neden böyle oluyor

Wurstria

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
3 Ocak 2015
14.179
25.540
hanımlar selam, iyi geceler. en başından söyleyeyim, bu konuyu içimi dökmek, dertleşmek için açıyorum. aşırı bunaldım.
konu, kısır döngüde bile olmayan aşk hayatım. hatta hiç olmayan, bundan sonra olabileceğinden bile şüphe duyduğum aşk hayatım... şu an hayatımda kimse yok, ilgi duyduğum biri de yok. aslında unutamadığım, takılı kaldığım birisi de yok ama en son ilişkim yüzünden galiba evet bir kuyruk acım var, evet neden bilmiyorum hazmedemediğim bir durum var.

öncelikle beni anlamanız açısından söylüyorum, çok zor hisseden biriyim. çok romantik değilim, şıpsevdi değilim, flörtöz değilim. his beslemediğim kimsenin zamanını çalmadım şimdiye kadar, ilerisinin olmayacağını hissettiğimde yollarımı hep ayırdım. geçen sene, uzun zaman sonra nihayet bişeyler hissedebildiğim kısa süreli bir ilişkim oldu. bilmiyorum bu karşı tarafın gözünde bir ilişki miydi ama benim için yaşadığım hayal kırıklıklarına rağmen değerliydi. ilk zamanlar karşımdaki insan beni ilişkinin içine çekmeye çalışırken tam bişeyler yoluna girecek, karşılıklı bişeyler hissediyoruz diye düşünürken bi eski sevgili konusu sebebiyle kafası karıştı ve uzaklaştı, sonra da eskisi gibi olmadık ve koptuk. o eski sevgilisine, ayrıldıktan birkaç ay sonra geri döndü. iletişimimiz yok kendisiyle, hayatımdan çıkalı 1 sene oldu. ilk zamanlar doğal olarak üzülsem de kendimi kapamak istemedim, hayata devam ettim ama ne yalan söyleyeyim, yarım kalan şeyler insanın hep içinde kalırmış sözünü haklı çıkaracak türden bişeydi bence bu benim için. belki kısa süren bişeyi neden 1 sene sonra bile konuşuyorsun diyebilirsiniz, haklısınız ama uzunluktan ziyade hissedilen şeyler ve yarım kalmışlık duygusu galiba bunun sebebi.

ben bu insanı unutamadım, onunla barışmak isterim, hala onu isterim, özlüyorum gibi şeyler içinde değilim. çünkü son dönemde ortaya çıkardığım yalanlarının üzerine zaten devam etmeyi o istese dahi mümkün olmazdı. aşık mı olmuştum? hayır aşık olmamıştım ama devam etseydik olurdum bence. ve bunu istemiştim de, artık ben de kendimi birine ait hissedeyim istersiniz ya bazen, öyle bir his.

velhasıl kafama taktığım konuya gelelim... ben bu ilişki sonrası 10-12 kişiyle görüştüm, bazılarıyla flört ettim, bazılarıyla bir daha bir araya bile gelmedim. bunları nerden buldun derseniz, ortaya karışık aslında kimisi internetten, kimisi ortamlardan vs. bu insanlara da doğru düzgün his beslemedim, başlarda ufak heyecanlar olsa da yürümedi, devam etmedi ve 3-4 aydır tamamen yalnızım. kimseyle de tanışmıyorum. en çok canımı sıkan şey de sanki kimse olmayacak, kimseyi sevmeyeceğim, kimseyle aşk yaşamayacağım gibi hissediyor olmak. zaten son dönemde kendimi biraz kapadım, arkadaşlarla da görüşmüyorum. o kadar kapandım ki her akşam en azından bi 3-4 km yürümeye zorluyorum kendimi. ben böyle yalnızken, yalnız hissediyorken o insan kendisini daha önce aldatmış olduğu eski sevgilisine geri dönüp gününü gün ediyor. geçenlerde, sevgilisine tinder'da denk geldim. (tinder'da hemcinslerini nasıl görüyorsun derseniz, uygulama ayarlarını kurcalamıştım kadın erkek herkesi gösterme açıktı, öyle karşıma çıktı, kullandığı uygulamaların ayarlarını hep kurcalayan biriyimdir) bu arada aşkı tabii ki tinder'da aramıyorum, arada bi bakarım sadece :KK53: neyse işte o kıza orada denk gelince bi kötü oldum, bana göre bir kere aldatan, affedilmekten yüz bulup yine yapar.

