Oğlumla aramızda bir duvar...

Evet bizimki de emme dışında temas istemedi( kucağa alıp gezdirme hariç), emme bitince birsüre hiç yanaşmadı, zamanla arttı temas.
Son birkaç hafta zor geçti, öfkesi vs, biraz da ondan doldum.
Gecici bir durumdur uzerine gitme kendi haline bırak.
Cocuklar degisik benim oglum kinci mesela bir sey olur sogur hassas bir cocuk.
Belki senin oglunda oyledir.
Degisecek bu durum bence olmadi destek al sende kafana takma bence.
 
yazdiniz mi bilmiyorum ama neden ayrısınız?
İşte geçen süreden bahsetmiştim.
Kuzeninizin eşi kızıyla ilgileniyordur ama çocuk o işteyken bir tür kaygıya kapılıyor belki de.
Ben de dışardan baktığım zaman ilgili bir anneyim, ücretsiz izne ayrıldım, evde de iş güç demedim çocukla ilgilendim.
Ama bayıla bayıla değil, birsüre sonra sıkıla sıkıla.
Kurulması gereken o derin bağı kuramadık sanırım.
Kopuk kopuk bazı sorunları fark ediyorum ama toplayıp sorunumuz şu diyemiyorum.
Kuzeninizin kızının da bir tür kaygısı var ağladığında göre.
 
TV tablet önerdi derken?

4.5 yas aslında epey toparlaması beklenen bir yas.
Siz anne baba olarak tutturunca ne yapıyorsunuz mesela?
İlk konuda dokunma olayından bahsettiniz ama şimdi Baska konulara geciş yaptınız
Benim bir arkadasımın çocugu da böyle tutturan ve de uyumsuz bir kız (sizinkinebuyumsuz demiyorum arkadasımın ki uyumsuz) benim arkadasım tutarsız bir anne oldugu için çocuk böyle. Hep aynı yanıtı alıyor ama kendini düzeltemiyor
Çok uyumsuz, çocuklu ortamda en uyumsuz bizimki.
Tutturunca güzel güzel açıklıyoruz, sonra da deliriyoruz açıkçası, lafımızdan dönmüyoruz ama.
Döneceksek de ki çok nadir, kılıfına uyduruyoruz bir şekilde.
Elinde kalem bekliyor, kırtasiyeden boyama için çıktı alacakmışız.
Dünden beri ve daha önceki haftalarda da yasak olduğunu anlattık.
Dinleyip hiç duymamış gibi hadi gidelim diyor elinde kalemler.
Alternatiflere kapalı.
Başka oyun kurarak ilgisini çekemiyorum.
Birazdan muhtemelen yarım saat-1 saat sürecek olan ağlama başlayacak.

Psikolog her şeyi okula göndermeyişimize bağladı, bütün gün sıkılıyordur tablet-telefona izin verin artık dedi.
2.seansa gitmedik.
 
Emmenin de bitmesiyle ayrişma döneminde sizden fazlasiyla ayrişmasi sizin işinize geldi de (yargilamak için demiyorum, hepimiz nefes almak isteriz) oglunuzda demekki annem ben ondan uzak durunca daha mutlu algisi mi olustu acaba? Ben de normal gelisim seyreden bir bebegin anneden bu denli uzak durmasini mantikli bulamadım. Bir de annenin duygusal yoklugu diye bir kitap var (belki de okumussunuzdur) orada kendi annemizi ve kendi kisiligimizi de analiz etme imkani sunuyor. Belki okumadiysaniz aklinizda bulunsun.
 
Çok uyumsuz, çocuklu ortamda en uyumsuz bizimki.
Tutturunca güzel güzel açıklıyoruz, sonra da deliriyoruz açıkçası, lafımızdan dönmüyoruz ama.
Döneceksek de ki çok nadir, kılıfına uyduruyoruz bir şekilde.
Elinde kalem bekliyor, kırtasiyeden boyama için çıktı alacakmışız.
Dünden beri ve daha önceki haftalarda da yasak olduğunu anlattık.
Dinleyip hiç duymamış gibi hadi gidelim diyor elinde kalemler.
Alternatiflere kapalı.
Başka oyun kurarak ilgisini çekemiyorum.
Birazdan muhtemelen yarım saat-1 saat sürecek olan ağlama başlayacak.

