Neden dışlanıyorum ki?

GlassySky

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
7 Şubat 2021
280
741
53
Merhaba hanımlar. Bugün bayramda ınstada gezerken biraz hüzünlendim. Bakıyorum herkesin gittiği bir yer takıldığı arkadaş çevresi var. Benimse hiç düzgün kafama uyan arkadaş çevrem yok. Birine bir yere gidelim mi desem birşeyler uydurur ama başkasıyla gezer. Neden bilmiyorum hep arkadaş gruplarında dışlanan ben oldum. Hep konuşmayı başlatan benim. Kendi kendime monolog yapıyorum sanki. Hep elestiriliyorum. Ya da kucumsendigimi hissediyorum. Bazılarınızın dediği şeyleri uyguladım sana değer vermeyenleri hayatından çıkar demişti bazılarınız çıkardım kimse kalmadı. Neden kimseyle arkadaş olup güvenemiyorum ki. Hep de mutlu gözüküyorum dışarıdan dertsiz gibiyim ama içten içe hep kalabalık arkadaş grubum olsa kızlı erkekli gezsek fln diye düşünmüşümdür. Biri birşey istese nezaketen veriyorum. Kendim gibi olunca kimsem kalmıyor hep altan alan ben olmalıyım . Ben alttan almayınca o kişilerle muhabbetimi kesiyorum. Bir kişiye çok içimden şans veriyorum empati yapıyorum ama o kişiye içten içe doluyorum. Bende insanım yani. Her zaman mutlu olamam. Bir kere derdim olunca mutsuz olursam kimse beni tamamen dinlemiyor. Kimseye güvenemiyorum artık bu yüzden. Size birşey anlatıcam özellikle ben o gün ne yaşadıysam başka arkadaşımla olsun kendimle olsun anlatıyordum bir arkadaşıma güvendiğim için sonra o kadar beni tehdit etti anlattığım şeyleri beni aşağılamak için kullandı. O günden ona güvenemedim özür diledi ama arkadaşlığımı kestim. Dilimi tutamıyorum sanki. Neden benim arkadaşım yok ? Neden dışlaniyorum? Neden herkes söylediğim şeyi sonradan bana karşı kullanıyor?
 
Merhaba hanımlar. Bugün bayramda ınstada gezerken biraz hüzünlendim. Bakıyorum herkesin gittiği bir yer takıldığı arkadaş çevresi var. Benimse hiç düzgün kafama uyan arkadaş çevrem yok. Birine bir yere gidelim mi desem birşeyler uydurur ama başkasıyla gezer. Neden bilmiyorum hep arkadaş gruplarında dışlanan ben oldum. Hep konuşmayı başlatan benim. Kendi kendime monolog yapıyorum sanki. Hep elestiriliyorum. Ya da kucumsendigimi hissediyorum. Bazılarınızın dediği şeyleri uyguladım sana değer vermeyenleri hayatından çıkar demişti bazılarınız çıkardım kimse kalmadı. Neden kimseyle arkadaş olup güvenemiyorum ki. Hep de mutlu gözüküyorum dışarıdan dertsiz gibiyim ama içten içe hep kalabalık arkadaş grubum olsa kızlı erkekli gezsek fln diye düşünmüşümdür. Biri birşey istese nezaketen veriyorum. Kendim gibi olunca kimsem kalmıyor hep altan alan ben olmalıyım . Ben alttan almayınca o kişilerle muhabbetimi kesiyorum. Bir kişiye çok içimden şans veriyorum empati yapıyorum ama o kişiye içten içe doluyorum. Bende insanım yani. Her zaman mutlu olamam. Bir kere derdim olunca mutsuz olursam kimse beni tamamen dinlemiyor. Kimseye güvenemiyorum artık bu yüzden. Size birşey anlatıcam özellikle ben o gün ne yaşadıysam başka arkadaşımla olsun kendimle olsun anlatıyordum bir arkadaşıma güvendiğim için sonra o kadar beni tehdit etti anlattığım şeyleri beni aşağılamak için kullandı. O günden ona güvenemedim özür diledi ama arkadaşlığımı kestim. Dilimi tutamıyorum sanki. Neden benim arkadaşım yok ? Neden dışlaniyorum? Neden herkes söylediğim şeyi sonradan bana karşı kullanıyor?
Temkinli olun. Herkese herseyinizi anlatmayın. Ins yok ben de ama ordaki fotolara pek de aldanmayin.
 
Temkinli olun. Herkese herseyinizi anlatmayın. Ins yok ben de ama ordaki fotolara pek de aldanmayin.
Haklisiniz ben zaten bir arkadaşımla sorunumu anlatıyorum örnek verirsem tavsiye istiyorum. Sonra beni eleştiriyorlar. Arkadaşlar derdini anlatmak için değil midir? Ya da anını paylaşmak. Kimsenin birseyini yüzüne vurmuyorum . Ama herkes elinde hançerle bekliyor. Sırtıma vurmak için.
 
