Merhaba kızlar.
Daha önce, 7 senelik hastalıklı bir ilişkiden bahsetmiştim sizlere. Kısaca hatırlatmam gerekirse 7 senedir birbirimize arkadaş, kardeş, anne, baba, sevilen olduk ama sevgili olmayı beceremedik. Hep biz diye bahsettik birbirimizden. Beraber biçok şeyi aştık. Ama gelin görün ki ben artık çıkmaza girdim. Sevgili olamadık, hayatımıza bir başkasını almadık bunca yıl. En azından ben alamadım. Karşıma kim çıktıysa hep onunla kıyasladım. Ondan başkası beni mutlu edemez sandım. Oysa o da mutlu etmiyor ki beni. Böyle yerini bilmeyen biri ne kadar mutlu olabilir ki?
Sevgili olamadık çünkü onu beni kaybetmeye dayanamazmış. Mesela bi konuşmamzda ana söyledikleri aynen şunlar:
"bensizlikten sensizlikten bahsetme bana
onları ben geçtim
sende takılma
bu konuda sen beni anlamıyosun
ya yaşamadığın bi takım olaylardan dolayı
ya da anlamak istemediğinden dolayı
bunu bilemiyorum
ama kaybetmek nedir bilmediğin açık
bi ilişki yaşadığımızda en azından bu durumdan daha fazlasını kaybedeceğimiz kesin
sen bişey yaparsın ben bişey yaparım
ki kesin ben yaparım onuda
geri dönüşü olmaz
bu korkaklık
ya da zorluklara göğüs germekten kaçınma falan değil
bu yüzeysel bişey değil bu kadar
bu kadar basit değil
seni kaybetmek bi ilişkide daha muhtemel olucak anladın mı
ben bu ihtimali göze alamam
almayacağım da
ben neleri göze alarak ilşkiye başlamıyorum bi bilsen
bi ilişkiye başlamakta alınması gerekenlerden daha ağır
ben en zorunu yapıyorum ama işte anlamıyosun
anlamanıda beklemiyorum
senin anlaman için yapmıyorum çünkü
bunun güçlülükle alakası yok
sonunda seni kaybetmek varsa ben yokum o işte o kadar"
Ama duyguları o kadar değişken ki bazen ona inandığım için kendime kızdığım oluyor. Hayatına birini alırsa bunu bana söylemeyeceğinden bahsetti. Sebebi aramızdaki bu bağı, dostluğu kaybedeceği endişesi. Önce çok kızdım. Öyle şey olmaz dedim. 2 ay boyunca uzak kaldım ondan. Sonra dayanamadım. Bencillik bu yaptığın o neler düşünüyo sen neler yapıyosun dedim. Böyle susarak olmaz ve sessizliğime bi son verdim. Ama bakıyorum aslında o da kendisiyle çelişiyo.
Örneğin dün gece. Artık o kadar doldum ki buna bi son vermeliyim dedim kendime. Düşünsenize her dakka acaba hayatına birini aldı mı yok o mu bu mu diye kendimi yiyip bitiriyorum. Neler yaşadığımı bilsin ve yollarımızı ayıralım dedim kendi kendime. Msj attım. X? yazdım sadece. O da çiçeğim? yazmış. Öyle olunca bütün motivasyonum sıfırlandı. Ve konuyu direk açamadım. "Bizden bahseder misin bana?" dedim. Hani güzel bişey söylese en başa dönmeye o kadar razıyım. Cevap aynen şu. " Özür dilerim gökçe dişim ağrıyo sonra konuşsak bunları?"
Ben tabi kendimi bi kere daha aptal gibi hissettim. "Başka bişey konuşmak istiyodum ben seninle bu biraz doğaçlama oldu ama zamansız da olmuş sanırım. Özür dilerim" dedim. Ne söylücektin falan dedi. Ben de daha uygun bi zamanında söylerim, hem sen iyileşirsin hem ben kafamı toparlarım biraz dedim.
