Oğlumla aramızda bir duvar...

seninki gibi hareketli çocuklar temas sevmez

nereden mi biliyorum evdekinden :)))

onun yapacak çokkk işi var öyle sarılırken zaman harcayamaz

sarılacaksa da hemen sarılır ve gider
Evet evet yani düşerse falan ancak kucağa alabiliyoruz yoksa öyle kendiliğinden gelip sarılması öpmesi falan neredeyse hiç yok :D sürekli bi acil işi var zaten oturamıyor ki sarılsın
 
Evet ilk çocuklar çıraklık eseri gibi, biraz yamuk yumuk gidiyor işler.
Ben birsüre sonra takip edemiyorum ne yazık ki, döne döne hızlı konuşuyor, çok ayrıntıya giriyor, konuşurken çok takılıyor, diyaloğa giremiyoruz bazen.
Başkaları hiç takip edemiyor alışık olmayınca, bu sefer dinlenilmediği için sinirleniyor üzülüyor.
Bu şekilde konuşan çocuk gördüğümden emin değilim, normal diyemiyorum.
Her konuşması böyle değil elbette ama bütün gün bu şekilde geçirdiğimiz oluyor ve ben gün sonu kendimi başka odaya kapatıyorum bazen, beynim uğulduyor 🙁
Haklı olarak bizde yoruluyoruz yorulunca tahammülümüz kalmıyor. Öyle olunca ben akşamları babalarına devrediyorum az dinlenip kendime geliyorum.
 
Alışık, hatta ilk ay çok kucağımda uyuttum, tentene teması önemsedim.
Ama çok erken bir zamanda reddetti yanımda yatmayı.
Uykun rutini ayağına masaj yapmaya çalıştım, o da olmadı.
Normalde baba düşkünlüğü rahatsız etmez beni.
Biraz önce bağıra bağıra demek az gelir afedersiniz anıra anıra babamı istiyorum diye ağladı, bu rahatsız etmedi.
Ama var demek ki bende de bir şey, telafisi varsa telafi etmeliyim.
Şöyle, babayla beraber ortak kural koyucu musunuz evde yoksa baba kıyamayıp her şeyi yapan, ağlamasın diye uğraşan ve yer yer kuralları esneten kişi mi?

Bazı babalar çok yanlış olsa da ‘tamam annesi yapmayacak’ gibi benzer cümleler kurarak, sanki çocukla bir çeteleşmeye giriyor ve karşıt gruba anneyi alıyor.

Benim küçük oğlum babasına aşırı düşkün, söylediğim gibi ‘seni sevmiyorum, babamı istiyorum’ cümlesini duydum.
Buradaki benim hatam, abisinin bana yapışık hatta aşık yaşaması, bir de üzerine o kadar ağlak ve sinir krizi eşiğinde yaşıyor ki, onun sınırlarında yaşam kurallarımızı oluşturduk.
Uyurken abisinin yatağına ben otururum, daima büyüğün işlerini ben yaparım, kucaklanacaksa ben büyüğü eşim küçüğü alır, banyo sonrası ben kurularım büyüğü vs vs.
Çünkü zaten bırakmaz, bile isteye yapmıyorum, cinnet geçirir ben yapmazsam.

Böyle olunca çocuk kendi aklında beni ‘abimin annesi’ diye kodlayıp, kendine babayı bırakmış.
Hemen farkedip ikisinin işlerini aynı anda ben ya da babası yapmaya başladık paylaşmak yerine.

Biraz kırıldı bu algı ama hala yaşıyoruz benzer şeyler.
 
kızım 13 yaşında ve dünyanın en sakin birçocugu ;

disiplin bende ,
kurallar bende ,
yeme kuralları bende ,
ders çalışma rutini bende ,

akşamları kolumun altında oturması , sütü , pastası servisi hizmeti bende ,

baba sevme ; başkada hiç birşeyine müdahale yok ,

geçen kızkardeşimin oğlu söyledi , ençok babamı seviyorum demiş ,

bu iş böyle ne yazık ki ,ama senide çok sağlıklı görmüyorum
Bu kaçınılmaz zaten, babanın yeri ayrı olacak.
Kötü polisle çatışma daha fazla olacak.
Babası dengesiz de davransa meyli ona.
Olsun da, babayla bağ çok önemli.
 
