- 7 Nisan 2010
- 8.400
- 455
- 163
bir gün gel dersime gözlerinle görürsün canım![]()
Konuyu ikili cevaplara çevirmesek daha iyi olmaz mı
Diyecek bişeyleriniz varsa özelden bildirebilirsiniz
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
bir gün gel dersime gözlerinle görürsün canım![]()
Konuyu ikili cevaplara çevirmesek daha iyi olmaz mı
Diyecek bişeyleriniz varsa özelden bildirebilirsiniz
Beni yanlış anladığının çok iyi farkındasın da işine gelmiyor!! Daha açık nasıl yazabilirim!!
Dayakçı öğretmenler adaletli değil. Gücünün yettiğini döv, yetemediğini git şikayet et! Bu mu adalet! Gücünün yetmediğini dövemiyorsan gücünün yettiğini de dövme ozman!
Yazdıklarım gayet açık. Dayağı hakeden lise öğrencileri var dedim(sadece uç hareketler yapanlar için). daha ne konuşuyorsunuz anlamadım.
saygılar....
Siz böyle devam edin sevilmeyen öğretmen olmaya
İçinizde herşey bu kadar biriktiyse bırakın mesleği kolay da demişsiniz ya
Eksikliğiniz çokda belli olmaz diye düşünüyorum
Hiçkimse zorla öğretmen yapmıyor sizleri
Evet, benim mesleği bırakmam kolay. Ama annelik babalık yapmaktan aciz olanların istifa etme şansı yok malesef.
Günün birinde öğretmen olursanız (ya da anne olursanız ki o çok daha basit. Okuyup kafa patlatmaya, çalışıp çabalamaya gerek yok:)
neden içimize bu kadar şey attığımızı daha iyi anlarsın.
bir aylığına o arkadaşlara sınıfları devredelim bakalım nereye kadar götürecekler 16 ekim dünya gıda gününde mühendsiler seminer için geldiklerinde adamların bize dedikleri Allah size kolaylık versin oldu:)
valla gayet açık yazdım. Ben ikiyüzlülüğü ortaya çıkartıyorum. Öğretmen anca gücünün yettiğine şiddet uygulamaya cesaret eder. Fakat kendisinden daha kuvvetli ve sert biri, çok büyük bir terbiyesizlik yaptıysa tokat atamaz. gider müdür yardımcısına falan şikayet eder.
tamam lise öğrencileri çok başka ve hocaların sabırlarını taşırıyorlar ve birazda hakediyorlar dayağı sanırım(ama çok uç durumlarda; taciz,sürekli birilerine sataşma gibi)...koskoca insanlar çünkü laftan anlamaları lazım, ama küçük çocuğa şiddetin hiçbir şekilde açıklaması olamaz. Küçücük bir çocuğa vuran bir hoca VirüsVirüsVirüsVirüsVirüsVirüsVirüsVirüsdir. bende zamanında dayak yedim haksız yere hakkımı arayan olmadı. ilerde çocuğum olursa ve en ufak bi şiddete maruz kalırsa yakarım o okulu!!!!!!!!!!!!!!!
Evet, benim mesleği bırakmam kolay. Ama annelik babalık yapmaktan aciz olanların istifa etme şansı yok malesef.
Günün birinde öğretmen olursanız (ya da anne olursanız ki o çok daha basit. Okuyup kafa patlatmaya, çalışıp çabalamaya gerek yok:)
neden içimize bu kadar şey attığımızı daha iyi anlarsın.
çalışıp çabalayıp sonunda da dövmenin en iyi yol olduğuna mı kanaat ettin?
ya anne babası acizse aciz sanane banane gidip dövünce şiddeti aşılıyorsun sen ona şiddeti
ya da hadi geç terbiye vericek olsan bile sen ve senin gibiler vuramaz benim çocuğuma da yakınıma da .
şikayetimi de ederim.
Bu arada yengem geldi
müjdeli haberi verdi müdür velilerle konuşmuş öğretmen ya okul değiştiricekmiş ya emekli olucakmış ya da görevden alınıcakmış.karar bayramdan sonra belli olur kesin heralde. yetkili kişinin vicdanına kalmış artık açıkçası..
Çünkü bizden çok birsürü velide şikayet etti o öğretmeniii.
bir aylığına o arkadaşlara sınıfları devredelim bakalım nereye kadar götürecekler 16 ekim dünya gıda gününde mühendsiler seminer için geldiklerinde adamların bize dedikleri Allah size kolaylık versin oldu:)
Bu arada yengem geldi
müjdeli haberi verdi müdür velilerle konuşmuş öğretmen ya okul değiştiricekmiş ya emekli olucakmış ya da görevden alınıcakmış.karar bayramdan sonra belli olur kesin heralde. yetkili kişinin vicdanına kalmış artık açıkçası..
Çünkü bizden çok birsürü velide şikayet etti o öğretmeniii.
Ben öğrencinin dut yemiş bülbül halini sevmem.
Soru sormayan, konuşmayan öğrenciyi görünce strese girerim.
Çünkü dersi dinleyen, ilgilenen çocuk soru sorar.
Derste sıkıldım diyemeyen öğrencinin karşısında ben sıkılırım.Çünkü -mış gibi yapıyordur.
Öğrenci benden korktuğu için ödev yapacaksa, susacaksa, düzenli olacaksa vs. ben bu işi becerememişim demektir.
Öğrenci ben sınıfta yokken de içerideymişim gibi davranabiliyorsa,ödevlerini bizzat benim kontrol etmeme gerek kalmıyorsa,kendini, isteklerini, sıkıntılarını rahatça dile getirebiliyorsa o zaman "birey" olmasına katkıda bulundum demektir.
Kişi korktuğu şeyi(insanı,nesneyi,durumu,olayı) saygıyla karşılamaz.
Sadece karşısındaki otoritenin beklediği harekeleri yapar.
Bu söylediklerimi gerçekleştirmek kimi sınıflarımda bir ayımı,kimisinde bir yılımı aldı.
"Bitse de gitsek." tavrı öğrenciye bir kez yerleşince gerisi zor.
Ne diyeyim, işimiz gerçekten zor.Hata kabul etmez.İnsanla uğraşıyoruz.
Ancak şunu unutmamak gerek:
Öğretmen de olsanız,ebeveyn de olsanız saygı göstermediğiniz bireyden saygı beklemek yersizdir.Bu öğrenciniz ve çocuğunuz da olsa.
Çünkü öğretici olan yüksek ses, fiziksel etki değil kesinlikle davranıştır.
Kitaplarda yazanları elbet unutur insan ama bir bakışı,hitabı,okşayışı ömrünce unutmaz.
En sevdiğiniz öğretmenleri ya da nefret ettiklerinizi anlattıkları derslerle değil, hal ve tavırlarıyla hatırlarsınız.
Çocuklar aslında haklı:
O bilgiler gerçek hayatta hiçbir işe yaramayacak; ama o tavırlar her zaman etkili olacak...
aileler belki yeterli egitimi veremiyor olabilir ama ogretmenlerimiz pedagoji egitimi aliyor ve bizden iyi bilmeleri gerekir cocuk yonetimini,egitimi..bu is sabir,emek ve sevgi gerektiren bir is..
ama toplumda ki bircok kisi devletin sagladigi sartlarindan dolayi seciyor bu meslegi..
cok kiymetli,degerli insanlar uzerine kesinlikle alinmasin ama ogretmenim diyen bircok bu isi hakkiyla,hakkini vererek yapmiyor.yada bizim beklentilerimiz cok fazla..
belki de bunun sebebi neredeyse herkese ogretmenlik belgesinin verilmesinden de kaynaklaniyor olabilir.
bir yerlerde bir eksilik var gercekten.
Sizi tanımıyorum ama nasıl bir öğretmen olduğunuzu şu topiğe yaptığınız yorumlardan anlaşılıyor, sizin gibilerin çoğalmasını umuyorum, diğer yazan dayak için ama hakedenler var diyenler, dayağı savunan meslekdaşlarınızın yazdıklarınızdan öğrenecekleri var. Tabi annelerinde, çocuk daha doğrusu bir birey yetiştirmenin altın bilgileri.
Est.Burada kimseye bir şey öğretmek haddim değildir.
Ben bunları çocuklardan öğrendim desem yeri var.
Bunu onlara da söylüyorum.
İlk dersimizde:
"Bakalım bu yıl bana ne öğreteceksiniz..."diyorum.
Neyse.
Bunca tartışmanın ortasında fikrimi söylemek istedim.
Şiddet kime karşı kimden gelirse gelsin, bir arkadaşın da söylediği gibi bir acizliktir.
Kimsenin göstermeye hakkı olmadığı gibi, şiddeti hak etmek diye de bir şey söz konusu değildir.
Öfke kontrol yöntemlerini öğrenmek ve birazcık empati kurmak yeterlidir.
Ben sinirlerimi aldırmadım.İnsanım...
Ama karşımdakinin de insan olduğunun, benden yaşça küçük olduğunun, yaşımın büyük olmasının ve öğretmen olmamın onun saygı ve sevgisini kazanmak için yeterli olmadığının farkındayım.
Onlar bizim yaşımızda olmadılar ama biz o yaştan geçtik.
Yani anlaması ve yapması gereken onlar değil yetişkinlerdir.
Nasıl ki bir çocuğun aşk mektubunu yırtıp alay ettikten sonra ondan sevgiyi öğrenmesini bekleyemezseniz şiddet uygulayarak karakterine saygısızlıkta bulunduğunuz öğrenciden de saygı bekleyemezsiniz.
İçimden bir ses çok bilmiş damgası yiyeceğimi söylüyor.
Kimseye yaptığı işi öğretecek değilim.
Bizim mesleğimizde başarı sene sonu sınavlarında değil, 20 yıl sonra hayata atılmış öğrencilerinizin hayata ve insanlara bakış açısıyla ölçülmeli.
Kendimi yeterince ifade ettiğimi düşünüyorum.
Hakkımda söylediğiniz bu hoş ifadeler için teşekkür ederim.
Est.Burada kimseye bir şey öğretmek haddim değildir.
Ben bunları çocuklardan öğrendim desem yeri var.
Bunu onlara da söylüyorum.
İlk dersimizde:
"Bakalım bu yıl bana ne öğreteceksiniz..."diyorum.
Neyse.
Bunca tartışmanın ortasında fikrimi söylemek istedim.
Şiddet kime karşı kimden gelirse gelsin, bir arkadaşın da söylediği gibi bir acizliktir.
Kimsenin göstermeye hakkı olmadığı gibi, şiddeti hak etmek diye de bir şey söz konusu değildir.
Öfke kontrol yöntemlerini öğrenmek ve birazcık empati kurmak yeterlidir.
Ben sinirlerimi aldırmadım.İnsanım...
Ama karşımdakinin de insan olduğunun, benden yaşça küçük olduğunun, yaşımın büyük olmasının ve öğretmen olmamın onun saygı ve sevgisini kazanmak için yeterli olmadığının farkındayım.
Onlar bizim yaşımızda olmadılar ama biz o yaştan geçtik.
Yani anlaması ve yapması gereken onlar değil yetişkinlerdir.
Nasıl ki bir çocuğun aşk mektubunu yırtıp alay ettikten sonra ondan sevgiyi öğrenmesini bekleyemezseniz şiddet uygulayarak karakterine saygısızlıkta bulunduğunuz öğrenciden de saygı bekleyemezsiniz.
İçimden bir ses çok bilmiş damgası yiyeceğimi söylüyor.
Kimseye yaptığı işi öğretecek değilim.
Bizim mesleğimizde başarı sene sonu sınavlarında değil, 20 yıl sonra hayata atılmış öğrencilerinizin hayata ve insanlara bakış açısıyla ölçülmeli.
Kendimi yeterince ifade ettiğimi düşünüyorum.
Hakkımda söylediğiniz bu hoş ifadeler için teşekkür ederim.