Yorum yapmak istediğim iki konu var, birincisi gerçekten hissettiklerini çok iyi anladım. Çok şey beklemiyorsun kesinlikle, rahatın battığı falan da yok. Senin nişanlında tuhaflık. Seni sevse de, evlenmek için hazır değil; seninle evlenmeye hazır değil. Seni seviyor ama ne bu adımı, bu cesareti gösterecek kadar büyük bu sevgi; ne de senden ayrılmayı göze alabilecek kadar az. Evlenmek istemekten kastım illa yüzük bakmak ev tutmak dini nikah kıymak değil. Madem sen onun hayatındaki en değerli kişisin, evleneceği insansın; neden seni bu kadar kolay, hiç düşünmeden kırabiliyor? En basit isteklerini beklentilerini bile ite kaka yapıyor, inatlaşma haline getiriyor? Sonunu düşünmeden tehdit edebiliyor? Kaldı ki sen ondan beklentilerinde sonuna kadar haklısın.
Bence bu durumda senin kendini sorgulaman gerek; evlilikten ne bekliyorsun, ne istiyorsun, beklentilerini bu adam karşılayabilecek mi, iyi ki evlendim diyebilecek misin, hayatının erkeği böyle biri mi? Eğer beklentilerinin altında kalıyorsa, ki öyle; senin onun gösteremediği cesareti gösterip ayrılman gerek. Hayata bir kere geliyoruz ve kesinlikle mutsuz olmak için değil... Mutsuz olduğun yerde durma, çok geç olmadan güçlü olup ayrılmalısın. Evlilik sadece sevgiyle emekle olmaz. Bazı şeylerin de aklına, mantığına yatması gerek. Nişanlının davranışları aklına yatmıyor, onun sevgisini sorgulamana neden oluyor ve sen bunu fark edebildiğin, üzerini kapatmadığın, sorgulayabildiğin için bile 'nişanlısının davranışlarıyla mutsuz olan ama ben ayrılamam çok seviyorum o da beni seviyor' zihniyetlerine göre çok şanslısın... Umarım her şey senin için çok iyi olur, beklentilerini karşılayabilecek çok güzel bir evlilik yaşarsın.
ilk paragrafında resmen içimdekileri anlatmışsın, sorunlarımız yüzeysel olarak çiçek almadı değil yani :) ikinci paragrafında ise gerçekten bunları yaptığımı farkettim. yani ona her bakışımda can acıtıcı davranışlarını hatırlıyorum, ama sonra diyorum ya o olmasa... evet kimse dört dörtlük değil ama hayallerimdeki insana o kadar yakın ki (önceden hayallerimdeki insan diyordum ama bazı sorunlardan sonra, en azından o sorunları yaşamayı hayal etmediğim için, hayallerime yakın diyorum) bugün mesela bir olay oldu, aferim dedim içimden. ben kötü şeyler istemiyorum, belkide istediğim şeylerin farkında değil, yavaş yavaş görüyor.. demişsin ya mantığına yatması lazım diye... ben çok düşündüm, herşeyi bir kenara bırakıp bu insanla yaşayabilirmiyim, bu adamın çocuğunu doğurmak istiyormuyum diye... belkide sevgimin yanında bu sorulara evet diyebildiğim için, ayrılmak aklıma gelmiyor...
Yorum yapmak istediğim diğer konu dini nikah konusu. Bu herkesin kendi hayatı diyen bir arkadaş herhalde Türkiye Cumhuriyetinde yaşamıyor ya da kanun, hukuk gibi kavramlardan bihaber. Onun için açıklama ihtiyacı hissettim, özellikle kendisi okursa sevinirim şimdi nickini hatırlayamadım;
Aralarında resmî evlenme akdi olmayan kadın ve erkeğin evlenmenin dini törenini yaptırmış olmaları, Türk Ceza Yasası'nın 237. maddesinin itiraz konusu dördüncü fıkrasında belirtilen suçu oluşturmaktadır. Suçun maddî unsuru, tarafların resmî evlenme akdi olmadan evlenmenin dini törenini yaptırmaları, manevî unsuru ise bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Bu durumda tarafların dini nikâh yaptırmaları değil bunu resmî nikâh akdinden önce yaptırmaları suç sayılmıştır.