Psikolog her şeyi okula göndermeyişimize bağladı, bütün gün sıkılıyordur tablet-telefona izin verin artık dedi.
2.seansa gitmedik.
Değişikmiş, ben de devam etmezdim ona.
Ama sanırım ben olsam markete gider gibi çıkıp kırtasiyenin gerçekten kapalı olduğunu da gösterirdim yakınsa tabi. Alternatif sunma falan muhakkak yapmışsındır ama çıktı alamıyoruz biz çizelim sen boya gibi teklifleri de mi kabul etmiyor?
 
Anlattığın kadarıyla annenin verdiği cevaplarda bişey yok çok mu dır dır ediyor bunumu demek istedin.
Annenin seni önemsemediğini düşünüyorsun 🙁
Yoo, dırdır etse de dinlemiyorum zaten.
kötü bir anne de degil üstelik. Eşini-ailesini sever , şiddet huyu yoktur...
ama bu bildiğin klasik anne :)
İşte ben de onu demek istiyorum. Belki konu sahibi de kendini sorguladığında kendini herkes gibi klasik bir anne görüyordur, bir aşırılık dikkatini çekmez,duzeltebilecegi bir şey bulamaz.
Ama elbette vardır ki çocukla arasında duvar var..
Bir sürü şey olabilir...üstte bir yerlerde konu sahibi sabredip sabredip en son patladığını yazmış. Bu küçük bir olay değil ki. Annem de sabredip sabredip bagirirdi (milleti annesi süpürge sapiylla döverdi, çocuklari çoktan unutmus olmalı kİ,hala annesine kul köle. Benim annem yılda iki üç kere sinirine hakim olamayıp 'biktim sizden! Öleyim de kurtulun' falan derdi, ablamda da bende de travma etkisi yarattı resmen) yani acikcasi ben annemin sevgisine inanmıyordum, çünkü 90 gün 'canim çocuğum,sizi verene sukurler olsun, güzel yavrum' diyor, 91. Gün 'biktim sizden,lanet olsun, öleyim de kurtulayım' diyor, 92. Gün hala yanına gelmis,sevgisini dile getirmeye çalışıyor.
Elbette, klasik bir Türk annesi davranışı (ki bence türk annelerinin büyük bir kısmı birey yetiştirmede başarısız ve sadece üreyen - sonrasında kişiliğine katkıda bulunmak yerine kendisine bağımlı çocuklar yetiştirmekle gurur duyan bir kesimde) .
Ama ne kadar klasik bir davranış olsa da , bana samimiyetsiz gelirdi. Daha 4 yaşındayken de samimiyetsiz gelirdi, 29 yaşımda, hala samimiyetsiz geliyor. Hayatımdaki insan da mesela, aylarca benimle çok iyiyken, canı sıkkın olduğu bir gün bana kendimi değersiz hissettirecek bir şey söylerse 'ah,canı sıkkın herhalde' diyemiyorum, içimde ölçüp tartıp ,kısa bir süre sonra kendimi hazır hissedip terkediyorum.
Annemi de defalarca kendi içimde terketttim, ama annem olduğu için bir sekilde hayatında kalmaya devam ettim...
 
Okula başlıyor yarın, iyi geleceğini düşünüyorum birçok yönden.
Hiperkativite olduğunu sanmıyorum, onlardaki gibi tehlikeli hareketler yok, duramıyor sadece.
Oturup yemek yiyemiyor, biraz sandalyenin yanında zıplayıp kayboluyor ortadan, normal mi bilmiyorum gördüğüm çocuklarda bu kadar hareket isteği olan yok.

Bebekken sakinleştiremezdim, 2 yaş dönemi zaten hep ağlamalı geçi, 3-4 arası biraz duruldu derken şu an 2 yaştan daha kötü bile diyebilirim.
Artık ben de sakin kalamıyorum.
Sabredip sabredip patlıyorum.
Çok mu şey bekliyorum diye de düşünüyorum ama 2 yaş bebesi gibi tutturaması ve makul açıklamalardan tatmin olmaması, aklındaki çözülmeden başka bir şeyle ilgilenmeyi reddetmesi vs... baş edemiyorum bu durumla.

Uzman temas konusuna hiç değinmedi, öfkesi için de telefon ve tablet önerdi 😊
Okula biraz devam etsin, erteledim bir müddet.

Aa gittiniz mi
Telefon ve tablet mi önerdi anlayamadim
Nasıl yani
Öfkelenince ekran mı verin dedi

Okul gercekten cok sey katiyor, kurallar, düzen, sosyallesme, farkli bir ortam vs
İyi yapmissiniz
Kendinizi de suclamayin, elbette kizacagiz da yani, ben bagirmadan hicc patlamadan, hic bunalmadan cocuk buyuttum diyen yalan soyluyordur bence
Cunku her turlu iliskide her cesit duygu yasaniyor
 
Evet değişiyor gittikçe, yani çok hoşlanmasa da sarılalım dediğimizde eskisine göre daha çok geliyor.
Birlikte uyursak yatağın en ucuna gitmiyor, sadece arkasını dönüyor, bazen sarılıp dönüyor.
Hep çok iletişim halindeydik, faydası oldu ama zamanında uzman desteğine başvursam bu ve başka sorunları kolayca çözermişim gibi hissediyorum, buna hayıflanıyorum.
Azıcık bilgimle kendim uğraştım durdum yol gösterilmesine muhtaçken.
Anladigim siz kendinizde mesafelisiniz. Sadece cocuk degil. Benim oğlum 1 yasindan itibaren kendisine hic dokundurmaz ve yaklastirmazdi.( yandı ve hastanede yatis surecinde surekli derisi soyuldu her gün) Biri ona adini dahi sorsa bağırır yere yatıp ağlardı. Dokunmaya ciddi tepkisi olurdu. Ben azda olsa dokunabilirdim. Ben yontem olarak farketmedigi anlarda ona sarıldım TV izlerken yanına oturmusken eline dokundum. Sabah uyandığında yaninda hergun sırtını oldum. Elini tutup sabah sohbeti ettik yarim saat. Meyve bile yiyorsa yanimda elimle saçını okşadım. Temasi farketmedigi anlarda yapmaya çalıştım. Suan 5 yaşında. Temasi seviyor. 4 yaşında açıldı başka insanlarla sohbete ve yanına gitmeye. Simdi gayet güzel ama bazen yatarken babaya temas ettirmiyo kendine onada şükür. Farketmemis olabilirsiniz ama sizde sevmediginiz icin aktarmış olabilirsiniz ona bu aliskanligi. Benim fikrim bu yönde. Psikologa gidin bencede içini, rahat eder. Ben öfke davranışları icin gitmiştim. Baya etkili oldu. Yani yaptığım.kendimi düzeltmekti. oğlum ben kendi davranislarimi duzeltince oda otomatik olarak istenilen davranislari yapmaya başladı. Anladimki biz farketmeden o davranışlara yönlendiriyoruz
 
Dramsız disiplin, pozitif disiplin kitaplarını okumanızı öneriyorum günlük hayatta. Zorlanıyorum demişsiniz ya ona istinaden.

Onun dışında güvenli bağlanma ile ilgili bir sorun var sanırım ama üzülmeyin bu onarılabilen bir şey. Attachement parenting takip etmenizi öneririm, güvenli bağlanma ile ilgili çok güzel ipuçları var sitede. Hem de konuyla ilgili okumalar yapmalısınız bir uzmana görünmeye devam ederken.
Bağlanma sorunu diye düşünüyorum ben de, fiziksel olarak ne kadar verirsem vereyim zihinsel olarak kendimi çocuğa veremedim sanırım.
Görüşüme uygun psikolog bulmam lazım.

Sayfa ve kitap önerisi için teşekkürler, inceleyeceğim.
 
Çok uyumsuz, çocuklu ortamda en uyumsuz bizimki.
Tutturunca güzel güzel açıklıyoruz, sonra da deliriyoruz açıkçası, lafımızdan dönmüyoruz ama.
Döneceksek de ki çok nadir, kılıfına uyduruyoruz bir şekilde.
Elinde kalem bekliyor, kırtasiyeden boyama için çıktı alacakmışız.
Dünden beri ve daha önceki haftalarda da yasak olduğunu anlattık.
Dinleyip hiç duymamış gibi hadi gidelim diyor elinde kalemler.
Alternatiflere kapalı.
Başka oyun kurarak ilgisini çekemiyorum.
Birazdan muhtemelen yarım saat-1 saat sürecek olan ağlama başlayacak.

Psikolog her şeyi okula göndermeyişimize bağladı, bütün gün sıkılıyordur tablet-telefona izin verin artık dedi.
2.seansa gitmedik.
Kırtasiye konusunda veya benzer konularda gidin olmadığını görsün kapıdan dönün.
Hiç yalan söylediniz mi? Yalan yakalarsa da inanmaz ya cocuklar.

Psikolog un söylediklerine güvenmedim. Belki de psikolog bile değil. Baslasın bulun cidden.
 
Çok uyumsuz, çocuklu ortamda en uyumsuz bizimki.
Tutturunca güzel güzel açıklıyoruz, sonra da deliriyoruz açıkçası, lafımızdan dönmüyoruz ama.
Döneceksek de ki çok nadir, kılıfına uyduruyoruz bir şekilde.
Elinde kalem bekliyor, kırtasiyeden boyama için çıktı alacakmışız.
Dünden beri ve daha önceki haftalarda da yasak olduğunu anlattık.
Dinleyip hiç duymamış gibi hadi gidelim diyor elinde kalemler.
Alternatiflere kapalı.
Başka oyun kurarak ilgisini çekemiyorum.
Birazdan muhtemelen yarım saat-1 saat sürecek olan ağlama başlayacak.

Psikolog her şeyi okula göndermeyişimize bağladı, bütün gün sıkılıyordur tablet-telefona izin verin artık dedi.
2.seansa gitmedik.

Hı şimdi anladim
Hic mi izletmiyorsunuz tablet/telefon?
Ben ucu kacmadigi surece ve temiz icerikleri secerek izletilmesinin asiri bir zarari olmadigini dusunuyorum.
Muhtemelen pedagog da bu sekilde onermistir.

Cocuk her seyi isteme hakkina sahiptir, neyi verip neyi vermeyecegini ebeveynler belirler.
İstedigi bir sey icin israr etmesi bana cok anormal gelmedi.
Bana da gittigimiz pedagog "pedagojik ve asiri duyarli anne" rolunu benimseme demisti.
Uzun uzadiya aciklama yapma, ikna etmeye ugrasma, bir kere uyardiysan yeterli, o da uc kelimeyle olmali, agliyorsa aglayacak, birak aglasin, hic duyma bile demisti.
Ve ayni sekilde kres ya da oyun grubu onermisti yasi daha kucuk oldugu icin.

Cok acikliyor, cok ikna etmeye ugrasiyorsunuz sonradan patladiginiza gore.
Bir kere soyleyip gecin sonra evde hikayeyle vs percinlersiniz.
Boylece ne siz patlayacak konuma gelirsiniz ne de cocuk nazlandikca nazlanir.
 
Yoo, dırdır etse de dinlemiyorum zaten.
kötü bir anne de degil üstelik. Eşini-ailesini sever , şiddet huyu yoktur...

İşte ben de onu demek istiyorum. Belki konu sahibi de kendini sorguladığında kendini herkes gibi klasik bir anne görüyordur, bir aşırılık dikkatini çekmez,duzeltebilecegi bir şey bulamaz.
Ama elbette vardır ki çocukla arasında duvar var..
Bir sürü şey olabilir...üstte bir yerlerde konu sahibi sabredip sabredip en son patladığını yazmış. Bu küçük bir olay değil ki. Annem de sabredip sabredip bagirirdi (milleti annesi süpürge sapiylla döverdi, çocuklari çoktan unutmus olmalı kİ,hala annesine kul köle. Benim annem yılda iki üç kere sinirine hakim olamayıp 'biktim sizden! Öleyim de kurtulun' falan derdi, ablamda da bende de travma etkisi yarattı resmen) yani acikcasi ben annemin sevgisine inanmıyordum, çünkü 90 gün 'canim çocuğum,sizi verene sukurler olsun, güzel yavrum' diyor, 91. Gün 'biktim sizden,lanet olsun, öleyim de kurtulayım' diyor, 92. Gün hala yanına gelmis,sevgisini dile getirmeye çalışıyor.
Elbette, klasik bir Türk annesi davranışı (ki bence türk annelerinin büyük bir kısmı birey yetiştirmede başarısız ve sadece üreyen - sonrasında kişiliğine katkıda bulunmak yerine kendisine bağımlı çocuklar yetiştirmekle gurur duyan bir kesimde) .
Ama ne kadar klasik bir davranış olsa da , bana samimiyetsiz gelirdi. Daha 4 yaşındayken de samimiyetsiz gelirdi, 29 yaşımda, hala samimiyetsiz geliyor. Hayatımdaki insan da mesela, aylarca benimle çok iyiyken, canı sıkkın olduğu bir gün bana kendimi değersiz hissettirecek bir şey söylerse 'ah,canı sıkkın herhalde' diyemiyorum, içimde ölçüp tartıp ,kısa bir süre sonra kendimi hazır hissedip terkediyorum.
Annemi de defalarca kendi içimde terketttim, ama annem olduğu için bir sekilde hayatında kalmaya devam ettim...
bizim nesilin en büyük şanssızlığida bu sanirim, psikolojik baskiyla buyumek ve sonradan teknoloji gelistikce psikoloji diye bir seyden haberimiz oldukça bize yapilanin farkına varmak.
benim de tipki senin gibi içinden çikamadigim hala savaştığım çok fazla anım var maalesef ve senin gibi içimden kac kez terkettim ve her döndügümde biraz daha eksilmiş olarak döndüm.
içimden onlarda ayni şekilde büyümüş hatta daha fazlasi diyorum ne gördüyse onu uygulamışlar, ama biz daha farklıyız daha bilinçliyiz, umarım bundan sonrası böyle olmaz.
ben mesela hala annemden bir kez seni seviyorum sözü duymadim, birak seni seviyorum bir kez kızim yavrum vs tarzi kelimeler duymadım.
gecen abime dogum gununde mesaj atmis gözümün nuru ilk goz agrim oglum yazmış, ben hiç boyle kelimeler duymadim.
beni seviyonmu anne diye sorarim agzimla o zaman bile soylemez, ne bicim sorular soruyosun bilmem ne insan cocugunu sevmez mi, ben saniyordum ki fıtratinda yok ama varmış, 35 yasimdayim yeni bir sebep daha çıktı bak.
böyle kabul ettim artik bende seviyorum demiyorum, anacım demiyorum gecen yanindan ayrildiktan sonra insan bi gorusuruz diyip opmez mi diye mesaj attı, ne veriyorsan onu alıyosun yazdim cevap vermedi.
 
Ben yorumlarinizin cogunu onudum. Cocukta bir sorun yok bana gore (uzman degilim, anlattiginiz ornekler uzerine yaziyorum). Ama bence sorun sizde. Soyle ki zamaninda oglunuzu ihmal ettiginizi dunusuyor ve bunun vicdan azabini cekiyorsunuz gibi. Cocugunuzun davranislarindan cok zorlama cikarimlar yapiyorsunuz. Bence once sizin kendi sucluluk duygunuzu gidermeniz lazim. Ise gittiginiz icin mi ihmal ettiginizi dusunuyorsunuz? Ya da o pacanizdayken onu reddettiginiz icin mi?
 