yani bu nasıl bir dünya, niyeyse kötülük yapanlar her zaman el üstünde tutuluyor, bizim gibi aşktan başka bişey istemeyen, gerçekten ilişkide birbirine ait hissetmek isteyen insanlar şanssız, yalnız, yüzleri bu yönden gülmüyor. 5 senelik ilişkiden çıkan arkadaşım da bir senedir yalnız mesela, ona da düzgün kimse denk gelmiyor. neyse canım sıkkın işte böyle şeylere, konuyu çok uzattım yorumlarda konuşuruz detayları... siz sorun ben cevaplayayım :KK43:
 
Benim evlenmeden once hizli yasadigim donemler oldu ama duygusal bir iliski arayisi icinde bir senede 10-12 kisi ile gorusmek bana cok fazla aramak gibi geldi. Fiziksel bir iliski ariyorum deseydiniz boyle demezdim.

Biraz akista kalin, ozellikle aramamaya devam edin, biraz da toleransinizi arttirin derim. Gozlemledigim kadariyla iliskilerde keskin koseleriniz ve, karsi taraf beklediginiz tepkileri vermediginde iletisimi kesme yatkinliginiz falan varsa, iliskide kalmak daha da zorlasiyor.

Bilmiyorum daha once uzun ve saglikli bir iliski tecrubeniz var mi? Ama saglikli iliski yasamak hepimiz icin ogrenebilen bir sey. Bir sonraki tanismanizda belki karsi tarafin hareketlerinden cok, kendi verdiginiz tepkilere ve sebeplerine, nasil gelistirebileceginize vs.odaklanirsaniz kisisel gelisiminiz ve sonraki iliskileriniz icin faydali olur.

Hep ayni seyleri yapip farkli sonuc alamayiz cunku.
 
Bende bunu hep düşünürüm açıkçası bizim gibiler de genelde mutsuz oluyor . Bende zor seven biriyim 40 yılın başında birini sevdim ve sebebini bilmediğim bir şekilde de ayrıldık. Adam için yapmadığım fedakarlık kalmadı. Ama gitti ve büyük ihtimal onu köpek yerine koyan biriyle beraber. Bu yüzden bende aşk meşk işlerini bıraktım. Çünkü kabullenmek gerekir ki bazen olmayınca olmuyor. Bir de bildiğim ve öğrendiğim bir şey var bir erkek sevdiği kadını şartlar ne olursa olsun bırakmıyor , sevmekten vazgeçmiyor(aldatılsa dahi)
Demek ki hiç sevilmemişim diyorum asıl acı olan da bu sanırım .
Bu yüzden ilişkileri çok anlamlandırmamak lazım sanırım . Kötü olmak lazım ,bak ozaman nasıl değere biniyorsun ama işte o da karakter meselesi.
 
Benim doğrularım diyen birimisin? ortamındaki erkekler çekiniyor olabilir mi senden?

Ben aşka inanmıyorum
Ben aşık oldum tabii evliyim de simdi
Ne yandım neler yaşadım hepsi de kimse beni böyle sevmedi diye geldiler bir kelebeketkisi bir acıların kadını var kafalarında ama tabii ben de bitti .


yani cok büyük bir sorumluluk kimse bu sorumluluğu günümüzde almak istemiyor birazda günü birlik yaşanıyor
Ben istermiyim asla
Parami kazanayım yanimda biri olsun istediğimi alayim mutluyum
sanki artık herkes önce ben diyor alma verme olmayınca başka birini bulmak kolayda olunca kimseler iliski de durmuyor.
Daha güzeli daha genci hep var beni güzelliğim için tercih edenler daha gencine güzeline yöneliyor
Ask(iliski) denilen şey arayınca bulunmuyor zaten senin hiç aklinda yokken geliyor.
Bence askı aramak yerine dürüst birine şans verilebilir arkadaşça sonra baktın akıyor birlikte yol alınır
Asik olarak başlayınca cok büyük beklentiler oluyor.

