik Devletleri’nin,hani o Siyonistlerle iş birliği yaptığı için her yerde bayrağını yaktığınız ABD’nin Los Angeles şehrinde 7.0 büyüklüğünde bir deprem oldu bacım…
Neredeyse bizimkine yakın bir deprem. Bizde ayni şiddetteki bir deprem 20 bin kişi ölüp 20 bin kişi sakat kalırken,gavur,Hıristiyan ve Siyonist dostu Amerika’da sadece 2 kişi yaralandı güzel ablam.
Şimdi türbanlı başını ellerinin arasına alıp düşünüyor musun acaba? Sakarya gibi muhafazakar bir bölgede, Allah binlerce Müslümanı öldürerek cezalandırıyorsa eğer,Hıristiyanlara ve Siyonist dostlarına niye kıyak geçiyor?Seks shoplarıyla,porno filmleriyle tüm dünyaya “seks”, “uyuşturucu” ve “günah” ihraç eden bu ülkenin Allah katında ayrıcalığı ne olabilir ki güzel annem?
Eğer her coğrafya olayını,her doğal afeti bilimin ve aklın süzgecinden geçirmeden böyle yorumlarsan bu ülkenin yarısı her deprem felaketinden
sonra dinsiz olur güzel hala kızım…

Beynin var mı? bilmiyorum,betonların altında inleyerek can veren 20 bin insanı,kadını, çocuğu ve bebeği bir kalemde günahkar diye silip atan kuş beynini türbanın altında görmek mümkün olamıyor çünkü ama bence bu yazıyı oku ve bütün gece uyumadan düşün. Allah’ın kullarına böyle cezalar verebileceğini hala düşünüyorsan da git Hıristiyan ol…
Çünkü senin bu mantığına göre Allah onları daha çok seviyor. “Gavurlar” hem senden daha zengin,hem de evleri tepelerine yıkılmıyor.
Gani MÜJDE

Neyseki bu zihniyette olanlar azınlıkta.



Şimdi Atatürk olsaydı pkk terör örgütü bu kadar semirebilir miydi, bunu düşünüyorum. Atatürk olsaydı bu gün analar ağlar mıydı onu düşünüyorum. Düşünüyorum işte elimde değil düşünüyorum. CADIARZU
 
sabah,15 evledımız öldü.günahsız,masum evladımız,her şehit haberinde,bir kez daha yıkılıyorum,neden?niçin? kahrediyorum kendime,buna bir çare neden bulunmuyor,biz güçlü bir ülkeyiz,herşeyimiz var.o kadar söylemek istediklerim varki kelimelere sığmıyor.
 
Gafil, hangi üç asır, hangi asır,
Tuna ezelden Türk diyarıdır.
Bilinen tarih söylememiş bunu,
Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
Dinleyin sesini doğan tarihin,
Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak.
Yaşanan tarihi gömüp doğru tarihe gidin.
Asya'nın ortasında Oğuz oğulları,
Avrupa' nın Alpler' inde Oğuz torunları,
Doğudan çıkan biz, batıda yine biz;
Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz.
Hep insanlar kendini bilseler,
Bilinir o zaman ki hep biriz.
Türk sadece bir milletin adı değil
Türk bütün adamların birliğidir.
Ey birbirine diş bileyen yığınlar!
Ey yığın yığın insan gafletleri!
Yırtılsın gökteki gafletten perde,
Hakikat nerede?


Mustafa Kemal ATATÜRK
 
Vatanseverliği

Vatan sevgisi Atatürk'ün en önemli özelliğidir. Millet sevgisinin ayrılmaz bir parçası olan vatan sevgisi, onun fedakarlıklarla dolu hayatının her döneminde, hayranlıkla söz edilecek hatıralarla doludur. Herşeyi göze alarak Milli Mücadele'ye girişmesi, ondaki vatan ve millet sevgisinin üstünlüğünü ve fedakarlığını açıkça göstermektedir.