bizim nesilin en büyük şanssızlığida bu sanirim, psikolojik baskiyla buyumek ve sonradan teknoloji gelistikce psikoloji diye bir seyden haberimiz oldukça bize yapilanin farkına varmak.
benim de tipki senin gibi içinden çikamadigim hala savaştığım çok fazla anım var maalesef ve senin gibi içimden kac kez terkettim ve her döndügümde biraz daha eksilmiş olarak döndüm.
içimden onlarda ayni şekilde büyümüş hatta daha fazlasi diyorum ne gördüyse onu uygulamışlar, ama biz daha farklıyız daha bilinçliyiz, umarım bundan sonrası böyle olmaz.
ben mesela hala annemden bir kez seni seviyorum sözü duymadim, birak seni seviyorum bir kez kızim yavrum vs tarzi kelimeler duymadım.
gecen abime dogum gununde mesaj atmis gözümün nuru ilk goz agrim oglum yazmış, ben hiç boyle kelimeler duymadim.
beni seviyonmu anne diye sorarim agzimla o zaman bile soylemez, ne bicim sorular soruyosun bilmem ne insan cocugunu sevmez mi, ben saniyordum ki fıtratinda yok ama varmış, 35 yasimdayim yeni bir sebep daha çıktı bak.
böyle kabul ettim artik bende seviyorum demiyorum, anacım demiyorum gecen yanindan ayrildiktan sonra insan bi gorusuruz diyip opmez diye mesaj attı, ne veriyorsan onu alıyosun yazdim cevap vermedi.
Valla bence bizim evde şöyle bir durum vardı; annem klasik türk annesiydi ama babam keisnlikle değildi. Yani ,başka örneği gormeyip histerikli anneliği icsellestiren insanlar diyorlar ya 'bagirmadan çocuk büyütülmez' diye, babam hem bizim büyümemize aktif olarak katılırdi,hem de kendi sinirine hakim olurdu,asla bagirmazdi, iş stresini bizden cikarmazdi. Haliyle iki örneği bir arada görünce yanlışın yanlış olduğunu çok daha erken farkedebiliyorsun. Aynı olaya (mesela karnedeki bir zayıfa) birisi 'okumayacaksaniz sobaya atıyorum bu defterleri' diye tehdit edip, duygu sömürüsü yapıp, seni aglatirken diğeri karneni paylaşmak istemezsen seni rencide etmemek için sormazdi bile, birkaç gün sonra odaya gelir,güldürür eder, dalgaya vurur öyle bakmak istediğini söyledi .
Haliyle gerçek iyi ebeveynligi de , beceremeyip bir yerde tıkanan ebeveynligi de görüp aradaki farkı hemen anlayabildik..
gecen yanindan ayrildiktan sonra insan bi gorusuruz diyip opmez mi diye mesaj attı, ne veriyorsan onu alıyosun yazdim cevap vermedi.
İyi yazmışsın. Bence böyle zamanlarda konuşmak, yüzleşmek çok iyi geliyor. Benim annem kendisini harika anne zannederdi, herkese annelikle ilgili akıl falan dağıtırdi, etrafındakileri eleştirirken 'onune gelen anne oluyor, keşke sinavla anne baba olunsa' falan derdi. Bir gün ona böyle bir sınav olsa gececeginden emin olup olmadığını sormuştum:) konuştukça konuştukça bazı şeyleri aştik, bu konuda okuduğum kitaplarda da yüzleşmenin öneminden bahsediyor (mesela iyi aile yoktur) . O yüzden imkanın varken annenle yuzlesmeni, içindekileri söylemeni öneririm. Belki duymak ona da iyi gelir
 
Valla bence bizim evde şöyle bir durum vardı; annem klasik türk annesiydi ama babam keisnlikle değildi. Yani ,başka örneği gormeyip histerikli anneliği icsellestiren insanlar diyorlar ya 'bagirmadan çocuk büyütülmez' diye, babam hem bizim büyümemize aktif olarak katılırdi,hem de kendi sinirine hakim olurdu,asla bagirmazdi, iş stresini bizden cikarmazdi. Haliyle iki örneği bir arada görünce yanlışın yanlış olduğunu çok daha erken farkedebiliyorsun. Aynı olaya (mesela karnedeki bir zayıfa) birisi 'okumayacaksaniz sobaya atıyorum bu defterleri' diye tehdit edip, duygu sömürüsü yapıp, seni aglatirken diğeri karneni paylaşmak istemezsen seni rencide etmemek için sormazdi bile, birkaç gün sonra odaya gelir,güldürür eder, dalgaya vurur öyle bakmak istediğini söyledi .
Haliyle gerçek iyi ebeveynligi de , beceremeyip bir yerde tıkanan ebeveynligi de görüp aradaki farkı hemen anlayabildik..

İyi yazmışsın. Bence böyle zamanlarda konuşmak, yüzleşmek çok iyi geliyor. Benim annem kendisini harika anne zannederdi, herkese annelikle ilgili akıl falan dağıtırdi, etrafındakileri eleştirirken 'onune gelen anne oluyor, keşke sinavla anne baba olunsa' falan derdi. Bir gün ona böyle bir sınav olsa gececeginden emin olup olmadığını sormuştum:) konuştukça konuştukça bazı şeyleri aştik, bu konuda okuduğum kitaplarda da yüzleşmenin öneminden bahsediyor (mesela iyi aile yoktur) . O yüzden imkanın varken annenle yuzlesmeni, içindekileri söylemeni öneririm. Belki duymak ona da iyi gelir
duymak ona iyi gelirmi bilmem ama bana konusmak iyi gelmiyor.
duymanin da iyi geldigini sanmiyorum aslında ona ölümüne kendini savunuyor hala, hatalarıyla yüzleşmek hoşuna gitmiyor maalesef her konuda böyle yani.
yinede seviyorum, yine de kopamayacak kadar bağlıyim bir çok çocuga gore yine şansliyim ama bence bütün bunlara ragmen benim gibi bir cocugu oldugu icin o daha şanslı.
 
