çocuğun ve annenin sağlığının tehdit altında olduğu durumlar dışında - herşey normal ise doğal doğum yapılmasından yanayım.. sezeryanın bir doğum şekli olduğunu düşünmüyorum. zorunlu hallerde başvurulması gereken bir ameliyattır bence. estetiğe önem veren bazı arkadaşlarında yazılarını okudum, genital bölgeye yapılan kesi ile sezeryanda-ameliyatta bebeğin başını çıkarmak için yapılan kesik kaç cm? kıyaslamasını siz yapın! üstelik biraz kilo alınca göbek dikişlerin üzerinden sarkıyor. estetiği geçtim, bebeğin sağlıklı olarak gelişimini tamamlayıp, kendisinin hazır olduğu vakitte, dünyaya mücadele ile gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Ve bunu anne ile birlikte gerçekleştirdiği için bebekle annenin ilk ekip çalışması olarak görüyorum. ilerleyen yaşamlarında da mücadeleci insanlar olacağına inanıyorum. bir yerde denk gelmiştim, ama tam olarak nerde olduğunu hatırlamıyorum ama şu bilgiyi sizinle paylaşmak istedim: sezeryanla dünyaya gelen çocukların normal doğanlara göre daha fazla intihar eğiliminde olduklarını duymuştum. çünkü mücadele etmeyi bilmeden dünyaya geliyorlar.. eğer mecbur değilseniz normal doğum öneririm. her iki durum içinde en önemli şey MORAL! Moralinizi yüksek tutun ve herşeyin yolunda gideceğine inanın!! Bunu kendinize de sık sık tekrarlayın! Düşündüğünüz gibi olacaktır. Doğum yapacak arkadaşlara sağlıklı doğumlar dilerim. Her iki durumda da ağrınız sancınız bir süre olacaktır. Yeter ki moraliniz yüksek olsun, hepsini atlatırsınız!
Merhaba arkadaşlar,
21 sayfayı okudum ve yazmadan edemeyeceğim.
Yıllarca yurtdışında yaşamış bir insan olarak sezeryanın botoks gibi görünmesi garip geliyor. Benim de buradaki arkadaşlarım sezeryan oldu... Bedensel ve psikolojik problemlerden dolayı.
Biraz doktorların tavrı, biraz çevremizdeki öcüleştirilmiş doğum öyküleri buna neden oluyor.
Bir de genital bölge deformasyonu var, bu olabilir... Ama herkeste de korkunç bir boyutta olmuyor. Egzersizler veya estetik bir müdahale ile düzelebilir.Karın şekline vucuda da bakarsak:
Kaç kilo olursanız olun egzersiz yapmazsanız vucut deformasyonu vardır. Burada da normal doğum 1-0 önde. Normal doğumda 1 ay sonra spora başlayabilirken sezeryanda bu 3-6 ay arası.
Affınıza sığınarak birşey daha eklemek isterim. Doğum sancısını abartarak anlatan kadınların neredeyse yarısı da abartıyor ve de duygu sömürüsü yapıyor. erkeklerin askerlik anısı gibi bir modda 'Bakın ben ne fedakardım, neler çektim' mealinde kullanılıyor. (Burada herkes üstüne alınmasın ama buna resmen şahit oldum. Bir arkadaşım eşi yanına gelince çığlıklar atarken eşi gidince normaldi :lepi:)
Tab, kültürümüzün etkisi de tartışılmaz... Hamile kadını batıl inançlarla (saç kestirme, aşerdiğini yemezsen bebeğin lekeli doğar) paranoyak edip, üstüne spordan egzersizden uzak tutmak... Bir de kahraman edası ile kahvesini höpürdetip nasıl zor doğum yaptığını anlatmak... Normal olarak da anne korkar.
Bir de hamilelik merkezlerine hala ilgi az.
Tabi ki gerekli olduğu durumlarda sezeryan olmalı ama en doğrusu normal doğumdur.
