2020'de yaşadığım travma olan bir olaydan sonra normal hayati ihtiyaçlarımı yapmakta zorlanmaya başlamıştım. Yalnızken kombi yanar diye asla duş alamıyordum. Ocak patlar korkusuyla yumurta bile haşlayamıyordum. Musluk kombinin yanında diye sıcak suyu açamıyordum. Arabanın klima boşluklarından suratıma alev fışkıracak diye dualarla araba kullanıyordum. En kötüsü kesinlikle kesinlikle ölürüm diye kullanmam gereken ilaçları kullanamıyordum. Durumun farkındaydım ama engel olamıyordum. Buzdolabından ses geliyor diye saatlerce antrede oturduğumu biliyorum.
2023 de ise korkunç depremi yaşadım. Hayatın o an durduğunu, her şeyin bomboş olduğunu, duşumu alıp sıcacık yattığım yatağımdan bi anda kendimi kendi kendine dönen binanın içinde, ardından karların içinde üstümüze sağanak yağmur yağarken, gözleri bomboş anlamsız ifadesiz, sadece korku ile bakan onlarca insanın içinde bulunca asıl kötü bu dedim. Asıl kötü şu an. Her saniyene tevekkülle yaşa, bak dün gördüğün insanlar enkaz altında, şükret dedim.
Şu an tabii ki yine takıntılarım var ama asla eskisi gibi değil. Akışa bırakmak, oluruna bırakmak nedir öğrendim.
Bana iyi gelen bir cümle var. Söylediğim an sorgulamayı takılmayı kesiyorum. "Sorma ki neden böyle, çünkü sadece böyle"...