Emmenin de bitmesiyle ayrişma döneminde sizden fazlasiyla ayrişmasi sizin işinize geldi de (yargilamak için demiyorum, hepimiz nefes almak isteriz) oglunuzda demekki annem ben ondan uzak durunca daha mutlu algisi mi olustu acaba? Ben de normal gelisim seyreden bir bebegin anneden bu denli uzak durmasini mantikli bulamadım. Bir de annenin duygusal yoklugu diye bir kitap var (belki de okumussunuzdur) orada kendi annemizi ve kendi kisiligimizi de analiz etme imkani sunuyor. Belki okumadiysaniz aklinizda bulunsun.
Emme bitişi biraz oldu bittiye gelmişti ama fazla fazla emdi zaten.
Bir de ilk 1 ay hariç hep böyleydi, hatta şu an daha iyi temas ve sevgi gösterme konusunda.
Ben de mantıklı bulmuyorum, yani bin tane de örnek görsem binimiz de sorumluyuz o zaman diyeceğim herhalde, örneklerim çoğalması rahatlatmıyor pek.
Öneri için teşekkur ederim, kitabı not alacağım ama şu dönem annemle ilişkimi irdeleyemem.
Çocuklar büyüyüp zihnim biraz berraklaştığında belki.
Benimki de klasik anne aslında, ben hassasım belki, hazır hissetmiyorum hiç.
 
Değişikmiş, ben de devam etmezdim ona.
Ama sanırım ben olsam markete gider gibi çıkıp kırtasiyenin gerçekten kapalı olduğunu da gösterirdim yakınsa tabi. Alternatif sunma falan muhakkak yapmışsındır ama çıktı alamıyoruz biz çizelim sen boya gibi teklifleri de mi kabul etmiyor?
Onu yapmadık işte.
Bende çok hata var zaten, ne yalan söyleyeyim bezmişlik var bir de, her şeyde ikna etmek zorundayım, yaşla birlikte azalma da yok.
Çıktı alma meselesi de kırtasiye diye tutturuyor, yazıcı alma niyetimizi duymuş hemen alalım hemen gelsin diye tutturuyor, bilgisayardan alınıyor, telefondan alınıyor diye gidiyor, herbirini sürekli başa sarıyor.
Duymasak öfkeden deliriyor, konuşsak ikna olmuyor.
 
Yoo, dırdır etse de dinlemiyorum zaten.
kötü bir anne de degil üstelik. Eşini-ailesini sever , şiddet huyu yoktur...

İşte ben de onu demek istiyorum. Belki konu sahibi de kendini sorguladığında kendini herkes gibi klasik bir anne görüyordur, bir aşırılık dikkatini çekmez,duzeltebilecegi bir şey bulamaz.
Ama elbette vardır ki çocukla arasında duvar var..
Bir sürü şey olabilir...üstte bir yerlerde konu sahibi sabredip sabredip en son patladığını yazmış. Bu küçük bir olay değil ki. Annem de sabredip sabredip bagirirdi (milleti annesi süpürge sapiylla döverdi, çocuklari çoktan unutmus olmalı kİ,hala annesine kul köle. Benim annem yılda iki üç kere sinirine hakim olamayıp 'biktim sizden! Öleyim de kurtulun' falan derdi, ablamda da bende de travma etkisi yarattı resmen) yani acikcasi ben annemin sevgisine inanmıyordum, çünkü 90 gün 'canim çocuğum,sizi verene sukurler olsun, güzel yavrum' diyor, 91. Gün 'biktim sizden,lanet olsun, öleyim de kurtulayım' diyor, 92. Gün hala yanına gelmis,sevgisini dile getirmeye çalışıyor.
Elbette, klasik bir Türk annesi davranışı (ki bence türk annelerinin büyük bir kısmı birey yetiştirmede başarısız ve sadece üreyen - sonrasında kişiliğine katkıda bulunmak yerine kendisine bağımlı çocuklar yetiştirmekle gurur duyan bir kesimde) .
Ama ne kadar klasik bir davranış olsa da , bana samimiyetsiz gelirdi. Daha 4 yaşındayken de samimiyetsiz gelirdi, 29 yaşımda, hala samimiyetsiz geliyor. Hayatımdaki insan da mesela, aylarca benimle çok iyiyken, canı sıkkın olduğu bir gün bana kendimi değersiz hissettirecek bir şey söylerse 'ah,canı sıkkın herhalde' diyemiyorum, içimde ölçüp tartıp ,kısa bir süre sonra kendimi hazır hissedip terkediyorum.
Annemi de defalarca kendi içimde terketttim, ama annem olduğu için bir sekilde hayatında kalmaya devam ettim...
Klasik annelerimiz var da işte hangimiz ne kadar sağlıklıyız.
Toplum dayak da yedik, psikolojimiz sapasağlam diyenlerle dolu ama toplumun psikolojisi gayet ortada.
Kimse kimsenin hayatında yara açmamalı.
Varsa bir problem düzeltmeye çalışmak boynumuzun borcu.
 