Hep hayal kırıklığı sonrası
Benim kardeşim de sosyal medyadan tanıştı eşiyle ama ikiside akademik yapıyordu ordan yazmis emek te cok oldu yillar sürdü görüştüler.
Guzel bir ilişkileri var.
Internetten ilişkilere karşı değilim ama iki taraf içinde cok seçenek var bir is portali vardi orda yanyana çalıştığım kıza da biri ayni şeyleri yazıyordu.
Universiteden en iyi arkadaşım olan kızın sevgilisi bana yazmıştı sonra bizim sınıftan başka bir kızla aynı isyerindelermis evlendi.
Bana üniversite arkadasim yazdi büyük umutla bekledim onu rezil edeceğimi bile bile evliymis meger bana neler neler...diğer sınıfta olan kızlara da yazmış mesela
Erkeklerin eline klavye geçince bir donjuan oluyorlar
Kiz seçiyorlar olmadık yanına gelse söylemeyeceği lafları yaziyor

Senin erkek arkadaşına gelince kızdan kopamıyor demek ki aldatma da kabulu onun içinden ne geçiyor bilemeyiz ki kendi hayatı tanımıyoruzda ne desek bos

Önce kendimizle mutlu olmalıyız zaten hayatımıza giren kişi o akista yanımızda oluyor
 
hanımlar selam, iyi geceler. en başından söyleyeyim, bu konuyu içimi dökmek, dertleşmek için açıyorum. aşırı bunaldım.
konu, kısır döngüde bile olmayan aşk hayatım. hatta hiç olmayan, bundan sonra olabileceğinden bile şüphe duyduğum aşk hayatım... şu an hayatımda kimse yok, ilgi duyduğum biri de yok. aslında unutamadığım, takılı kaldığım birisi de yok ama en son ilişkim yüzünden galiba evet bir kuyruk acım var, evet neden bilmiyorum hazmedemediğim bir durum var.

öncelikle beni anlamanız açısından söylüyorum, çok zor hisseden biriyim. çok romantik değilim, şıpsevdi değilim, flörtöz değilim. his beslemediğim kimsenin zamanını çalmadım şimdiye kadar, ilerisinin olmayacağını hissettiğimde yollarımı hep ayırdım. geçen sene, uzun zaman sonra nihayet bişeyler hissedebildiğim kısa süreli bir ilişkim oldu. bilmiyorum bu karşı tarafın gözünde bir ilişki miydi ama benim için yaşadığım hayal kırıklıklarına rağmen değerliydi. ilk zamanlar karşımdaki insan beni ilişkinin içine çekmeye çalışırken tam bişeyler yoluna girecek, karşılıklı bişeyler hissediyoruz diye düşünürken bi eski sevgili konusu sebebiyle kafası karıştı ve uzaklaştı, sonra da eskisi gibi olmadık ve koptuk. o eski sevgilisine, ayrıldıktan birkaç ay sonra geri döndü. iletişimimiz yok kendisiyle, hayatımdan çıkalı 1 sene oldu. ilk zamanlar doğal olarak üzülsem de kendimi kapamak istemedim, hayata devam ettim ama ne yalan söyleyeyim, yarım kalan şeyler insanın hep içinde kalırmış sözünü haklı çıkaracak türden bişeydi bence bu benim için. belki kısa süren bişeyi neden 1 sene sonra bile konuşuyorsun diyebilirsiniz, haklısınız ama uzunluktan ziyade hissedilen şeyler ve yarım kalmışlık duygusu galiba bunun sebebi.

ben bu insanı unutamadım, onunla barışmak isterim, hala onu isterim, özlüyorum gibi şeyler içinde değilim. çünkü son dönemde ortaya çıkardığım yalanlarının üzerine zaten devam etmeyi o istese dahi mümkün olmazdı. aşık mı olmuştum? hayır aşık olmamıştım ama devam etseydik olurdum bence. ve bunu istemiştim de, artık ben de kendimi birine ait hissedeyim istersiniz ya bazen, öyle bir his.

