şuan nişanlıyım tam 2 hafta sonra düğünüm var ama ben şuan cok mutsuzum sebebıde nısanlımın ailesı...hepımız bılırız düğün hazırlıklarını gelıne iç çamasırı nıkah kıyafetı canta ayakkabı vs alınır...ama bunlar bana bırsey alırken kırkkere söylettıırıyolar.artık utanıyoruz...bız kız tarafı olarak uzerımıze dusen herseyı yaptık niaşnlımda mobılyalarımızı aldı gerıye kalanları bıle almaya zorsunuyolar.herseyı nısanlımın uzerıne yıkmaya calısıyolar bı nıkah kıyafetımı bıle almadılar

((almasınlar sorun degıl ama nişanlım hep benı haksız buluyor anlayacagınız cok buyuk kavga ettık aileme laf söyletmem mantıgı var ama ben hakaret etmıyorum kı sadece yapmadıklarını söluyorum...bın turlu hakaret duydum bugun

(((((((( evlenmek ıstemıyorumm napcam ben yaa
ben 2,5 yıllık evliyim.. eşimle evliliğimiz sırasında yaşadığımız sıkıntıların %80'i düğün sırasında ailesinin yaptığı terbiyesizlik- görgüsüzlük hatta bana göre hırsızlık yüzünden oldu. nişan yüzüğüme kadar kendim aldım, gelinliğimi de , düğün salonunu da ben tuttum. düğünde gelen takıları bozdurur öderim dedim.( dayımdan borç almıştım).eşimin ailesi bana 1 bilezik dahi takmadı. istenmeyen gelin değildim, hatta parmakla gösterirlerdi beni, çok severlerdi.. ve biran önce evlenin diyen de kendileriydi. beni soyup soğana çevirdiler. maddi yönden suistimal ettiler. oysaki keşke bana bu kadar maddi zarar yaşatmasalardı..
neler var neler.. derler ya tam benimkisi o misal.. ve bunun başka bir örneği daha olamaz demiştim ki, buldum. gerçek hayattan bir örnek hem de, bir arkadaşımın akrabasının da benim yaşadıklarıma paralel şeyler yaşaması ve akebinde evliliğini bitirmiş olması sebebiyle ben irkildim.
eşim, ben sana düğün yapmayalım, nikahtan gidelim dedim sen kabul etmedin diye sıyrıldı işin içinden. nişan da ben takı filan beklemedim. ne nişan alışverişi ne bohça hiç bişey görmedim. eşimler 5 kardeş, ve o kadar iç içelerki, o kadar birbirlerine bağlılar.. ama maddi yönden kimin eli kimin cebinde belli değil. büyük görümcem bana bizden birşey bekleme, diğer erkek kardeşimiz düğününü kendi yaptı, bizi karıştırmadı. siz ikiniz çalışıyorsunuz, gözünüzün önüne bakın, bizden birşey beklemeyin dedi.. kendisini dobra olarak nitelendiren bu şahıs; troit hastası olduğundan ve gerçekleri saklamayıp, iki yüzlülükten nefret ettiğinden herşeyi açık açık söylermiş! bu tanımı eşim ve diğer ablaları yaptı.
dobralık ile ukalalığı hatta terbiyesizliği karıştıran bu şahıslara ben çok güzel cevabı verdim. şimdi hayatımın hiç bir yerinde değiller. ve eşim eğer bundan böyle babam,, ablam derse.. bana karım demeyecek!. düğün sırasında yaşadıklarım hiç içimden çıkmıyor. o zamanlar tepkisiz kalmam, gerçekten herşeye iyi niyetli yaklaşmaya çalışmam, hiç birşey de gözümün olmamasına şuan hayretler içinde pişmanlıkla bakıyorum.
isteyen, aldıran, acımayan kıymete biner bunu unutma. ne erkekler var ki, ellerini taşın altına koyup, sorumluluk alıp eşi üzülmesin hevesi kaçmasın diye mücadele veren.
ben istemedim ve herşeyi kendim yaptığım için, eşim ne kadar zor şeyler yaşadığımın farkında değil. herşeyi üstüme yıktı. ablalarının ve abisinin dolduruşuna gelerek.
şimdi düğün kelimesi bile duysam ürperiyor vücüdum. ağlamaklı oluyorum. düğünlerden nefret ediyorum. çünkü benim düğünüm tam bir tramva yaşattı bana.
aile terapistinin dediğine göre aradan 20 yıl da geçse, bayanlar düğünde yaşanılan olumsuz durumları unutmuyor ve zaman zaman ailede kavga sebebi oluyor bu demişti. danışanlarının büyük bir kısmı düğün zamanında yaşanılan olumsuz durumları affedemediği için bunu bir şekilde başka bir olayla da olsa dışarı vurabiliyorlarmış.
affedemeyeceğin, istemediğin şeyleri sana yapmalarına izin verme.. net ol. terbiyesizlik yaparlarsa, bunu güzel bir dille söyle ( kinayeli olmadan). lafı dolaştırma, mesela nişan kıyafeti mi alınması gerekiyor. ara eşini eğer sen konuşmazsan ben arar söylerim de ve ara. nişan kıyafeti alınması gerekiyor, bir program yapalım zaman belirleyelim ve gidelim de.. iyi gelin olmaya çalışma, kötü niyet de gösterme, sadece sana zarar vermelerine engel ol. biz birşey yapamayız derlerse de, o zaman mesafeni koy.
benim mesafem onlarla bir daha hiç mi hiç görüşmemek .yani demek istediğim ben çok biriktirdim.. bebeğim doğduktan sonra da herşeyi döktüm.. tüm içimde kalanları.. tüm terbiyesizliklerini hem de bütün sulalelerinin önünde.. herkes duydu.. rezil ettim. pişman değilim. geç kalmışım ve içimde çok biriktirmişim. ( bu arada olay sadece düğünde yaşattıkları değildi. kaynım benim 35.000 tl'mi çarpmıştı: eşimle ortak aldıkları evin tapusu kaynımın üzerineydi, evin yarı parasını verip biz alacaktık. eve hipotek koydurmuş, bize bunu söylemedi ve evi zaten alacaksınız, siz şimdi bana 35.000'i verin arabayı satınca geri kalanını verirsiniz demişti.. ben evin hipotekli olduğunu duyunca ve bunu da bizim kaldırmamız gerektiğini söyleyince hepsi.. ben dişimi gösterdim. paramı da bu sayede geri alabildim. eşimin amcasının sayesinde. allah ondan razı olsun)