nişanlım gezmeyi sevmiyor ne yapmalıyım


kızlar biraz tartıştık başta satmam falan dedi sonra satıcam iyi fiyat bekliyorum dedi ne yapar bilmiyorum artık
 
gezmeyi sevmeyen erkekleri anlamıyorum gerçekten..ya para harcamaktan korkar yada gerçekten gezme kültürü yoktur ondan gezmez...
benim eşimde böle evlenince deişir dedim ama olmadı dahada eve kapandı..
asosyal hayat çekilmiyor hele ki çocuk varsa sosyal olmak zorundasın yoksa çocukta sorunlar oluyor..

şimdiki aklım olsaydı gezmeyi sevmeyen biriyle evlenmesdim, gezmek herşey mi elbette hayır ama asosyallikte insaının hayatı çekilmez yapıyor...

deiştiremesiin cnm benim.. ya böle kabul etcen yada yol vercen...
 

yok para harcamaktan pek korkmaz onu bağlayan şeyin güvercinleri olduğu kesin
 
sevgilimdi gezmeyi sevmiyodu nişanlımdı gezmeyi sevmiyodu şimdi kocam oldu hala gezmeyi sevmiyor...artık ben de sevmiyorum zaten...
 
valla canım degişir demek isterdm ama nasılsa öyle gider. baştan alıştır derm ben. biz kesin tatil oldugu gün çıkarız dışarlara evde oturursam burnundan gelir oda çok iyi bilir bunu
 
benim eşim de sevmezdi gezmeyi yani gezme kültürü yoktu hatta yeni evliydim konu açmıştım buraya bu konu hakkında..sonra ben de hep tartıştım,kavga ettim bunun yüzünden baktım olmuyo önce güzel bi fotoğraf makinası aldım gittiğimiz yerlerde çok güzel fotoğraflarımızı çekelim diye,sonra haberi olmadan tiyatro ve sinema biletleri alıp baskın yaptım,biletler yanmasın diye mecbur gidiyodu hafta arası bile aldığım oluyodu yine de geliyodu ilk gittiğinde çok etkilendi daha önce hiç tiyatroya gitmemiş çok sevdi ama ben de seveceği tarzda bi oyuna bilet aldım komedi sever ben de komedi aldım neyse çok sevdi zamanla kendi söylemeye başladı bu ay hangi oyunlar var hangilerine bilet alalım diye..sonra tarih kitapları çok okur(kitap da okumazdı ben alıştırdım:) hiç müzeye filan gitmemiş kaptım müzelere götürdüm bunu,namaz kılar,dinine düşkün,tarihi camilere götürdüm,sultanahmet,ayasofya,eyüp sultan..vs.,sonra bi pazar sabahı yazın hazırladım piknik sepetini uyandı mutfağa yanıma geldi pikniğe gidiyoruz dedim hiç de sevmez yere falan oturmayı rahat edemiyomuş ben de emirgana götürdüm masalı sandalyeli sessiz sakin bi köşede güzel bi yerde oturduk kurduk soframızı baş başa piknik yaptık harikaydı,bekarken hep kahvede arkadaşlarıyla takılmış gezmek nedir bilmediği için sevmiyorum diyodu ofluyo pufluyodu kalabalığı sevmediğinden sakin yerlere götürdüm şimdi alıştı bazen arkadaşları çağırıyo eşime sorayım bu hafta ne program yapmış diyo ama hep bi program olduğu için gidemiyo bazen de ben derim arkadaşlarınla vakit geçir diye ayrı takılırız:13:ama güvercin olayına bişey diyemiyorum işte sanırım senin işin benden daha zor
 
eşimde öyle eğlence yerlerine gideyim..v.b. gibi şeyleri sevmezdi,bense çok severdim gezmeyii...evlendikten sonra ben kıstım oda biraz açıldı..herşey ben etrafımda olsun değil birlikte ödünler vererek dengeyi sağlamak çok önemlii..inşallah karşılıklı uyumu başarabilen çiftlerden olursunuz....
 