velhasıl kafama taktığım konuya gelelim... ben bu ilişki sonrası 10-12 kişiyle görüştüm, bazılarıyla flört ettim, bazılarıyla bir daha bir araya bile gelmedim. bunları nerden buldun derseniz, ortaya karışık aslında kimisi internetten, kimisi ortamlardan vs. bu insanlara da doğru düzgün his beslemedim, başlarda ufak heyecanlar olsa da yürümedi, devam etmedi ve 3-4 aydır tamamen yalnızım. kimseyle de tanışmıyorum. en çok canımı sıkan şey de sanki kimse olmayacak, kimseyi sevmeyeceğim, kimseyle aşk yaşamayacağım gibi hissediyor olmak. zaten son dönemde kendimi biraz kapadım, arkadaşlarla da görüşmüyorum. o kadar kapandım ki her akşam en azından bi 3-4 km yürümeye zorluyorum kendimi. ben böyle yalnızken, yalnız hissediyorken o insan kendisini daha önce aldatmış olduğu eski sevgilisine geri dönüp gününü gün ediyor. geçenlerde, sevgilisine tinder'da denk geldim. (tinder'da hemcinslerini nasıl görüyorsun derseniz, uygulama ayarlarını kurcalamıştım kadın erkek herkesi gösterme açıktı, öyle karşıma çıktı, kullandığı uygulamaların ayarlarını hep kurcalayan biriyimdir) bu arada aşkı tabii ki tinder'da aramıyorum, arada bi bakarım sadece :KK53: neyse işte o kıza orada denk gelince bi kötü oldum, bana göre bir kere aldatan, affedilmekten yüz bulup yine yapar.

yani bu nasıl bir dünya, niyeyse kötülük yapanlar her zaman el üstünde tutuluyor, bizim gibi aşktan başka bişey istemeyen, gerçekten ilişkide birbirine ait hissetmek isteyen insanlar şanssız, yalnız, yüzleri bu yönden gülmüyor. 5 senelik ilişkiden çıkan arkadaşım da bir senedir yalnız mesela, ona da düzgün kimse denk gelmiyor. neyse canım sıkkın işte böyle şeylere, konuyu çok uzattım yorumlarda konuşuruz detayları... siz sorun ben cevaplayayım :KK43:
bence sen kaciyorsun asktan . kisa sureli zaten asik olmuyrom gibi yaklasip hemen uzaklasiyosun kendin itiyorsun farkinda degilsin. ask var ve hep var olmalı. Yaklastigin kisilere hep bisey hissetmedim demissin. hissetmeden basladgn seylerin devamni getiremezsin zaten. En azindan bi hoslanmayla baslayip eger karsinda ki karakterli biriyse yasadikca bu durum bi bakmissin oo ben asigim deli gibi seviyorumlara falan buna musade etmelisin ama oyle her onune gelene degil tabi. kotuler el ustunde tutluyor lafi bi genelleme bence kac yasndasn bilmiyorum 26 yasndayim 18 yasmda esimle tanistm bi kac sene sevgililik bi kac yilda evlilik . 5 yilimizi doldurmaya ramak kaldi evliyken ve hâlâ cok asigim cok . aska sevgiye kucak acmak lazim değen biriyse zaten sevgin buyur gider asla bitmez.
 
Başkalarıyla kıyas yapmaya başlayarak yanlış yapıyorsunuz aslında. Aldatmış kız bile değer görüyor diye bakmışsınız ama belki aralarındaki şey bundan güçlüydü arkalarına koymak istediler ve devam ettiler (aldatmayı asla savunmuyorum ama bu onların ilişkisi, sizin değerinizi belirlemez)
Zor beğenmeniz de seçtiğiniz kişinin sizi de beğenmesi anlamına gelmez. Yani öyle bir yazmışsınız ki bu anlama çıkıyor. 1 sene geçmiş ilişkinin üzerinden 10-12 kişiyle flört baya çok oluyor. Hiç es vermemişsiniz, hiç bir durayım akışına bırakayım yok. Tabii ki de flört edin, insan tanıyın eğlenin ama tek bir kişi istiyorsanız böyle peşpeşe görüşmelerden çıkmaz bu kişi çünkü siz “arama” modunda oluyorsunuz. Yanlış anlamayın ama buraya yazdığınız siz ile yaşayan siz biraz farklı sanki. Bunun dengesini kurarsanız belki bir şeyler değişebilir.
 
Yanlış anlamayın ama buraya yazdığınız siz ile yaşayan siz biraz farklı sanki. Bunun dengesini kurarsanız belki bir şeyler değişebilir.
Ben de yanlış anlaşılır diye yazamadım burda imaji kimseye eyvallahi olmayan daha dominant bir karakter sanki ....
Bu arada ben de aldatan kadın hakkındaki görüşünuze katılıyorum
Burda gercek kisiliklerimizden cok farklı imajlar cizebiliyiruz
 
Benim evlenmeden once hizli yasadigim donemler oldu ama duygusal bir iliski arayisi icinde bir senede 10-12 kisi ile gorusmek bana cok fazla aramak gibi geldi. Fiziksel bir iliski ariyorum deseydiniz boyle demezdim.