Vatan savunmasını her şeyden önemli gören Atatürk'e Kurtuluş Savaşı'nı kazandıran da bu eşsiz vatan sevgisi ve milletine olan büyük güveni olmuştur. Türklerin vatan sevgisiyle dolu olan göğüsleri, düşmanların mel'un ihtiraslarına karşı daima demirden bir duvar gibi yükselecektir. sözleri ve inancı, Milli Mücadele'de kendisine ve milletine rehber olan onu başarıya ulaştıran temel düşünce olmuştur. Vatanı için her türlü zorluğa katlanan Atatürk, hayatının en zor günlerinde kendisini eritip bitiren hastalığıyla mücadele ederken bile vatanını ihmal etmemiş, Hatay'ın Türkiye'ye katılması için gayretlerini sürdürmüştür.



Vatanı ve milleti için yaptığı hizmetleri asla yeterli görmeyen bir ruh yüceliğine sahip olan Atatürk, hayatı boyunca yurdunu, dünyanın en gelişmiş ve en çağdaş memleketleri düzeyine çıkarmak için mücadele etmiştir. ''Bu vatan çocuklarımız ve torunlarımız için cennet yapılmaya layıktır.'' sözleriyle vatana olan sevgisini açıkça ortaya koymuştur.

Onun vatan sevgisini gösteren önemli olaylardan birisi İngiltere Kralı Edward (Edvırd)'ın Türkiye ziyareti sırasında yaşanmıştır. İngiltere Kralı Edward İstanbul'a geldiği zaman, yatından bir motora binerek, Dolmabahçe Sarayı'na gelmişti. Deniz dalgalı olduğu için kralın bindiği motor dalgalar nedeniyle inip çıkıyordu. Kral rıhtıma çıkmak istediği bir sırada eli yere değdi ve tozlandı. O sırada Atatürk de kralı rıhtımdan almak üzere kıyıdaydı. Kral elini silmek isteyince, Atatürk; ''Vatanımın toprağı temizdir; elimi ve elinizi kirletmez!'' diyerek elinden tutup kralı rıhtıma çıkardı. Bu örnek, Atatürk'ün vatanseverliliğini açıkça göstermektedir.

Atatürk yaptığı herşeyi Türk milletine dayanarak, Türk milletine güvenerek ve bu milletin büyüklüğüne inanarak yapmıştır. Onun vatanseverliği aslında milliyetçiliği ile iç içedir ve büyük bir milliyetçidir. Türk milletine aşıktır, ona saygı ve sevgi ile yürekten bağlıdır. Bunun için de en gelişmiş milletlerin seviyesine ulaşmayı, hatta bu seviyeyi aşmayı Türk milletine hedef olarak seçmiştir. Türk gençliğine düşen görev de bu yolda çalışmaktır.

5921wt6.jpg


5911pz9.jpg


5791ok3.jpg
 
ataturk1yp1.jpg


"Beni gormek demek, zorunlu olarak yuzumu gormek demek degildir. Benim dusuncelerimi anliyor, duyduklarimi duyuyorsaniz, bu yeterlidir!" Mustafa Kemal Atatürk
 
27 Mart 1923 tarihinde Ankara Nüfus Müdürlüğünce verilen nüfus cüzdanına göre, Boy: Orta, Saç: Sarı, Kaş: Sarı, Göz: Mavi, Burun: Adeta, Ağız: Adeta, Bıyık: Sarı, kesik, Sakal: Tıraş, Çene: Uzunca, Çehre: Uzunca, Renk: Beyaz, Alamet-i farika-i tabiiye: Tam, İsim ve şöhreti: Müşir Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri, Tarih ve mahall-i veladeti: Selanik, 1296, Pederinin ismiyle mahall-i ikameti: Tüccardan müteveffa Ali Rıza Efendi, Validesinin ismiyle mahall-i ikameti: Müteveffiye Zübeyde Hanımefendi, Sanat ve sıfat ve hizmet ve intihab selahiyeti: TBMM Reisi ve Başkumandan, Müteehhil ve zevcesi müteaddid olup olmadığı: Bir zevcesi vardır, Derecat ve sunuf-ı askeriyesi: Müşir, İkametgâh ise Hacı Bayram Mahallesi 161/1 idi. [1]