Şimdi kızlar, ben napıcamı bilmiyorum açıkçası. Dün için sözlerim hazırdı. Bu şekilde çok zorlandığımı ve artık buna bi son vermemiz gerektiğini açık açık söyleyecektim. Ama sanırım bunları söylemek istediğimden emin olamadım. Sabah uyandığımda pişman olmaktan korktum. Onu özleyecek olmaktan ya da. Sınavım öncesi kafamı iyice karıştırmaktan. Ya da bilmiyorum işte. Ama bu şekilde de pişman oluyorum. O kadar koşulsuz bi sevgi sundum ki ben ona, hiç bi zaman beni kaybetmekten korkmadı. Bu yüzden biraz değersizleştiğine inanıyorum sözlerimin, sevgimin. Hem bu şekilde yer almak istemiyorum onun hayatında, hem de artık hayatı ertelemek istemiyorum. Neyim olduğu belli değil. Neyi olduğum meçhul.
Merak ettiğim sizce de gitmek en doğrusu mu? Gidersem nasıl gitmeliyim? Hiçbir açıklama yapmadan ortadan kaybolarak mı, yoksa neler hissettiğimi ona anlatıp -ki bu şekilde olunca bencillik yaptığımı, onun açısından bakmadığımı düşünüyor- gittiğimi ilan ederek mi gitmeliyim? Yoksa soğuk durarak, umursamaz olarak, nötrlenmiş gibi davranarak mı? Evet, ortada bi dostluk var ama ben duygularımı görmezden gelip bu şekilde devam edemiyorum. Zorlanıyorum. O benim yaşayan en büyük zaafım. Ona karşı katı olamıyorum, acımasız olamıyorum. Bazen de oluyo ki acıdığım yalnızca kendim oluyo. Ve ben artık bundan daha fazlasını yapmak istiyorum. Güçlü olmak, doğru kararlar almak istiyorum. Bana yardımcı olur musunuz?
Daha önce, 7 senelik hastalıklı bir ilişkiden bahsetmiştim sizlere. Kısaca hatırlatmam gerekirse 7 senedir birbirimize arkadaş, kardeş, anne, baba, sevilen olduk ama sevgili olmayı beceremedik. Hep biz diye bahsettik birbirimizden. Beraber biçok şeyi aştık. Ama gelin görün ki ben artık çıkmaza girdim. Sevgili olamadık, hayatımıza bir başkasını almadık bunca yıl. En azından ben alamadım. Karşıma kim çıktıysa hep onunla kıyasladım. Ondan başkası beni mutlu edemez sandım. Oysa o da mutlu etmiyor ki beni. Böyle yerini bilmeyen biri ne kadar mutlu olabilir ki?
Sevgili olamadık çünkü onu beni kaybetmeye dayanamazmış. Mesela bi konuşmamzda ana söyledikleri aynen şunlar:
"bensizlikten sensizlikten bahsetme bana
onları ben geçtim
sende takılma
bu konuda sen beni anlamıyosun
ya yaşamadığın bi takım olaylardan dolayı
ya da anlamak istemediğinden dolayı
bunu bilemiyorum
ama kaybetmek nedir bilmediğin açık
bi ilişki yaşadığımızda en azından bu durumdan daha fazlasını kaybedeceğimiz kesin
sen bişey yaparsın ben bişey yaparım
ki kesin ben yaparım onuda
geri dönüşü olmaz
bu korkaklık
ya da zorluklara göğüs germekten kaçınma falan değil
bu yüzeysel bişey değil bu kadar
bu kadar basit değil
seni kaybetmek bi ilişkide daha muhtemel olucak anladın mı
ben bu ihtimali göze alamam
almayacağım da
ben neleri göze alarak ilşkiye başlamıyorum bi bilsen
bi ilişkiye başlamakta alınması gerekenlerden daha ağır
ben en zorunu yapıyorum ama işte anlamıyosun
anlamanıda beklemiyorum
senin anlaman için yapmıyorum çünkü
bunun güçlülükle alakası yok
sonunda seni kaybetmek varsa ben yokum o işte o kadar"
Ama duyguları o kadar değişken ki bazen ona inandığım için kendime kızdığım oluyor. Hayatına birini alırsa bunu bana söylemeyeceğinden bahsetti. Sebebi aramızdaki bu bağı, dostluğu kaybedeceği endişesi. Önce çok kızdım. Öyle şey olmaz dedim. 2 ay boyunca uzak kaldım ondan. Sonra dayanamadım. Bencillik bu yaptığın o neler düşünüyo sen neler yapıyosun dedim. Böyle susarak olmaz ve sessizliğime bi son verdim. Ama bakıyorum aslında o da kendisiyle çelişiyo.
