Nasipsizlik

byebyeblackbird

Bilmem bizi ne civara yazmışlar.
Kayıtlı Üye
18 Ocak 2018
3.145
8.772
158
33
Hayatım boyunca çok çalıştım. Lisede fen lisesinden, üniversitede puanı yüksek bir bölümden mezunum. Öğrenciliğim çok zor geçti hem parasızlık hem de başka sıkıntılar yüzünden. Bir de hep çok şanssızdım. Yani başkası için sıradan olan bir konu benim için hep çok meşakkatli oldu.

Hep sonu iyi olacak, çalışmaya başlayınca rahatlarım diye düşünüyordum. Ama mezun olduğumda mesleğimle ilgili özel sektör patlamış durumdaydı. Piyasa çok düşmüş büyük şehirlerde çok fazla mezun olduğu için kötü sartlarda ucuza çalıştırıyorlar, devlet de önceden çok aldığı halde son zamanlarda alımı kesti, bütçe ayırmıyor bizim mesleğe bu da özel sektörde durumu daha da kötüleştiriyor.

Şimdi mesleğimle ilgili bir sınava hazırlanıyorum ama onda da kadro çok az ve çok fazla kişi çalışyor. Gençliğim hep çalışmakla geçti elimde birşey yok. Geleceğim kapkaranlık. Ders çalıştırdığım arkadaşlarım vardı çoğu atandı, nişanlandı, evlendi. İnsanların hayatı ilerliyor ben onları izliyorum hergün bir arkadaşım evleniyor. Hani evlenmek mesele değil de işleri var sevdiği insanla beraberler. Ben ikisini de beceremedim. Ne sevdiğim insanla evlenebildim ne de düzgün bir iş sahibi olabildim. Bomboş yaşıyorum. Buraya yazdım ne faydası olacak bilmiyorum ama çok bunaldım artık.
 
Sevdiğin insanla evlenince herşey hallolmuyor ki. Yine ders çalışacaksın yine meslekle ilgili birşey için paralayacaksın kendini. İnce hesaplara gireceksin çünkü mesleğe atılmadan çocuk sahibi olmak istemeyeceksin zaman olarak bi sınır koyunca kendine daha çok stres başlıyor.

Çok klişe olacak ama bekar olsam beni bağlayan bi sevdiğimde olmasa çoktan ülke değiştirmiştim
 
Fizyoterapist misiniz nedense aklıma ilk bu meslek geldi yakın arkadaşlarımdan gördüğüm kadarıyla. Neyse.
Ben olumlamaya da bunun insana etkisine de çok inanırım. Acaba hemen olumsuz fikirler kafanıza üşüşüyor ve sonrasında ruhen toparlayamıyor olabilir misiniz? Aslında hayatınız sandığınız kadar tepe taklak gitmiyor olmayabilir mi?

Ve şunu biliyorum. Benim üniversite yıllarında kendini şanssız addeden arkadaşlarım olmuştu. Farketmiştim ki, en küçük bir şanssızlık ve başarısızlık da basıyorlar feryadı. Yaşama Sevinci, Ümit, umut ne varsa silip süpürüyor.
Ben kimya mezunuyum. Benim mezun olduğum sene kimyadan bir kişi atanmıştı. Bildiğimiz 1 ne yapalım dedim ya güdeceğim ya gideceğim.
Bahsettiğim fizyoterapist arkadaş İstanbul’daki meslektaşlarının arasından bir yılda sıyrıldı ve maaşını iki yıl içinde ikiye katladı. Hastalara karşı o kadar şefkatli ve yardımsever ki insanlar büyük büyük hastanelerdeki doktorları bırakıp arkadaşa gelmeye başladı. Ve o büyük büyük hastanelerden iş teklifi aldı mesleğinin ikinci yılında. Krizi fırsata çevirmek için biraz güçlü biraz dik hayatla çatışmadan ama biraz hayata karşı asi olmak gerek düşüncesindeyim.
 