Anne babayla iletişim sorunları, çoğunlukla çocuğa verilen isimden dolayi oluyor. İsim enerjilerine İnaniyorsaniz ozelden ad ve soyadını yazabilirsiniz analiz yaparim. Boyle durumlarda ikinci üçüncü bir isim vermekten çekinmemek gerek. Tabii ki rastgele bir seçimle degil, analizle.
 
Son düzenleme:
Olmayan manalar ariyorsun bence. Cocuk bu daha, mesela hayir deyip sonra onun istedigini yaptiginda yine aglar bunlar, istedigini yaptin diye. Yani daima bir mantik yok, daima bir derin anlami yok.

Bunlar kendi çikarttigin seyler bana kalirsa, kendini yetersiz his ediyorsun diye. Bizde uykulu oldugumuzda farkli davraniyoruz ki. Bu normal olabilir. Benim kizimda temasi sevmez dedigim gibi. Ancak bazen, özelikle biraz daha uykulu olunca benim kucagimda oturur 10 dakika bana sarilir sonra birakir. Bu ben ona hiç sarilmiyorum diye degil ki. O zaman ihtiyaci yok zaten. Bazende ihtiyaci oluyor iste, o temasi depolayip gidiyor cocuk.

Kizimda sinirliyken asla sarilmasini istemiyor. Nefret ediyor. Bagira bagira etrafi döke saça tekmeleyerek geçirmeye çalisiyor. Bu konudada zaten psikologun destegini almak istiyorum. Sarilmadigi için degil, etrafi döküp saçiyor diye.

Hepimizin stres ile kötü anilar ile duygular ile cebelesmemiz farkli (coping mechanism). Yetiskinlerdede bak mesela bazi insanlar hiç bisey yiyemiyorken ben tika bisa abur cubur yerim kendimi kötü his ettigimde. Aynisi çocuklar için geçerli. Bazi cocuklar hemen anneye kosar ona sarilir, baze çoçuklarda kendi çözmeye çalisir.
Çok yetersiz hissediyorum ama yetişemiyorum diye değil.
Gebeliğimi öğrendiğim an destek almaya başlamalıydım, ben sorunların o an başladığını düşünüyorum.
İstenmeyen gebelik, tamam çabuk kabullendim ama tek başıma mücadele etmemeliydim o yoğun duygularla.

Ben de randevuyu öfke problemleri nedeniyle aldım, artarak gidiyor.
Sönen vurma davranışı tekrar başladı.
Kalabalık ortamda huzur bozan konumunda oluyoruz çoğu zaman.
 
Evet evet yani düşerse falan ancak kucağa alabiliyoruz yoksa öyle kendiliğinden gelip sarılması öpmesi falan neredeyse hiç yok :KK70: sürekli bi acil işi var zaten oturamıyor ki sarılsın
Oturamıyor ki yemek yesin, yatamıyor ki uyuyabilsin, duramıyor ki dinleyebilsin diye uzar gider 😄
 
Aynı, 10 aylık kızım temas seviyor, söylediğim ninniyle sakinleşiyor ve ben bunları hayretle karşılıyorum.
Ilk anneliğim gibi hissediyorum.
Sonra diğerine az sarıldığım için vicdan yapıp onu sıkıştırıyorum.
Erkek çocuğu ile kız çocuğu farkı dyelim ona biz :D arkadaşların çocukları oyun hamurundan gayet makul şeyler yaparken benimki kaka yapıyor mesela. Asla silah görmedi, bilmiyor, buna dair bir şey izlemedi ama eliyle yumruk yapıp sna ateş atıcam diye peşimden koşuyor. Sana çakıcam, ateş atınca yere düş, dönüp dönüp düşcem gibi delice şeyleri de mevcut. İçgüdüsel bişey bence. Kız kardeşim geldi doğru düzgün öpemedi ble çocuğu, sarılabilmek için tv açtı da iki dk oturunca mıncıkladı ancak :D
 