Çok güvenilir arkadaşlıklar daha çok okul ortamında, üniversite yıllarında veya yurt, ev arkadaşlıkları şeklinde oluyor yani biraz daha ortak paydayı paylaşan insanlar arasında . Onlar da zaman zaman tabii ki son bulabiliyor. Herkesin karakteri birbirinden farklı bu da insanlarla olan ilişkimizi illa ki etkiliyor ancak hiç arkadaşınızın olmaması burada biraz sorunun sizden kaynaklandığını gösteriyor.Öncelikle kendimizin farkına varın nelerden hoşlanıp hoşlanmadığınızı ve sınırlarınızı bilin ve kendinizi kabul edin. Siz kendinizi kabul ettikten sonra siz kendinize saygı duyduktan sonra karşı tarafta size saygı duyacaktır ama insanlar sizi sevsin veya arkadaşlık kursun diye kendinizden ne kadar taviz verirseniz o kadar o çabuk vaz geçilen olursunuz
 
Arkadaşlığı sürdürmek edinmekten daha zor. Herkesle maya tutmaz gerçekten zor yani. Kendinde kusur arama. Belki bir tane çok şanslıysan iki tane dostun olur hayatta o kadar.
Sosyalleşmek adına, vakit geçirmek için takıldığın insanlar olur olmalı evet ama onları hemen arkadaş olarak sahiplenme.
herşeyini anlatarak arkadaş olacağınızı zannetme. Ancak arkadaş olduktan sonra anlatırsın bazı şeyleri. Gene de her şeyi değil.
 
İnsanların sürekli ne düşündüğü ne yapmaya çalıştığı ile ilgilenirseniz olmaz zaten.iyi niyetinizi ve samimiyetinizi koruyun fakat bir sınır çizmelisiniz.
Acaba siz bazı kişileri mi arkadaşlik yapmak için seçiyor da başarısız oluyorsunuz.
Çünkü herkesle anlaşmanız mümkün değil.
Farkında olmadan ortak noktasi bol olduklarimizla dost oluruz bence.oteki türlü fesatlık,açık arama,yüzüne vurma tarzı kötü hareketlerle karşılaşmak olağan bu konuda tek es gectigim konu dost kazığı.o da bambaşka bişey zaten
 
Hani derler ya 3 kuruşluk insanlar için 5 kuruşluk değer vermeyin diye bende uygulamaya çalışıyorum. Ama zor hala inciniyorum.
Hepimiz inciniyoruz yeri geliyor hayat arkadasim dedigin adam bile incitiyor.Hani bir laf vardir hassas kalpler icin bu dünya bir cehennemdir diye.Çok doğru bir laf.Kimsenin size degersiz oldugunuzu hissettirmesine izin vermeyin gerekirse yalnız ölün ama izin vermeyin.
 
Çok güvenilir arkadaşlıklar daha çok okul ortamında, üniversite yıllarında veya yurt, ev arkadaşlıkları şeklinde oluyor yani biraz daha ortak paydayı paylaşan insanlar arasında . Onlar da zaman zaman tabii ki son bulabiliyor. Herkesin karakteri birbirinden farklı bu da insanlarla olan ilişkimizi illa ki etkiliyor ancak hiç arkadaşınızın olmaması burada biraz sorunun sizden kaynaklandığını gösteriyor.Öncelikle kendimizin farkına varın nelerden hoşlanıp hoşlanmadığınızı ve sınırlarınızı bilin ve kendinizi kabul edin. Siz kendinizi kabul ettikten sonra siz kendinize saygı duyduktan sonra karşı tarafta size saygı duyacaktır ama insanlar sizi sevsin veya arkadaşlık kursun diye kendinizden ne kadar taviz verirseniz o kadar o çabuk vaz geçilen olursunuz
Hâlâ arkadaşım var da , birşeyler eksik gibi. Hâlâ arkadaş çevrem olabilir . Üniversitedeyim. Ben sınır çizerken zorlaniyorum. Ama sınırlarım var. Her gün gülüyorsam bir gün mutsuzsam atar yaptın soğuksun fln diyorlar. Kimse neden mutsuzum diye sormuyor.
 
