Her gece rüyama giriyor, bazen aglayarak uyanıyorum, bazen cıglıklarla..
Üstüme alabilecegimden cok daha fazlası var, kacmıyorum ama sanırım tasıyamıyorum..
Beklentiler fazla olunca..
Acımı bile yasayamıyorum, doyasıya aglayamıyorum..
Bu evden, bu sehirden kacıp gidesim var.
Bazen keske yalnız olsam diyorum gözlerimden kan akana kadar aglasam, kendimi bir odaya kapatsam hic cıkmasam kimse sormasın, aramasın beni istiyorum..
Öncelikle başınızsağolsun, Allah rahmet eylesin anneciğinize ve size de bir an evvel bu üzüntünüze rağmen hayatı olabildiğince hakkıyla sürdürebilme gücü versin.
Aslında "acımı bile doyasıya yaşayamıyorum" derken bile zaten bu acıyı yaşıyor olduğunuzun farkındasınız değil mi?
Mutlaka ki hiç kolay değil, bir de yazdığınız anlamda üstlendiğiniz şeyler eklenince kesinlikle çok zordur, olabildiğince sizi anlamaya çalışıyorum ve hak veriyorum.
Lakin, bu üzüntünün ve hayatın üstesinden gelmeye çalışmak yerine, üzüntünüzü daha da arttırmak size hiç bir fayda sağlamayacaktır diye düşünüyorum.
Daha genç bir insansınız, kısmet olursa önünüzde kocaman bir hayat var. Sevgili anneciğiniz hayattayken sizi bu denli üzgün görseydi neler hissederdi? Allah bilir ne çok üzülürdü öyle değil mi? Sizi emek emek büyüten insanın üzerinizdeki emekleri ve hakkı için en azından bu düşünceyle, biraz da olsa yüzünüzde tebessüm de olması gerektiğini unutmayın lütfen.
Evet. lafla böyle söylemek kolay diyeceksinizdir belki ve bunu denemekle başlayabilirsiniz yine de.
Bir şekilde ilk adımı atmak zorundasınız bu konuda. Şöyle düşünmek lazım. Bir olimpiyat şampiyonu bile herhangi bir müsabakada başarılı olabilmek için ilk adımı atmak zorundadır.
O ilk adım olmadan hiçbirşey olamaz ve devam edemez sonuçta.
Bir de hani ilacı reddetmişsiniz ya, uyuşuk olacak pozisyonunuz yok, sorumluluklarınızı yerine getirmeye çalıştığınız için bu şekilde düşünmüş olduğunuzu farzederek devam ediyorum bundan sonrasına, eğer öyleyse bu da bir yanılgı geliyor bana.
Çünkü inanın böylesine mutsuz ve umutsuz bir halde olmak, sizin ilaç kullanmaktan ötürü bulunacağınızı sandığınız halinizden daha kötü bir durum değil mi? Zihniniz zaten boş değil ki, yüreğiniz de böylesine acırken bir de üstüne bunca sorumluluk eklenince, doğal olarak bunun üstesinden gelebilecek enerjiniz de olmayacaktır, birşeyleri düzeltebilmekten çok sizi biraz daha içinden çıkılması zor süreçlere doğru sürükleyecektir bu durum. Ki şu anda ihtiyacınız olan en son şey bile değil böyle bir sonuç.
Hem bir denemekle ne kaybedersiniz ki? Şu anda günümüz yaşam koşullarında bir dolu etkenlerden dolayı hepimizin fiziksel veya ruhsal olarak zaten desteğe ihtiyacımız var, bunu kabul etsek de etmesek de bu bilimsel bir gerçek. Araştırma sonuçları bu yönde.
Hal böyleyken, bunun üzerine bir de beklenmedik tramvalar, hayatın gücümüzü aştığını düşündüğümüz bir takım yükleri ve en önemlisi de sevdiklerimizi kaybetmek eklendiğinde, doğal olarak önerilen veya uygun görülen destek ve antidepresanlardan yardım almak kaçınılmaz oluyor ve bazı şeyleri biraz daha kolay atlatabilmemiz için önemli katkıları oluyor bunların.
İsterseniz bir de böyle düşünerek bir hekime giderek bir başlangıç yapamaz mısınız? Belki düşündüğünüzden çok daha iyi neticeleri olabilir sizin açınızdan. Tabi ki acınızı unutmayacaksınız, bu o anlama gelmiyor. Ancak bu acıya rağmen güçlü olmak, hayatı olması gerektiği gibi sürdürmeyi başarabilmek açısından faydalı olabilir diye düşünüyorum. Hem böyle bir destek tedavisine başlarsanız belirli aralıklarla tetkikleriniz de beraberinde süreceği için tiroidle ilgili değerlerinizin de düzenli olarak takibe alınması bakımından iyi olacaktır.
Bu sürecinizi bir an evvel kendi adınıza daha kolay atlatabileceğiniz ihtimali yüksek olan yollardan kaçınmayın derim ben naçisane. Belki başlangıçta hastane veya doktora gitmek için biraz daha uzunca zamana ihtiyacınız olsa bile, rutine girdiğinde işlerinizi de aksatmadan ve babanızın da çok endişelenmesine gerek kalmayacak kadar kısa sürelerde halledebilirsiniz sonrasındaki takip ve kontrollerinizi.
Ve herşeyden önce, anneciğinizin acısını yaşamanızın, bütün bir ömrü mutsuz geçirmek demek olmadığını önce kendinizin kabul etmesi ve hayatı daha iyiye dönüştürmeyi gerçekten istiyor olmanız da çok ama çok önemli ve herşeyin anahtarı belki de burada. Eğer bunu gerçekten istemeyi başarırsanız ve gerçekten isterseniz işte o zaman inanın gerisi gelecektir.
Allah hem sizin hem de hepimizin her konuda yardımcısı olsun ve haklarımızda hayırlı şeyler nasip etsin inşallah.
Ne kadar faydası olur veya böyle bir şeyi ne kadar istersiniz bilemiyorum ama eğer bir şekilde konuşmak veya paylaşmak size iyi gelecekse bu anlamda eğer siz de isterseniz her zaman dinlemeye ve olabildiğince paylaşmaya ve olabilecek her türlü katkıda bulunmaya her zaman hazır olduğumu söyleyerek bitirmek istiyorum çünkü şu anda sizin için elimden gelen başkaca birşey yok ne yazık ki.
Sevgi ve saygılarımla.