Örneğin dün gece. Artık o kadar doldum ki buna bi son vermeliyim dedim kendime. Düşünsenize her dakka acaba hayatına birini aldı mı yok o mu bu mu diye kendimi yiyip bitiriyorum. Neler yaşadığımı bilsin ve yollarımızı ayıralım dedim kendi kendime. Msj attım. X? yazdım sadece. O da çiçeğim? yazmış. Öyle olunca bütün motivasyonum sıfırlandı. Ve konuyu direk açamadım. "Bizden bahseder misin bana?" dedim. Hani güzel bişey söylese en başa dönmeye o kadar razıyım. Cevap aynen şu. " Özür dilerim gökçe dişim ağrıyo sonra konuşsak bunları?"
Ben tabi kendimi bi kere daha aptal gibi hissettim. "Başka bişey konuşmak istiyodum ben seninle bu biraz doğaçlama oldu ama zamansız da olmuş sanırım. Özür dilerim" dedim. Ne söylücektin falan dedi. Ben de daha uygun bi zamanında söylerim, hem sen iyileşirsin hem ben kafamı toparlarım biraz dedim.
Şimdi kızlar, ben napıcamı bilmiyorum açıkçası. Dün için sözlerim hazırdı. Bu şekilde çok zorlandığımı ve artık buna bi son vermemiz gerektiğini açık açık söyleyecektim. Ama sanırım bunları söylemek istediğimden emin olamadım. Sabah uyandığımda pişman olmaktan korktum. Onu özleyecek olmaktan ya da. Sınavım öncesi kafamı iyice karıştırmaktan. Ya da bilmiyorum işte. Ama bu şekilde de pişman oluyorum. O kadar koşulsuz bi sevgi sundum ki ben ona, hiç bi zaman beni kaybetmekten korkmadı. Bu yüzden biraz değersizleştiğine inanıyorum sözlerimin, sevgimin. Hem bu şekilde yer almak istemiyorum onun hayatında, hem de artık hayatı ertelemek istemiyorum. Neyim olduğu belli değil. Neyi olduğum meçhul.
Merak ettiğim sizce de gitmek en doğrusu mu? Gidersem nasıl gitmeliyim? Hiçbir açıklama yapmadan ortadan kaybolarak mı, yoksa neler hissettiğimi ona anlatıp -ki bu şekilde olunca bencillik yaptığımı, onun açısından bakmadığımı düşünüyor- gittiğimi ilan ederek mi gitmeliyim? Yoksa soğuk durarak, umursamaz olarak, nötrlenmiş gibi davranarak mı? Evet, ortada bi dostluk var ama ben duygularımı görmezden gelip bu şekilde devam edemiyorum. Zorlanıyorum. O benim yaşayan en büyük zaafım. Ona karşı katı olamıyorum, acımasız olamıyorum. Bazen de oluyo ki acıdığım yalnızca kendim oluyo. Ve ben artık bundan daha fazlasını yapmak istiyorum. Güçlü olmak, doğru kararlar almak istiyorum. Bana yardımcı olur musunuz?
Son düzenleme: