İyi akşamlar hanımlar,
Bugün canımı sıkan bir olaydan bahsetmek istiyorum size...
Uzun zamandır görüşmediğim arkadaşlarımla bugün buluştuk. Hepimiz yaşıtız.(21) Biri evli, bebekli adı Ayşe olsun, biri de liseden sonra okumadı mağazada çalışıyor onun da adı Fatma olsun. Hasret giderdik, her şey iyi giderken, konu KPSS için dershaneye yazılmama geldi. Diyaloğu kelimesi kelimesine hatırlamasam da şu şekilde:
Fatma: Seni en son gördüğümde test çözüyordun (ygs'yi kast ediyor) yine mi test çözeceksin ehehehe
Ben: Hayat şartları, valla çözmek zorundayım
Fatma: Ee şimdi öğretmen mi oluyorsun
Ben: Evet atanabilirsem inşallah
Fatma: O kadar öğretmen açıkta ama (??)
Ben: Benim branşımın ataması diğerlerine göre biraz daha iyi şükür, atanamayanların çoğunun branşı birbirinden farklı hepimiz aynı dersin öğretmeni değiliz (ciddi ciddi çocuğa anlatır gibi anlatıyorum)
Fatma: O kadar öğretmen neden atanamadı o zaman, kaç bin kişi var sen nasıl atanacaksın (açıklamamı beğenmedi galiba)
Ayşe: Tutsak başaracak inşallah, ben ona güveniyorum tamam uzatmayalım
Deyip konuyu değiştirdi.
O an sessiz kaldım, laf söylemediğim için pişmanım. Ama nasıl canım sıkıldı bilseniz, normalde çat diye lafı yerleştiren ben o an çocuğa anlatır gibi anlattım tek tek.
Moralim motivem sıfıra düştü. Tamam atanamayabilirim ben bu ihtimali, emeklerimi çöpe atma ihtimalini göze aldım. Şimdi dersin başına oturasım gelmiyor....Sürekli kulağımda o sözü çınlıyor ''o kadar öğretmen açıkta ama''
Kötü niyetli mi söyledi bilmiyorum, ama söylenmez ki bu...Normalde her lafa alınmam, güler geçerim ama bu hassas noktam çok mutsuz oldum..Nasıl tavır takınmalıyım?
Neyse başınızı ağrıttım yine hanımlar hakkınızı helal edin
Bugün canımı sıkan bir olaydan bahsetmek istiyorum size...
Uzun zamandır görüşmediğim arkadaşlarımla bugün buluştuk. Hepimiz yaşıtız.(21) Biri evli, bebekli adı Ayşe olsun, biri de liseden sonra okumadı mağazada çalışıyor onun da adı Fatma olsun. Hasret giderdik, her şey iyi giderken, konu KPSS için dershaneye yazılmama geldi. Diyaloğu kelimesi kelimesine hatırlamasam da şu şekilde:
Fatma: Seni en son gördüğümde test çözüyordun (ygs'yi kast ediyor) yine mi test çözeceksin ehehehe
Ben: Hayat şartları, valla çözmek zorundayım
Fatma: Ee şimdi öğretmen mi oluyorsun
Ben: Evet atanabilirsem inşallah
Fatma: O kadar öğretmen açıkta ama (??)
Ben: Benim branşımın ataması diğerlerine göre biraz daha iyi şükür, atanamayanların çoğunun branşı birbirinden farklı hepimiz aynı dersin öğretmeni değiliz (ciddi ciddi çocuğa anlatır gibi anlatıyorum)
Fatma: O kadar öğretmen neden atanamadı o zaman, kaç bin kişi var sen nasıl atanacaksın (açıklamamı beğenmedi galiba)
Ayşe: Tutsak başaracak inşallah, ben ona güveniyorum tamam uzatmayalım
Deyip konuyu değiştirdi.
O an sessiz kaldım, laf söylemediğim için pişmanım. Ama nasıl canım sıkıldı bilseniz, normalde çat diye lafı yerleştiren ben o an çocuğa anlatır gibi anlattım tek tek.
Moralim motivem sıfıra düştü. Tamam atanamayabilirim ben bu ihtimali, emeklerimi çöpe atma ihtimalini göze aldım. Şimdi dersin başına oturasım gelmiyor....Sürekli kulağımda o sözü çınlıyor ''o kadar öğretmen açıkta ama''
Kötü niyetli mi söyledi bilmiyorum, ama söylenmez ki bu...Normalde her lafa alınmam, güler geçerim ama bu hassas noktam çok mutsuz oldum..Nasıl tavır takınmalıyım?
Neyse başınızı ağrıttım yine hanımlar hakkınızı helal edin