- 2 Mart 2012
- 24.007
- 55.979
- 798
Günaydın hanımlar;
Dün açtığım konuyla alakalı olarak bazı eleştiriler aldım. Bu yüzden kızmıyorum. Çünkü kimse kimsenin ne yaşadığını bilemez.
Ben aklımın erdiği yaştan beri annemden psikolojik ve fiziksel şiddet gördüm. Hatta ilkokuldayken intihar etmek istediğimi çok iyi hatırlıyorum. Oklava, süpürge, odun, tarak her şey dayak için malzemeydi. Hepimizi döverdi ama beni herkesten daha fazla döverdi. Üstelik ağlatmazdı, ağlarsam daha çok dayak yerdim çünkü.
Evlenene kadar şişko, salak, beceriksiz, çirkin ithamlarıyla büyüdüm. Bu normal anne öfkesi değildi. Birisi beni sorduğunda beni tanımladığı kelimelerdi. Kazara birisi kızın güzelmiş dese; bu çirkin evde kalacak, talibi uyuşturucu bağımlısı da olsa evlendireceğim diyen bir kadındı.
Üstelik tüm bunlar bana normal geliyordu. Zannediyordum ki herkesin annesi böyle.
Bunların anormal olduğunu yani sevilmediğimi birkaç yıl önce KK sayesinde fark ettim. Eski konularımı, neler yaşadığımı az çok bilenler beni anlayacaktır.
Mutlaka benim de evlat ve insan olarak hatalarım olmuştur ama hiçbiri kasıtlı değildi. Yani ben annemden ya da kardeşlerimden nefret etmiyorum. Onlar beni sevmiyor, istenmiyorum ve yapabileceğim hiçbir şey yok.
Başlığa gelince bu durumu gerçekten çok araştırdım ve annemin özelliklerinin Narsist kişilik özellikleri ile neredeyse tamamen uyuştuğunu gördüm. Yani geçmişe bakınca ben sadece bir kurbanım ve hiçbir şey benim suçum değilmiş.
Şimdi bu durumu aşmaya çalışıyorum. Yani ben de sevilecek bir insanım, ben de hatasıyla sevabıyla değerli bir insanım, bu düşünceyi kazanmaya çalışıyorum. Bana yıllardır öğretilen değersizlik hissini yenmeye çalışıyorum.
Dün açtığım konuyla alakalı olarak bazı eleştiriler aldım. Bu yüzden kızmıyorum. Çünkü kimse kimsenin ne yaşadığını bilemez.
Ben aklımın erdiği yaştan beri annemden psikolojik ve fiziksel şiddet gördüm. Hatta ilkokuldayken intihar etmek istediğimi çok iyi hatırlıyorum. Oklava, süpürge, odun, tarak her şey dayak için malzemeydi. Hepimizi döverdi ama beni herkesten daha fazla döverdi. Üstelik ağlatmazdı, ağlarsam daha çok dayak yerdim çünkü.
Evlenene kadar şişko, salak, beceriksiz, çirkin ithamlarıyla büyüdüm. Bu normal anne öfkesi değildi. Birisi beni sorduğunda beni tanımladığı kelimelerdi. Kazara birisi kızın güzelmiş dese; bu çirkin evde kalacak, talibi uyuşturucu bağımlısı da olsa evlendireceğim diyen bir kadındı.
Üstelik tüm bunlar bana normal geliyordu. Zannediyordum ki herkesin annesi böyle.
Bunların anormal olduğunu yani sevilmediğimi birkaç yıl önce KK sayesinde fark ettim. Eski konularımı, neler yaşadığımı az çok bilenler beni anlayacaktır.
Mutlaka benim de evlat ve insan olarak hatalarım olmuştur ama hiçbiri kasıtlı değildi. Yani ben annemden ya da kardeşlerimden nefret etmiyorum. Onlar beni sevmiyor, istenmiyorum ve yapabileceğim hiçbir şey yok.
Başlığa gelince bu durumu gerçekten çok araştırdım ve annemin özelliklerinin Narsist kişilik özellikleri ile neredeyse tamamen uyuştuğunu gördüm. Yani geçmişe bakınca ben sadece bir kurbanım ve hiçbir şey benim suçum değilmiş.
Şimdi bu durumu aşmaya çalışıyorum. Yani ben de sevilecek bir insanım, ben de hatasıyla sevabıyla değerli bir insanım, bu düşünceyi kazanmaya çalışıyorum. Bana yıllardır öğretilen değersizlik hissini yenmeye çalışıyorum.