Aslında hemen hemen benim nişanlım gibi kahvede arkadaşlarıyla takılan kalabalığı sevmeyen sinemaya pek gitmemiş biri işte annesi hep der sen alıştıracaksın al bu yaptıkların anlattıkların banada fikir oldu bende deneyeceğim tşk ederim
 


sen süpersin ya :)))
daha dün gece bunun tartışmasını yaptık sevgilimle...Adam nato kafa nato mermer ,sinir ediyo beni.
hayatında arkadaşının oynadığı amatör oyundan başka tiyatro görmemiş tiyatro sıkıcı diyor,müze gezmemiş müzeye laf ediyor, yılda iki kez festival olur okuduğumuz şehirde,dedim 'klasik müzik dinletisine gitmeyi düşünüyoruz,nolur sen de gel' bi dünya laf dinledim ne gereksiz şeyler olduğuna dair,neymiş benim entellik merakım her bulduğum operaya baleye gidecek miymişim,bi ömür gitmezmiş vs vs ,gurur duyuyo adam bunla ya şaka gibi...hani üniverisiteden mezun olup gururla 'hiç kitap okumadan geçtim' diyen insanlar var ya,bu da ayynı ondan,odunluğuyla kendini geliştirmemesiyle gurur duyuyo resmen!
oysa kar yağdığında son ses vivaldiyi ve perdeleri açmıştım,kara nasıl da yakışıyo bu müzik diye,o gün cidden etkilenmişti,gözlerinden anladım yani.
ama 'müzik sizin odadan mı geliyo' diyen arkadaşlarına yine söylenmişti 'yengenç açtı,başım şişti' falan diye...


konu sahibi arkadaş,çok dağıttım konuyu ,kusura bakma...ama yazmak rahatlattı valla :)
tekrar özür diliyorum sayfanı kirlettiğim için...
nişanlınla da mutluluklar ^^
 

canım valla ister inan ister inanma aynıydı benim eşim de..hadi benimki üniversite okumamış bi nebze anlıyodum önyargısını filan ama seninki bi de okumuş anacım aynı seninkinin verdiği tepkileri veriyodu,off ne saçma ne işimiz var,oturalım bi yerde çay kahve içelim daha iyi işte..vs.diyodu.ben çok şikayet ettim,kavga ettim onla ama çözemedim..kendi kendime böle bi yol izledim ve başarılı da oldum..1.evlilik yıldönümüzde de ondan gizli para biriktirdim,otelde yer ayırttım,safranboluya tatile götürdüm,yoksa "hayatım hadi evlilik yıl dönümümüzü kutlamaya tatile gidelim"desem hayatta gelmez,ben de bi nevi emri vaki yapıyorum o zaman bişey diyemiyo bu arada klasik müzik konserine gittik biz de yine sürpriz yapıyorum ayağına aldım biletleri emri vaki yaptım,hala unutamaz ama 1 saatlik muhteşem bi konserdi,bayıldı benim eşim de kitap okumazdı ben alıştırdım,namaz kılmazdı ben alıştırdım,sporla falan hiç alakası yoktu,şimdi evde koşu bandı var sporunu falan yapar,giyim tarzı bile değişti,uzun zamandır görmeyenler şaşırıyo,evlilik sana yaramış diyolar ben de çok mutlu oluyorum herkes öyle diyince darısı başına,inşallah sen de yola getirirsin yavuklunu
 

ayy aynı benimki ama bu aralar ben hiç demiyorum gidelim falan diye kendi der oldu hatta bu hafta sonu üst üste aksilik çıktı gidemedik diye üzüldü
değişim konusu bizdede aynı nişanlandıktan sonra çok değişti diyo annesi allah senden razı olsun kızım der hep
 
gezmeyi kim sevmez ya, o param yok diyemiyodur da bahane uyduruyordur belki de . maddi durumu iyi ise cimliğinden kaynaklanabilir

yok aslında cimri değildir yani ben öyle seziyorum sever yedirip içirmeyi
arkadaşları genelde büyük insanlar 40 yaş üstü evde kalmış grup genelde eee haliyle kahvede takılmış yılllarca bu insanlarla akşamları yani aslında şuan kabuğunu kırmaya çalışıyorum ben
 