Şöyle, babayla beraber ortak kural koyucu musunuz evde yoksa baba kıyamayıp her şeyi yapan, ağlamasın diye uğraşan ve yer yer kuralları esneten kişi mi?

Bazı babalar çok yanlış olsa da ‘tamam annesi yapmayacak’ gibi benzer cümleler kurarak, sanki çocukla bir çeteleşmeye giriyor ve karşıt gruba anneyi alıyor.

Benim küçük oğlum babasına aşırı düşkün, söylediğim gibi ‘seni sevmiyorum, babamı istiyorum’ cümlesini duydum.
Buradaki benim hatam, abisinin bana yapışık hatta aşık yaşaması, bir de üzerine o kadar ağlak ve sinir krizi eşiğinde yaşıyor ki, onun sınırlarında yaşam kurallarımızı oluşturduk.
Uyurken abisinin yatağına ben otururum, daima büyüğün işlerini ben yaparım, kucaklanacaksa ben büyüğü eşim küçüğü alır, banyo sonrası ben kurularım büyüğü vs vs.
Çünkü zaten bırakmaz, bile isteye yapmıyorum, cinnet geçirir ben yapmazsam.

Böyle olunca çocuk kendi aklında beni ‘abimin annesi’ diye kodlayıp, kendine babayı bırakmış.
Hemen farkedip ikisinin işlerini aynı anda ben ya da babası yapmaya başladık paylaşmak yerine.

Biraz kırıldı bu algı ama hala yaşıyoruz benzer şeyler.
Baba evin dengesizi.
Kurallarda ortak hareket etmeye çalışıyoruz, çok problem yok.
Baba sinirli, bağırır, pişman olur sarılır, sonra yine bağırır yine sarılır.
Çocuğu manyak yaptın diyorum.
Onun bağırmasını sallamıyor zaten.
Bana da aşırı tepki veriyor sesimi yükseltince, 40 defa neden bağırdığını anlattırıyor.
Yanlış ama araya girmek zorunda hissediyorum eşim saçma sapan davranırken, sonunda kötü olan git denilen ben oluyorum tabii.
 
Anne babayla iletişim sorunları, çoğunlukla çocuğa verilen isimden dolayi oluyor. İsim enerjilerine İnaniyorsaniz ozelden ad ve soyadını yazabilirsiniz analiz yaparim. Boyle durumlarda ikinci üçüncü bir isim vermekten çekinmemek gerek. Tabii ki rastgele bir seçimle degil, analizle.
İnanıyorum ama çok fazla da etkileyebileceğini düşünmüyorum, belki bir parça.
Çok da bilgim yok.
Ama mahalle teyzelerinden keşke yanına bi isim daha koysaydın cümlesini çok duydum 😄
 
Erkek çocuğu ile kız çocuğu farkı dyelim ona biz :KK70: arkadaşların çocukları oyun hamurundan gayet makul şeyler yaparken benimki kaka yapıyor mesela. Asla silah görmedi, bilmiyor, buna dair bir şey izlemedi ama eliyle yumruk yapıp sna ateş atıcam diye peşimden koşuyor. Sana çakıcam, ateş atınca yere düş, dönüp dönüp düşcem gibi delice şeyleri de mevcut. İçgüdüsel bişey bence. Kız kardeşim geldi doğru düzgün öpemedi ble çocuğu, sarılabilmek için tv açtı da iki dk oturunca mıncıkladı ancak :KK70:
Ya o öldürme oyunlarını çok faydalı buluyorum ben 😄
Kendi isteyene kadar silah almam, henüz istemedi inşallah istemez ama kat'i surette karşı değilim.
Cinsiyet farkı mı gerçekten bilemiyorum, ağzımın içine bakıyor kız, seviniyor üzülüyor kafayı boynuma gömüyor.
Ötekinin yırtınmalarını hatırlıyorum anca.
 