çocuğun ve annenin sağlığının tehdit altında olduğu durumlar dışında - herşey normal ise doğal doğum yapılmasından yanayım.. sezeryanın bir doğum şekli olduğunu düşünmüyorum. zorunlu hallerde başvurulması gereken bir ameliyattır bence. estetiğe önem veren bazı arkadaşlarında yazılarını okudum, genital bölgeye yapılan kesi ile sezeryanda-ameliyatta bebeğin başını çıkarmak için yapılan kesik kaç cm? kıyaslamasını siz yapın! üstelik biraz kilo alınca göbek dikişlerin üzerinden sarkıyor. estetiği geçtim, bebeğin sağlıklı olarak gelişimini tamamlayıp, kendisinin hazır olduğu vakitte, dünyaya mücadele ile gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Ve bunu anne ile birlikte gerçekleştirdiği için bebekle annenin ilk ekip çalışması olarak görüyorum. ilerleyen yaşamlarında da mücadeleci insanlar olacağına inanıyorum. bir yerde denk gelmiştim, ama tam olarak nerde olduğunu hatırlamıyorum ama şu bilgiyi sizinle paylaşmak istedim: sezeryanla dünyaya gelen çocukların normal doğanlara göre daha fazla intihar eğiliminde olduklarını duymuştum. çünkü mücadele etmeyi bilmeden dünyaya geliyorlar.. eğer mecbur değilseniz normal doğum öneririm. her iki durum içinde en önemli şey MORAL! Moralinizi yüksek tutun ve herşeyin yolunda gideceğine inanın!! Bunu kendinize de sık sık tekrarlayın! Düşündüğünüz gibi olacaktır. Doğum yapacak arkadaşlara sağlıklı doğumlar dilerim. Her iki durumda da ağrınız sancınız bir süre olacaktır. Yeter ki moraliniz yüksek olsun, hepsini atlatırsınız!
herkes merhaba,
ben de şu an 9 aylık hamileyim ve 15 gün sonra szeyna ile doğum yapacağım. bebeğim kilolu ve normal doğum tarihini beklersem 4 kilo üzerine çıkacak. Bu sebeple doktorum sezeryan doğumu öneriyor. ama böyle olmasaydı da zaten sezeryan doğum tercih edecektim. heşeyden önce bu bence zaten tercih meselesi. hangisi iyi yada kötü diye bir değerlendirme olamaz. çok iyi normal doğum hikayeleri olduğu gibi çok kötü normal doğum hikayeleri de var. Aynı şey sezeryan doğum için de geçerli. her kesin doğum hikayesi farklı.
beni sezeryan doğum yapmaya iten düşüncelerin başında gelen: maalesef ülkemizde normal doğum adı altında yaptırılan doğumların pek normal olmadığına inanmış olmam. yurtdışında yaşayan kuzenlerim ve arkadaşlarımın hikayelerini dinleyince anlıyorumki türkiyedeki doğumlar normal değil müdahaleli yani suni sancılı, kesili, vakumlu, forsepsli
anneyi, bebeği ve doğumu normal akışına bırakmıyorlar. yurtdışında herkes normal doğum yapıyor çünkü en önemli faktör devlet sezeryan doğumu ödemiyor. ve kendi imkanların ile yapmaya çalışırsan bu çok pahalı. biz türkiyede her ay ultrasona girerken ingilterede devlet sadece 1 kez sezeryan ücreti karşılıyor. onun dışında da sizi zaen doktor değil ebeler kontrol ediyor. doğum yapacak her kadının ebesi oluyor. yani türkiyedeki eski sistem. annelerimizin doğurduğu gibi.
burada herkes kendi tecrübelerini paylaşıyor hiçbirimiz bilim adamı değiliz. o yüzden bence herkes içinden gelen sese kulak versin. sonuçta hangi şekilde olursa olsun bebeklerimizi kucağımıza aldığımızda çektiğimiz her acıyı unutacağız.
herkese kolay ve hayırlı doğumlar dilerim