canım valla ister inan ister inanma aynıydı benim eşim de..hadi benimki üniversite okumamış bi nebze anlıyodum önyargısını filan ama seninki bi de okumuş anacım aynı seninkinin verdiği tepkileri veriyodu,off ne saçma ne işimiz var,oturalım bi yerde çay kahve içelim daha iyi işte..vs.diyodu.ben çok şikayet ettim,kavga ettim onla ama çözemedim..kendi kendime böle bi yol izledim ve başarılı da oldum..1.evlilik yıldönümüzde de ondan gizli para biriktirdim,otelde yer ayırttım,safranboluya tatile götürdüm,yoksa "hayatım hadi evlilik yıl dönümümüzü kutlamaya tatile gidelim"desem hayatta gelmez,ben de bi nevi emri vaki yapıyorum o zaman bişey diyemiyo bu arada klasik müzik konserine gittik biz de yine sürpriz yapıyorum ayağına aldım biletleri emri vaki yaptım,hala unutamaz ama 1 saatlik muhteşem bi konserdi,bayıldı benim eşim de kitap okumazdı ben alıştırdım,namaz kılmazdı ben alıştırdım,sporla falan hiç alakası yoktu,şimdi evde koşu bandı var sporunu falan yapar,giyim tarzı bile değişti,uzun zamandır görmeyenler şaşırıyo,evlilik sana yaramış diyolar ben de çok mutlu oluyorum herkes öyle diyince darısı başına,inşallah sen de yola getirirsin yavuklunu

egem,bu söylediklerinden şunu mu anlamak gerekiyor acaba:
karşımızdaki kişiyi olduğu gibi kabul etmek,zamanla değişir
ümidi taşımak hatta sen gibi başarıya ulaşmak?
bana aslında bu olay hep şey gibi gelirdi,insanların
önüne hazır biri çıkıyor,mutluysalar çok şanslılar
değilseler kısmet..saçma bi düşünce ama yaşayınca
kavrıyorum..karşımda hamuru iyi biri var ama zamanla
bazı yönlerden değişebilir mi düşüncesi taşıyorum.:26:
söylediklerinde açıkçası heveslendirdi beni..son günlerde
kafam karma karışık çünkü..:44:
 

insanları olduğu gibi kabullenmek en doğrusu peki değişmeyecek diyede sevdiğin ve mutlu olduğun insandan ayrılmak ne kadar mantıklı
insanları olduğu gibi kabullenmek en doğrusu dedim ama bu huy değişip bizi mutlu edecekse değiştirmeyede çalışırım valla:13:
 

canım karşımızdaki kişiyi elbette olduğu gibi kabul etmeliyiz,evet insanların karşılarına allah tarafında nasip edilmiş hazır birileri çıkyor,bu hazır kişilik bazı yönlerden değişebilir..mesela bnm eşim asabi biridir,ben ona hiç demem off çok asabisin biraz sakin,ılımlı olsan ne olurdu falan diye,çünkü bu çok saçma ve değişmesi imkansız bi durum.ben onu olduğu gibi kabul eder,evde yeterli huzuru sağlamakla bulurum çözümü..ama mesela kitap okumaması,gezmemesi bunlar öyle şeyler değil,değişebilecek şeyler eğer senin dediğin gibi olduğu gibi kabul edip,o gezmeyi sevmiyor bense seviyorum,o zaman bn de arkadaşlarımla gezerim falan diyip herksin kafasına göre takılması gereken bi ortam yaratsaydım,böyle olmazdı...ben değişmesi mümkün konularda emek verdim,üzerinde durdum,anlayacağı türden konuştum,davrandım,o yüzden başarılı oldum umarım anlatabilmişimdir
 

"ben seni istiyorum.yani senin bana zaman ayırmanı,duygusal atmosferde sohbet etmeni,birlikte gezmeyi,ortak bir şeyler yapmayı,zamanı ve mekanı seninle paylaşmayı arzu ediyorum" bakın bu çok önemli işte,bunu iyi kavramalıyız mizaç olarak yani yapı olarak oturmuş bi kişiliği değiştiremeyiz ama birlikte yaşanacak hayatı,beklentileri düzene sokabilir,değiştirebiliriz.bu cümleyi cemil tokpınar'ın ömür boyu aşk kitabından alıntıladım..evlenecek kızlara hatta çiftlere öneririm,çok güzel bi kitap,sizlere yardımcı olabileceğini düşünüyorum
 

evet başta o beni hep gezmeyi çok seviyor gözüyle bakıyordu.Oturup konuştum ben gezmeyi değil seninle zaman geçirmeyi istiyorum dediğimde surat ifadesi değişiyor hoşuna gidiyor
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…