İnsanların sürekli ne düşündüğü ne yapmaya çalıştığı ile ilgilenirseniz olmaz zaten.iyi niyetinizi ve samimiyetinizi koruyun fakat bir sınır çizmelisiniz.
Acaba siz bazı kişileri mi arkadaşlik yapmak için seçiyor da başarısız oluyorsunuz.
Çünkü herkesle anlaşmanız mümkün değil.
Farkında olmadan ortak noktasi bol olduklarimizla dost oluruz bence.oteki türlü fesatlık,açık arama,yüzüne vurma tarzı kötü hareketlerle karşılaşmak olağan bu konuda tek es gectigim konu dost kazığı.o da bambaşka bişey zaten
Belkide sürekli aynı tarz kişileri çekiyorum hayatıma ne bileyim . Arkadaşlarımın çoğu dışarıdan iyi aile çocuğu kişiler. Ama işte ego tatmini olarak beni seçiyorlar sanki. Hep şaka yapılan benim. Ne bileyim grupta 3 kişi arkadaşsak ikisi konuşmaz beni çağırır ben muhabbeti kurarım. Cem yılmaz edasıyla onları güldürür çekilirim. Oyuncak gibi saklaban gibi. Kimsede beni güldürmez . Beni mutlu edecek birşey yapmaz.
 
Hâlâ arkadaşım var da , birşeyler eksik gibi. Hâlâ arkadaş çevrem olabilir . Üniversitedeyim. Ben sınır çizerken zorlaniyorum. Ama sınırlarım var. Her gün gülüyorsam bir gün mutsuzsam atar yaptın soğuksun fln diyorlar. Kimse neden mutsuzum diye sormuyor.
Hepimiz her gün gülmüyoruz ya da her gün ağlamıyoruz insanın gün içerisinde saati saatine de tutmayabiliyor .Bu gayet normal bir durum. Bunu atar veya soğukluk olarak değerlendiriyorlarsa direkt olarak bu şekilde kendinizi ifade edebilirsiniz. Kendileri hiç mi mutsuz olmuyor ,sıkıntıları hiç mi olmuyor yoksa sizinle sadece mutluluklarını mı paylaşıyorar?
 
Merhaba hanımlar. Bugün bayramda ınstada gezerken biraz hüzünlendim. Bakıyorum herkesin gittiği bir yer takıldığı arkadaş çevresi var. Benimse hiç düzgün kafama uyan arkadaş çevrem yok. Birine bir yere gidelim mi desem birşeyler uydurur ama başkasıyla gezer. Neden bilmiyorum hep arkadaş gruplarında dışlanan ben oldum. Hep konuşmayı başlatan benim. Kendi kendime monolog yapıyorum sanki. Hep elestiriliyorum. Ya da kucumsendigimi hissediyorum. Bazılarınızın dediği şeyleri uyguladım sana değer vermeyenleri hayatından çıkar demişti bazılarınız çıkardım kimse kalmadı. Neden kimseyle arkadaş olup güvenemiyorum ki. Hep de mutlu gözüküyorum dışarıdan dertsiz gibiyim ama içten içe hep kalabalık arkadaş grubum olsa kızlı erkekli gezsek fln diye düşünmüşümdür. Biri birşey istese nezaketen veriyorum. Kendim gibi olunca kimsem kalmıyor hep altan alan ben olmalıyım . Ben alttan almayınca o kişilerle muhabbetimi kesiyorum. Bir kişiye çok içimden şans veriyorum empati yapıyorum ama o kişiye içten içe doluyorum. Bende insanım yani. Her zaman mutlu olamam. Bir kere derdim olunca mutsuz olursam kimse beni tamamen dinlemiyor. Kimseye güvenemiyorum artık bu yüzden. Size birşey anlatıcam özellikle ben o gün ne yaşadıysam başka arkadaşımla olsun kendimle olsun anlatıyordum bir arkadaşıma güvendiğim için sonra o kadar beni tehdit etti anlattığım şeyleri beni aşağılamak için kullandı. O günden ona güvenemedim özür diledi ama arkadaşlığımı kestim. Dilimi tutamıyorum sanki. Neden benim arkadaşım yok ? Neden dışlaniyorum? Neden herkes söylediğim şeyi sonradan bana karşı kullanıyor?
Valla bu devrin arkadaşlıkları biraz körlük biraz sağırlık istiyor.Her sorunu görmeyeceksiniz her hatada silmeyeceksiniz.Elbette affedilemez hatalarda silin atın o kişiyi ama bazı şeyleri görmezden gelmek lazım.Bir de ben sizde özgüvensizlik sezdim biri olmadan da eğlenebiliyor kapasiteye ulaşmanız lazım ki gerçek dostlarınız olsun eğleniyorum demeyin kendinizle yalnız kalamıyorsunuz bence.
 
Hepimiz her gün gülmüyoruz ya da her gün ağlamıyoruz insanın gün içerisinde saati saatine de tutmayabiliyor .Bu gayet normal bir durum. Bunu atar veya soğukluk olarak değerlendiriyorlarsa direkt olarak bu şekilde kendinizi ifade edebilirsiniz. Kendileri hiç mi mutsuz olmuyor ,sıkıntıları hiç mi olmuyor yoksa sizinle sadece mutluluklarını mı paylaşıyorar?
Benim dalgacı bir kişiliğim vardır. Ama hep içime atarım. Yüzüm hep güler. Geceleri ağlarım. Ama ben dalgaya vurunca daha da üzerime geliyorlar. Ben bir kez ters yapmıştım. Şaka yaptık knk alındın mı dediler. Yüzüm gülüyor diye her lafı söyleyebileceklerini zannediyorlar.
 