Biraz akista kalin, ozellikle aramamaya devam edin, biraz da toleransinizi arttirin derim. Gozlemledigim kadariyla iliskilerde keskin koseleriniz ve, karsi taraf beklediginiz tepkileri vermediginde iletisimi kesme yatkinliginiz falan varsa, iliskide kalmak daha da zorlasiyor.

Bilmiyorum daha once uzun ve saglikli bir iliski tecrubeniz var mi? Ama saglikli iliski yasamak hepimiz icin ogrenebilen bir sey. Bir sonraki tanismanizda belki karsi tarafin hareketlerinden cok, kendi verdiginiz tepkilere ve sebeplerine, nasil gelistirebileceginize vs.odaklanirsaniz kisisel gelisiminiz ve sonraki iliskileriniz icin faydali olur.

Hep ayni seyleri yapip farkli sonuc alamayiz cunku.
aslında o görüşmelerin altında yatan bir sürü sebep var. hepsinden önce, eski ilişkimin kırdığı egomu tamir etmek istedim. insanız çünkü, inciniyoruz. kendimi suçladığım bir dönemdi çünkü, karşımdaki de sağolsun zeytinyağı gibi üste çıkan biri olduğu için insana kendini suçlu hissettirme konusunda bir numaraydı. neyse işte o ego ve kırgınlık tamiri, kendimi kapatmayayım hissi, belki güzel bir başlangıç yaparım umudu ile görüşmelere devam ettim hep. bu listedeki kişilerde tanışma istekleri genelde karşı taraftan gelince durum "gösterilen ilgiye karşılık verme" tarafına kaydı.

köşelerim illa ki vardır ama saçma ve yersiz şeyler değildir. sadece gözüktüğü gibi olamayacak durumlar karşısında fevri çıkışlarım vardı onu törpüledim bu süreç içerisinde. görüşmeyi kesme sebeplerim; tanıdıkça ortaya çıkan uyumsuzluk, karşı tarafın dengesizliği, karşı tarafın yersiz beklentileri (kıskançlık, bunaltma vs) , sadakatsizlik (bana yığınla duygusal şey söyleyip her gün karşı cinsle takipleşip durma gibi) , güvensizlik (birinin yalanları ortaya çıkmıştı mesela) ve en önemlisi benim devam etmeye değecek kadar bişey hissetmiyor oluşumdu. bana göre keskin köşe; atıyorum daha üç günlük flörtken beni hayatının merkezine koymadı diye bırakmak keskin bir köşedir. mesaja 5 dk sonra değil de 1 saat sonra cevap verdi diye isyan etmek keskin bir köşedir. aradım açmadı, olmaz bundan demek keskin bir köşedir. bende bunlar yok ama ilgisiz davrananla devam etmem, güven vermeyenle devam etmem, anlayış beklediğim bir anda anlayışsızlık edenle devam edemem, buluşmak için zaman ayırmayanla devam edemem gibi şeylerim var bunlar keskin köşeyse, bilemiyorum :KK53:
 
Ben de yanlış anlaşılır diye yazamadım burda imaji kimseye eyvallahi olmayan daha dominant bir karakter sanki ....
Bu arada ben de aldatan kadın hakkındaki görüşünuze katılıyorum
Burda gercek kisiliklerimizden cok farklı imajlar cizebiliyiruz
AbsolutPromise AbsolutPromise bu cümlede ne demek istediniz ben pek anlayamadım, biraz daha açar mısınız?

Yanlış anlamayın ama buraya yazdığınız siz ile yaşayan siz biraz farklı sanki. Bunun dengesini kurarsanız belki bir şeyler değişebilir.
 
Bende bunu hep düşünürüm açıkçası bizim gibiler de genelde mutsuz oluyor . Bende zor seven biriyim 40 yılın başında birini sevdim ve sebebini bilmediğim bir şekilde de ayrıldık. Adam için yapmadığım fedakarlık kalmadı. Ama gitti ve büyük ihtimal onu köpek yerine koyan biriyle beraber. Bu yüzden bende aşk meşk işlerini bıraktım. Çünkü kabullenmek gerekir ki bazen olmayınca olmuyor. Bir de bildiğim ve öğrendiğim bir şey var bir erkek sevdiği kadını şartlar ne olursa olsun bırakmıyor , sevmekten vazgeçmiyor(aldatılsa dahi)
Demek ki hiç sevilmemişim diyorum asıl acı olan da bu sanırım .
Bu yüzden ilişkileri çok anlamlandırmamak lazım sanırım . Kötü olmak lazım ,bak ozaman nasıl değere biniyorsun ama işte o da karakter meselesi.
ya ben çok fedakarlık yapan biri değilim, öyle kapılıp gitmem aşırı zor olur ama sanırım genel anlamda pek anlamlandırmıyor son dönemde insanlar da.
 