Ya o öldürme oyunlarını çok faydalı buluyorum ben 😄
Kendi isteyene kadar silah almam, henüz istemedi inşallah istemez ama kat'i surette karşı değilim.
Cinsiyet farkı mı gerçekten bilemiyorum, ağzımın içine bakıyor kız, seviniyor üzülüyor kafayı boynuma gömüyor.
Ötekinin yırtınmalarını hatırlıyorum anca.
Valla öyle olduğuna neredeyse eminim. Aralık annelerinden 18 kadar arkadaşız, kız çocukları genelde öyle cilveli, temaslı, yanaşan çocuklar. Erkekler de düz duvara tırmansın ve böğürsün :D
 
İste bir şey olmalı.
Oğlum 1 yaş civarı miyavlayarak gelir sarılırdı.
Saçma ama başka karaktere girip sarılıyordu yani.
Anne beni sev diye kucağıma geldiğinde 3 yaşındaydı, doya doya sevdim.
Yani soğuk buz gibi değiliz elbette, ama daha fazlasına ihtiyacı varken reddediyor anlam veremiyorum.
belki de yoktur daha fazlasina ihtiyaci?
her cocuk mıç mıç kucaklanmaktan hoşlanmaz.
kuzenimin kizida tipki oglunuz gibi sevilmekten, oksanmaktan opulmekten hoslanmiyor.
oda tam 4 4.5 yasinda babasina takmis kafayi, cok ilgili bir baba olmasina ragmen adam eve gelince ya sen git gelme istemiyorum diyor yaklasik 1 2 aydir.
adami gormeye tahammulu yok resmen.
babasida daha bir kez yapma diyen olmaz diyen, 24 saat oyun oynamak istese of demeyen bir adam.
dönemsel gecici bir sey olabilir.
yada sizin takildiginiz baska bir sey mi var şiddet falanmi uyguladiniz ?
 
4,5 yaşında.
Nasıl aramızda bir duvar olabilir?
Eğitimciyim ben.
Nasıl onun heyecanını söndürebilirim.
O benim oğlum.
Dinleyemiyorum, duyamıyorum.
Uyuyamıyorum.
Baba dedi az önce uykusunda.
Desin.
Baba diyene kadar bu duvarı bu kadar fark etmemiş miydim?
Yetişemiyorum ben onun hızına.
Öfkesine, heyecanına, sevincine, üzüntüsüne, arka arkaya çoğunu anlayamadığım veya anlamlandıramadığım isteklerine.
Bu duvarı nasıl aşacağımı bile bilmiyorum...
Benim oğlumda 3 yaşında inanın gece ağlayınca baba demesini çok isterdim neden dinliyemiyorsunuz anlamadım
 
Sevmeyi sevilmeyi somut olarak görmediyse siz ve eşiniz arasında veya çocukla sizin ilişkinizde, o da bunu gösteremez . Benim çocuk parkta ağlayan çocuklara koşup önünde çöküyor ağlama kıyamam diyor kalkıp yüzünü seviyor bu doğuştan gelen bir yetenek olabilir mi veya ne kadarı doğuştan gelebilir ? Sıkıntı ebeveynlerdedir.
 
Sizin gibi düşünebilmeyi isterdim.
Bir bebek neden temas sevmez?
4,5 yılda bunu tespit edip çözebilmeliydim.
Aa yok yok öyle düşünmeyin bazı bebekler gerçekten temas sevmez. İlk oğlum hep yanımda yatardı kucağımda uyuturdum artık bıkmıştık ayrılamıyorduk. 2. Si de yanıma gelse yatsa diye ölürdük gelmezdi , hatta 4 -4.5 yaşındaydı birlikte uyumaya ikna ettim en son sinirlendi bana dokunursan uyumam dedi çekti gitti yatağına. Ve babaya aşırı düşkündü. Beni babam doğurdu, ben babamın karnından çıktım diyordu o derece düşkündü.Şimdi 7 yaşında ve anneci ve hep birliktw yatalım sarılalım istiyor. Değişir hiç merak etmeyin. Yapısal.Soğukkanlı bir yapısı vardır oğlunuzun muhtemelen benimki gibi .şimdi korkusuz , cesur , duygularını pek belli etmeyen , özgüvenli,sağlam karakterli bir çocuk oldu. Büyüğü de. Biraz korkak ve çekingen..birlikte vakit geçirin oyun oynayın bol bol . Biliyormusun sen minicik doğdun , karnımı gösterirdim buradan çıktın ben büyüttüm baktım sana , sen benim bebeğimsin çok seviyorum seni vs konuşurdum ben.sizin de pedagogluk bir durumunuz yok bence ama tabi yine en iyi kararı siz verirsiniz.
 
Son düzenleme:
Ben kucukken de anneme sarılmayı sevmezdim, otuz oldum hala sarilamiyorum. Küçükken de ona kendimi yakın hissetmezdim,hala daha hissedemiyorum. Küçükken de onunla dışarıya çıkmayı sevmezdim , yine sevemiyorum...
Asla akıl danışmam, özel bir anımı paylaşmam... Hatta dün gece vücudumda tuhaf bir farklilik hissettim, ne olabileceğine internetten baktım, annemde de olan - yaygın bir şeymiş. Gidip anneme danışmak yerine internetten 'nasil geçer' videoları izledim, genetik yatkınlık dolayısiyla ablama yazdım, sende de oldu mu diye,olmuş. Ondan öneri aldım... Annemle paylaşmayı da düşünmüyorum.
Yani demek istediğim, bir şey varsa vardır.
Duyduğunuz 'ay annessiiii,o seni çok seviyor,ama çocuklar böyledir bazen. Büyüyünce duzelir' tarzı yorumlar hiç gerçekci değil. Büyüyünce düzelecek bir şey olsun istiyorsanız yapmanız gereken koşa koşa bir pedagoga gitmek, sizin hangi davranışınizin çocuğunuzu sizden uzaklaştırdığınin nedenini bulmak,ve buna bir son vermek.
Mesela benim annemin en büyük olayı;
bir: (zaten bir şey anlatmam ama anlattığım zamanlarda) beni asla dinlemez, anlattıklarım ona ilgi çekici gelmez, yalandan dinlediğini belli eder
İki: beni endişelendiren,ya da bir sorunumu anlatırsam , istediğim sadece dinlenmekken hemen dahil olmaya çalışır, akıl verir. Kırk yılda bir Dertleşmek için şirkette yaşadığım bir şeyi anlatsam 'daha güzel bir iş bul/ bilmemkime cv gonder' diye müdahil olmaya çalışır, akıl verir. Burnum kanadı desem zorla beni hastane hastane götürmeye çalışır, lazer epilasyona yazildim desem 'kanser yapıyor gitme' der, sadece sohbet etmek için 'yorgun uyanıyorum sabahlari' desem 'balikyagini içmiyorsun,bak hem bunu hem sunu ic' diye konusur... Gerçekten kurabilecegim kadar az cümle kuruyorum, ama yine de her seferinde bir öğüt vermeyi, bir şey dikte etmeyi beceriyor.

Sizin de mutlaka bazı şeyleriniz vardır onu uzaklaştiran. Bunları cozmezseniz de otuz yaşında, sizinle iki kelime konuşmaktan kaçınan bir çocuğunuz olur . Ne yapın edin, küçük yaşta çözün sorunlarınızo
 
Back
X