Ben de hep vehamete kapılırım. Çalıştım oldu ama sonrası nasıl olacak diyerekten. Ülkenin sayılı üniversitelerinden birinde en yüksek bölümlerinden birisini okuyorum. Ama her ne kadar o vehamete kapılsam da çalışmak ve çabalamaktan başka bir seçenek yok benim için, biliyorum. Ve eğer inançlıysanız Allah geciktiriyorsa güzelleştiriyordur, elinizden geleni yaptığınız sürece. Bunu asla unutmayın, canınızı da sıkmayın, naçizane tavsiyem. :)
 
Sevdiğin insanla evlenince tabii ki her şey hallolmuyordur ama mesela sevgilisini ailesiyle tanıştırıyor insanlar hani o aileden biri oluyor ya o kısma özeniyorum sanırım ben. Bilmiyorum anlatamadım heralde.
 
Sizi olumsuz etkilemek istemem ülke durumu kötü de olsa çevremdeki insanlar genelde emeğinin karşılığını aldı siz de alırsınız umarım bu benim kendi kişisel nasipsizliğim:)
 
Yani biraz karamsar yapım var evet ama son yıllarda gerçekten neye elimi atsam kuruyor. Dedem bile mesela geçenlerde memlekete gittiğimde napiyosun falan diye sordu sonra gözleri doldu sen çok talihsizsin dedi. Kaldı ki dedemin bilmediği daha bir sürü sıkıntılarım var.
 
Allah herkese farklı bir yol çiziyor.Bugün keşke olsaydı dediğiniz bir şeye yarın iyi ki olmamış diyebilirsiniz.Evleniyorlar belki ama gelecekte sorunlar yasamayacakları,daha kötü sonuclara katlanmayacakları anlamına gelmiyor.Belki siz 5 sene 10 sene sonra biriyle beraber olacaksınız ama ömürlük olacak.Ya da bir iş bulacaksınız ve cok seveceksiniz,calısıyormuş gibi bile gelmeyecek size.Evet hayat ne yazık ki herkese eşit davranmıyor,2 kere 2=4 etmiyor çoğu zaman.Ama olsun,her zaman pozitif düsünmeye devam etmek gerekiyor.Yoksa kötü düsündükce her sey kötü oluyor.Allah yardımcınız olsun,inanmaya devam
 
Ben de çok nasipsiz olduğuma inanırdım. Böyle şeylere aşırı karşı ve rasyonalist olmama rağmen, ve hiçbir düşmanım olmamasına rağmen annemgile bana büyü yapıldı, en iyi ihtimalle kem göze geldim, nazar değdi beni doktora götürün diye tutturmuştum. Durum o kadar vahimdi... Umudunuzu kaybetmeyin, geçiyor. :) Şansınız öyle bir döner ki birden, siz bile şaşırıp kalırsınız.
 
Karamsarlık bizim oluşturduğumuz birşey. Perdeleri kapatıp güneşin girmesini engellemek gibi. Hayata biraz olumlu bakalım. Küçük bir hastane ziyareti bile insana ne kadar şanslı olduğunu anlatmaya yetiyor. Elbetteki zorlu sınavlarımız olacak birçok kişi şuan sizinle aynı durumda. Şartlar zorlaştı. Ama yapabilenletde olduğuna göre pes etmek niye. Yapabilenler pes etmeyenler. Koşu yarısının son km sinde var gücünle koş bak ödül senin olacak
 
Benim de öyle
 
Aynı durumdayım seninle 2 yıl oldu mezun olalı işim yok sevdiğim bi insan yok bi çok erkek tanıyorum tanışıyorum hepsi hüsran her gün bi düğün nişan fotoğrafı görüyorum 25 yaşındayım elimde hiç bir şey yok evde oturmak o kadar ağrıma gidiyor ki nasıl olacak böyle inan bende hiç bilmiyorum
 
Benim de pek şanslı olduğum söylenemez. Ama bunu artık kendim dile getirmiyorum, gördüm ki olumlama yaptıkça daha iyiye gidiyor. Her şey kötü olunca bir yerden bir çıkış olacaktır inanın.