Şu an aynı durumdayız sadece benim flört sayısı 25 i buldu ben akışa bıraktım kısmet nasip ya olmadı yer içer gezeriz
ahahah yok ben 10 veya 12'de bıraktım şimdi yalan olmasın. bunların hepsiyle flörtleşmedim tabii ki ama sonuçta zaman ayırdım bu insanlara, kısa da olsa gündemimde yer aldılar. en son temmuz başında biriyle tanıştım ama kendimi yorgun hissediyordum, bu da olmazsa ara vericem dedim verdim sahiden :KK53:
 
Ben de yanlış anlaşılır diye yazamadım burda imaji kimseye eyvallahi olmayan daha dominant bir karakter sanki ....
Bu arada ben de aldatan kadın hakkındaki görüşünuze katılıyorum
Burda gercek kisiliklerimizden cok farklı imajlar cizebiliyiruz
Son dediğinize katılıyorum ve bu yanlış bir şey değil. Ben de hep sert ve mantıklı biri gibi bir imaj çizmişim ama aslında çok duygusalımdır. Ama yorum yazdığım konularda bunu göstermeye gerek duymuyorum. Kendi derdim için bir konu açacaksam ama objektif cevap gelsin diye nasıl iğrenç bir duygusal insan olduğumu yazarım 😅
 
AbsolutPromise AbsolutPromise bu cümlede ne demek istediniz ben pek anlayamadım, biraz daha açar mısınız?
Kimseye eyvallahı yok sert bir profil çiziyorsunuz ama konularınıza bakınca hep aşk, ilişki acısı. Gerçek hayatta da mı kendinizi çekiyorsunuz yoksa burada mı farklı gösteriyorsunuz onu bilemedim.
 
Benim doğrularım diyen birimisin? ortamındaki erkekler çekiniyor olabilir mi senden?
bu soru gelmişti, aynı cevabı iletiyorum :)
keskin doğrularım, köşelerim illa ki vardır ama saçma ve yersiz şeyler değildir. sadece gözüktüğü gibi olamayacak durumlar karşısında fevri çıkışlarım vardı onu törpüledim bu süreç içerisinde. görüşmeyi kesme sebeplerim; tanıdıkça ortaya çıkan uyumsuzluk, karşı tarafın dengesizliği, karşı tarafın yersiz beklentileri (kıskançlık, bunaltma vs) , sadakatsizlik (bana yığınla duygusal şey söyleyip her gün karşı cinsle takipleşip durma gibi) , güvensizlik (birinin yalanları ortaya çıkmıştı mesela) ve en önemlisi benim devam etmeye değecek kadar bişey hissetmiyor oluşumdu. bana göre keskin köşe; atıyorum daha üç günlük flörtken beni hayatının merkezine koymadı diye bırakmak keskin bir köşedir. mesaja 5 dk sonra değil de 1 saat sonra cevap verdi diye isyan etmek keskin bir köşedir. aradım açmadı, olmaz bundan demek keskin bir köşedir. bende bunlar yok ama ilgisiz davrananla devam etmem, güven vermeyenle devam etmem, anlayış beklediğim bir anda anlayışsızlık edenle devam edemem, buluşmak için zaman ayırmayanla devam edemem gibi şeylerim var bunlar keskin köşeyse, bilemiyorum :KK53:
Ben aşka inanmıyorum
Ben aşık oldum tabii evliyim de simdi
Ne yandım neler yaşadım hepsi de kimse beni böyle sevmedi diye geldiler bir kelebeketkisi bir acıların kadını var kafalarında ama tabii ben de bitti .


yani cok büyük bir sorumluluk kimse bu sorumluluğu günümüzde almak istemiyor birazda günü birlik yaşanıyor
Ben istermiyim asla
Parami kazanayım yanimda biri olsun istediğimi alayim mutluyum
sanki artık herkes önce ben diyor alma verme olmayınca başka birini bulmak kolayda olunca kimseler iliski de durmuyor.
Daha güzeli daha genci hep var beni güzelliğim için tercih edenler daha gencine güzeline yöneliyor
Ask(iliski) denilen şey arayınca bulunmuyor zaten senin hiç aklinda yokken geliyor.
Bence askı aramak yerine dürüst birine şans verilebilir arkadaşça sonra baktın akıyor birlikte yol alınır
Asik olarak başlayınca cok büyük beklentiler oluyor.