Yeterince açık herhalde. Burası bir hukuk devleti, TC'de yaşayanlar için söylüyorum; hukuk kurallarına uygun davranmak ZORUNDAYIZ. Herkesin kendi hayatı değil sonuç itibariyle.
yazdıklarınız doğru, yalnız şöyle birşey var. Dini nikahı sadece imamlar kıymıyor, nikah usullerine bilen aile büyükleri, komşu, eş dost akraba herkes kıyabiliyor. Yazılı bir belgeside yok. Tamamen insanın inancıyla ilgili birşey. Evet burası bir hukuk devleti, birçok yasa ve kural var. Ama dini nikah kimseye söylenmezse kim bilecek, sonuçta delili olmayan bir eylem. sakın yanlış anlamayın ben hiçbirşeyi savunmuyorum, yanlış yada doğru. Şuanda benim nikahım var, ama olmasada yine biz aynı biz olurduk. Şuanda, vicdanım rahat en azından.
Ohoo ben benimkinin yaptıklarını anlatsam oturur benimle birlikte içerler ağlarsın
Benim bizden önceki yaşanmışlıklara saygım sonsuzdur ama tam kör aşıkmış benimki ilk kezde onda güveni yerle bir olmuş. Ben başlarda nefret bile etmesin istiyodum düşün tamamen unutsun diye
Zaman geçtikçe anladı ama yaşadığının saçma sapan bi'şey olduğunu. Sen ona şunu yapmış bana niye yapmıyor diye bakıyosun ben de tamamen hareketleriyle değerlendiriyodum. Benim küçücük hatamda üstüme geliyo kız neler yapmış yine başının üstünde gezdirmiş diye. Tabii bunlar en başlardaydı şimdi nazar değmesin biliyor artık kime değer vermesi gerektiğini.
Biraz dillendirmesen mi acaba çünkü arada ben de yapıyorum "en son çiçeği birinci ayımızda almıştın! Ozamanlar nasıl romantiktin demekki içinde var niye yapmıyosun!" diye aldığım cevap "içimden gelince yaparım ben sen deyince yapasım varsada kaçıyo, ödev gibi geliyo" diyo. O gün bugündür susuyorum
Beklentilerini kısarsan içerlemezsin bukadar insanlar böyle mesela benim de öncemde güvenim kırılmıştı şuan sevgilimi çok sevsemde gözüm kapalı güvenemiyorum sütten ağzım yandı çünkü bu demek değil ki güvenilmeyecek biri, nişanlında böyle olabilir:44: Birde yapıyor ama kardeşim bile gülüyor demişsin, nişanlın yapıyor alıyor da sen aldığını mı küçümsüyorsun hani iyi bir işi var gibisinden... Eğer böyle düşünüyorsan yanlış düşünüyorsun derim :)
evet yani gözüm kapalı güvenemiyorum. şuanda birşey yapmıyor biliyorum ama bazen eski kötü anılar depreşiyor bende, o zaman içim daralıyor... Evet buda resmen körmüş, yani kızın fotosunu falan görünce bile şok geçirdim ben. Demişsin ya benim küçük hatamda üstüme geliyor, kız neler yapmış vs.. Aynen öyle düşünüyorum bende. Ama açıkca söyledim, eğer benimle mutlu bir evlilik istiyorsan aklımda bir soru işareti bırakmamalısın, o kıza daha iyisinimi aldı o kıza bunumu aldı diye düşünmeme izin vermeden elinden gelenin en iyisini yapmalısın dedim. Evet bunu bu şekilde söyledim, tamda içimden geçtiği gibi.. Tut tut nereye kadar. Birşeyi yapar, ben isteidğim için yaptın gibi birşey dediğimde, içimden gelmese kimse zorla birşey yaptıramaz bana der, çocuk gibi işte benim nişanlımda :) kardeşim şu şekilde gülüyor, bu ne ya bunu ben normal arkadaşıma bile almam o senin nişanlın birde güzel işi var diyor... evet nişanlımın aldığını küçük görüyor. o kadar parası varken almadı gibisinden :26:
Bence eskileri kurcalamayın, ona evlenme teklif etmiş, şu olmuş bu olmuş diye size de şunu bunu yapmak zorunda değil.
