Mizacınız böyle olabilir.
Ya da sizi neyin mutlu ettiğini henüz keşfedememiş olabilirsiniz.
Başkalarını mutlu eden şeylerin sizi mutlu etmesini bekleyerek kendinize hayal kırıklıkları yaşatarak daha da mutsuz ediyor olabilirsiniz.
Bi dönem ben de bu sorularla çok boğuştum. Sonra anladım ki yaşıtlarımın hayattan zevk alma anlayışlarıyla benimki aynı değil. Arkadaşlarla cafe cafe gezmek, sevgili yapmak, okuldan kaçmak, gece kulüpleri, alışveriş vs.. Popülel kültürün bize 'eğlence' anlayışı olarak dayattığı hiç birşeyin beni mutlu etmediğine kanaat getirdim.
Spor yapmak beni mutlu ediyormuş meğerse. Yüksek sesle müzik dinlemek, kahve içmek, yalnızlık, çiçek dikmek toprakla uğraşmak. Ben çok düz bi insanmışım, sakinmişim. Mizacım böyleymiş, bunu kabul ettim. Bir de mutluluğun bi süreç olduğunu anladım. Sürekli mutlu insan olamaz. İnsanın mutlu olduğu anlar olur. Kimisinin biraz daha az.
Bi de bungee jumping beni çok mutlu ederdi heralde, izlerken bile ağzım ayrılacak gibi oluyor.