NARSİST BİR ANNE...

Bana çok uzak geliyor bu tarz anne, yani benim annem bunun tam tersi, ama kaynana buna yakın, oda beni deli ediyor, ben görüşmeyi azalttım sende öyle yap
 

Sen sürekli annene gitmek zorunda olan, onun kaprislerini çekmek zorunda olan birisi değilsin. Senin kendi ailen var ve önceliğin onlar olmalı. İstemiyorsa gitme ve o arayana kadar da arama. VE aradığında sana bir daha öyle davranırsa hiç arayıp sormayacağını söyle. Öyle de yap !
 
BUNU NASIL YAPABİLİRİZ ???? Bugün ben de aynı konuyu açacaktım. Konu sahibine haksızlık olmasın ama bir kaç tüyoya hayır demem..
 
O kadar iyi anlıyorum ki sizi... O kadar iyi.... ama malesef kelin de merhemi yok...
 
ecekti. Yani 2-3 saat için gidecektim. Bana mesaj attı. Gelmene gerek yok, arama beni seninle konuşmucam. Ve a
onu vazgeçilmezmiş gibi hissettirirken kendi hayatımızdan çalmıyormuyuz? Yıllardır bunu yapıyorum, tamam annecim evet annecim alırım annecim gelirim annecim sensin annecim. Böyle yapa yapa kendimi 3 sene sonra kanser hastası olarak görüyorum.
 

Aynı eski kv.

Sana olgunlaşmamış ebeveynlerin yetişkin çocukları adlı kitabı ve acilen bir uzman desteği öneriyorum. Annen seni duygusal olarak kullanıyor ve bencil biri. Onun her istediğini yapmak zorunda değilsin, sana verdiği zararı göremiyor musun???

Eşin bir şey demiyor bu konuya, ben anlamıyorum niye kendini kullandırıyorsun bir dur de artık buna.
 
Yazdıklarımı yanlış anlamışsınız.
"Herkes kadar" vazgeçilemez olduğunu hissettirin dedim, vazgeçilemez olduğunu hissettirin demedim.
Zaten bu insanların problemi; beni bırakamaz, bana muhtaç, bensiz nefes bile alamaz, benim muhabbetimi vs. hiç kimsede bulamaz.. gibi aşırı özgüvenleri ve müthiş bencil hisleri.
Narsistlik bi hastalık, tedavisi bile var fakat sorun bi narsiste tedavi olmak ister misin diye, narsistliğiyle (hastalıklarıyla) bile gurur duyarlar.
O yüzden yapacağınız şey tamam annecim, alırım annecim, sensin annecim değil; önce ben ve ailem annecim, imkanlarım el verirse alırım annecim, eşimin bi planı yoksa gelirim annecim olmalı.
Yani önceliğiniz annenize değil ailenize verilmeli ve bu anneye şiddetli şekilde hissettirilmeli.
Bunu hissederse bana küser, konuşmaz derseniz eğer şunu diyebilirim ;
Küssün, konuşmasın.
Siz de konuşmayın, aramayın, hayatınıza devam edin.

O arayana kadar aramadığınızda "vay be bu bensiz de yaşayabiliyormuş" deyip biraz saldırganlaşacak ama vazgeçilemez olmadığını da her olayda adım adım anlayacak.

littlestrawberry size de konu üzerinden örnek olsun bu yazdıklarım.
Sizin konunuzu bilmediğim için genel yazıyorum.
 

Eşimde çok üzülüyor halime. O da bazen çok huzursuz oluyor. Bütün planlarımızı anneme gçre yapıyoruz. Bi yere gittiğimizde bazen annemden saklamak zorunda kalıyoruz. Ben tek evladım. Başka kardeşim yok. Annemin ikinci evliliği. Ben küçükken babamla ayrıldılar. Babamda 2 sene önce vefat etti. O yüzden ben konuşmayı kesemiyorum. Vicdan ve merhamet duygusu işte. Bu yüzden çok çıkmazdayım. Ne yapacağımı bilmiyorum
 
