Durumuna çok üzüldüm canım..bunları yaşamış biri olarak o günleri hatırladım..tarifi yoktur o acının.. o kişi ölse bu kadar yakmazdı belki de canımızı..her gün bu düşünceyle yaşıyordum..insan anılarını bile düşünemiyor,o kadar zamanı nasıl unuttu demekten..en kötüsü de biz böyle acı çekerken onların başkasıyla oldugunu bilmek..o yaralar..uykusuz geceler..ölü gibi yaşamak..unutuluyor bunlar geçiyor,sabret canım..bir erkek arkadaşıma sormuştum erkekler nasıl böyle bir şey yapar biz böyle üzülürken onlar nasıl başkasıyla olabilir diye..o da dedi ki erkeklerin o kişi ile beraber olması için sevmesi gerekmiyor,ayrıldığı kişinin acısını yaşamamak için çıkıyor da olabilir dedi..peki bu şekilde unutmak olur mu dedim seviyorsa istediği kadar başkasıyla çıksın unutamaz acı çeker,özler o kişiye döner dedi..ve gerçekten de öyle oldu canım..10 gün sonra döndü sevdiğini söyleyerek..ama artık çok geçti..hani iclal aydının bir şiiri var;"
Birgün beni nasıl paslı bir makasla
Nasıl derinden budayıp gittiğini farkettim
Yeni bir filiz veremeyecek kadar derindi kesip attıkların
Sensizlikle oluşmuş hastalğıma senin bile çare olamayacağına
Benim için çok gecikildiğini anladım… "
tıpkı ordaki gibi
"Sensizlikle oluşmuş hastalğıma senin bile çare olamayacağına
Benim için çok gecikildiğini anladım"