Aynı dertten muzdaribiz
çareyi, yatakları ayırmakta buldum. Bebeğimle mışıl mışıl uyuyoruz başka odada
diş fırçalama alışkanlığı yoktu, bu genç yaşında 4 takma dişi var dişlerine bakmadığı için, iflas etmiş dişleri.. bunu evlendikten çok sonra öğrendim, üzüldüm onun adına. Nasıl bi aile terbiyesi almış bilmiyorum, taharetlenmeyi bile bilmiyordu doğru düzgün. Benim de midem kaldırmıyordu özellikle hamilelikte. Ve düzelmemek konusunda ısrarcıydı. Boşanmak istediğimi söyleyince, kendini düzeltmeye çalışacağına dair söz verdi. Bi daha boşanma lafını duymak istemediğini söyledi. Diş fırçalama alışkanlığı kazanması o kadar zor oldu ki, her diş fırçalamaya başladığında kusuyordu. Bu bahaneye sığınarak diş fırçalamaktan vazgeçmeye çalıştı ama kabul etmedim. Şimdi çok şükür her gece yatmadan önce dişlerini fırçalıyor ve iş yerinde de dişlerini fırçalayabilmek için yedek fırça ve macun aldı. Taharetlenmeyi de öğrendi gibi. Bi tek gaz çıkarma sorunu kaldi. Her uyarmamda "napam tıpa mı takam?" diye kendince saçma bi savunma mekanizması ortaya koyuyor
Ben ne kadar titizsem, o da o kadar pis çıktı. Günde belki 100 defa elimi yıkarım çocukluktan kalma bir alışkanlık. Ama o, yemek bulaşığı elleriyle benim saçımı okşar..
Bekar arkadaşlara tavsiye, evlenirken aynı zamanda koca bir çocuğa da analık edeceğinizi aklınızdan çıkarmayın
Allah oglunuza da size uzun sağlıklı ömürler nasip etsin. Anne oğul hiç ayrılmayın. En cok anneyi sevsin
ikimizi de ortak sevsin her zaman birimiz öne geçerse muhakkak hissedilir bu akşam babasına babam değilsin demiş kızıp eşimin psikolojisi alt üst dedim yavrum 18 aylık takılma bunlara ama işte 
Allahim ya taharet diye birsey icat edilmis hemde cok eskiden :))