Yeni alfabesinin kabulünden sonra yenilenmiş nüfus cüzdanlarından "993.814-B seri ve 51 sıra numaralı" cüzdanda adı: Kemal, soyadı Atatürk, "993.815-B seri ve 51 sıra numaralı" cüzdanda adı Kamal, soyadı Atatürk, Meslek ve İçtimai vaziyeti: Reisicumhur, Medeni hali: Evli değildir, nüfus kütüğüne yazılı olduğu yeri ise Ankara Vilâyeti Çankaya Mahallesi Hane No. 139, Cilt: No. 56 ve Sahile No. 49 olarak yazılmıştır.

200px993815serinolu2atahj6.jpg

 
ATATÜRK'ÜN YAVERİNDEN BİR ANI KESİNLİKLE OKUYUN!....


Gazi, çiftliğinde dolaşıp hava alırken oldukça yaşlı bir kadına rastladı.
Atatürk attan inerek bu ihtiyar kadının yanına sokuldu.
- Merhaba nine.
Kadın Ata'nın yüzüne bakarak hafif bir sesle;
- Merhaba dedi.
- Nereden gelip nereye gidiyorsun?
Kadın şöyle bir duralayıp;
- Neden sordun ki, dedi. Buraların saabisi misin? Yoksa bekçisi mi?
Paşa gülümsedi.
- Ne sahibiyim ne de bekçisiyim nine. Bu topraklar Türk milletinin malıdır. Buranın bekçisi de Türk milletinin kendisidir. Şimdi nereden gelip nereye gittiğini söyleyecek misin?
Kadın başını salladı.
- Tabii söyleyeceğim, ben Sincan'ın köylerindenim bey, otun güç bittiği, atın geç yetişdiği, kavruk köylerinden birindeyim. Bizim muhtar bana bilet aldı trene bindirdi, kodum Angara'ya geldim.
- Muhtar niçin Ankara'ya gönderdi seni?
- Gazi Paşamızı görmem için. Başını pek ağrıttım da... Benim iki oğlum gâ vur
harbinde şehit düştü. Memleketi gâvurdan gurtaran kişiyi bir kez görmeden ölmeyim diye hep dua ettim durdum. Rüyalarıma girdi Gazi Paşa. Bende gün demeyip mihtara anlatinca, o da bana bilet aliverip saldi Angaraya, giceleyin
geldimdi. Yolu neyi de bilemediğimden işte agsamdan belli böyle kendimi ordan
oraya vurup duruyom bey.
- Senin Gazi Paşa'dan başka bir isteğin var mı? Kadının birden yüzü sertleşti.
- Tövbe de bey, tövbe de! Daha ne isteyebilirim ki.. O bizim vatanımızı gurtardı. Bizi düşmanın elinden gurtardı. Şehitlerimizin mezarlarını onlara çiğnetmedi daha ne isteyebilirim ondan? Onun sayesinde şimdi istediğimiz gibi yaşiyoz. Sunun bunun gâvur dölünün köpeği olmaktan onun sayesinde kurtulmadık mı? Buralara bir defa yüzünü görmek, ona sağol paşam! Demek için düştüm. Onu görmeden ölürsem gözlerim açık gidecek. Sen efendi bir adama benziyon, bana bir yardım ediver de Gazi Paşayı bulacağım yeri deyiver.
Atatürk'ün gözleri dolu dolu olmuştu, çok duy gulandığı her halinden belliydi. Bana dönerek;
- Görüyorsun ya Gökçen, işte bu bizim insanimizdir... Benim köylüm, benim vefalı Türk anamdır bu.
Attan indim. Yaşlı kadının elini tuttum anacığım dedim, sen gökte aradığını yerde buldun, rüyalarını süsleyen, seni buralara kadar koşturan Gazi Pasa yani Atatürk işte karsında duruyor.
Köylü kadın bu sözleri duyunca şaşkına döndü. Elindeki değneği yere fırlatıp
Atatürk'ün ellerine sarıldı. Görülecek bir manzaraydı bu. İkisi de ağlıyordu. İki Türk insanı biri kurtarıcı, biri kurtarılan, ana oğul gibi sarmaş dolaş ağlıyorlardı. Yaşlı kadın belki on defa öptü atanın ellerini. Ata da onun ellerini öptü. Sonra heybesinden küçük bir paket çıkarttı. Daha doğrusu beze sarılmış bir köy peyniri. Bunu Atatürk'e uzattı;
- Tek ineğimim sütünden kendi ellerimle yaptım Gazi Paşa, bunu sana hediye
getirdim. Seversen gene yapıp getiririm.
Paşa hemen orada bezi açıp peyniri yedi. Çok beğendiğini söyledi. Sonra birlikte köşke kad ar gittik. Oradakilere şu emri verdi;
-'Bu anamızı alın burada iki gün konuk edin.
( 'Ananı da al git' deyip, bir anlamda vatandaşa küfredenler var artık zamanımızda )
Sonra köyüne götürün. Giderken de kendisine üç inek verin benim armağanım olsun.'