Sevgilim, eşim temcit pilavı gibi eski sevgilimden bahsedip dursa hiç hoşuma gitmez, çevremde bu tarz şeylerden eşinden soğumuş insanlar da var. Sevgilinizin iyi huylu davrandığını bile söyleyebilirim, zira ben bu tarz yorumlarda hep "sana neee eskilerden" diye şarlamış bir insanım.
Dikkat edin, siz de size güvenilip bir zamanlar anlatılmış şeyleri unutun. O onun geçmişi, siz orada yoktunuz, nokta.
Evlenmeden önceki alışveriş zordur, bizimki de biraz itiş kakışla geçti ama hasar almadan tamamladık. İkinizin de uzlaşmacı olması lazım; yatak odasını ikinizin birden beğenmesi önemli; yoksa dışlandığını, umursanmadığını hisseden erkek de kadın da bu süreçlerde kopabiliyor. İletişiminizi koparmayın, sence nasıl bir yatak odası alalım, nelere bakalım vs diye onu sürece dahil edin. Bir de erkekler bizim kadar hızlı adapte olamıyorlar sürece. (reklama girer mi bilemedim ama o durumu çok başarıyla yansıttığını düşünüyorum, bizim durumumuz aynen şuydu:
Ikea Reklamı 2012 - Reklamya.com - YouTube )
Çiçekti, tek taştı, çok klişe sevgi emareleri bunlar. Sizi sevmeyen ama seviyormuş gibi gösteren bir erkek de pekala bunları yapabilir. Siz nişanlınızın sevgisini showlardan ziyade gündelik detaylarda ararsanız daha sağlıklı olabilir. (Mesela benim eşim sapına kadar suçlu olmadığı sürece çiçek almaz, tek taş vs için "sen kaybedersin ama sen sevmezsin ki" vs der... Ama neyi sevdiysem unutmaz ve her alışverişte "alma yaa" desem bile alır. Şimdi ben çiçek yok, tek taş yok diye saçımı başımı da yolabilirim; adamın bu yaptığını da görebilirim...) Ama öyle ortada bırakmalar pek hoş değil...
Son olarak, ben evlenirken hayatımdaki evli/boşanmış bütün kadınlar bana "en ufak bir şüphen varsa, evlenme; onlar evlendikten sonra daha da büyür" dediler... Siz de düşünün, gerekirse zamanı uzatın, gerekirse hiç müdahale etmeden izleyin.
ben önüne çıkarmak istemedim ki bu güne kadar hep bekledim, en sonunda dolmuşum patladım

eşyalara beraber bakıyoruz, zevklerimiz başlarda hiç uymuyordu ama sonra orta yolu bulduk. ben çok zor beğenen bir insanım. aklımda bir yemek odası vardı, hiçbir yerde görmediğim, şurası şöyle olsa burası böyle olsa diye hayal ettiğim.. en sonunda internette buldum, yaşadığım şehirde araştırdık tek 1 mağazada teşhir ürünü olarak varmış, deli gibi mutlu oldum hemde. ki hem fiyatı çok çok uygundu hemde gerçekten ikimizinde istediği gibi bir takımdı, nişanlım bunu görünce beğenir kesin dedim, gidip gördük ben bayıldım, kayınvalidemde bayıldı resmen. nedense nişanlım tuhaf tuhaf hareketlere girdi, hani çok pahalı birşey beğensem de almak istemiyormu acaba desem, oda değil... illa mücadele edicem ya ben... halbuki kendiside beğendi... sonra ne mi oldu, önce kavga ettik, aradan bi kaç gün geçti, kavgaların üstüne ben tabi birsürü gözyaşı döktüm, en sonunda seninle hangi masada yemek yediğimin önemi yok zaten bende çok beğendim dedi, gittik ve o takımı aldık... evet istediğim oldu ama yine mücadeleyle... zamanı uzatsammı diye düşünürken, bugün damatlık baktık mesela, çocuk gibi hevesli. eve gelince güler yüzünü görsem, seni görsem oh be daha ne isterim diyor. elbette mutlu oluyorum onu böyle görünce... hayırlısı demekten başka birşey bırakmıyorum kendime sanırım..
