Eviliğimizde iyi gitmeyen şeyler var. eşim her zaman mutsuzluğunu dile getirir. içinde bazı olayları biriktirip, tartışılmayacak bir konuda tartışma çıkarıp, içinde biriktirdiği sıkıntıları kusar. İlk baş öfkeliyken ne dediğini bilmiyor deyip, kendimi avuturdum.
Şimdi biliyorum ki, eşim mutsusuz dedikce, mutsuzluğu iyice kendine çekiyor. Normalde şükretmesini bilen bir insandır. bende öyle. Bende dünya mutlusu bir insan olmadığımı biliyorum. Fakat geçmişte yaşananları düşündükçe kahroluyor, beyninde kuruyor.
Zamanında bana kızardı geçmişi hatırlama diye mutlu olamayız diye, şimdi aynısını kendi yapıyor. ona göre birtek suçlu var, oda benim. Benimle bakkala dahi gitmek istemiyormuş. Ben onu bunaltıyormuşum. Her zaman planları ben yaparmışım.
yani anlayacağınız resmen içini kustu bana. Ben ise ona düşüncelerine saygı duyduğumu, evet benimde mutlu olmadığımı, fakat
küçük şeylerden mutlu olmaya çalıştığımı anlatmak durumunda kalıyorum.
Normalde bukadar mutsuzluğunu dile getiren bir insana, şunu teklif ederler: Mutsuz isen ayrılalım.
Fakat bunuda istemiyor. Bana tavrını koyuyor. Fakat beni çok sevdiği için, yoluna devam ettiğini söylüyor.
Peki size soruyorum, bu psikolojik baskı değilde nedir? İkide bir yanınızda ki insan size ben mutsuzum ben seninle yapamıyorum deyip durdukca, o insanın mutluluğunu geçiyorum da, siz de içinizde mutlu olmak için gösterdiğiniz gayret çaba boşuna değilmidir.
Kendinize eziyet etmiş olmazmısınız.
Bu durumda eşime yinede saygılıyım, benimle asla düşüncelerini sakince paylaşmaz. illa bir tartışma çıkacak ondan sonra fırsat bilip içini dökecek. halbuki ben ona herzaman şunu söylemişimdir. Eğer içini daraltan birşey varsa, beni karşına al seninle konuşmam lazım de ve sıkıntılarını dile getir. hayır onuda yapmıyor.
Sizce ben bundan sonra ki yoluma nasıl devam etmeliyim arkadaşlar. Ayrılık konusunu önce bir kenara bırakalım da, yuva kolay kolay yıkılmıyor. öncelikle nasıl davranmalıyım, ona bunun yanlış olduğunu sakince anlatmaya çalışıyorum anlamamakta israrlı.
yarın evlilik yıl dönünümüz, normalde o gün nöbetciydi,fakat arkadaşının bir işi çıktığından dolayı nöbetlerini değiştirdiler.
yani eşim yarın nöbetçi değil. Bunu benimle paylaştıktan sonra ona kısa msj attım, buna memnun oldum diye, bunun üzerine kendisi o günün birşey anlam ifade etmediğini yazdı. Buda beni üzüyor doğal olarak. ben hediye falan beklemiyorum, derdim bu değil. ilişki bukadar kötüye giderken, alacağım hediyenin peşinde değilim, hediye mi kendim alırım. Fakat böyle bir cümle kurması bütün şevkimi kırdı geçti. kalbim okadar yaralıki. Ben ona böyle baskı yapsam mutsuzum diye, kendisi bir dakika bile dayanamaz.
Görüşlerinizi bekliyorum.
Şimdi biliyorum ki, eşim mutsusuz dedikce, mutsuzluğu iyice kendine çekiyor. Normalde şükretmesini bilen bir insandır. bende öyle. Bende dünya mutlusu bir insan olmadığımı biliyorum. Fakat geçmişte yaşananları düşündükçe kahroluyor, beyninde kuruyor.
Zamanında bana kızardı geçmişi hatırlama diye mutlu olamayız diye, şimdi aynısını kendi yapıyor. ona göre birtek suçlu var, oda benim. Benimle bakkala dahi gitmek istemiyormuş. Ben onu bunaltıyormuşum. Her zaman planları ben yaparmışım.
yani anlayacağınız resmen içini kustu bana. Ben ise ona düşüncelerine saygı duyduğumu, evet benimde mutlu olmadığımı, fakat
küçük şeylerden mutlu olmaya çalıştığımı anlatmak durumunda kalıyorum.
Normalde bukadar mutsuzluğunu dile getiren bir insana, şunu teklif ederler: Mutsuz isen ayrılalım.
Fakat bunuda istemiyor. Bana tavrını koyuyor. Fakat beni çok sevdiği için, yoluna devam ettiğini söylüyor.
Peki size soruyorum, bu psikolojik baskı değilde nedir? İkide bir yanınızda ki insan size ben mutsuzum ben seninle yapamıyorum deyip durdukca, o insanın mutluluğunu geçiyorum da, siz de içinizde mutlu olmak için gösterdiğiniz gayret çaba boşuna değilmidir.
Kendinize eziyet etmiş olmazmısınız.
Bu durumda eşime yinede saygılıyım, benimle asla düşüncelerini sakince paylaşmaz. illa bir tartışma çıkacak ondan sonra fırsat bilip içini dökecek. halbuki ben ona herzaman şunu söylemişimdir. Eğer içini daraltan birşey varsa, beni karşına al seninle konuşmam lazım de ve sıkıntılarını dile getir. hayır onuda yapmıyor.
Sizce ben bundan sonra ki yoluma nasıl devam etmeliyim arkadaşlar. Ayrılık konusunu önce bir kenara bırakalım da, yuva kolay kolay yıkılmıyor. öncelikle nasıl davranmalıyım, ona bunun yanlış olduğunu sakince anlatmaya çalışıyorum anlamamakta israrlı.
yarın evlilik yıl dönünümüz, normalde o gün nöbetciydi,fakat arkadaşının bir işi çıktığından dolayı nöbetlerini değiştirdiler.
yani eşim yarın nöbetçi değil. Bunu benimle paylaştıktan sonra ona kısa msj attım, buna memnun oldum diye, bunun üzerine kendisi o günün birşey anlam ifade etmediğini yazdı. Buda beni üzüyor doğal olarak. ben hediye falan beklemiyorum, derdim bu değil. ilişki bukadar kötüye giderken, alacağım hediyenin peşinde değilim, hediye mi kendim alırım. Fakat böyle bir cümle kurması bütün şevkimi kırdı geçti. kalbim okadar yaralıki. Ben ona böyle baskı yapsam mutsuzum diye, kendisi bir dakika bile dayanamaz.
Görüşlerinizi bekliyorum.