yurdum erkeği totosunu kaldırsa tahtından inse..
erkeklik egosunu çamaşır değiştirir gibi atsa üstünden.. kadınlardaki zihniyet kendiliğinden değişir, gelişir de .. nerdeeee aklinialirimsmile
canısım, insan tabiatı öyledir... taht buldu mu oturur, inmez. biz hatunlar bulsak biz de inmezdik, o da ayrı bir veri. yani sonuçta elimizdeki "malzeme" bu.
o malzemenin nasıl işleneceğini bulup çıkarıp, adapte olmak için gerekli zihin kıvraklığına sahip olduğumuzu düşünüyorum.
ayrıca inan ki bu iş için kimsenin keyfinden feragat etmesini filan beklemeye gerek yok.
benzetme için affını rica ediyorum... ama bir sırta semer geçirebilmek için, onun yatay halde durması gerekir. erkek ise ancak, kadının zihnini yatay bulursa semerleyip üzerine oturur.
mevcut durumda kadın eğer sırtını-- yani zihnini, kendine dair düşüncelerini, doğal biçimde ve hiç meydan okumaksızın dik tutmayı kıvırırsa... ve bunu kavgaya, inatlaşmaya, kapışmaya ihtiyaç duymaksızın, şamatasız ama kararlı bir tempoyla sürdürürse...
erkeğin nasıl kendiliğinden poposunu kenara çekip, yanına otursun diye tahtın üstünde karısına da yer açtığına tanık olmanın sürpriz keyfini yaşayacaktır.
benzer bir durum erkek akrabalar için de geçerli. tabii bu sürecin başarılı olması için, bizi isterik tepkiler verme tuzağına düşürebilecek her türlü korku ve öfke patlamalarını avucumuza almış olmamız, en azından alabilme belirtileri sergilemeye başlamış olmamız gerekiyor. yoksa onlar zayıf nokta oluşturur, beyler de bulur ve yüklenirler.
zira doğal olarak ara sıra yine şanslarını deneyecek, karşılarındakinin açığını bulma umuduyla zaman zaman yoklayacaklardır. hatta bunu erkek erkeğe, kadın kadına da yapar. öyle çok alarm zilleri çaldıracak birşey değildir. geldiğini sezdiğimiz bir denemeyi işi kurtaracak en az çabayla savuştururuz, olur biter. ara sıra boş anımızda yakalanıp salvo bile yesek, boşver yav hayatın tatsız sürprizlerindendi işte, deyip geçebiliriz. başlangıç noktası "paspas modu" iken, yine de mesafe katetmiş sayılırız nasılsa. yerimseniben