Daha sabah konu açtım burda sözleniyorum diye üstüne şimdi açıcağım konudan çok çok utanıyorum. Ama kimseye anlatamadım birileriyle konuşmazsam çatlıcam.
Dediğim gibi sözleniyorum beş yıllık erkek arkadaşımla. Ama o hala öğrenci seneye biticek okulu,askerlik falan da var. Annem hiç sıcak bakmasa da bin bir ısrar kabul ettirdim. Sevgilimi gerçekten çok seviyorum,kendimi bildim bileli o var gibi hissediyorum hiç durupta acaba diye düşünmedim açıkcası.
Ama bugün bişey oldu. İşim nedeniyle tanıştığımız bi doktor bey vardı. Bi kaç kere aynı ortamda çalıştık. Gerçekten çok efendi,çok çok düzgün bi insandı. Asla kötü gözle bakmadım Allah biliyor hatta bi yaş küçük kız kardeşim var. Dedim keşke bi fırsat bulsam da ikisini tanıştırsam diye düşündüm. Neyse geçen hafta itibariyle işimiz bitti bir daha görüşmicektik yani. Az önce uzun bi mesaj atmış. İşte bi haftadır seni düşünüyorum,bi şans ver bize temalı. Tabi çok şaşırdım ama teşekkür edip,bir aya sözleniceğimi söyledim. Oda bir sürü özür diledi bitti konuşma. Konuşma bitti de içimdeki bu garip his neden geçmiyor bi türlü. Niye bu kadar etkiledim anlam veremiyorum. Mesleğinden ötürü desem sürekli doktorlarla iç içeyim zaten öyleleri var ki nefret ettim asla öyle bişey değil. Annem sağolsun erkek arkadaşımı çok onaylamadığı için bugüne kadar çok çok kişi getirdi karşıma hiç birinde böyle bişey hissetmedim. Niye şimdi acaba ilerde pişman olur muyum diye düşünüyorum ve bunu düşünürken niye çok utanıyorum. Çok kötü hissediyorum kendimi. Söz için acele mi ediyorum acaba
Not: Yanlış anlayan arkadaşlar olmuş galiba doktoru bi süre sonra engelledim zaten. Ben burda doktora şans veriyim mi diye sormuyorum. Yani asla ondan ayrılıyım ona gidiyim diye bi şey söz konusu olamaz. Sadece söz arifesi ister istemez böyle düşüncelere girdiğimi fark etmek beni çok üzdü
Hepimiz bazen zaman yetersizliği,mekan uygunsuzluğu gibi nedenlerle üstünkörü okuyup,konuyu tam anlayamadan yazmış olabiliyoruz. Bunlar istisnai durumlar. Ama öyle bir genel durum da var ki,okuduğumuzu düz mantıkla algılıyoruz,yani hissiyat ve dikkatle okumuyoruz., üzerinde bir kaç dakika bile düşünmüyoruz. Ve afaki yorumlar yapabiliyoruz...Yukarıdaki yazı tam da buna örnek olacak türden.
Konuda kesin olan şu var ki; bu arkadaş sadakatsizlik ya da aldatma eyleminde bulunmamış. Yani erdem'li davranmış ki olması gereken budur.Ancak yazıda öyle nüanslar var ki konu sahibinin duygularından tam emin olmadığına, emin olduğunu sansa bile sapmalara yatkın açıklar olduğuna bariz vurgu yapıyor. Evliliği konusunda söz kesimine karar dışında henüz resmi hiç bir adım atılmamış. Aseliko konuya NİYE BÖYLE OLDU ŞİMDİ YA! diye başlıyor. Yani onu şaşkın çeviren bir duygu karmaşası var. Söz üzeri böyle bir konu açmaktan "çok utanıyorum" diyor, bu bilinç altında hislerinin alt üst olduğuna bunun da yanlış değerlendirilmeye çok müsait bir durum olduğuna dair düşüncesini belirtiyor.
Dr.'un mesajı ile yaşadığı duygu durumunu biri/leri ile paylaşmazsa çatlayacağına değiniyor bu da o mesajdan çok etkilendiğini ve kendi iç dünyasında çıkmaza girdiğini gösteriyor. Sözleneceği kişilerin eksilerini dile getirdikten sonra bunların bilincindeyim ama anneme zorla kabul ettirdim diyor; bu noktada acaba doğru mu yaptım? gizli iç sorgulaması var.... Dr'un mesajına ret cevabı vermesine rağmen içindeki garip his bir türlü geçmiyor, çünkü kafasındaki soru işaretleri daha çok dank ediyor. Annesininkarşısına getirdiği damat adaylarının hiç birinde hissetmediği hisleri DR'un mesajından hissettiğini fark ediyor ve acaba ileride pişman olur muyum? diye düşünüyor. Ve kendini çok kötü hissediyor. Söz için acele ettiğini dahi sorguluyor. Oysa söz için annesini ikna etmeye yoğun çabaları olmuş.
Bu şekliyle konuya değişik yorumlar gelince dönüp düzeltme yapmış ve açıklamada bulunmuş;çevrenin tepkisini önemsiyor, hatta kanımca kötü örnek olmak istemiyor. Bu da güzel bir düşünce ana göre.
Bunlar bir evliliğin temeli esnasında çok önemli faktörler. İnsanlar duyguları, düşünceleri nedeniyle (eyleme dökülmedikçe) yargılanamazlar. Ama ileriki olası eylemlere dair önemli ip uçları verirler. Her şeye rağmen konu sahibini suçlamak, eleştirmek mümkün değil. O sadece yaşadığı duygu karmaşasını anlatmış. Güzel bir hareket de yapmış, sevdiği (veya sevdiğini sandığı kişiye) sadık kalmak adına mesaj sahibini engellemiş. Burada gerçek olan bir şey var;Aseliko'nun eni konu kafası karışmış. Bu evlilik kararı aşamasında sakıncalı ve dikkate alınması gerekn bir durum.
Kadın ya da erkek olması fark etmez, günümüzde evliliklerde o kadar çok aldatma olayı görüyoruz ki artık neredeyse Allah korusun kanıksayacak ve onaylayacak hale geleceğiz. Bence o aldatma olaylarının temelinde evlenirken tam emin olamama, gözü kara davranma durumlarının etkisi büyük.
Aseliko gerçekten erdem göstermiş,kendisini taktir ettim, zerre kınamadım.En azından Aseliko şimdi çok dürüst davranmış. Şuna da inanıyorum ki;Aseliko ve onun gibiler sevmediği biriyle evlense bile aldatmayan ama kendi içinde fırtınalar yaşayan, kimseye fark ettirmeden hayata küsen ve mutluluk rolü yaparak yaşayan kişiler. Bu ne kadar gerekli?bunu o yaşamın sahipleri bilebilir ancak.
Seni taktir ettim Aseliko. Nacizane tavsiyem duygu,düşünce ve evlilikten beklentilerini biraz daha ölçüp ,tarttıktan sonra karar vermen. Mutluluk seninle olsun.