Bu yazıyı okurken duygulanan veya ağlayanlar varsa, hala umut var demektir..
Ortada dolaşan saçma sapan elektronik postaları 10 kişiye yollamak yerine, bu tür yazıları herkese yollarsak belki Atamızın değeri daha çok anlaşılır. Belki bazıları da vatandaşla nasıl konuşulacağını daha iyi anlar...
Acaba kendisini 2 kilo şekere, 5 kilo kömüre satan, bugünkü Türk insanına mı benziyor bu NİNEM..
Yada ülkeyi babalar gibi satan siyasilere benziyor mu, ATAM...
Ne dersiniz? ...
 
mükemmel bir bölüm olmuş kesinlikle sitede daha yeniyim burayı keşfedeli 10 15 gün belki olmuştur.Yavaş yavaş konuları forumları çözüyorum gerçekten çok geniş kapsamlı harika bir site.Mustafa Kemal Atatürk hayranlarııııı!!Atamızı saygıyla anıyorum.Emanetine sahip çıkabilmek için üzerime düşen ne varsa yaparım.Bize ülkemizi ve şehitlerimizin kanlarıyla kazanılmış bu kutsal toprağı armağan ettiği için ona ve kurtuluş savaşında emeği geçen anadolu kadınına varana kadar herkese minnettarız.Saygılarımla...
 
''Atatürk,yeni bir fikir,yeni bir ahlak ve yeni bir ülkü adamı idi.O,yarının adamı olmak istemişti.Yarının adamı oldu.Yarının adamı olmakta devam ediyor ve yarının adamı kalacaktır.'' Enver Ziya Karal
 
Gösterdiğiniz ilgi ve güzel mesajlarınız için teşekkür ederim .Atamızın özel eşyaları.

Atamızın özel eşyaları.

Gümüşten yapılmış iki adet, silindir şeklindeki peçete halkaların ortasında eski yazıyla birisinde "G.M.K." diğerinde ise "L.G.M.K." harfleri bulunmaktadır.

e55gc6.jpg



Sapları sedeften yapılmış madeni meyve bıçak ve çatalın birer yüzü işlemeli diğer yüzlerinde ise içiçe "M.K." harfleri yazılıdır.



e58rm9.jpg



e65tc3.jpg
 
Back
X