Hep hayal kırıklığı sonrası
Benim kardeşim de sosyal medyadan tanıştı eşiyle ama ikiside akademik yapıyordu ordan yazmis emek te cok oldu yillar sürdü görüştüler.
Guzel bir ilişkileri var.
Internetten ilişkilere karşı değilim ama iki taraf içinde cok seçenek var bir is portali vardi orda yanyana çalıştığım kıza da biri ayni şeyleri yazıyordu.
Universiteden en iyi arkadaşım olan kızın sevgilisi bana yazmıştı sonra bizim sınıftan başka bir kızla aynı isyerindelermis evlendi.
Bana üniversite arkadasim yazdi büyük umutla bekledim onu rezil edeceğimi bile bile evliymis meger bana neler neler...diğer sınıfta olan kızlara da yazmış mesela
Erkeklerin eline klavye geçince bir donjuan oluyorlar
Kiz seçiyorlar olmadık yanına gelse söylemeyeceği lafları yaziyor

Senin erkek arkadaşına gelince kızdan kopamıyor demek ki aldatma da kabulu onun içinden ne geçiyor bilemeyiz ki kendi hayatı tanımıyoruzda ne desek bos

Önce kendimizle mutlu olmalıyız zaten hayatımıza giren kişi o akista yanımızda oluyor
kendimle mutlu olmaya odaklanıyorum ama o da pek olmuyor. bilmiyorum çok ilkel, güdüsel bişey sanırım sahiden sevmek ve sevilme isteği bastırıyor bu aralar. hiç öyle sevgini kediye köpeğe ver demesin kimse, kedim de var o işler öyle olmuyor :KK70: evet günübirlik yaşama ve anlam yüklememe olayı çok var bu aralar. çok denk geliyor hem bana hem de çevremdeki arkadaşlarıma.
 
Kimseye eyvallahı yok sert bir profil çiziyorsunuz ama konularınıza bakınca hep aşk, ilişki acısı. Gerçek hayatta da mı kendinizi çekiyorsunuz yoksa burada mı farklı gösteriyorsunuz onu bilemedim.
elbette farklı. aynı olabilir gibi de gelmiyor açıkçası. burası bir forum, yorumları tanımadığım insanlara yapıyorum dolayısı ile objektifim, bu da bir sertlik katıyor ister istemez. çok duygusal biri olmadığım doğru ama söz konusu ilişkiler ve aşk ise, objektif bakamadığım için daha duygusal bakıyorum elbette. çünkü biz insanlar kendimize çok yakından baktığımız için göremediğimiz çok şey var. burada örnek veriyorum birinin ilişkisi hakkında yaptığım yorum ile kendi yaşadığım şeye bakış açım asla bir olamaz. duygusal temelli olmayan sorunları hayatın içinde bi şekilde çözüyoruz ama bu tip konuları çözemediğimiz için, bunlar çok soyut şeyler olduğu ve aslında rahatlatılmaya en çok ihtiyaç duyduğum meseleler olduğu için bu yönde konu açıyorum.
 
elbette farklı. aynı olabilir gibi de gelmiyor açıkçası. burası bir forum, yorumları tanımadığım insanlara yapıyorum dolayısı ile objektifim, bu da bir sertlik katıyor ister istemez. çok duygusal biri olmadığım doğru ama söz konusu ilişkiler ve aşk ise, objektif bakamadığım için daha duygusal bakıyorum elbette. çünkü biz insanlar kendimize çok yakından baktığımız için göremediğimiz çok şey var. burada örnek veriyorum birinin ilişkisi hakkında yaptığım yorum ile kendi yaşadığım şeye bakış açım asla bir olamaz. duygusal temelli olmayan sorunları hayatın içinde bi şekilde çözüyoruz ama bu tip konuları çözemediğimiz için, bunlar çok soyut şeyler olduğu ve aslında rahatlatılmaya en çok ihtiyaç duyduğum meseleler olduğu için bu yönde konu açıyorum.
Ben başka konulara yaptığınız yorumlardan yola çıkarak yapmadım yorumumu. Biraz üstte benzerini ben de yazdım. Yorum yaparken objektif olduğumu ama kendim konu açsam daha farklı olacağını. Sizin konularınızda hep bir sevilme arzusu, biriyle beraberlik isteği var ama konu bütününe bakınca da sert bir duruş var. Tam şöyle diye örnek veremiyorum ama verdiği his bu şekilde. Siz de yorum okuya okuya denk gelmişsinizdir bazı kişilerde böyle bir hisse. Tam anlatamadım :)
 