Kıyamam ya..
Ben nişanlı falan değilim ama bu tarz durumları bende çok yaşadım,bende çok incindim.Ve o hiç anlamadı bile,bir sarılınca her şeyin geçeceğini sandı çoğu zaman.
Benimde kalbim çok yara aldı böyle durumlardan.Ama ayrılığı asla düşünmedim tabi.
Her neyse nişanlı olma durumu ve evliliğe adım atacak olma durumu farklıdır tabi.
Bence ona sağlam bir rest çekmelisin yada ne biliyim bir arkadaşıyla falan konuşsan,o konuşsa anlatsa senin dertlerini.
Şimdiden kalbin bu kadar kırılmışsa evlenince nasıl olacak halin bilemiyorum.
Allah yardımcın olsun
Sağlam bir rest çekeceğim sırada başını öne eğiyor çocuksu çocuksu "ama öpsene niye öpmüyosun" diyor kaynatıyor. kıyamıyorum işte bende... arkadaşları laubali biraz, koca koca adamlar, ben pek sevmiyorum öyle vıc vıc arkadaşlıkları, herkes yerini bilmeli. valla kırıldım ki sorma, evlendikten sonrada böyle giderse çok üzülürüm gibi...

amin canım çok teşekkür ederim güzel dileklerin için..
bende eşimle nişanlıyken düğüne kadar hergün tartışacak bişey buluyorduk evlilik stresi olabilir birde o aralar bi isteksizlik geliyor ama şimdi çok mutluyum
ne güzel, siz ilişkinize sahip çıkıp mutluluğu bırakmamışsınız.. evet aynen isteksizlik var bende, başlarda hevesle yapmak istiyordum birşeyleri, ama defalarca söyletti bana bıkkınlık geldi artık birşey alalımmı hadi şuna bakalımmı falan dediğinde içimden bakmak bile gelmiyor :26:
Arkadasıma yüzde yüz katılıyorum. Sanki benim durumumu yazmış... Bende gecen sene 9. ayda evlendim, iki ay sonra 11. Ayda ayrılmak için mahkemeye başvurdum. Eşim yada daha doğrusu eski eşim nişanlıyken ilk başlarda süper bir insandı. Fakat resmi ve imam nıkahı olduktan sonra git gite küçük sorunlar, dırdırlar, saygısızlıklar vs oldu. Fakat ben hep iyi yönlerini gözümün önüne getirdim. Bu da en büyük yanlışımdı... Bence nişanlın ne kadar sıkıntılı olursa olsun, sana öyle davranmaya HAKKI YOK. Bir kere saygı YOK. Eğer saygı yoksa, bence hıçbirşey yürümez, kendımdan biliyorum. İşin bende başka yönüde vardı... Kendisi hem iktidarsız hemde psikolojik hastaymış. Maalesef ayrı şehirlerde kaldığımızdan daha önce bu ciddi sorunları fark edemedim. Şimdi tabııkı daha net görebiliyorum. Ama zararın nersinden dönersen kardır. Şimdiki aklım olsa nişan yüzüğünü fırlatırdım suratına. Ne ailesine ne kendine hakkımı helal etmiyorum... Hiç bir kadın kötü davranılmayı hak etmiyor.
Çok üzüldüm gerçekten... Ailelerimiz bizleri böyle adamlar yüzünden ziyan olalım diyemi büyütüyor sanki... Nişanlım gerçekten iyi bir insan, ama şu sinirleri olmasa, birde benim kız olduğumu kırılıabilecek olduğumu unutmasa... herşeyden öte o benim idolümdü. ama şuanda bakıyorumda, sokakta bağırmalar, al anahtarını ben gidiyorum demeler... çok can sıkıcı, rezil edici. hazmedemiyorum sanırım. biz aynı şehirdeyiz, o konuda şanslıyım çok zamanımızı beraber geçiriyoruz, zaten böyle olmasını istediğim için erken bir nişan oldu. zamana bıraktım artık. bugün sorup durdu, neyin var neyin var herzamanki gibi değilsin diye... artık içimden birşey gelmiyor ki... durgunum... birşeyim yok dedim, gerçekten birşeyim yok çünkü. sanırım artık normal halim bu olucak... :26: