• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Öğretmen ile fırıncı evliliği

Görüşüp tanıştıktan sonra anlayabilirsiniz birbirinize uyum sağlayıp sağlamayacağınızı. Yalnız adamın çalışma şartlarına bakın. Sürekli işinin başında ise zor olur birlikte tatil yapabilecek misiniz ya da akşamları evinde olacak mı? Yoksa kendi işim diye sürekli işinin başında mı oluyor?
 
Eğer kendi işiyse olur. Harika olur.
Tatiller falan diye yazanlar olmuş. İyi ya istediği zaman tatil yapar sizin tatile denk getirir.
İstediği zaman izin alır.
Patron stresi olmayan rahat bir hayatı olur 👍
 
Ben de eğitimsiz, işsiz, mesleği olmayan kadınların yine böyle adamlarla evlenip şiddet görüp, aldatılıp boşanamadığına çok şahit oldum. Napcaz şimdi?

İki okumamış insan evlenip bosanmiyor mu ? Doğru daha düşük boşanma oranı çünkü kadının imkanı olmuyor oturup çekiyor
Ne saçmalıyorsunuz ya .Ben herşeyin meslek ile olmadığını söylemeye çalışıyorum.İki okumuş insanın da anlaşamadığını söylemeye çalışıyorum.Konu sahibi fırıncı ile öğretmen olur mu diye sorduğu icin.Ne alaka kadının imkanı olmuyor bilmem ne?Nereden anlıyorsunuz lafı acaba?
 
Diplomalı vizyonsuzlar konusunu konuştuk zaten mune. O kısım apayrı bir mesele. Ama hiçbir şey katmasa bile birşeyler katar insana üniversite hayatı. Daha önce de dediğim gibi sıfır sosyalleşmeyle yaşamadıysa en azından arkadaş ilişkileri geliştirir, anılar biriktirir falan. Ki benim bölümümde sıfır sosyallikle yaşayan bir takım öğrenciler vardı. Adını bilmediğim, sesini duymadığım dönem arkadaşlarım var.

Kendini geliştirmiş, hakkıyla okumuş bir üniversite mezununun ne iş yaptığı önemli değil bence. Bir süre tuvalet de temizleyebilir, pazarcılık da yapabilir. Ya da kendine okuduğu bölümle alakası olmayan başka yollar da çizebilir.

Benim bahsettiğim şey ne para kazanmak ne meslek seçimi. İki insanın aynı çizgide buluşabilmesi. Müzik zevki, tatil anlayışı, siyasi görüş, kadına/hayvana/çocuğa yaklaşım, dini inanç vs hepsi bir bütün. Aralarında taviz verilebilecek şeyler de var verilemeyecek de. Bunun mezuniyetle ya da eğitimle alakası yok da diyebilirsiniz ama bence çoğunun var.
Ben konuda neler konuştunuz bilmiyorum, son gördüğüm mesajınız üzerine yazdım, tuvalet temizliği de sizin için değil konu sahibesinin annesi için verdiğim bir örnek.
Zira bazı insanlar maalesef diploma yanısıra mesleki denklik de istiyor memura memur, öğretmene öğretmen doktora doktor evlilikleri olmalı, yetmiyor oğlu İstanbul tıp fakültesinden mezunsa gelin Diyarbakır’daki bir üniversitenin tıp fakültesinden mezun olmuş olamaz, gibi gibi.

Diğer mesajımda belirttiğim gibi okumayı üniversite mezunu olunmasını, meslek edinilmesini destekliyorum, ki KK’da 18’inde evlenmeye niyetlenen kızlara da okuyun mezun olup mesleğinizi elinize alın ondan sonra evlenecekseniz evlenin tavsiyesi veriyoruz hepimiz.

Bir insanın kendini geliştirmesinin tamamen üni diplomasına bağlı olduğunu düşünmüyorum, diploma yanısıra kişinin karakteri de önemli, diplomanın insana pek çok katkısı olur ama adamın kafa sığsa üniversiteye sadece öğretim için gitmiş eğitim kısmına kulak tıkamışsa, diploma hiçbir canlıya saygısı olmayan, kadına değer vermeyen bir hödükten aydın bir adama dönüşmesine katkı sağlamıyor maalesef, üniversiteli cahil odun olarak devam ediyor.
 
Ben memurların evlenmesine karşıyım genel olarak.

Güncel şartlarda gerçekten az kazanıyorlar. Garanti maaşın götürüsü az maaş oluyor işte.

Ben her türlü oyumu esnaflığa, ticarete veririm. Ailelerin çocuklarını memur diye övme telaşını da anlamıyorum.

Evlenmeyin.
size soracaktı insanlar evlenip evlenmeyeceğini. en azından bir garantisi var batma derdi yok bende esnaflar evlenmesin her an işleri bozulabilir diyorum o zaman
 
yani misal aksarayda niğdede İİBF karamanda sosyoloji, edirnede peyzaj, gümüşhanede türkoloji , maraşta süt ürünleri bitirip bekçi olmuş olsa, memur olduğu için tamam mıdır? (bölümleri attım).

hani öğrenci kenti denilen yerlerde aktif bir öğrencilik geçirmiş olsa, kampüsü olan bir okul görmüş olsa, ortam görse hadi neyse de...okulların çoğu okul değil. çoğunda öğrencilerin okula uğradığı yok. elazığda okumuş bir kuzenim var 9 aylık okul döneminin 8 ayını köyde geçirdi...birileri imza attı birileri hocaları kafaladı, parti marti ayakalarına...mezun mu mezun. bir de diplomasıyla iş yapıyo ha (veteriner kendisi) bilmesek hani her okul okuyanı vizyonlu, yabancı dil bilen, farklı kültür ve kafalarda insanlarla bir ortamı olan, kültürel bir faaliyeti olan..biri sanacaz. yavv düğününde havaya sıkılan kurşunu norveçte ordu bir senede yakmıyordur...

üniversite okumuş olmanın bazı edinimlerin olmasında % olarak ihtimali artırdığını kabul ediyorum. ama doğrudan kategorilendirmeyi doğru bulmuyorum.

bundan 15 sene ve öncesinde mezun olmuş olacak yaşta olsa, o zamanın şartlarına göre daha farklı bir değerlendirmem olurdu.
Üniversite mezunu olmaya asla laf edemem, aksine bu zamanda bence herkes okumalı, benim eleştirdiğim kısım yalnızca diplomanın yetmediği, diplomaya sizin de katacaklarınız olmalı, mesela KK‘da bile tezleriniz yazılır diye ilan verildi, evet bazı bölümler çok ağırdır başını kaşıyacak zamanın bile olmaz ama okuyorsan işin sadece öğretim kısmıyla kalmamalısın, cahilce yazıyorsam kusura bakılmasın ama tez yazmak demek kişinin araştırma yeteneğini geliştirmesi, eğitimini konuşturarak yorumlayıp katkı sağlaması demek değil midir?

Tez için dahi kolunu kıpırdatıp araştırma yapmayan birinin vizyon sahibi olması beklenemez bence, araştırmak insanın kendini geliştirmesindeki basamaklardan biridir çünkü.
 
Üniversite mezunu var üniversite mezunu var. Lise mezunu olması çok farklı bakış açısına sahip olduğunuzu göstermez. Kendini geliştirmiş bir bireyse, hayat görüşleriniz uygunsa uyum sağlayabilirsiniz. Statü farkından bahsediyorsanız eğer öğretmenlik-fırıncı olarak ben pek bir fark göremedim. Aksine kazanç olarak size daha iyi bir yaşam sağlayabilir değerlendirin derim.
 
Back
X