Tüm hayatım boyunca çok parlak bir öğrenciydim. ÖSS de çok güzel bir derece yaptım, herkesin itirazına rağmen tek tercihle matematik okudum, çok idealisttim(tabi Türkiye’de olduğumu unutmuşum ya da insanların bu kadar hak yiyebildiğini) ALES derecesine, yüksek diploma notuna rağmen alınmadım üniversiteye(birilerinin girmesi gerekmiş sonradan dekan olan sözde profesörün dediğine göre). Bu süreçte annemi kaybettim. Özel bir kurumda öğretmen olarak başladım ki zaten yapacağım başka şey yoktu, arkadaşlarım formasyon alırken ben akademik kariyer yapacağım diye öğretmenliği düşünmemiştim bile. Çalıştığım iki kurum da kapandı(birinde içeride 4 ay maaşım kaldı)neyseki bu süreçte tezsiz yapmayı düşündüm. Evlendim, çocuk olacak KPSS ye gireyim en azından birimiz devlette çalışalım ki mayıs ayı gelince birilerinin iki dudak arasında olmasın geleceğimiz dedim. Çok iyi bir puan aldım, ama benim akademik kariyerime köstek olanlar yine sahnedeydi ve sınav iptal oldu. Üzülmedim kendime güveniyordum yine girer yapardım puanı. Ama oğlum geç doğumu(o da ayrı macera zaten nadir görülen bir şeymiş, beynin gönderdiği sinyali rahim almıyormuş dolayısıyla doğum gerçekleşemiyormuş, zaten hep minik ihtimaller beni bulmuştur) tercih etti ve sınav zamanı ben hastanedeydim.

Bir yıl sonraki sınava girdim 90 puan aldım(ki bir yıl önce 85 ile atanmışlardı) ama alım o kadar az oldu ki atanamadım. Bu sefer stres altında yine bir çalışma, çünkü özelin çalışma saatleri çok uzun o saatler için bakıcı bile bulamıyorsun. Neyse çok erken yaşta başladığım için çalışmaya butik bir yerde iş buldum yarı zamanlı. Bir yandan da KPSS yine girdim sınava 95 puanla atandım, bölgeyi ne siz sorun ne ben söyleyeyim(hani filmlerde uyuşturucularıyla, kavgalarıyla meşhur diyeyim) gerçi çok sevdim öğrencilerimi hepsi bu dünyadan silinmemekte çalışan, çoğu zaman yanlış yollara da “biz de varız” diye giren çocuklar. Evimin yanındaki okullar meslek diye sırf düz lise olması sebebiyle gittim o bölgeye. Ne oldu peki ben gittim 1,5 yıl sonra endüstri meslek oldu okul. Düz lise mezun olana kadar yine iyiydi matematik filan anlıyorlar. Sonra gelen öğrenciler bakıyorsun yazı bile yaşamıyorlar, zaten çoğu okumak da istemiyor da zorla tutuluyor okulda devlet tarafından. Okuldan atılmak için de ellerinden geleni yapıyorlar. Tüm öğrenim hayatı boyunca matematik ile uğraşmayı hayal eden ben artık dört işlem yaptırınca seviniyorum. Başka bir okul diyorsun, atama yok. Zaten Anadolu liseleri kapalı, giden ayrılmıyor. İstifayı bile düşündüm çünkü iyice körelmiştim, yaşanılan haksızlıkları anlatmıyorum zaten yeterince uzun yazmışım.

Geçen yaz ilçe milli eğitimden gelen bir telefon her şeyi değiştirdi. Şu an bölgenin tek fen lisesinde matematik öğretmeniyim. Rüya gibi bir yıl geçirdim, hala inanamıyorum.

Yani bir yerden bir şekilde çıkış oluyor, bence zamanı gelince anlayamıyorsun bile. (Gerçi hala içimde büyük yara üniversitede kalamamak)

(Bu arada söylemeden edemeyeceğim üniversiteye benim yerime alınması gereken öğrencilerin büyük çoğu görevden alındı malum sebepten)
 
Özür dilerim çok yazmışım farketmeden. Size örnek göstermek istemiştim kendim daha dertliymişim. Dilerim her şey en kısa zamanda istediğiniz gibi olur.
Teşekkür ederim yazdıklarınız için. Benim için de motive edici oldu. Mücadeleci bir yapınız varmış.

Çoğu kişi yazmış olumlama yapman lazım diye ama bana bu olumlama meselesi mantıksız geliyor. Mantıksız geldiği için de düşünce tarzını değiştirirsem birseylerin değişeceğine inanamıyorum bir türlü inanmadığım için de olumlama yapamıyorum. Ama bakalım en azından kötü düşünmeyi bırakmaya çalışacağım.
 
Güzel ifade etmişsin, ben de nasipsizim. Bir şekilde su yolunu buluyor ama bulana kadar o kadar çok çabalamam gerekiyor ki... ama benim hayalini kurduğum şeyleri insanlar hiç çabalamadan yaşıyorlar.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…