Son dediğinize katılıyorum ve bu yanlış bir şey değil. Ben de hep sert ve mantıklı biri gibi bir imaj çizmişim ama aslında çok duygusalımdır. Ama yorum yazdığım konularda bunu göstermeye gerek duymuyorum. Kendi derdim için bir konu açacaksam ama objektif cevap gelsin diye nasıl iğrenç bir duygusal insan olduğumu yazarım
Haklısınız konu açınca da insani acitiyorlar bende ondan korkuyorum
 
aslında o görüşmelerin altında yatan bir sürü sebep var. hepsinden önce, eski ilişkimin kırdığı egomu tamir etmek istedim. insanız çünkü, inciniyoruz. kendimi suçladığım bir dönemdi çünkü, karşımdaki de sağolsun zeytinyağı gibi üste çıkan biri olduğu için insana kendini suçlu hissettirme konusunda bir numaraydı. neyse işte o ego ve kırgınlık tamiri, kendimi kapatmayayım hissi, belki güzel bir başlangıç yaparım umudu ile görüşmelere devam ettim hep. bu listedeki kişilerde tanışma istekleri genelde karşı taraftan gelince durum "gösterilen ilgiye karşılık verme" tarafına kaydı.

köşelerim illa ki vardır ama saçma ve yersiz şeyler değildir. sadece gözüktüğü gibi olamayacak durumlar karşısında fevri çıkışlarım vardı onu törpüledim bu süreç içerisinde. görüşmeyi kesme sebeplerim; tanıdıkça ortaya çıkan uyumsuzluk, karşı tarafın dengesizliği, karşı tarafın yersiz beklentileri (kıskançlık, bunaltma vs) , sadakatsizlik (bana yığınla duygusal şey söyleyip her gün karşı cinsle takipleşip durma gibi) , güvensizlik (birinin yalanları ortaya çıkmıştı mesela) ve en önemlisi benim devam etmeye değecek kadar bişey hissetmiyor oluşumdu. bana göre keskin köşe; atıyorum daha üç günlük flörtken beni hayatının merkezine koymadı diye bırakmak keskin bir köşedir. mesaja 5 dk sonra değil de 1 saat sonra cevap verdi diye isyan etmek keskin bir köşedir. aradım açmadı, olmaz bundan demek keskin bir köşedir. bende bunlar yok ama ilgisiz davrananla devam etmem, güven vermeyenle devam etmem, anlayış beklediğim bir anda anlayışsızlık edenle devam edemem, buluşmak için zaman ayırmayanla devam edemem gibi şeylerim var bunlar keskin köşeyse, bilemiyorum :KK53:

Guvensizlik ve anlayissizligi bir kenara koyuyorum ama mesela neye gore ilgisizlik? Bu beklentinizi konusuyor musunuz? Yapilan aciklamayi dinliyor musunuz, yoksa size gore ilgisizlikse konu kapaniyor mu? Bulusmak icin zaman ayirmamak ne demek, sıklığı sizin istediginiz gibi olmamasi mi, bu konuda karsi tarafin hayatinda olanlari da onemsiyor musunuz vs.vs. diye cogaltilabilir :)

Herkesin hayatinin merkezinde kendisi var, aksini iddia eden yalan soyluyordur zaten. Bu yuzden once suclamadan iletisim kurup, karsimizdakinin aciklamalarini da degerlendirip, anlamaya calismak gerekiyor diye dusunuyorum.

Yani mesela her gun yazip soran biri, birkac gun ya da bir hafta daha az iletisim kurmustur. Bu ilgisizlik sinyali olarak algilanmadan once karsi taraftan bir aciklama almak gerekiyor. Yogunum, cevabi alinirsa ne kadar yogun olabilir bana vakit ayirmasi lazim diye dusunup kurulmak yerine, bakalim yogunlugu gecince de boyle devam edecek mi diye gozlemlemek gerekiyor falan iste.
 
X