Aa gittiniz mi
Telefon ve tablet mi önerdi anlayamadim
Nasıl yani
Öfkelenince ekran mı verin dedi

Okul gercekten cok sey katiyor, kurallar, düzen, sosyallesme, farkli bir ortam vs
İyi yapmissiniz
Kendinizi de suclamayin, elbette kizacagiz da yani, ben bagirmadan hicc patlamadan, hic bunalmadan cocuk buyuttum diyen yalan soyluyordur bence
Cunku her turlu iliskide her cesit duygu yasaniyor
Okul için çok geç kalmışsınız diyerek beni bi telaşa verdi önce.
Okul yok, tv kısıtlı bu çocuk tüm gün ne yapacak, öfkesi ondan da olabilir, tablet ve telefona izin verin artık dedi.
Bir psikologdan bu yüzeysel yorum şaşırttı.

Okul için çok heyecanlıyım, hem akran iletişimi öğrenecek hem birbirimizi özleyeceğiz.
Umarım beklentimi karşılar.
 
Anladigim siz kendinizde mesafelisiniz. Sadece cocuk degil. Benim oğlum 1 yasindan itibaren kendisine hic dokundurmaz ve yaklastirmazdi.( yandı ve hastanede yatis surecinde surekli derisi soyuldu her gün) Biri ona adini dahi sorsa bağırır yere yatıp ağlardı. Dokunmaya ciddi tepkisi olurdu. Ben azda olsa dokunabilirdim. Ben yontem olarak farketmedigi anlarda ona sarıldım TV izlerken yanına oturmusken eline dokundum. Sabah uyandığında yaninda hergun sırtını oldum. Elini tutup sabah sohbeti ettik yarim saat. Meyve bile yiyorsa yanimda elimle saçını okşadım. Temasi farketmedigi anlarda yapmaya çalıştım. Suan 5 yaşında. Temasi seviyor. 4 yaşında açıldı başka insanlarla sohbete ve yanına gitmeye. Simdi gayet güzel ama bazen yatarken babaya temas ettirmiyo kendine onada şükür. Farketmemis olabilirsiniz ama sizde sevmediginiz icin aktarmış olabilirsiniz ona bu aliskanligi. Benim fikrim bu yönde. Psikologa gidin bencede içini, rahat eder. Ben öfke davranışları icin gitmiştim. Baya etkili oldu. Yani yaptığım.kendimi düzeltmekti. oğlum ben kendi davranislarimi duzeltince oda otomatik olarak istenilen davranislari yapmaya başladı. Anladimki biz farketmeden o davranışlara yönlendiriyoruz
Mesafeliyim ama çekirdek aileme karşı değil.
Oğlumun da kardeşine karşı mesafesi yok, çok sarılır ona.
Ona sarılıp bizi reddetmesi(eskisi gibi hep reddetmiyor) bizimle sorunu olduğunu düşündürüyor bana.
Sizinki de bir problemle başlamış, Allah korumuş bu arada.
Bizimki de duygusal bir sorunla başladı, ben onu istemedim o da beni istemedi belki diye kuruyorum.
Çok temas kurmaya çalıştım, şu an eskisine göre çok iyi, yine de bir sorun varsa bulup düzeltmek istiyorum.
 
X