Aaa kardeşim sen misin kuzum
Bu 1955-1965 doğumlu annelerin özellikleri.. neden bilmiyorum

Ben anne olduktan sonra döngüyü kırdım.
Yönlendirme, akil verme, fırça atma gibi bir konuşmanın içine sürüklenmeye başladığımda, tamamdır sekerim, konuşmanın sonuna geldik, bunlara vaktim yok, dedim.
Gerekirse 1 ay konuşmadım.
Babam araya girdi. Gittik ziyarete, özür falan dilemedim, normal davrandım.
Bir kaç tekrarla bunları yaşadık, bir kaç kere hakkımı helal etmem kozu kullanıldı, bir kac kere aglama krizleri, bir kac kere de sinir krizi.
Ciks.
Geri adım atmadım.

Neden biliyor musunuz :)
Doğumda yanimda kaldığı 2 günde bana berbat bir anneymisim gibi hissettirdigi için.
Yeni doğum yapmış, 30 saat sanci ardından ustune bir de sezaryen olmuştum, oğlum ağladığında, emzirmeyi beceremediğim için ac olduğunu ve sutumun doyurucu degil (cok afedersiniz) sidik gibi oldugunu soyledi.

Bana sütünü helal etmemekte özgür bıraktım onu.
Kendimi de.
Kin tutmuyorum, cünkü ruh sagliginin yerinde olduğunu düşünmüyorum.
Ama unutmuyorum da, cünkü kendi ruh sağlığımı koruyorum :)

Basta hayatınızın basrolunun kendiniz olduğunu fark edin.
Anneniz dahi olsa, size mudahele etmesine izin vermeyin. O ne der diye düsünmeyin. Onayını almak zorunda değilsiniz.

Hayatınızda bir kere dibe vurun
Çok kırılın, kırın, ağlayın, ağlatın, bağırın, sonunda herkes birbirini olduğu gibi kabul eder ve nefes almaya baslarsiniz
Kotu olmaktan bu kadar korkmayın.
 
Son bir şey daha, hiç bir insan narsist doğmaz, onu buna iten en amiyane tabirle çevresindekilerin onu aşırı pohpohlamasıdır. Bu aşırı uyarılma bencillikle de birleştiğinde korkunç şeyler çıkar ortaya.Siz ya da annenizin çevresindekiler de kendilerinde biraz hata arayabiir bu yüzden.
 
Basit aramıyorsa sende aramayacaksın.. aradığında bazen açmayacaksın her çağırdığında gitmeyeceksin böyle böyle düzelecek..
 
Niye uğrasıyosun uğraşma hem zor bir kadınmış hem niye bu kadar üstüne düşüyosun bırak kendi haline
 
Ben annenizden ziyade eşinizin sabrına hayran kaldım. Benim annem evliliğime asla karışmadığı halde, aile ziyaretlerim özellikle evliliğimin ilk 2 senesinde gayet normal olduğu halde eşim hep annemi suçladı. Anne bağımlısısın gibi laflar etti. Şu an boşanma sebebi olarak bile kendini suçlamaz. O da tam bir narsist. Allah yardımcınız olsun annenizle ilgili ama sınırlarını hatırlatmazsanız sizi nefes alamayacak noktaya getirir. Anneniz bile olsa duracağı noktayı bildirin.
 
Sizin kendi hayatınız,aileniz var anneniz bile olsa bu denli karışmaya hakkı yok. Sert bir dille konuşmayı deneyin. Genel de bu tarz insanlar yumuşak konuşmayı anlamazlar. Sizi ne kadar kırdığını, ne kadar sabrettiğinizi sertçe anlatın. Bu kadar olmasa da birazcık babamda böyleydi. Sertçe benim de kendi hayatım olduğunu anlatınca anladı. Umarım yolunu bulursunuz.
 
İşte benim kvde de böyle. Varsa yoksa o. Ama suç sizde aynı benim eşimde olduğu gibi. Her dediğine he derseniz, sürekli alttan alıp durursanız, yaptiklarini görmezden gelirseniz böyle olmaya devam edecek.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…