Arkadaş dediğin çokta gerekli bir şey değil bence. Borç istesen kaç arkadaş verir? Böbreğe ihtiyacın hangi arkadaş bağışlar? Önemli olan ailenle ilişkilerin. İlerde de kendi aileni kurarsın. Üniversitede derslerine odaklan, iyi bir kariyer planı yap. Hatta arkadaşlarla cafelerde gezmek yerine dil, bilgisayar programları öğren.
Benim üniversitede arabam vardı. 2. Sınıfta evlendim. Dersten derse kampüse giderdim. Sadece grup ödevimiz olduğunda arkadaşlarımla görüşürdüm. Üniversite bittikten sonra hiç biriyle görüşmedim. Çokta yokluklarını hissetmiyorum. 2 tane yakın arkadaşım var. Onlarda ortaokuldan. Daha saf duygularla kurduğumuz dostluk baki kaldı.
 
Valla bu devrin arkadaşlıkları biraz körlük biraz sağırlık istiyor.Her sorunu görmeyeceksiniz her hatada silmeyeceksiniz.Elbette affedilemez hatalarda silin atın o kişiyi ama bazı şeyleri görmezden gelmek lazım.Bir de ben sizde özgüvensizlik sezdim biri olmadan da eğlenebiliyor kapasiteye ulaşmanız lazım ki gerçek dostlarınız olsun eğleniyorum demeyin kendinizle yalnız kalamıyorsunuz bence.
Beni dışarıdan görseniz var ya ne kadar özgüvenli konuşkan bir kız dersiniz. Ben zaten her hatada silmiyorum tabi. Ama doluyor bende bir hata yaptı tamam 2 hata yaptı tamam ama 3 te öyle bir patliyorum ki yeter diyorum benimde duygularım var.
 
Arkadaş dediğin çokta gerekli bir şey değil bence. Borç istesen kaç arkadaş verir? Böbreğe ihtiyacın hangi arkadaş bağışlar? Önemli olan ailenle ilişkilerin. İlerde de kendi aileni kurarsın. Üniversitede derslerine odaklan, iyi bir kariyer planı yap. Hatta arkadaşlarla cafelerde gezmek yerine dil, bilgisayar programları öğren.
Benim üniversitede arabam vardı. 2. Sınıfta evlendim. Dersten derse kampüse giderdim. Sadece grup ödevimiz olduğunda arkadaşlarımla görüşürdüm. Üniversite bittikten sonra hiç biriyle görüşmedim. Çokta yokluklarını hissetmiyorum. 2 tane yakın arkadaşım var. Onlarda ortaokuldan. Daha saf duygularla kurduğumuz dostluk baki kaldı.
Haklisiniz bende çok üzülmüyorum da . Bazen düşünüyorum böyle arkadaş gruplarını fln görünce sorun bende mi diye.
 
Benim dalgacı bir kişiliğim vardır. Ama hep içime atarım. Yüzüm hep güler. Geceleri ağlarım. Ama ben dalgaya vurunca daha da üzerime geliyorlar. Ben bir kez ters yapmıştım. Şaka yaptık knk alındın mı dediler. Yüzüm gülüyor diye her lafı söyleyebileceklerini zannediyorlar.
İşte yüzünüz her söylediklerine gülmeyecek insanlar her şeyi söyleme hakkını buluyor kendilerinde nasıl olsa hazmeder diye . Yeri geldiğinde tavrınızı ortaya koyun.
 
İşte yüzünüz her söylediklerine gülmeyecek insanlar her şeyi söyleme hakkını buluyor kendilerinde nasıl olsa hazmeder diye . Yeri geldiğinde tavrınızı ortaya koyun.
Ben son 2 senedir böyle yapıyorum. Gerçekten deniyorum. Bir gün bir arkadaşım bana dedi ki lisedeyken arkadaşlarla gülüyorum diye ya glassysky hiç mi derdin yok hep gülüyorsun diye dalga geçiyor güya . Bende dedim ki hangimizin derdi yok ki. O günden sonra onu görünce suratımı astım geldi özür diledi. Bende affettim. Bana biri hakeret etse gülmem zaten. Cevabımı veririm. Ben surat assam kimse gelip teselli vermiyor yalandan bile olsa beni güldürmüyor. Palyaço gibiyim onlar için ya da eğlence kutusu. Çok mu sıkıldılar çağırdılar beni iki gülüp eğlensinler dertlerini bana anlatıp içlerini döksünler. Peki ben ne yapayım.
 
Back
X